X

Çözüme giden gizli yol: Başka bir bakış açısından bakabilmek

Bir soruna dikkatinizi verdiğinizi düşünelim. Çözüm için öncelikle bilgimiz üzerinden yola çıkarız. Eski deneyimlerimiz, var olan kurallar, yaşadıklarımız… Belki biraz araştırma. Bazı sorunlar bizi öyle bir noktaya getirir ki çözümden daha çok kayboluruz. Sanki bir labirentte dönüp durmaktayızdır. Her kapı başka bir kapıya açılır ama çıkış yolu olmaz.

İşte böyle bir sarmala girdiğimiz anlarda aslında ne yapmalıyız? Bugün bu yazımda sizlerle birlikte özel veya iş hayatımızda sıklıkla karşılaşabileceğimiz böyle bir durumu nasıl çözeriz, nasıl daha iyi bir yaklaşım uygulayabiliriz, bunu değerlendirelim istiyorum.

Bu yukarıda belirttiğimiz noktalarda birçoğumuz egonun denizlerinde savrulmaya başlamaktayız bir süre sonra. “Ben bu sorunu kendim çözerim. Ben bu konuyu çok iyi biliyorum, kimseden danışmanlık almaya gerek yok.” Çözümü bulmaktan çok onu kimin bulacağına odaklanırız. Artık sorunumuza bir sorun daha eklenmiştir! Ve işte bizler, “Ben bu konun üstesinden gelirim” der durur ve o bitmeyen sarmalda dönmeye, yani çözümsüzlüğe devam ederiz.

Böyle anlarda neden gözümüzün önündeki çözüm bizden uzaklaşır? Basit olanı görmek bu kadar zor mudur? Onca yıllık uzmanlık, tecrübe bir sorunu çözmeye neden yeterli olmaz? O kadar yoğun bir şekilde çözümsüzlüğe odaklanırız ki istediğimiz ipucu bir türlü gelmeyecektir. Bir türlü ilerlemek mümkün olmayacaktır. Devam eden bu çözümsüzlük dönemleri tam da bu anlarda bizi daha da derin ümitsizliğe sürükler.

Peki böyle anlarda bize gerekli olan en temel şey nedir? Bu sorunun cevabı aslında çok basit: Bir dış göz. Hem de sorunumuzdan oldukça uzak, belki o konuyu bile bilmeyen bir dış göz… Evet, tam olarak doğru okudunuz, bu anlarda bir dış gözün, bir diğer kişinin fikri veya sorunu basitçe yorumlaması, belki o aradığımız çıkış yolu için bir türlü ulaşamadığımız kapıları önümüzde açıverir. Aslında o dış göz bizi kaybolduğumuz yan yollardan tekrar ana yola, yani çözüm yoluna taşıma işlevini görmektedir.

Bu hafta okuma listemde olan çok önemli bir eserden konuyla ilgili kısa bir bölümü paylaşmak istiyorum; sevgili David Epstein’in “Çok Yönlü, Başarı İçin Neden Çok Şeyle İlgilenmeliyiz?” bir parça…

“Pegau, ‘Bazen elinizi kafanıza vurup, ‘Nasıl oldu da ben bunu düşünemedim?’ dersiniz. Eğer sorun sektörden insanlar tarafından çözülseydi, sorunu sektördeki insanlar çözmüş olacaktı,’ diyordu. ‘Sanırım bu kabul etmek istediğimizden daha sık oluyor, çünkü meselelere kendi sektörümüzden edindiğimiz bilgiler ışığında bakmaya eğilimliyiz ve bazen bu bizi çıkmaza sürükleyip duvarlara toslatan bir yola sokar. Geriye dönüp bir başka yol bulmak zordur.’ Pegau aslında Einstellung etkisinden bahsediyordu. Bu, sorunlara çözüm arayanların daha iyi seçenekler olsa bile sadece bilinen yöntemleri kullanmasıyla ilgili psikolojik bir terimdir. Davis daha sonra tüyleri alan bir ürünle ilgili yardıma ihtiyaç duyan soruna çözüm üreterek bir başka para ödülü kazanmış; küçük bir çocukken bacağında sakız yuvarlamakla ilgili anısı onu çözüme götürmüş.

Bu örnekte gördüğümüz gibi, bazen çözüm sadece belirli bir alandaki uzmanlardan veya o alanda yıllarını vermiş deneyimlerden çıkamayabilir, bir sorunu tam anlamıyla çözüme götürebilmek için tarafsız, ilişkisiz, farklı deneyimler veya farklı bakış açıları adeta çığ düşmüş yolları açan kurtarıcı araçlar gibi tüm tıkanıklıkları temizleyerek, yolu berraklaştırabilir.

Bu yazımda bana eşlik ediyorsanız, çözümsüz anlarınızda konuyla hiç ilişkisi olmayan güvendiklerinizden destek almanızı öneriyorum. Ben de güncel hayatımda eğer bir konuda kritik bir sunum yapacaksam, hazırladığım içeriği konu ile hiç ilişkisi olmayan kişilere anlatmaya ve sunum içeriği hakkında onlardan yorum almaya çalışıyorum. Fark edemediğim o kadar fazla şeyi yorumluyorlar ki bazen sunum son haline geldiğinde, yaptığım değişiklikleri görünce ben bile şaşırıyorum.

Bu yüzden, her sorununuza tez çözüm için, bir dış göz her daim sizinle olsun dilerim!

İlginizi çekebilir: Çok yönlülük: Hayatta değişimlere ayak uydurabilme sanatı

 

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale