Çözüm odaklı terapi: Büyük değişimlere giden yol küçük değişimlerden geçer
Hayatında neyi değiştirmek istiyorsun?
Bugüne kadar yaptıkların işe yaramadı mı?
Öyleyse sorun yerine çözüme odaklanmanın zamanı gelmiş olabilir.
Çözüm Odaklı Terapi soruna odaklanmak yerine elde etmek ve başarmak istediğiniz hedefler üzerine odaklanan elli yıllık bir terapi yöntemi. Geleneksel terapiler büyük ölçüde geçmişe odaklanırken Çözüm Odaklı Terapi sizin hedeflerinize ve gelecekte olmak istediğiniz “hal” üzerine odaklanır. Bu yaklaşım çözüme odaklanır çünkü soruna odaklanma, geçmişte sorunlarınızı çözerken kullandığınız ve işe yaramış olan stratejileri keşfetmenizi engeller. Ama çözüm, genellikle sorunun ortaya çıkış nedeniyle ilişkili bile değildir ve üzerinde konuşmak sadece sorunu büyütür. Bu nedenle bu yaklaşım geçmiş yerine gelecek üzerinde odaklanır. Geçmiş olaylara yalnızca “nadir (istisnai) durumlar” diye nitelendirilen, sorunun olmadığı durumları konuşurken değinilir, yani teknik geçmişi tamamen yok saymaz.
Çözüm odaklı yaklaşım;
- Problemlerinizi çözebilme gücüne sahip olduğunuza,
- Çözüm ve gelecek üzerinde odaklanmanın istediğiniz yönde değişmenizi sağladığına,
- Hiçbir şeyin aynı kalmadığına, değişimin her zaman ve sürekli olduğuna,
- Küçük değişimlerin daha büyük değişimlere yol açtığına, siz değişirseniz etrafınızın da değişeceğine (dalga etkisi),
- Şikayetlerinizde olduğu gibi onların çözümünde de uzman olduğunuza,
- Her problemin nadir (istisnai) durumlarının olduğuna ve bunları kullanmanın çözümü bulmakta faydalı olacağına,
- Bir problemin tek bir doğru çözümünün olmadığına, inanır.
Çözüm Odaklı Terapi üç temel kurala dayanır:
- Bozulmamışsa onarma,
- İşleyen çözüm yollarına başvurmada ısrarlı ol,
- Artık işlemeyen çözüm yollarını kullanma.
Çözüm odaklı terapide süreç nasıldır?
Bir Çözüm Odaklı Terapi görüşmesi genellikle şu şekilde olur:
Amaç oluşturma (Goal Setting): Danışmanın amacı belirlenir. Amaçlar sizin tarafınızdan gelmeli, olumlu ve aktif bir şekilde oluşturulmalı, “şimdi ve burada” ilkesi çerçevesinde, ulaşılabilir ve size özel olmalıdır.
Mucize soru (Miracle Question): Mucize soruyla amacınız belirginleştirilir. Mucize soru şu şekildedir: “Farz et gece uyurken bir mucize oldu. Bu mucize buraya getirdiğin problemin çözülmesi. Uyuduğun için mucizenin ne olduğunu bilmiyorsun. Sabah uyandığında senin için mucizenin ne olduğu ve buraya getirdiğin problemin çözümünde ne gibi farklılık yaratacağı konusunda neler söyleyebilirsin?”
İlk işaret: Danışma sürecinin amacına yönelik adımlar hakkında düşünmeniz sağlanır. Danışmanınız “Eğer bir mucize olsaydı bunun ilk işareti ne olurdu? İlk kim neyi fark ederdi?” gibi sorular sorar.
Nadir (istisnai) durumlara ilişkin sorular (Excepting Questions): Nadir durumlar, danışmaya getirdiğiniz problemi yaşamadığınız anlardır. Terapide size nadir durumlara yönelik sorular sorularak problemlerinizin çözüldüğü anların da olduğunu keşfetmeniz sağlanır. Böylece ne yaptığınızda ve nasıl davrandığınızda problemleri çözebildiğinizi görmenize yardımcı olunur. Çünkü problemin çözümü nadir durumlardadır. Probleminizin yaşanmadığı nadir durumları düşünmeniz sağlanarak çözüm üzerinde odaklanmanız teşvik edilir.
Derecelendirme: Danışma sürecinde ne kadar geliştiğinizi ve ilerlediğinizi 0-10 arasında bir dereceye koymanız istenerek süreçle ilgili algı ve düşünceleriniz belirlenir.
Geri bildirim ve ev ödevi: Görüşmenin sonunda danışmanınız size oturuma ilişkin geri bildirimde bulunur ve ev ödevi verir. Ev ödevleri, danışma süreci boyunca alınan bilgilere dayalı olarak çözüm oluşturmada size yararlı olacağı düşünülen ödevlerdir. Bunlar gözlemsel ve davranışsal olabilir. İki türlü ev ödevi vardır: Birisi işleyen çözüm yollarına daha çok başvurmayı sürdürmek, diğeri ise işlemeyen çözüm yolları olduğunda farklı yolları denemektir. Ev ödevleri sizin için makul ve mantıklı olmalıdır.
Geleceği okuma veya kristal küre tekniği (The Crystal Ball Technique): Bu teknik kendinizi gelecekte artık sorunun olmadığı bir durumda hayal etmenizi sağlayarak, başarılı bir şekilde işlevsellik kazanmanıza yardımcı olur. Gelecekte sorunlarınızın halledildiğini düşünerek daha olumlu bir tutum benimsemenizi ve problemden çok, çözüm üzerinde odaklanmanızı sağlar.
Yeniden çerçeveleme (Reframing): Aslında bütün terapi yaklaşımlarının nihai hedefi yeniden çerçevelemedir. Bu teknik daha fazla seçenek sahibi olduğunuzu fark etmenizi ve duygularınızı yönetebilmenizi sağlar. Yeniden çerçeveleme kısaca konuya ilişkin tüm bakış açısının değişmesidir. Böylelikle söz konusu davranışın görülme sıklığı ve şiddeti azalmış olur. Yani artık hayatınızda istemediğiniz durumlar yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlar.
Hayatta her şey değişim halinde. Bu yazıyı okumadan önce siz de farklıydınız ve artık aynı kişi değilsiniz. Hayattaki hızlı değişime ayak uydurmaya çalışmak bazen sizi strese sokabilir ve kaybolmuş hissedebilirsiniz. İyi haber, problemlerin çözümü var, siz değişirseniz etrafınız da değişir ve bu dalga etkisi gibi yayılır. Yeter ki siz değişmek isteyin. Değişmeye karar verdiğinizde profesyonel destek almak isterseniz bana [email protected] vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Bol seçenekli ve çözümlü günleriniz olsun. Sevgiyle kalın.
Kaynaklar:
Berg, 1. K., & de Shazer, S. (1993). Making number talk: Language in therapy. In S. Friedman (Ed.), The new language of change: Constructive collaboration in psychotherapy (pp. 5-24). New York: The Guilford Press
Berg, I. K., Sc Reuss, N. H. (1998). Solutions step by step: A substance abuse treatment manual. New York: W. W. Norton Company Inc.
Cooper, J. F. ( 1995). A primer of brief psychotherapy. New York: W. W. Norton & Company Inc.
Doğan, S. (1999). Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi: Kuramsal Bir İnceleme. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, (2) (12)
İlginizi çekebilir: Sadeleşerek yaratıcılığınızı arttırın: Minimalizm psikolojinize iyi gelir