Birçoğumuz, başarının zor olduğunu şimdiye kadar defalarca duyduk. Bill Gates’in Microsoft’u kurduğunda geçirdiği çılgın saatler veya girişimciliğin psikolojik sonuçları her zaman konuşulan konular arasında. Dünya tarihine yön veren başarıların arkasında stresli ve yıpratıcı bir süreç yer alıyor.
Stanford Üniversitesi’nden araştırmacı Emma Seppala da bu konuya eğilen isimlerden biri. Seppala bir çalışmasında, “Yüksek başarıların kazanıldığı çevrelerde yaptığım çalışmaların ardından, birçok insanın, kendileri pahasına başarının arkasından gittiklerini gördüm” diyor. Başarı uğruna mutluluklarını erteleyen bu kişiler, ancak başarıya ulaştıklarında mutlu olabiliyor. Bu süreçte ise hem kendilerini hem de çevredeki insanları başarı uğruna ateşe atıyorlar.
Bilim ise bu tür bir başarı anlayışının tamamen yanlış olduğunu söylüyor. Seppala, bu konudaki görüşlerini şöyle aktarıyor:
“Araştırmalara baktığımızda aslında başarının sırrının mutluluk olduğunu görüyoruz. Eğer mutluluğu öncelik haline getirirseniz, daha üretken, daha yaratıcı, daha esnek, daha enerjik, daha karizmatik ve daha etkileyici olabilirsiniz. Daha az çaba harcayarak daha olumlu bir bakış açısı yakalayabilir ve işinize daha fazla odaklanabilirsiniz.”
Seppala, başarının mutluluğu değil; mutluluğun başarıyı getireceğini söylüyor. Ancak bunu sadece ortaya atmakla kalmayıp, bunu nasıl gerçekleştirebileceğinize dair araştırmalara dayanan öneriler de sunuyor. Seppala’nın önerilerini, sürekli el altında tutulan bir başucu listesi olarak da görebilirsiniz. Seppala özeleştirinin aslında bir nevi kişinin kendisini sabote etmesine neden olduğunu söylüyor. Kişinin kendisine, bir arkadaşına davranır gibi anlayış, bilinç ve kibar davranması ise üretkenlik, esneklik ve tümden bir iyilik getiriyor.
Öz duyarlılık için uygulamanız gereken stratejiler
Seppala büyük başarılar ve büyük mutluluklar için zihnini hazırlamak isteyenlere özel bazı stratejiler sunuyor:
1. Kendi kendinize söylediklerinize dikkat edin
Bir şey mahvettiğinizde “Ne kadar salağım” demek yerine, kendinize daha kibar davranın. “Kısa süreliğine boş bulundum” demeyi deneyin.
2. Kendinize mektup yazın
Eğer duygularınız çok yoğunsa, bir arkadaşınıza yazar gibi kendinize mektup yazın. Bu ilk başta tuhaf gelebilir ancak meseleye dışarıdan bakmanıza yardımcı olacaktır.
3. Öz duyarlılık cümlesi bulun
Hayatta hepimiz zor zamanlar geçirebiliriz. Zorluk ve acı da hayatın bir parçası. Böyle zamanlarda kendinize karşı kibar olabileceğiniz ve ihtiyacınız olan öz duyarlılığı sağlayan bir cümle bulun.
4. Günlük şükretme listesi yapın
Her gün şükretmeniz gereken en az beş şeyi yazın. Araştırmalar, şükretmenin beyninizde fiziksel değişiklikler yarattığını ve hayatın iyi yanlarını görmenizi kolaylaştırdığını söylüyor.
Kaynak:
inc.com
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Zafiyetlerimiz aslında hepimizi daha başarılı yapıyor
Başarılı bir start up’a dönüşen 6 yaratıcı fikir