X

Covid 19 ve kilo problemi: Pandemi döneminde sağlıklı şekilde kilo vermek neden önemli?

Yılın yarısını koronavirüs haberleri, bozulan düzenler, değişen yaşamlara adaptasyonla geçirdik ve bir süre daha bu şekilde devam edeceğiz gibi görünüyor. Her yıl Eylül gibi yine karar vereceğimiz kilo verme projesi artık daha da önemli olmaya başladı. Bu sefer ucunda sağlıklı olmak, bağışıklığımızın yüksek olması ve koronavirüse karşı korunmak da var.

Kilolu olmak her zaman görüntüden daha önemli olarak, olumsuz sağlık sonuçları doğuruyor. Koronavirüs tedavisinde alınan olumsuz sonuçların daha çok kilolu, obez ve iyi beslenememiş bireylerde gerçekleştiği biliniyor. Kilolu insanların sağlıklı olduğuna dair maalesef toplumumuzda yanlış bir algı var. İdeal kiloda insanların hastalıklara karşı daha dayanıksız olacağı düşünülüyor, halbuki tam tersi, temiz beslenmenin eşlik etmediği fazla kilo en düşük bağışıklığı beraberinde getiriyor. Hastalıklara daha açık hale geliniyor.

Bu dönem amacınız artık sağlıklı beslenmek ve kendinize iyi bakmak, yani bağışıklığınızı gerçekten yükseltmek olmalıdır. Zaten sağlıklı beslenmeyi, iyi yaşamayı alışkanlık ve bir yaşam biçimi haline getirdiğinizde, fazla kilolarınız varsa, onlardan da kendiliğinden kurtuluyorsunuz.

Konu kilo olduğunda hemen hızla kilolardan kurtulmak amaç haline geliyor. Böyle olunca bilin bakalım ne oluyor? En yakın zamanda yeniden kilo sorunuyla karşılaşıyoruz. Halbuki kilolardan kurtulmaya başlamadan önce neden kilo aldığımızı saptamamız gerekiyor. Oturup düşünelim, öncelikle bu dönem kilo almamızın nedenleri neler olabilir. Geçmişten gelen kilolarımız varsa ona göre düşünmeliyiz. 

Genel kilo alma nedeni, gereksinimimizden fazla kalori alıp o kalorileri harcayamayıp üzerimizde biriktirmemizden kaynaklanır. Bu noktada kendimize şunu sormalıyız, peki beni gereksinimimden fazla yemeye iten ne? Psikolojik açıdan zor bir dönemden mi geçiyorum, yoksa hormonal dengemde bir problem mi var, kullanmam gereken ilaçlar var da ben onları ihmal mi ediyorum veya kullandığım ilaçlar mı iştah dengemi bozuyor? Bu durumların hepsi tek başımıza baş etmemizin zor olduğu problemlerdir.

Özellikle pandemi dönemi hepimizin hayatında ilk defa karşılaştığı zor bir dönemdir. Bazen baş ettiğimizi sanırız fakat zaman geçtikçe o sorunlara yenileri ekleniyorsa pek de baş etmiş sayılmayız. O yüzden muhakkak uzman desteğiyle ilerlemek önemlidir. 

Özellikle çok fazla diyet yapıp, kilo verip sonrasında geri alanlardansak, kilo verme başarımızın hiçbir öneminin olmadığını artık bilmeliyiz. Bundan sonra gittiğimiz yolu değiştirmeliyiz. Sadece diyet desteği ile değil, belki doktor, belki diyetisyen, belki psikolog, belki de spor hocasından destek alıp birlikte ilerlemeliyiz. Eskisinden farklı hareket etmeliyiz ki aynı sonuçlarla karşılaşmayalım.

Uzun zamandır yaptırmadıysak hemen ilk iş kan tahlili yaptırmak olmalı. Pandemi döneminde eksik vitamin ve mineralleri yerine koyup daha iyi bir bağışıklık sistemine hazırlanabiliriz. Çünkü kan tahlillerimizi düzenli yaptırmadığımız için de kilo sorunuyla karşılaşıyoruz. Halbuki 6 ayda bir tahlillerimizi yenileyip muhakkak uzman görüşü almalıyız. Böyle ani, beklenmeyen durumlar, virüsler, hastalıklar her zaman olabilir ve biz her zaman hazır olmalıyız.

Evde kalmak, kalabalık ortamlardan uzak durmak sadece virüs geçene kadar değil, çok uzun bir süre dikkat edeceğimiz bir durum olacaktır. Bunu çoğumuz psikolojik olarak hemen atlatamayacağız, ki hiçbir zaman da bu kalabalıkların sağlıklı olduğundan emin olamayacağız. Eve kapanarak da hareketsiz kalamayacağımıza göre kendimize en acilinden, etrafımızda, yani yaşam alanlarımıza yakın, spor yapabileceğimiz sakin bir alan bulmalıyız. Evden çalışma çoğu işyerinde devam ettiği için, iş dışındaki vakitleri evden çıkarak, hareket halinde geçirmeye alışmalıyız. Hava koşullarının zorladığı, sakin yer bulamadığımız durumlarda da yaşam alanlarımızda yapabileceğimiz tüm vücut egzersizleri bulmamız gerekiyor. Sporcuların koronavirüsü nasıl hissetmeden atlattıklarına şahit olduğumuza göre sporun bağışıklık konusunda önemini atlamamalıyız.

Aşırı yapay, hazır gıda ile beslenme, aşırı alkol tüketimi de maalesef kilo artışının önemli sebeplerinden olabiliyor. Pandemi döneminde marketlerde hızla tükenen ürünler bu gruptakilerdi. Halbuki sağlığa en ihtiyacımız olan bu dönemde en uzak durulması gereken grupta yer alıyorlar. Bu gıdalardan zengin beslendiğimizde kilomuzu korumak da neredeyse imkansız… Özellikle bağışıklık sistemimizi güçlendirmek, öncelikle onu düşüren gıdalardan uzak kalmakla başlıyor. Kilo vermiş olsak da korumak için de düzgün besinlerin hayatımızda daha çok yer almasına ihtiyacımız var.

Eğer bu seferki diyetimiz alışkanlık haline gelsin, hem bağışıklığımız yükselsin, hem de tekrar kilo almayalım istiyorsak, eskisinden farklı yolda ilerlememiz gerekiyor. Hayatımızda köklü bir temiz beslenme ve yaşama dönemine girmemiz gerekiyor. Ve de muhakkak kilo alma nedenimizi sorgulamalıyız ki bu seferki yolculuğumuz alışkanlık haline gelsin…

Kilo verme sürecinizde bu sefer kilo almanızın nedenini bulduğunuz, bağışıklığı yüksek, keyifli bir yolculuk dilerim…

Instagram.com/dytbuketkocoglu

İlginizi çekebilir: Hep aynı kiloda, sağlıklı kalmak mümkün mü?

Dyt. Buket Koçoğlu: Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun oldum. O günden bu güne sofralara olabildiğince dokunmaya çalışıyorum. Beslenmede herkes için aynı doğruların olmadığına inananlardanım. Beslenme bir derya ve parmak iziniz gibi size özel... Hayatlarınıza bu denli özel bir alandan dokunup değiştirebilmek benim için çok değerli... Her yeni hayat yeni bir macera; yeter ki siz de bu işin sağlığınız için ne kadar önemli olduğu bilincine ve en önemlisi bu vücuttan başka gidecek yeriniz olmadığının farkına varın... Benimle bu muhteşem keşif sürecine var mısınız?

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale