X

Gereğinden çok fazla eşyaya sahip olduğunuzu gösteren işaretler

My Stuff filmini izlediniz mi? Minimalizme ilgi duyuyorsanız ya da hayatınızdaki fazla ve gereksiz eşyalardan kurtulmak için ilham kaynağı arıyorsanız harika bir yapım. Petri Luukkainen çok fazla eşyasının olduğuna karar veriyor ve kendi hayatıyla ilgili bir deney yapıyor. Tüm eşyalarını paketleyip depoya kaldırıyor. Ama her şeyini! Öyle ki boş bir dairede çırılçıplak kalıyor. Kendine her gün depodan yalnızca tek bir parça eşya almaya izin veriyor. İç çamaşırı, tişört ya da havlu… Hiçbir şeyi yok. Dolayısıyla akıllıca seçimler yapması lazım. Ve bir yıl boyunca süren bir macera başlıyor.

Düşününce ne kadar çılgınca bir girişim değil mi? Bırakın eşya azaltmayı, adam tüm eşyalarını kaldırıp birer birer seçim yapıyor. Her ne kadar ekstrem ve sınırları zorlayan bir deney olsa da aslında insanın “gerçek anlamda” nelere ihtiyacı olduğunu fark etmesi için oldukça etkili. Öyle ki pek çok insana ilham vermiş ve dünyanın farklı yerlerinden insanlar bunu demeye başlamış. YouTube’da pek çok örneği de var. Birini izlemek isterseniz tıklayabilirsiniz.

Neredeyse doğduğumuz andan itibaren ‘hep daha fazlasına’ sahip olmaya -daha fazla para, daha fazla kıyafet, daha fazla mal-mülk- yönlendiriliyoruz ancak gerçek şu ki daha fazlasının bize çoğu zaman sağladığı tek şey daha az tatmin, daha az özgürlük ya da daha az huzur.

Siz kendinizi böylesine zorlayıcı bir deneyime hazır hissetmiyor olabiliriz ya da ‘o kadarına da gerek yok’ diyebilirsiniz -ki haklılık payınız da var- ama yine de hayatınızı sadeleştirmek, size hizmet etmeyen ve gerçekten ihtiyacınız olmayan her şeyden uzaklaşmak için bir adım atabilirsiniz. İşte size bu konuda yol gösterecek ve farkındalığınızı artıracak ipuçları: Çok fazla eşyaya sahip olduğunuzu gösteren işaretler…

Gün sonunda tüm odalar dağınıksa

Yaşam alanlarımızın her zaman derli toplu olmasını beklemek pek gerçekçi değil. Hele ki kalabalık ve çocuklu bir evde yaşıyorsak… Dolayısıyla zaman zaman dağınıklık olması son derece normal ve kabul edilebilir. Ancak, her günün sonunda her odanız dağınıksa bu evinizde çok fazla eşyanın olduğunun bir işareti olabilir.

Paranızın nereye gittiğini bir türlü anlayamıyorsanız

Kabul edelim; eşya demek para demek. Ne kadar çok eşya satın alırsak o kadar çok para harcarız. Hele bir de gözümüzün önünde sürekli o eşyaları görmüyorsak para harcadığımızı unutuveririz. Ay sonunda gelir-gider dengeniz şaşıyor, “nereye gitti onca para” diye dertleniyorsanız, etrafınıza bir göz atmanızda fayda var. Cevaplar çekmecede, ardiyede, kullanılmayan üst raflarda ya da dolabın arkasında toz tutmayı bekliyor olabilir.

Evi temizlemek olması gerekenden çok daha uzun sürüyorsa

Her evin dinamiği, genişliği, eşya sayısı, tozlanma düzeyi, kirlenme sıklığı farklı; haliyle temizlik için herkes açısından geçerli bir reçete yok. 15 dakikada cam temizliği, 10 dakika toz alma ya da 5 dakika süpürme gibi tarifeler belirlemek elbette ki zor. Ama yine de her gün düzenli olarak derlenip toplanan ve gereğinden fazla eşya arındırmayan bir ev, büyüklüğüne oranlar 1-2 saat içerisinde temizlenebilir. Sizin çok fazla eşyanız varsa, düzenlenecek, tozu alınacak, kaldırıp toplanılacak daha fazla alan var demektir ve bu da temizliğin sonu gelmeyen bir sürece dönüşmesine neden olabilir. Temizliği bitirdikten sonra “Nasıl bu kadar zaman geçmiş olabilir!” diye şaşırıyorsanız muhtemelen ihtiyacınızdan fazlasına sahipsiniz.

Çocuklarınız sürekli sizden bir şeyler almanızı bekliyorsa

Çocuklar için “dediğimi yap, yaptığımı yapma” söylemi pek geçerli değil. Çünkü, onlar çok iyi gözlemciler ve yetişkinlerin davranışlarına çok dikkat ederler. Dolayısıyla ebeveynlerin eylemleri çocuklarına hayat ve öncelikler hakkında çok şey öğretir. Eğer çocuklarınız sizden sürekli yeni oyuncaklar ya da kıyafetler bekliyorsa bu evinizde hep ‘daha fazlasına’ yöneldiğinizin acı bir işareti olabilir.

