X

Çok daha güçlü ayağa kalkmak için: Psikolojik zorlukların hediyeleri

İnsan olmanın gereği, hepimiz hayatımızın belirli dönemlerinde zorluklar yaşıyoruz. Herkesin kendi hayatının çizgisine ve kendi kişiliğine göre değişebilen bu zorlukların ortak özelliği, her insanın hayatında öyle ya da böyle bir şekilde gerçekleşmesi.

İnsansanız ve bu gezegende bir süredir nefes alıp veriyorsanız; birtakım zorluklar yaşamış, gelecekle birlikte birtakım zorluklara da maruz kalacaksınız demektir. Bunları duymak, bilmek, ayırdına varmak çoğumuzun zoruna gidiyor. “Ne yani bu dünyaya acı çekmeye mi geldim? Hayat hep zor mu olacak?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Aslında durum tam olarak da öyle değil, evet hayat zorluklarla dolu ancak hayat tamamen zorluklardan ibaret değil. Acısını da tatlısını da içinde barındırarak bize bir bütünün içinde yaşamanın güzelliklerini gösteriyor hayat.

Güzelliklerin yanında zorluklar olması tıpkı geceyle gündüzün bir günü oluşturması gibi hayatımızı oluşturuyor. Hayatta zorlulukların olması belki hayatın bir kuralı, ancak sürekli acı çekiyor halde olmak bir noktada bizim tutumumuza bağlı. Zorluklara direnmek, zorluklardan kaçınmak ya da zorluklara tamamen teslim olmak aslında ıstırap çekmemize sebep olan şey. Hayatta zorlukların olması sandığımız kadar da negatif değil aslında.

Varoluşsal psikolojide ve diğer birçok psikoterapi ekolünde, acıların ve zorlukların insanı büyüttüğüne ve geliştirdiğine inanılır. İnsanın konfor alanı dışında geliştiği, büyüdüğü günümüzde sık sık değinilen bir konu. Ve konfor alanının dışında büyümek de aslında zorluklarla birlikte büyümekten doğan bir bakış açısı. Eğer sürekli olarak konfor alanınızda, rahat bir şekilde yaşarsanız sürekli olarak rahat bir şekilde yaşarsınız, fakat hayatınızda ne bir yenilik, ne bir gelişim, ne de bir değişim olur. Değişim, ancak değişik bir şeyler yapmayla, belirli durumların değişmesiyle oluşur. Böylelikle de aslında zorluklar bizim büyümemize, gelişmemize katkıda bulunurlar. Zorluklar nedeniyle sürekli acı çekmemek için, zorluklara kabullenici bir yaklaşım geliştirmek ve o zorluğun bize hayata dair öğretmeye çalıştıklarına açık olmak, zorluklar nedeniyle ıstırap çekmekten ziyade, zorluklarla birlikte yürümeyi öğretir bize.

“Fırtına geçtikten sonra nasıl atlattığınızı hatırlamayacaksınız. Nasıl hayatta kaldığınızı da. Ancak bir şey kesindir; fırtınadan çıktıktan sonra fırtınaya girenle aynı insan olmayacaksınız.”
Haruki Murakami

Murakami’nin bu sözü, Uplifers’taki bu yazımın ilhamı oldu aslında. Danışanlarımla da sürekli konuştuğumuz, benim onlara terapi başlarında anlattığım, onların da terapinin ilerleyen zamanlarında gelişimle birlikte fark ettiği bir nokta bu. Psikolojik rahatsızlıklar “öcü” gibi görülse de bize anlatmak istedikleri bir şey vardır. Belki görmek istemediğimiz, duymak istemediğimiz şeyleri bize gösterir; belki de bugüne kadar bizi bir yerlere taşımış ama hayatımızda uyumlu olmayan bir şeyleri değiştirmenin gerekliliğini gösterir. Her bir birey için farklı bir amaca hizmet edebilir, ama genellikle psikolojik rahatsızlıkları atlattıktan; ihtiyaçlarımızı dinleyip hayatımızda gerekli kararları, değişimleri sağladıktan sonra fark ederiz ki öncesi ve sonrasında olduğumuz insan tamamen farklıdır. Deneyimlerken dünyanın en zor ve atlatılamayacak dönemi gibi hissettirse de bazı zor dönemler iyi ki vardır, çünkü sonunda tahmin bile edemeyeceğimiz değişikliklere sebep olurlar.

Hayatınızdaki zorluklara bir de bu pencereden bakmayı denemeye ne dersiniz?

Acaba şu anda deneyimlediğim bu zorluk bana ne anlatmaya çalışıyor? Hangi karşılanmayan ihtiyacımı göstermeye çalışıyor? Bu istenmeyen duygular ve deneyimler bana nasıl hissettiriyor, neye ihtiyacım olabilir?” gibi anahtar sorularla içinde bulunduğunuz zorluğu inceleyebilir, kendinizi dinleyebilir ve bulunduğunuz zorlu zamanda ıstırap çekmekten ziyade o zorlu dönemi öğrenerek, gelişerek atlatabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.

İlginizi çekebilir: Başarısız olmaktan neden korkarız: Altında yatan nedenleri keşfetmekle işe başlayın

Beyza Alımcı: Klinik Psikolog Beyza Alımcı, 2017 yılında Bilkent Üniversitesi Psikoloji bölümünden Yüksek Şeref dereces ile mezun oldu. Üniversite eğitimi süresince Psikoloji'nin değişik alanlarında dersler aldı. Bilkent Üniversitesi Gelişim Psikolojisi laboratuarlarında üniversite 2.sınıftan itibaren araştırma asistanlığı yaptı, çocukların bilişsel gelişimi üzerine çeşitli projelerde yer aldı. Üniversite eğitimi sırasında Tilburg Üniversitesi'nde erasmus yapmaya hak kazanarak bir dönemini orada okudu. Stajlarını Ankara İlkadım Anaokulu'nda ve Mina Sera Aldan Hastanesi Psikiyatri servisinde tamamladı. Lisans tezini annelerin hikaye okurken kullandıkları dilin, çocukların dil gelişimi üzerindeki etkisi ile ilgili bir araştırma ile yaptı. 2018 senesinde Utrecht Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden mezun oldu. Yüksek lisans eğitimi sırasında Bilişsel Davranışçı Terapiler, Yas ve Psikotravma, Mindfulness odaklı Terapiler, Anksiyete ve Hastalıkları üzerine çeşitli dersler aldı. Yüksek Lisans tezini Pozitif Klinik Psikoloji alanında "Hayattaki anlam ve yaşam doyumu" ile ilgili olarak yaptı. Yüksek Lisans sırasında Amsterdam Üniversitesi'nde "Şema Terapi ve Şema Terapi'de Sağlıklı Yetişkin" konularını çerçeveleyen bir araştırmada görev aldı. 2018 Temmuz ayında Hollanda'da Kristen Neff ve Christopher Germer'ın eğitmen olduğu "Öz-Şefkatli Farkındalık" eğitimine katıldı. 2018 senesinde ISST onaylı Şema Terapi teorik eğitimini tamamlayarak sertifikasyonunu aldı. Şu anda Ankara'da RENGE psikoterapi merkezinde psikoterapi hizmeti, DİATA klinikte Uzm.Dyt.Merve Demir ile birlikte psiko-diyet uygulaması ve aynı zamanda yeme bozuklukları üzerine psikoterapi hizmeti, aynı zamanda Ankara dışındaki danışanlara da online olarak psikoterapi hizmeti vermektedir. Sağlığın bir bütün olduğuna inanan Beyza Alımcı; terapilerinde, danışmanlıklarında beden, ruh ve zihin bütünlüğünü dikkate almaktadır. https://www.beyzaalimci.com/

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale