X

Daha daha dahalar yetmedi mi?

Geçen hafta bu konu üzerine biraz konuşmuştuk, sinir sistemimiz üzerinde biriken kodlar ve durmamak üzerine bir şeylerden bahsetmiştik. Bu yazıya da geçen haftaki konuya yakın şekilde devam etmek istiyorum, sanırım günümüzün en önemli sorunlarından biri bu. Ben de son 1 senedir bu konu üzerinde çokça duruyorum. Zorlanıyorum, hatta bu aralar baya zorlanıyorum ama hem benim hem sizlerin bu konuya çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Daha öncelerinde daha farkındalıklı, kendimizin daha iyi olma hallerinden, gelişimden, ilerlemekten konuştuk. Bu konu ise sizlere tam zıttı gibi gelebilir ama değil. Bugün hepimiz birçok konuda yetersizlik, başarısızlık, kendi potansiyelimizi gerçekleştirememe gibi kavramlarla bilinçli veya bilinçsiz şekilde karşı karşıya kalıyoruz. Niye bu kadar sürekli daha yeterli hissetmeye çalışıyoruz? Çevresel olarak işte, ikili ilişkilerimizde, ailemizde çoğu zaman niye doyuma ulaşamıyoruz? İnsan olarak tabii ki belli bir noktada kendimizi geliştirmemiz, uğraş içerisinde olmamız ve çalışmamız gerekiyor. Ancak gün sonunda belli ve çok da uzun olmayan yaşam süresine sahip bir canlı olarak, doyumsuz bir şekilde ve zarar vererek ilerliyoruz. Herkes olduğu haliyle, bir şey başarmadan da başarmış sayılmaz mı? Ya da olduğu haliyle yeterli değil mi?

Uzun zaman kendimin ailemin, başkalarının sorunları üzerinde çokça koşan biri olarak, bir süredir durmayı öğrenmeye çalışıyorum, bazen çok zor geliyor. İnsan durduğu zaman bütün gerçeklikler daha görünür hale geliyor. Duygular, düşünceler, söyledikleri veya söyleyemediği her şey yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Bu durum bir yandan çok zorlayıcı olabilirken bir yandan da hem kendine hem de dışarıya karşı değişim ve gelişimi daha derin ve temiz bir şekilde ilerletiyor aslında. Bu süre zarfında kendi yetersizlik duygum içerisinde duruyorum. Bu duygunun aslında ne kadarının bana ait ne kadarının bana ait olmadığını gözlemliyorum.

Durdukça hem kendimde hem başka insanların hayatlarında birçok olayın ve ilişkilerin içinde yetersizlik hissinin bizi nereden nerelere götürdüğünü görüyorum. Bazı durumlarda bu duygunun hayatta bizi pek çok taşıdığı olumlu durumlar da beraberinde geliyor. Para, statü, toplumsal gelişim ve imkan artışı vb. aklınıza gelen durumlar. Çünkü hayatta hiçbir şey tek başına pozitif veya negatif değildir. Bu iki kavram her olayın içerisinde beraber gerçekleşiyor.

Gün sonunda yetersizlik hissi olumlu görünen sonuçlar gösterse de bunun karşılığında bizlerden neler götürüyor? Bugün hala insanın biyolojik yapısı performans odaklı bir yapıda değilken, sanayi devrimiyle birlikte başlayan ve yaşadığımız şu anki teknoloji çağı içinde sürekli olarak bize daha daha dahalar kavramını fazlaca öğretmiş bir sistem ve toplum düzeni içinde yaşıyoruz. Hayatta kalmak için her alanda dahası peşinde koşuyoruz ve bu hem insanlığı hem de gezegenimizi olumsuz olarak etkiliyor. Doğa da bütün canlılar dünyaya geldikten sonra iç güdüsel olarak hayatta kalmak için belli öğrenimlerden geçse de biyolojik şekilde hayatta kalıp, sadece yaptıklarıyla gezegene doğal katkısını sunarak, daha sonrasında bu dünyadan ayrılıyor.

Bir tek insan kendisini ve gezegeni dahalar peşinde koşarken zehirlemeye ve tüketmeye devam ediyor. Bugün şöyle bir kendinize bakın, kendim için yapıyorum kimse için değil dediğimiz okulları okuduk, okuyoruz, giyindik, giyiniyoruz, çalışıyoruz, alıyoruz, yiyoruz, tüketiyoruz, ilişkiler yaşıyoruz bu konuda giderek daha da hızlanıyoruz ama doymuyoruz…

Sizce sistemin yarattığı bir döngüde olmasak, yarın paranın, şan, şöhret, statü ve daha tüketiminin olmadığı bir Dünya’ya uyansak hayatta kalmak için sadece insani ihtiyaçlarımız olsa kendimizi nasıl hissederdik ve neler yapardık? Bugün en büyük streslerimizden biri sizce de daha konusunda birbirimize sürekli yüklemeye devam ettiğimiz alışkanlıklarımız değil mi?  Bu alışkanlıklar sizce de aynı zamanda hem bizi hem Dünya’yı tükenişe götürmüyor mu?

Egzersiz

Bugün herhangi bir duyguyu, olayı, davranışı gerçekleştirmeden, tüketmeden önce veya çok yoğun yaptığınız bir işin arasında bir dakika yaratın ve durup gözlerinizi kapatın. Sadece burundan derin bir nefes alın ve ağızdan uzun bir şekilde verin. Sadece nefes alışverişinizin sesine odaklanmaya çalışın. Özellikle dikkat dağıtıcıların fazla olduğu ortam veya düşünceler içindeyseniz daha da güzel olur, bakalım 1 dakika boyunca bunların hepsini bırakıp, durabilecek misiniz?

Sonrasında neler hissetiniz bunu gözlemleyin, o düşünce, duygu ve olay karşısındaki şimdi neler hissediyorsunuz?

Bu egzersiz hem stresli olaylar karşısında rahatlamanızı sağlayacak hem de o an gerçek isteğinizi görmenize fayda sağlayacaktır.

Yazının sonuna doğru gelirken kapanışı da bir hikayeyle yapalım.

Bir balıkçı hikayesi

Bir gün Amerikalı bir iş adamı, küçük bir Meksika sahil kasabasına gelir. Kıyıya yanaşan küçük bir balıkçı teknesinde, yeni yakalanmış birkaç iri balığı fark eder ve balıkçıya yaklaşarak bu balıkları ne kadar sürede tuttuğunu sorar. Balıkçı, çok uzun sürmediğini söyler. İş adamı ise şaşkınlıkla, neden daha fazla denizde kalıp daha çok balık tutmadığını sorar. Balıkçı, ailesine yetecek kadar balık tuttuğunu ve bunun kendisi için yeterli olduğunu söyler.

Meraklanan iş adamı, geri kalan zamanını nasıl geçirdiğini sorar. Balıkçı, sabahları geç kalktığını, çocuklarıyla oynadığını, öğleden sonra eşiyle şekerleme yaptığını, akşamları arkadaşlarıyla gitar çalıp içki içtiğini ve hayatının bu şekilde çok mutlu geçtiğini anlatır. İş adamı, balıkçının hayatını daha kazançlı hale getirebileceğini düşünerek ona bir plan sunar.

Bu plana göre balıkçının daha çok balık tutup kazancını artırması, daha büyük bir tekne satın alması, ardından bir filo kurması ve en sonunda balık işleme tesisleri açarak işini büyütmesi gerekmektedir. İş adamı, bu şekilde büyük şehirlerde yaşayıp halka açılabileceğini, milyoner olabileceğini anlatır. Balıkçı her seferinde “Peki sonra ne olacak?” diye sorar. İş adamı en sonunda, milyonlarca dolar kazandıktan sonra balıkçının emekli olup küçük bir sahil kasabasında sabahları geç kalkıp balık tutacağını, öğleden sonra ailesiyle vakit geçirip akşamları arkadaşlarıyla eğlenebileceğini söyler.

Balıkçı ise bu hayatı zaten şu anda yaşadığını belirtir ve iş adamına asıl mutluluğun peşinde koştuğu hayatı şimdiden yaşayabilmek olduğunu gösterir​.

Umarım hepimiz özümüze, insanlığımıza, doğamıza, içimize bakabildiğimiz, çevresel faktörlerin gereksiz etkilerinden ve birbirimizden zehirlenmeden kendimizle, doğayla, diğer insanlarla ve gezegenimizle ilişkiler kurabildiğimiz hayatın keşifleri içinde yer alır ve o hayatı yaşarız, hepimizin yoluna ışık olması dileğiyle…

İlginizi çekebilir: İçerideki tonumuzu nasıl yakalarız: Vagus siniri ve vagal ton

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale