Hayatın her alanında zaman, para veya emek yatırarak ilerlediğimiz projeler, ilişkiler ya da girişimler vardır. Başlangıçta umut vadeden bu adımlar, bazen ilerleyen süreçlerde beklenen sonuçları vermez, hatta zarara yol açabilir. Ancak birçok insan bu noktada durup geri çekilmek yerine, mantıksız bir şekilde daha fazla kaynak harcamaya devam eder. İşte bu psikolojik durum, “Concorde Yanılgısı” olarak bilinir. Concorde Yanılgısı, bireylerin mantıklı çıkış yolları olmasına rağmen, yatırdıkları kaynakların “boşa gitmesini” engellemek için kayıplarına bağlı kalmaya devam etmeleridir.
Concorde Yanılgısı’nın kaynağı
Bu yanılgı adını, Fransa ve İngiltere’nin ortak geliştirdiği süpersonik yolcu uçağı olan Concorde’dan alır. Concorde, teknolojik olarak etkileyici olsa da ekonomik anlamda büyük bir başarısızlıktı. Hükümetler, bu projeye milyarlarca dolar yatırmış olmalarına rağmen, projenin sürdürülemez olduğunu gördükleri halde projeyi sonlandırmayı reddettiler. Çünkü daha önce yapılan büyük yatırım, onları projeyi sürdürmeye zorladı. Bu örnek, insan davranışlarında sıkça görülen bir eğilimi ortaya koyuyor: Yatırılan kaynaklar, bireyleri zarar ettikleri bir girişime devam etmeye yöneltebilir.
Psikolojik temeller
Concorde Yanılgısı, ekonomi ve psikolojide “gömülü maliyet” kavramıyla yakından ilişkilidir. Gömülü maliyet, geçmişte yapılan ve geri alınamayan maliyetleri ifade eder. Rasyonel Karar Verme Teorisi’ne göre bu tür maliyetler gelecekteki kararları etkilememelidir, çünkü geri alınamazlar ve gelecekteki sonuçları değiştirmezler. Ancak insanlar, geçmiş yatırımları göz önünde bulundurarak karar verme eğilimindedirler ve bu da çoğu zaman irrasyonel seçimlere yol açar.
Bu yanılgının altında yatan en güçlü duygusal faktörlerden biri “kaybetme korkusu” ve “yatırımın boşa gitmesi” hissidir. İnsanlar, bir projeye ya da ilişkiye ne kadar çok yatırım yaparlarsa, o kadar daha fazla bağlılık hissederler. İlişkiye, projeye ya da girişime harcanan zaman, emek ve para, geri dönülemez hale geldikçe bireyler, mantıklı olsa bile bu yatırımdan vazgeçmekte zorlanır. Bu durumda birey, kendini daha fazla zarar etmeye açık hale getirir.
Concorde Yanılgısı ve günlük yaşam
Concorde Yanılgısı yalnızca büyük projeler ya da iş dünyasında değil, günlük yaşamın birçok alanında da kendini gösterir. İşte, bu yanılgının farklı alanlarda nasıl tezahür ettiğine dair örnekler:
- Kötü bir ilişkiye bağlı kalmak: Uzun yıllardır süregelen bir ilişki, taraflardan birine zarar veriyor olabilir. Ancak bu kişi, ilişkiye harcadığı yıllar, duygusal emek ve anılar nedeniyle ilişkiyi sonlandırmakta zorlanır. Mantıklı olan ilişkiyi bitirmek iken, kişi daha fazla zarar görmesine rağmen devam etmeyi seçer.
- Başarısız bir iş projesine devam etmek: Bir girişimci, büyük miktarda para ve enerji harcadığı bir iş projesinin zarar ettiğini fark edebilir. Ancak yatırımının büyüklüğü, onu projeyi sonlandırmak yerine daha fazla kaynak yatırmaya iter. Sonunda daha büyük kayıplar yaşanabilir.
- Sürdürülemez alışkanlıklar: Bireyler, bir alışkanlığa ya da hobiye aşırı zaman ve para harcamış olabilirler. Ancak bu alışkanlığın artık fayda sağlamadığını, hatta zarar verdiğini fark etmelerine rağmen, yaptıkları yatırımı haklı çıkarmak için o alışkanlığı devam ettirirler.
Bu yanılgıdan kaçınmak mümkün mü?
Concorde Yanılgısı’nın üstesinden gelmek zor olabilir, çünkü duygusal ve psikolojik faktörler kararlarımızı güçlü bir şekilde etkiler. Ancak bu yanılgıdan kaçınmanın yolları vardır:
- Gömülü maliyetleri kabul etmek: Gömülü maliyetlerin geri döndürülemez olduğunu fark etmek, rasyonel kararlar vermeye yardımcı olabilir. Geçmişte yapılan yatırımın geleceği etkilememesi gerektiğini kabul etmek, bireyin bu yanılgıya düşmesini önleyebilir.
- Duygusal bağlılıkları sorgulamak: Özellikle ilişkiler ve kişisel yatırımlarda, duygusal bağlılıkların irrasyonel kararlar almamıza neden olduğunu fark etmek önemlidir. İlişkilere ya da projelere duyulan bağlılık, mantıklı kararların önüne geçebilir. Bu durumda, mantıklı bir değerlendirme yapmak ve objektif olmak önemlidir.
- Geri dönüşü düşünmek: Bir projeye ya da ilişkiye ne kadar yatırım yapılmış olursa olsun, geri dönüşün mümkün olup olmadığını sorgulamak gerekir. Eğer yapılan yatırım gelecekte bir kazanç sağlamayacaksa, devam etmek sadece kayıpları artırır. Geri dönüşün düşük olduğu durumlarda yatırımı sonlandırmak, uzun vadede daha sağlıklı olabilir.
- Uzman desteği almak: Bireyler, kendi duygusal bağlılıklarını ve yanılgılarını fark etmekte zorlanabilirler. Bu durumda, bir uzmandan destek almak, daha objektif kararlar vermeye yardımcı olabilir.
Unutmayın ki insan; ben kendimi seçtim demeyi öğrendiğinde özüyle buluşabilir.
Sevgilerimle,
İlginizi çekebilir: Bireysel bilinçli farkındalık (mindfulness) oturumları vs. psikoterapi seansları