X

Çok potansiyelli (multipotentialite) kişilerin 3 süper gücü

İbn-i Sina ya da Galileo gibi tarihe damgasını vurmuş kişilerin hangi bilim dalıyla uğraştığını sorsam, yanıtınız ne olurdu? Tıp, astronomi, felsefe, fizik, kimya, matematik… Fark ettiniz mi, eski çağlarda yaşayan pek çok bilim insanı tek bir bilim dalıyla ilgilenmekle yetinmemiştir ve bu durum, toplumlarca -kendi zamanlarında değilse de- takdir görmüştür. Birden fazla disiplinde uzmanlaşmış kişi anlamına gelen polymath ya da rönesans insanı, bu kişiler için kullanılan tanımlardan ikisi. Aynı anlama gelen üçüncü bir terim ise birkaç yıl önce hayatımıza girdi: Multipotentialite.

Eski çağlardan bu yana, bilim ve teknoloji geliştikçe edinilen ve edinilecek olan bilgi arttı ve bunun doğal sonucu olarak bilimde branşlaşmak kaçınılmaz oldu. Yine de, birden fazla alana karşı ilgisi ve kabiliyeti olan kişiler tedavülden kalkmış değiller. Multipotentialite, birden fazla alanda potansiyeli olan kişi anlamına geliyor. Konu illa bilim olmak zorunda da değil elbette, herhangi bir meslek ya da hobi için bu geçerli.

“Büyüyünce ne olmak istiyorsun” sorusu, küçük yaşlardan itibaren hepimize sorulagelmiştir. Henüz meslekleri bile tam bilmediğimiz 4-5 yaşlarımızda bu soruya ne yanıtlar verdik kim bilir: Doktor, avukat, kaptan, öğretmen, başbakan, pilot… Sorunun yanıtı yıllar içinde değişse de, aynı kalan bir şey vardı: Soruyu soran büyüklerin tek bir yanıt duymak istemesi. Öyle ki, “bilmiyorum” demek bile “hem psikolog hem de keman virtüözü olacağım” demekten yeğdi.

Emilie Wapnick

Pek çok unvanından biri kariyer koçluğu olan Emilie Wapnick bu soruyu sormanın, çocukların ne olabilecekleri konusunda düşünmelerini sağladığını ama tüm olasılıkları hayal etmelerine engel olduğunu iddia ediyor. Çünkü kimse, yirmi tane ilgi alanı olan birini ciddiye almıyor! Üstelik bu durum, kariyeri konusunda kafa karışıklığı yaşayan ve zaman zaman her şeye baştan başlamak isteyen kişiler için de geçerli. Diğer bir deyişle, sürekli hayatları hakkında tek ve sabit bir karar vermesi ve o yoldan sapmaması beklenen multipotentialite kişilerin derdi hiç bitmiyor…

Kendisi de hayatı boyunca birden fazla işi ve ilgi alanını bir arada yürütmüş olan Wapnick, multipotentialite kişilerin 3 süper gücü olduğunu söylüyor:

  • Fikir sentezi: Birden fazla alanı birleştirip yeni bir ilgi / iş alanı yaratabilmektir. Son zamanların popüler kavramı “inovasyon” da zaten bundan ibaret değil mi?
  • Hızlı öğrenme: Multipotentialite kişiler merak saldıkları her konuyu dibine kadar araştırmaya ve öğrenmeye meyillidirler. Ayrıca hayatları boyunca bir şeylere baştan başlamaya alıştıklarından, diğer insanlara göre konfor alanlarından çıkmak için de daha istekli olurlar.
  • Uyumluluk: Hem evrimsel olarak, hem de hızla değişen dünyanın gerektirdiği şekliyle yeni şartlara hızla adapte olabilmek, multipotentialite kişiler için daha kolay.
Multipotentialite kişiler merak saldıkları her konuyu dibine kadar araştırmaya ve öğrenmeye meyillidirler.

Bunların yanı sıra, birden çok alana ilgisi olan kişiler garip sessizlikleri daha az yaşarlar, çünkü hemen herkesle konuşacak bir şeyleri olur. Daha sosyal, üstelik daha hoşgörülüdürler çünkü insanlar tarafından anlaşılamama konusunda tecrübeleri vardır. Daha az sıkılırlar. Sorgulama ve analitik düşünme kabiliyetlerinin daha derin olduğu söylenir. Dolayısıyla, multipotentialite olmanın oldukça fazla faydası olduğunu söyleyebiliriz.

Peki, bir şeyleri hevesle öğrenip sonra onlarla ilgilenmekten vazgeçmek zaman kaybı değil mi? Pek çok uzmana göre, hiç de değil. Kariyer değiştirenler bilir: Edinilmiş her tecrübe bambaşka bir sektör ve işte, bir şekilde değerlidir, dolayısıyla hiçbir emek çöpe atılmış sayılmaz. İlaç sektöründen çıkıp da içerik üreterek hayatını sürdürmeye başlayan biri bile, edindiği medikal bilgilerin yanı sıra iş hayatında yazım tekniklerini, kiminle nasıl konuşulacağını, planlama ve bütçelemeyi, işleri önceliklendirmeyi öğrenmiş olarak yoluna devam edebilir (bu örnek, gerçek hayattan alınmıştır).

Multipotentialite kişiler hakkında Emilie Wapnick’in ilham verici konuşması, Türkçe altyazılı olarak buradan izlenebilir:

 

İlginizi çekebilir: İçimizdeki potansiyeli açığa çıkarmak için kendimizle nasıl konuşmalıyız?

Kaynaklar:

Tiny Buddha

Puttylike

TEDxBend

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale