X

Corona virüsü günlükleri: Korku mu, kendim mi?

Sağlıklı haftalar herkese !
Nasılsınız? Nasıl hissediyorsunuz? Nasıl geçiyor yeni hayatınız?
Olduğunca bol bol sorun bu soruları ilk kendinize, sonra çevrenize. Bu sürece adapte olmamız için birbirimize ihtiyacımız normalinden de fazla. Birinden “Nasılsın?” sorusunu duymak, “Bir ihtiyacın var mı?” diye sormak; kendimizi yalnız hissetmememizi sağlayacak en değerli soruların başında geliyor.

Ben iyiyim genel anlamda, çünkü benim hayat düzenimde pek bir şey değişmedi açıkçası. Ben zaten bu şekilde yaşıyordum ama eklenen büyük şeyler oldu tabii değer, teslimiyet, anda kalmak vb. konularında, ki zaten gelecek yazılarımda hepsine değineceğim.
Bir de bir şey daha eklendi hiç yoktan; korku.

Bende korkunun en yoğun kendini gösterme hali ise annemi, babamı kaybetme korkusu olarak ortaya çıkıyor.
Bugüne kadar iyi gidiyordum ama dün akşamdan itibaren hassaslaşmaya başladım (karantina gün 7). Yok, hayır, evde oturmaktan dolayı olmadı. Dedim ya benim zaten hayat düzenim böyleydi. Whatsapp’tan, sosyal medyadan o kadar çok haber geliyor ve içine düşüyorum ki istemsizce; gardım düşmeye başladı. Sürekli hastalık videoları, sokakta umarsızca dolanan insanlar, ölüm istatistikleri vb… Bir haberi bir kere de okuyup görmüyorsunuz. Haberler, videolar dört bir yandan üzerinize atılıyor. 1 etkisi olacaksa, göre göre 10 etkisi olmaya başlıyor.

Akıl sağlığım için bu şekilde devam edemezdim. İyi gelmiyordu. Hemen dikleştim. Bir seçim yapmalıydım. Ya kendimi, ya haberleri ve merakımı seçecektim. Bu kadar senedir yaptığım kişisel dönüşüm çalışmalarının meyvelerini bu dönemde almaya başladığımı görüyorum şimdi. Kendimi seviyordum! Sonunda öğrenmişim işte kendimi sevmeyi! Oh be! Kendimi sevdiğim için hiçbir şeyin beni düşürmesine izin vermeyecektim. (Kaldı ki bu bağışıklık sistemi için de önemli bir mevzu.)

Bunun üzerine dün çocukluk arkadaşlarımın olduğu whatsapp grubundan bu haberlerin bana artık çok iyi gelmediğini söyleyerek ayrıldım. Kimsenin kötü niyeti yoktu. Tüm dünyadaki insanlar gibi herkes merakta ve sıkı takipte, fakat ben artık bu durumu daha fazla kaldıramıyordum. Derken gecesinde gördüğüm virüs kabusunun üzerine sabah uyanır uyanmaz da hemen sosyal medya hesaplarımı kapattım.
Ve özgürlük!
Ve nefes!
Ve rahatlık!

Özellikle son iki gündür fark ettiğim şey ne kadar zihinde kalmaya başladığımdı. Endişe, korku, gelecek korkusu. Gelecek, sadece zihindeydi. An dışında neyin gerçekliği vardı ki? Son 2-3 aydır tek yaptığım şey kendimi izlemek ve gözlemlemekti zaten. Dolayısıyla pratiğim fena sayılmazdı ama videolar ve haberler tüm dengemi bozmaya başlamıştı. Hepsini kapattığımda ise yine tüm işim, gücüm kendimi gözlemlemek, kendimi izlemek olacak. Her an. Her an, ayık bir şekilde. Tüm pratiğimi kendimi ana getirmeye yönelteceğim. Dolayısıyla bu da çok enerji, dikkat ve konsantrasyon isteyen bir iş. Konsantrasyonumu bozan her şeyi eledim şu an hayatımdan. Dolayısıyla kaldığımız yerden devam edebiliriz.

İzle sen de kendini. Lao Tzu’nun dediği gibi: “Mutsuzsan geçmişte, endişeliysen gelecekte, huzurluysan anda yaşıyorsun demektir.
Bak hislerine. O an nasıl hissediyorsun?
Endişeli? Gelecekten tedirgin? O zaman anla ki tam şu anda değilsin. Bu önemli çünkü hayat tam da şu anda. Gerçek tam da şu anda. Gerisi hikaye. Hiç bilmediğimiz, içinde sonsuz potansiyeli barındıran ama yaşamadıkça hiçbir zaman bilemeyeceğimiz hikaye ihtimalleri. Yaşanmamış bir şeyden korkmak, onun için üzülmek ve çaresiz hissetmek ne kadar mantıklı? Belki zihninin sana azimle yazdırmak istediği felaket senaryolarının hiçbirini yaşamayacaksın? E olmamış bir şeyin bedeninde yarattığı tüm gerginlik ve kasılmalar boşunaysa? Değer mi kendine bu şekilde zarar vermene? Değmez ya. Vallahi değmez. Başıma gelirse yine anda kalarak o an düşünürüm. Onun dışında “ya şöyle olursa” diye başlayan cümlelere daha fazla dikkatimi veremeyeceğim kendi adıma.

Ana gelmek için ise işe oturup gözlerini kapatıp nefesine konsantre olmak, etrafına bakıp beş duyunun üzerinde tek tek durarak etrafı algılamak; nerede olduğuna, nerede durduğuna bakmak gibi pratiklerle başlayabilirsin.
Sonra bak bakalım hissin ne o anda? Dur ve duymaya çalış.

Korku yoğun ise, ihtiyacın varsa ağla her şeyden önce; bu çok insani bir his ve çok normal. Her an güçlü olmak zorunda değilsin; izin ver kendine. Sonra konuş korkunla. Şu an iyi olduğunu ve tek umrunda olan anın tam şu an olduğunu söyle mesela. Ve iyi bak! Korkunu ne tetiklemiş o an iyi bak! Kimle konuştun, ne izledin, ne okudun en son seni bu korku hissine yoğun sokacak? Anla, anla ki o her ne ise sınır koy arana.

Huzur ise tebrikler! Tam şu andasın!
O zaman haydi bu süreci lehimize çevirelim ve hiçbir şey yapmadan sadece ama sadece kendimizi izlemeye başlayalım. Ne kadar acayip hisler hissettiğinizi görünce, daha önce ne kadar çok hissin üzerini kapatmayı tercih etmiş olduğunuzu görünce ve ayrıca sadece kendinizi izlemenin ne kadar büyük bir enerji gerektirdiğini görünce şaşıracaksınız.
Paylaşmak istediğiniz herhangi bir durum, his, olay olursa yorumlarda buluşalım.
Birbirimizle var olmak, birbirimizden hep güç almak dileğiyle.
Unutmayın; her şey çok güzel olacak.
Sevgiyle, hep sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Karantinadan ruhsal olarak daha az hasarla çıkmak mümkün: Daha az korku, daha çok şefkat

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale