Vücudumuzun ana taşıyıcısı iskeletimizdir. İskeletimizin üzerinde ise kas sistemimiz mevcuttur. Görevi pek fazla göz önünde olmayan fakat tüm iskelet sistemi ile kasları bir arada tutan bir de bağ dokular vardır. Bağ dokular iskelet ve kas sistemimiz arasında bağlayıcı görev üstlenirlerken, kas sistemimiz de bu görev için bağ dokulara yardımcı olur. Sağlıklı bir bağ dokusuna sahip olmak için öncelikle doğru beslenmek, yeterli sıvı almak, egzersiz yapmak ve eklemleri saran bağ dokuları ve onları destekleyen kasları ve bağları destekleyici çalışmalar yapmak önemlidir.
İnsan vücudunda ana hareketleri sağlayan omuzlar, kollar, bacaklar, ve bunlara bağlı eklemlerde yer alan bağ dokuların sağlıklı olması yaşam kalitesi açısından oldukça önemlidir. Özellikle boyun, omuz, dirsek, bilekler, kalça, diz, ayak bileklerinde bulunan eklemlerimiz ve buralarda bulunan bağ dokuların sağlıklı ve esnek olabilmeleri için çeşitli çalışmalar yapmalıyız. Bu çalışmaları belli bir program dahilinde ve eklemlerimizin izin verdiği hareket açılarını zorlamadan yapmak önemlidir. Esneklik ve kuvvet çalışmaları sırasında, zamanla gelişme kaydedileceğinden ilk günden zorlamadan, yavaş fakat efektif ve dikkatli çalışmak önemlidir.
Vücudumuzda meydana gelebilecek kas sakatlanmaları fizik tedavi ve buna bağlı elektriksel çalışmalar ile tedavi edilmektedir. Bağ dokularda ise bu işlem biraz farklıdır. Bağ dokuların elektrik geçirme özellikleri yoktur. Bundan dolayı bağ doku sakatlıklarında fizik tedavi gibi uygulamalar etkili sonuçlar vermeyebilir. Bağ doku sakatlanmalarında fizik tedaviden çok, etrafında bulunan kas gruplarını güçlendirerek bağ dokuya binen yükün azaltılması yoluna gidilmektedir veya son yıllarda tıptaki gelişmeler ile ortaya çıkan kök hücre teknolojisine bağlı PRP uygulamaları bağ doku sakatlıklarında yarar göstermektedir.
Bu çalışmada vücudumuzun en önemli organı beyni koruyan kafatasını taşıyan boyundan başlayarak, bedendeki en hareketli eklem olan omuzlar, kaldıraç görevi görerek omuzları korumaya yardımcı olan dirsekler ve el bileklerinin hareketini sağlayan eklem ve bağ dokuları daha sağlıklı kullanabilmemize yardımcı olacak esneklik ve rahatlama sağlayacak bir uygulama yapacağız.
Boyun eklemi
Boynumuz beynimizin taşıyıcı bölümü olmasının yanı sıra tüm cervical (boyun ve sırt) sistemimizin başlangıcı olan omurilik soğanımız ve buna bağlı omurgamızın başlangıcında yer alır. Sağlıklı bir boyun bölgesi hafif kenarları “açık S” şeklinde olmalıdır.
Duruş bozuklukları (kaza, yanlış yatış şekli kaynaklı) veya aşırı stresli beden kullanımları, yanlış sportif aktiviteler, güçsüz boyun kasları sonucunda boyunda düzleşme meydana gelebilir. Bu da boyun fıtığına meydan verebilir. Yaptığımız çalışmada boyuna binen yüklerin stresini azaltarak, doğru duruşunu desteklemeye yönelik, bu bölgedeki kasları ve bunlara bağlı bağ dokuları rahatlatmaya çalıştık…
Omuz eklemi
Omuz eklemi vücudumuzun en geniş açı ile çalışan, komplike bağ dokusuna sahip eklemidir. Sporculardan tutunda ev kadınlarına kadar toplumun bir çok kesiminde omuz eklemi ve buna bağlı bağ doku sakatlıkları ve yırtıkları görülebilmektedir. Omuz bölgesinin sağlıklı olması, dirsek ve el bileği eklemleri içinde oldukça önemlidir.
Bu çalışmada omuz ekleminin etrafında bulunan kasları çalıştırıp esnetmekle beraber bu bölgeyi destekleyen sırt kaslarımızı da ihmal etmedik. Özellikle öne doğru kapanışlarda da omuz ekleminizin yanı sıra kürek kemiklerimiz etrafında bulunan kas ve bağ dokularında esnetmeye, kolları geriye doğru açtığımızda ise ön omuz ve göğüs kaslarını esnetmeye yardımcı olduk…
Dirsek eklemi
Dirsek eklemi vücudumuzun taşıma işlemi sırasında omuzlara yük binmesini engelleyen kaldıraç görevi görmektedir. Özellikle omuzdan başlayıp dirsek kısmında bağ doku ile sonlanan biceps ve triceps kaslarının yeterli esnekliği oldukça önemlidir. Bu çalışmada dirsekten yapılan dairesel hareketler ile bölgeye giden kan akışının hızlandırırken kas, tendon ve bağ dokuları zorlamadan esnetip çalıştırdık.
Bilek eklemi
Bilek eklemi insan evriminin belki de en önemli özelliklerinden birinin destekleyicisi olmuştur. Şöyle ki, insanoğlu beyinsel gelişimini, el becerisi ile birleştirerek evrim sürecini ilerletip geliştirmiştir. Beyin geliştikçe el becerisi de artmıştır. Gelişimimizin büyük destekçisi olan ellerimizin bir parçası olan bilek ekleminde çok hassas olan parmaklarımıza kan ve sinir ağının ulaşmasını sağlayan Karpal tüneller mevcuttur. Karpal tünel sendromu oldukça sık görülen bir rahatsızlıktır ve el bileklerini doğru şekilde çalıştırıp esneterek büyük ölçüde rahatlama sağlanır. Bilek eklemi ve bu bölgedeki tendon ve bağ dokuları esnetmeye yönelik çalışmalarda hassasiyet göstermemiz ve farkındalık ile hareketleri uygulamamız olası sakatlık riskinin önüne geçecektir…
İlginizi çekebilir: Boyun ağrısının sebepleri ve boyun ağrısından kurtulmanın yolları