Kendinizi, tüm dünya olarak içinden geçtiğimiz bu Corona virüs günlerinde nasıl hissediyorsunuz? Gün içinde baskın olan duygunuz ne? Eğer Corona virüs sürecinin psikolojinizi olumsuz etkilediğini düşünüyorsanız yazımızı okumaya devam edin, belki size verdiğim bu öneriler kendinizi daha iyi hissetmenize yol açabilir.
Enerjinizi verimli harcayın
Sizce bugünlerde enerjinizi verimli bir şekilde mi kullanıyorsunuz? Yoksa onu gereksiz şeyler için çarçur mu ediyorsunuz? Burada hem fiziksel hem de zihinsel enerjimizden bahsediyorum. Zihnimizi başıboş bir şekilde bıraktığımızda, onun tıpkı bir maymun gibi daldan dala atlayan bir yapıya sahip olduğundan daha önce birçok kere bahsetmiştim. İşte bu “maymun zihnin” kendimize daha dikkatli bakmamız gereken bu günlerde, enerjimizi çalmasına izin vermeyelim.
Eğer sizi sinir eden insanlar sürekli zihninizi meşgul ediyorlarsa, onlarla zihninizin içinden kavga ediyorsanız maymun zihniniz yüzünden enerjinizi boş yere harcıyorsunuz demektir. Yine sosyal medyayı çok kullanıyorsanız, orada yazılan kötü yorumlar sizi rahatsız ediyorsa enerjinizi kötü kullanıyorsunuz demektir. Bu gereksiz aktivitelere harcayacağınız aynı zamanı zihninizi güzelliklerle besleyerek harcayabilirsiniz. Hem kendimizin hem de sevdiklerimizin sağlığı için endişelendiğimiz bugünlerde enerjimizi çok dikkatli bir şekilde harcayıp kendimizi korumamız lazım.
Nasıl mı? Zihninizin içinden insanlarla ettiğiniz kavgalara veda edin. Yine zihninizin içinden virüs hakkında kurguladığınız felaket senaryolarına bir son verip sık sık ana dönün. Sosyal medyayı çok az kullanın. Güzel kitaplar okuyun. İçinde şiddet olmayan filmler seyredin. Zihninize dinlenme molası vermek için meditasyon yapın. Haberleri o kadar çok izlemeyin. Değerli zamanınızı bir konu hakkında sizinle aynı fikirde olmayan insanları ikna etmek için harcamayın. Covid-19 hakkında felaket tellallığı yapan arkadaşlarınızla yaptığınız ve size iyi gelmeyen sohbetlerden vazgeçin.
Her gün şu soruyu sorun kendinize: Bugünü kendime güzel duygular yaşatarak mı geçireceğim, yoksa enerjimi kendimi kötü hissetmek için mi kullanacağım? Gelin gün içinde bazen boş şekilde harcadığımız enerjimizi hayallerimizi, hedeflerimizi gerçekleştirmek ve problemlerimize yaratıcı çözümler bulmak için harcayalım.
Korkularınızı beslemeyin
Daha önceki yazılarımda da sık sık belirttiğim gibi korku da dahil tüm duygularımız bize bir mesaj verirler. Korku, yerinde olduğunda bizi bir tehlikeye karşı korumaya yönelik bir duygudur. Covid-19 tehdidi karşısında korku duymamız son derece yerinde bir duygu. Ancak biz tüm günümüzü bu virüse karşı duyduğumuz korkuyu besleyerek geçiriyorsak alarm zilleri çalıyor demektir. Eğer gün içinde durmadan Covid-19 hakkında aslı astarı belli olmayan haberler okuyarak vakit geçiriyorsanız, bu davranışınızı durdurun. Bu virüs hakkındaki bilgilerinizi hem güvenilir kaynaklardan alın, hem de gün içinde bu konu hakkında bilgi edinme sürenize bir limit koyun. Örneğin günde sadece 30 dakikanızı virüs hakkındaki yeni gelişmelerden haberdar olmaya harcayın. Bu arada Covid-19’u iyileşerek atlatan hastaları da içeren umut dolu haberleri de takip etmeyi ihmal etmeyin.
Gerçekçi iyimserlik sergileyin
Denge hayattaki en önemli unsurlardan biridir. Hayatımızın her döneminde olduğu gibi, içinden geçtiğimiz bu süreçte de dengeli bir tavır sergilemeliyiz. Yani Covid-19’a karşı ne aşırı ve gerçekçi olmayan bir iyimserlik, ne de yine aşırı ve gerçekçi olmayan bir kötümserlik sergilemeliyiz. Burada devreye gerçekçi iyimserlik kavramı giriyor. Gerçekçi iyimserlik dünyaya pembe gözlüklerle bakmak yerine, dünyadaki negatifliğin de farkına varmak ama pozitifliğe odaklanmaktır. Gerçekçi iyimserlik sayesinde kişi, problemleri görmezden gelmek yerine, problemlerin varlığını kabul edip onları çözebilecek güçte olduğuna inanır. Yine gerçekçi iyimserliğe sahip bir insan çözüm odaklıyken, kötümser bir insan problem odaklıdır.
Gerçekçi iyimserlik kendine ve hayata inanmaktır. Bu dünyada hiçbir problemin kalıcı olmadığını bilmektir. Kötümserlik insanı güçsüz ve çaresiz hissettirirken, iyimserlik insana güç verir. Uzatılmış çaresizlik hissi kişiyi depresyona bile sürükleyebilir. Oysa araştırmaların da bize gösterdiği gibi gerçekçi iyimserliğe sahip insanların mutlu ve başarılı olma oranları kötümserlere ve aşırı derecede iyimser olanlara göre daha yüksektir.
Corona virüse karşı gerçekçi bir iyimserlik sergileyerek ruh sağlığımızı koruma altına alabiliriz. Formülümüz şu; bu virüse karşı tedbiri elden bırakmayacağız. Virüs hakkındaki felaket haberlerine kulak tıkayıp, bu konu hakkındaki bilgilerimizi Sağlık Bakanlığımız gibi güvenilir kaynaklardan alacağız, gün içinde hem bedensel hem de ruhsal sağlığımıza dikkat edeceğiz. Unutmayın kötümserlik de tıpkı bir virüs gibi bulaşıcıdır. Biz gerçekçi iyimserliği bulaştıranlardan olalım. Hepimize sağlıklı günler diliyorum.
Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. 2020 yılını “Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Hayatı güzelleştirmekle ilgili psikoloji egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvanrsolaker@gmail.com .
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
İlginizi çekebilir: Radikal kabullenme: Gerçeği görün ve onunla başa çıkmak için strateji geliştirin