Evinizde sürekli stresli hissediyorsanız

Evimiz, rahatladığımız, yenilendiğimiz, yorucu ve stresli bir günün sonunda tazelendiğimiz, bizi kendimize getiren bir yer olmalı. Öyle ki şöyle bir kanepeye uzandığımızda “oh, evim gibisi yok” diyebilmeliyiz. Telaşlı dünyamızın içinde adeta sığındığımız bir liman görevi üstlenmeli evlerimiz. Ancak siz evinizde kendinizi sürekli stresli veya endişeli hissediyorsanız, yaşam alanlarınız size huzur vermiyorsa, hatta sizi depresif bir moda sürüklüyorsa sebebi muhtemelen evinizdeki eşya kalabalığının sizi bunaltıyor olmasıdır…

Devamlı evinizi düzenliyorsanız

Evde sürekli bir koşturmaca hali mi hakim? Aradığınızı, aradığınız yerde bulamadığınız için devamlı bir düzen yapma ihtiyacı mı duyuyorsunuz? Elinizde organizerler, sepetler, kutular oradan oraya koşup bir şeyleri toparlamaya mı çalışıyorsunuz? Cevaplarınız evetse bu bitmek bilmeyen düzen arayışının sebebi çok fazla eşyanız olması olabilir. Bu aynı zamanda çok fazla eşyanız olduğu için hiçbirinin kalıcı ve kendine ait bir yeri olmadığının da göstergesidir. Yani, üzücü haber: Muhtemelen ihtiyacınızdan ve gereğinden çok daha fazla eşyanız var!

Evinizdeki çoğu eşyayı kullanmıyorsanız

Genellikle gerçekten ihtiyaç duyduğumuz şeyleri her gün düzenli olarak kullanırız ve evdeki rutinlerimizin ayrılmaz bir parçası haline gelirler. Bazı eşyaların ise varlığını bile unuturuz, aklımıza bile gelmezler. Hatta evde onlara rastladığımızda bizi kalın bir tabaka toz bulutu karşılar “aa bu burada mıymış…” deriz. Evinizdeki eşyaları gözden geçirdiğinizde, yüzde kaçını gerçekten düzenli olarak kullanıyorsunuz? Kullanılmayan eşyalar sadece fiziksel alan tüketmekle kalmaz, aynı zamanda etrafınızdaki karmaşaya da katkıda bulunur. Unutmayın; doyumlu ve mutlu bir yaşam tarzı yaratmak için hayatınıza anlam ve değer katan eşyalarla evinizi doldurmalısınız; kullanılmayan, unutulan eşyalarla değil.

Sık sık bir şeyleri kaybediyor ve bulmak için çok zaman harcıyorsanız

“Kumanda nerede, anahtarlarımı yine kaybettim, çocuğun biberonunu bulamıyorum vb.” cümleler hayatınızda geniş bir yer kaplıyorsa; size şunu hatırlatalım: Dağınık bir evde eşyalar çok sık kaybolur, çok eşyalı bir evde çoğu zaman dağınıktır. Çünkü bir türlü toplanmaz. Ya da toplanır ama çok geçmeden yine dağılır. Dolayısıyla sürekli evde bir şeyleri kaybediyor ve bulmak için çok fazla zaman harcıyorsanız eşyaları azaltmanın vaktidir. Demek ki çok fazla eşyaya sahipsiniz. Ayrıca kayıp bir şeyi aramanın bir süre sonra çok sinir bozucu olduğunu da kabul etmek gerek. Öyleyse, sinirleriniz daha fazla bozulmasın, eşyalar yollansın!

“Eşya azaltmalıyım” deyip aksiyon alamıyorsanız

Sık sık evinizdeki kalabalıktan şikayet ediyor, sadeleştirme yapmaya ihtiyacım var diyor ama bir türlü harekete geçemiyorsanız demek ki ihtiyacınızdan fazlasına sahipsiniz ve dahası bu durum sizi rahatsız ediyor. Ancak gerçek şu ki eşyalar kendiliğinden azalmaz; aksine, zaman içinde daha da artar, çünkü hep daha fazlasını biriktirme eğilimindeyiz.

“Daha geniş alana ihtiyacım var” diyorsanız

Eşyalarınız biriktikçe, hepsini depolamak için giderek daha büyük alanlara ihtiyaç duyduğunuzu fark edebilirsiniz. Belki de normalde kullanmadığınız odaları depolama alanı olarak kullanmaya başlamış, yedek bir oda veya garajı doldurmuş olabilirsiniz. Hatta eşyalarınızı depolamak için dışarıdan bir depo bile kiralamış ya da kiralamayı düşünüyor olabilirsiniz.

Ancak, ihtiyacınız olan daha geniş alanlar değil, daha az eşya! Hayatınızı sadeleştirmeye hemen başlamak istiyorsanız size ilham olabilecek diğer yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Dingin bir zihin için minimalizm önerileri: Sadeleşerek hafifleyin

Minimalist dekorasyon önerileriyle fazlalıklardan arınma zamanı

Minimalizmin gücü ile gereksiz meşguliyetlerinizi azaltarak özgürleşin

Kaynak: becomingminimalist, theplainsimplelife

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale