Herkesin D vitamini eksikliğinden muzdarip olduğu günümüzde, en çok öne çıkan belirtiler yorgunluk ve halsizlik gibi görünüyor. Oysa D vitamini, bağışıklık sisteminden kemiklerde kalsiyum emilimine, hatta beyin aktivitelerine kadar geniş bir yelpazede görev alıyor; tek başına olmasa da farklı vitamin, mineral ve hormonlar ile birlikte vücut için epey kritik bir noktada duruyor.
Omega-3 yağ asitleri ile D vitamininin beynin bilişsel aktivitesine katkıda bulunduğu bilinse de, bunu hangi yolla yaptıkları kısa süre öncesine dek aydınlanmamıştı. Şubat 2015’te makalesi yayınlanan yeni bir araştırma, bu iki molekülün görevlerini aksatmamasında serotoninin parmağı olduğunu ortaya koydu. Buna göre, beynin serotonin üretimi ve fonksiyonu, D vitamini ve omega-3 yağ asitlerine bağlı.
Beynin olmazsa olmazı serotonin
D vitamini; triptofan adlı amino asidin serotonine dönüşmesinde görev alırken, eikosapentaenoik asit (EPA) ise sinir hücrelerinden serotonin salgılanmasının yolunu açıyor. Serotonin etkinliğinde görev alan bir diğer yağ asidi olan dokosaheksaenoik asit (DHA) ise, sinir hücre zarlarında değişiklik yaparak serotonin alıcılarını daha aktif hale getiriyor. Bir diğer deyişle, DHA serotoninin bağlanacağı hücreleri daha uygun bir konuma sokarak, var olan serotoninin daha etkili ve verimli çalışmasını sağlıyor.
Kişinin serotonin seviyesi; duygu durumu, sosyal davranışlar, karar verebilme yetisi, içgüdüsel tepkiler gibi pek çok beyin aktivitesini etkilerken; depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (ADHD) gibi pek çok klinik tanının altında düşük serotonin seviyesi yer alıyor.
Güneşe çıkmamak insanı mutsuz ediyor
Derinin güneş yardımıyla kendi kendine üretebildiği bir vitamin olan D vitamini eksikliğinin bu kadar sık görülmesi, sağlığımızı tehdit edecek kadar iç mekanlara kapanışımızla ilgili fikir vermesi açısından önemli.
Araştırmacılar Dr. Patrick ve Dr. Ames, hem D vitamini eksikliğinin hem de özellikle yeterince balık tüketmemekten kaynaklanan omega-3 yağ asidi eksikliğinin ABD’de oldukça yaygın olduğunu belirtiyor. Bu da serotonin oluşumuna olumsuz etki yaparak, bilişsel aktivitede azalma ve yukarıda örneklendirdiğimiz rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Peki ne yemeli?
Balık, hem D vitamini hem de omega-3 yağ asitleri bakımından oldukça kuvvetli bir kaynak. Uzmanlar, sağlıklı yetişkinlerin haftada en az iki kere balık yemesi gerektiğini belirtiyor. Balık sevmeyenler için balık yağı kapsülleri almak da bir seçenek olabilir.
D vitamini için ise en çok önerilen yeterince güneşe çıkmak olsa da, yumurta, tereyağı, peynir ve mantar gibi yaygın bazı besin maddeleri ile D vitamini almak da mümkün.
Kaynak
Science Daily
NCBI
Dünya Gıda
Wikipedia