X

‘Cortisol face’: Yüzünüz gerçekten yuvarlak mı yoksa stres, yüzünüzün şeklini mi etkiliyor?

Stres, günümüz dünyasının ayrılmaz bir parçası. Dünya üzerindeki hemen hemen her insan yüksek veya düşük seviyede stres yaşıyor. Çağımızın hızlı temposu, zaman sıkıntısı, ekonomik şartlar, dünya gündemindeki olumsuz haberler, ikili ilişkilerimizdeki sorunlar, gelecek kaygısı ve daha nice sebep, stresle iç içe olmamıza neden oluyor. Ve stres, yalnızca zihinsel ve duygusal iyi oluşumuza zarar vermekle kalmıyor fiziksel açıdan da pek çok olumsuz etki yaratıyor. Bu etkilerden biri de yüzdeki değişimler. ‘Cortisol face’ olarak son zamanlarda sık sık karşımıza çıkan bu etki, uzun süreli yüksek kortizol seviyelerine bağlı olarak yüzde meydana gelen fiziksel değişiklikleri ifade ediyor.

Cortisol face neden olur, belirtileri nelerdir?

Kortizol, böbreküstü bezleri tarafından üretilen ve vücudun stresle başa çıkmasına yardımcı olan bir hormon. Normal şartlarda stresli durumlarda vücutta daha fazla salgılanır, ancak sürekli stres altındaki kişilerde kortizol seviyesi hep yüksekte kalır ve bu da çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Yüzde meydana gelen gözle görülür değişiklikler de bu sorunlardan biridir. Kortizol yüzü:

  • Yüzde şişlik,
  • Akne, kızarıklık, ciltte yağlanma,
  • Cilt hassasiyeti,
  • Sedef hastalığı, egzama ve gül hastalığı
  • Erken yaşlanma ve kırışıklıklar
  • Yüzde yağ birikimi,
  • Cilt incelmesi,
  • Yuvarlak ve dolgun görünümlü surat,
  • Yüzde renk değişiklikleri, solgunluk veya kahverengi lekeler şeklinde kendini gösterebilir.

Nedeni ise vücudun stresle başa çıkmak için ürettiği hormon olan ‘kortizol’dür. Kısa vadede ve optimum düzeyde salgılandığında vücudu tehlikelere karşı hazırlayan kortizol, aşırı miktarda üretildiğinde yüz şeklinin bozulmasına neden olabilir. Yüksek kortizol seviyeleri, vücutta su ve tuz tutulmasına yol açtığı için yüzde şişkinlik oluşumuna yol açabilir ve bu da özellikle yanakların ve çene hattının şişmesine neden olabilir. Kortizol, yağ üretimini artırdığı için yüzde başta kızarıklık ve akne olmak üzere çeşitli cilt sorunlarının oluşmasına da zemin hazırlar.

Kortizolün kan akışını ve cilt pigmentasyonunu bozma etkisi nedeniyle de yüzde gözle görülür lekelenmeler ve renk eşitsizlikleri ortaya çıkabilir. Tüm bunlar cortisol face veya halk arasında aydede yüzü olarak da bilinen şiş yüz görünümüne neden olabilir. Peki, bu durumda ne yapılabilir?

Kortizol seviyesini düşürmenin yolları

Kortizol hormonunun neden olduğu yüzdeki bu değişimler için yapılması gereken vücuttaki kortizolü dengelemek, yani stres seviyelerini azaltmak. Bilimsel araştırmalara göre bunun yapmanın birkaç yolu var ve temelde doğru beslenmekten, düzenli hareketten, kaliteli uykudan ve rahatlatıcı tekniklerden geçiyor. İşte yapabilecekleriniz:

  • Kafein merkezi sinir sistemini uyararak kan basıncını ve kalp atış hızını artırır. Bu da kortizol salınımını tetikler. Bu nedenle kafein alımını azaltın.
  • Meditasyon, egzersiz ve güneş ışığına maruz kalma gibi pratikler, kortizolü baskılayabilen ve iyi hissettiren hormon olan serotonini artırır. Çalışmalar, düzenli fiziksel aktivitenin kortizol seviyelerini düşürebileceğini ve serotonin üretimini artırarak ruh halini iyileştirebileceğini gösteriyor. Hareketi, günlük rutinlerinize mutlaka ekleyin ve mümkünse açık havada hareket edin.
  • Omega-3 yağ asitleri açısından zengin sağlıklı bir diyet sürdürün. Yağlı balıklarda (somon, uskumru, sardalya, alabalık) ve bitki bazlı kaynaklarda (keten tohumu, chia tohumu, ceviz, yosun) bulunan Omega-3’ler güçlü anti-inflamatuar özelliklere sahiptir ve vücudun stres tepkisini düzenlemeye ve kortizol seviyelerini dengelemeye yardımcı olur. Ayrıca beyin sağlığını da destekler.
  • Kaliteli ve yeterli uyuyun. Yetersiz ve kalitesiz uyku, vücudun bütüncül işleyişini bozmanın yanı sıra yüksek miktarda kortizol salgılanmasına neden olur. En az 7 saat uyumaya özen gösterin ve kaliteli bir gece uykusu için gerekli düzenlemeleri yapın.
  • Yoga ve derin nefes egzersizleri gibi farkındalık uygulamaları, kortizol seviyelerini önemli ölçüde azaltabilir. Araştırmalar, farkındalık temelli stres azaltma (MBSR) tekniklerinin daha düşük kortizol ve gelişmiş stres direncine zemin hazırlayabileceğine dikkat çekiyor.
  • Susuz kalma, kortizol seviyelerini yükseltebilir. Gün boyunca yeterli su içmek, susuzluğunuzu gidermeye ve genel sağlığınızı desteklemeye yardımcı olabilir. Çalışmalar, hafif susuz kalmanın bile kortizol üretimini artırabileceğini gösteriyor.
  • Güçlü sosyal destek ağları strese karşı tampon görevi görebilir ve kortizol seviyelerini azaltabilir. Olumlu sosyal etkileşimlerde bulunmak ve bir destek sistemi oluşturmak, stresin etkilerini hafifletmeye yardımcı olduğundan, sosyalleşmeye ve sevdiklerinizle kaliteli zaman geçirmeye özen gösterin.

Kortizol seviyelerini anlayarak ve yöneterek hem cilt sağlığınızı hem de genel refahınızı daha iyi koruyabilirsiniz. Stresin hem yüzünüzde hem de genel olarak bedeninizdeki ve zihninizdeki etkisini azaltmak için kortizol seviyelerini düşürmeye yardımcı olan bu pratikleri günlük rutinlerinize eklemenizde fayda var.

Kaynak: hipandhealthy

İlginizi çekebilir: Kortizol düzeylerini düşüren 7 gıda

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.



5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş

Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale