“Don’t buy anything you’ve ever seen advertised”.
Geçenlerde sosyal medyada rastladığım, Adbusters dergisinin “Buy Nothing Day” kampanyası dahilinde yaydığı bu söylem son derece ilgimi çekmişti. Bu denli ekstrem söylemlerden kaçınmakla beraber gereğinden fazla tüketmemize ve daha da tüketmeye yönlendirilmemize (ve bunu yapma lüksümüze) daha çok dikkat etmeye, farkına varmaya, bunu makul ve mantıklı seviyelerde tutmaya çabalıyorum.
Başarılı bir marketing, ürünün veya hizmetin kalitesinin garantisi olmadığı gibi, bir ürün veya hizmet başarılı bir marketing yürüttüğü için kandırmacadan veya göz boyamadan ibaret demek de yanlış olur.
Bu örneğin CrossFit’in tüm dünyada yakaladığı yükselişe çok uyduğunu düşünüyorum: Hedeflenen geniş kitlenin, dönemin sosyo-ekonomik ve psikolojik ihtiyaçları çok iyi analiz edilmiş; ve tüm bunlar monotonluğu kıran, zorlayıcı bir antrenman sistemi kadar, “Forging Elite Fitness” düsturu, bilinçli, destekleyici community’si, “Fittest on Earth” sıfatı (ve para ödülü) ile taçlandırılan çetin
CrossFit’in hedefleri arasında, sürekli olarak bir önceki performansınızdan daha hızlı, daha ağır kaldırabilen, daha çok tekrar yapabilen, daha çok dayanabilen bir versiyonunuzu gerçekleştirmek yatıyor. Hal böyle olunca insan kendi limitlerini zorlamak konusunda bazen fütursuzca davranabiliyor ve farkında olmadan bedenine yarardan ziyade zarar vermeye başlıyor. Özellikle de bu sporda belli bir performans yakalamayı hedefleyerek “Olympic Lifts” olarak adlandırılan ağırlık kaldırma ve benzeri ağırlık içeren hareketleri yapanların en çok dikkat etmeleri gereken noktalardan birisi bu.
Futbolu bıraktıktan sonra mücadele içeren sporlara 2011’de CrossFit ile devam etmeye başladığı dönemde, normal bir antrenman sırasında omuriliğini kırmış (ve halen CrossFit atleti) olan Lindy Barber, doktorların bir daha asla squat yapmamasını söylemelerine rağmen, uzun ve meşakkatli bir iyileşme sürecinden sonra yavaş yavaş tekrar CrossFit’e dönmüş ve 2013’te CrossFit Games’de yarışmacı olmuş.
Şahsen insanın irade ve kararlılıkla, yapamayacağı söylenen birçok şeyin üstesinden gelebileceğine inanıyorum; fakat hangi durumlarda mantık sınırının aşılmış olduğuna da dikkat etmek gerekiyor.
Örneğin Lindy Barber’in sakatlığını yenme hikayesinin anlatıldığı marketing başarısı bu videoda, bel ve sırtını güçlendirdikten sonra katıldığı 2013 CrossFit Games bölgesel elemelerinde, son antrenman programının bitiminde yaptığı Deadlift tekrarlarında (3:14) “Lumbar Curve”ünün, yani bel hizasındaki omurganın öne doğru dışbükey kavisinin uzun vadede tekrar sakatlanmasına neden olabilecek şekilde bozulduğunu da görebiliriz:
httpv://www.youtube.com/MWwobEbaac4
Maalesef Lindy Barber kadar şanslı olmayanlar da var.
CrossFit’te sisteminde mümkün olan; kaynaklarınızı dikkatli seçtiğiniz sürece, bilinçli bir antrenörle beraber çalışmanın yanı sıra doğru yönlendirecek olan uzmanlar tarafından üretilmiş yazılı ve görsel birçok bilgiye ulaşabilmek. Mesela burada Chris Spealler ile Overhead Squat’ın inceliklerini görebiliriz:
httpv://www.youtube.com/i3VMBdEBB7c
İşte “Deadlift” hareketinin incelikleri:
- Bel hizasındaki omurganın öne doğru dışbükey kavisini korumak
- Kalçayı geriye doğru itmek
- Vücut ağırlığı topuklarda
- Göğüs kafesi geniş ve ileri doğru
- Sırtın üst kısmı sabit
- Çene içerde
- Hareketin bitiminde yukardayken kalçayı ileri doğru itmek
- Kaldırılan ağırlık kişinin kapasitesine göre ortalama ve güvenli bir ağırlıkta fakat yine de zorlayıcı olmalı
Düzenli spor yapan herkes bilir ki, sakatlık riski tüm sporlarda mevcut ve bunları minimuma indirmek için yapılması gereken en önemli şeylerden biri de bilinçli olmak ve bedenini dinlemek. Ağrı ve acının bedenimizin sınırına çok yaklaştığını bildiren bir alarm sistemi veya supap olduğunu düşünürsek, anın heyecanı, hırs, adrenalin, marketing’e vs. kapılmadan ihtimalleri lehimize çevirmek elimizde. Burada özellikle değinmemiş olsam da, hangi spor dalı olursa olsun yeterli uykunun ve beslenmenin yeri ve önemi zaten tartışılmaz. Bunlara ek olarak yoğun şekilde antrenman yapan biri için, 3 gün antrenmana 1 gün dinlenme gibi bir program ve yoga gibi destekleyici ve rahatlatıcı bir rutin oturtulması da yararlı olabilecek önerilerden.
CrossFit community’si bilinçli ve eğitimli olmakla övünüyorken, bunu o topluluğa dahil amatör-profesyonel sporcular olarak sürdürmek bizim elimizde.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.