X

Verimli ve bilinçli bir CrossFit antrenmanı için dikkat edilmesi gerekenler

Verimli ve bilinçli bir Crossfit

“Don’t buy anything you’ve ever seen advertised”.

Geçenlerde sosyal medyada rastladığım, Adbusters dergisinin “Buy Nothing Day” kampanyası dahilinde yaydığı bu söylem son derece ilgimi çekmişti. Bu denli ekstrem söylemlerden kaçınmakla beraber gereğinden fazla tüketmemize ve daha da tüketmeye yönlendirilmemize (ve bunu yapma lüksümüze) daha çok dikkat etmeye, farkına varmaya, bunu makul ve mantıklı seviyelerde tutmaya çabalıyorum.

Başarılı bir marketing, ürünün veya hizmetin kalitesinin garantisi olmadığı gibi, bir ürün veya hizmet başarılı bir marketing yürüttüğü için kandırmacadan veya göz boyamadan ibaret demek de yanlış olur.

Bu örneğin CrossFit’in tüm dünyada yakaladığı yükselişe çok uyduğunu düşünüyorum: Hedeflenen geniş kitlenin, dönemin sosyo-ekonomik ve psikolojik ihtiyaçları çok iyi analiz edilmiş; ve tüm bunlar monotonluğu kıran, zorlayıcı bir antrenman sistemi kadar, “Forging Elite Fitness” düsturu, bilinçli, destekleyici community’si, “Fittest on Earth” sıfatı (ve para ödülü) ile taçlandırılan çetin

Yarışma esnasında tükenen sporcu Talayna Fortunato’nun suratındaki belli belirsiz gülümseme, antrenmanlardan çok tanıdık gelen hafif mazoşist bir “No Pain, No Gain” psikolojisinin işareti sanki.

CrossFit’in hedefleri arasında, sürekli olarak bir önceki performansınızdan daha hızlı, daha ağır kaldırabilen, daha çok tekrar yapabilen, daha çok dayanabilen bir versiyonunuzu gerçekleştirmek yatıyor. Hal böyle olunca insan kendi limitlerini zorlamak konusunda bazen fütursuzca davranabiliyor ve farkında olmadan bedenine yarardan ziyade zarar vermeye başlıyor. Özellikle de bu sporda belli bir performans yakalamayı hedefleyerek “Olympic Lifts” olarak adlandırılan ağırlık kaldırma ve benzeri ağırlık içeren hareketleri yapanların en çok dikkat etmeleri gereken noktalardan birisi bu.

Olimpik ağırlık kaldırma antrenörü Diane Fu’nun hareketleri esnasındaki vücut formunu detaylandıran posteri

Futbolu bıraktıktan sonra mücadele içeren sporlara 2011’de CrossFit ile devam etmeye başladığı dönemde, normal bir antrenman sırasında omuriliğini kırmış (ve halen CrossFit atleti) olan Lindy Barber, doktorların bir daha asla squat yapmamasını söylemelerine rağmen, uzun ve meşakkatli bir iyileşme sürecinden sonra yavaş yavaş tekrar CrossFit’e dönmüş ve 2013’te CrossFit Games’de yarışmacı olmuş.

Şahsen insanın irade ve kararlılıkla, yapamayacağı söylenen birçok şeyin üstesinden gelebileceğine inanıyorum; fakat hangi durumlarda mantık sınırının aşılmış olduğuna da dikkat etmek gerekiyor.

Örneğin Lindy Barber’in sakatlığını yenme hikayesinin anlatıldığı marketing başarısı bu videoda, bel ve sırtını güçlendirdikten sonra katıldığı 2013 CrossFit Games bölgesel elemelerinde, son antrenman programının bitiminde yaptığı Deadlift tekrarlarında (3:14) “Lumbar Curve”ünün, yani bel hizasındaki omurganın öne doğru dışbükey kavisinin uzun vadede tekrar sakatlanmasına neden olabilecek şekilde bozulduğunu da görebiliriz:

httpv://www.youtube.com/MWwobEbaac4

Maalesef Lindy Barber kadar şanslı olmayanlar da var.

CrossFit’te sisteminde mümkün olan; kaynaklarınızı dikkatli seçtiğiniz sürece, bilinçli bir antrenörle beraber çalışmanın yanı sıra doğru yönlendirecek olan uzmanlar tarafından üretilmiş yazılı ve görsel birçok bilgiye ulaşabilmek. Mesela burada Chris Spealler ile Overhead Squat’ın inceliklerini görebiliriz:

httpv://www.youtube.com/i3VMBdEBB7c

İşte “Deadlift” hareketinin incelikleri:

  • Bel hizasındaki omurganın öne doğru dışbükey kavisini korumak
  • Kalçayı geriye doğru itmek
  • Vücut ağırlığı topuklarda
  • Göğüs kafesi geniş ve ileri doğru
  • Sırtın üst kısmı sabit
  • Çene içerde
  • Hareketin bitiminde yukardayken kalçayı ileri doğru itmek
  • Kaldırılan ağırlık kişinin kapasitesine göre ortalama ve güvenli bir ağırlıkta fakat yine de zorlayıcı olmalı
Atlet ve antrenör Annie Sakamoto “Lumbar Curve”ün Deadlift sırasındaki doğru (sol) ve yanlış (sağ) duruşlarını gösteriyor.

Düzenli spor yapan herkes bilir ki, sakatlık riski tüm sporlarda mevcut ve bunları minimuma indirmek için yapılması gereken en önemli şeylerden biri de bilinçli olmak ve bedenini dinlemek. Ağrı ve acının bedenimizin sınırına çok yaklaştığını bildiren bir alarm sistemi veya supap olduğunu düşünürsek, anın heyecanı, hırs, adrenalin, marketing’e vs. kapılmadan ihtimalleri lehimize çevirmek elimizde. Burada özellikle değinmemiş olsam da, hangi spor dalı olursa olsun yeterli uykunun ve beslenmenin yeri ve önemi zaten tartışılmaz. Bunlara ek olarak yoğun şekilde antrenman yapan biri için, 3 gün antrenmana 1 gün dinlenme gibi bir program ve yoga gibi destekleyici ve rahatlatıcı bir rutin oturtulması da yararlı olabilecek önerilerden.

CrossFit community’si bilinçli ve eğitimli olmakla övünüyorken, bunu o topluluğa dahil amatör-profesyonel sporcular olarak sürdürmek bizim elimizde.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Gözde Mimiko Türkkan: Gözde Mimiko Türkkan, fotoğraf, sanatçı kitabı, video gibi çeşitli medyumları kullanarak toplumsal olarak inşa edilmiş kimlikler ve cinsiyet rolleri üzerine çalışmalar üretir. Eserleri, 2010’da Londra’da Central Saint Martins’de güzel sanatlar bölümünde yüksek lisansını tamamladığından beri yurtiçi ve yurtdışında çalışmaları sergilenmektedir. Öte yandan 15 yıl kadar önce başladığı dövüş sporlarına olan ilgisini ve deneyimini paylaşmak için Muay Thai ve CrossFit temelli dersler verdi. Ayrıca İstanbul’un ilk amatör koşu gruplarından olan İstanbul Koşu Kuvvetleri’nin ve Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği BoMoVu’nun kurucularından. Muay Thai haricinde partneriyle beraber hayatlarında düzenli yer edinmiş snowboard, dalga sörfü, CrossFit, koşu ve yoga gibi sporlar ve bedensel aktivitelerini @sync.riders hesabından paylaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale