X

Çocuklarla tatile çıkarken işinizi kolaylaştıracak seyahat ipuçları

Tatiller yılın belki de en çok beklenen, sabırsızlanılan zamanları olsa da ebeveynler için bu heyecana stres ve endişe de eşlik edebiliyor… Çünkü kabul edelim çocuklarla seyahat etmek -hele ki kalabalık bir aileyseniz- pek de kolay değil. İster uçakla ister otobüsle veya arabayla olsun, uzun yolculuklar çocuklar için sıkıcı olabildiği gibi yolculuk boyunca çocukları eğlendirmek, mutlu etmek ve sıkılmalarını engellemek de bir o kadar zor. Ama ailecek seyahat etmeyi daha keyifli hale getirebilmek mümkün! İşte çocuklarla tatile çıkarken işinizi kolaylaştıracak seyahat ipuçları:

Önceden ve detaylı plan yapın.

Spontane gelişen planlar hayatın güzel ve keyifli cilveleri olsa da bu tür planlara uyum sağlamak ve yeterince verim almak çocuklarla pek kolay olmayabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca erken plan yapmak en iyisi. Kalacağınız oteli, otelin özelliklerini, çocuklara sunulan aktiviteleri öğrenmek hem sizi rahatlatabilir hem de çocukların heyecanını artıracağı için yolda gösterecekleri sabra katkı sağlayabilir . Eğer bir tatil evi kiralayacaksanız ya da karavanla konaklayacaksanız da gideceğiniz bölgedeki imkanları mutlaka araştırın, neye hazırlıklı olmanız gerektiğini bilin.

Küçük bir not: Özellikle 2-5 yaş arası küçük yaş grubundaki çocuklar, bilinmezlikten korkarlar ve çekinirler, konfor alanlarından uzaklaşmak rahatsızlık verici olabilir. Bu nedenle onlara tatile çıkmadan birkaç gün öncesinden başlayarak gideceğiniz yerin fotoğraflarını gösterebilir, neler yapacağınızı anlatabilirsiniz. Görecekseniz vereceğiniz her ekstra bilgi onları daha da rahatlatacaktır.

Oyuncakları saklayın.

Evet, evet doğru okudunuz çocuklarınızın sevdiği, ilgi gösterdiği oyuncakları birkaç gün ortadan kaldırın. Elbette ki ceza amaçlı değil! Nedenini hemen söyleyelim. Yol boyunca veya vardığınız yerlerde çocuklarınızın keyifli zaman geçirmesi ve oyalanması için oyuncaklara ihtiyacı var, ancak çocuklar çok çabuk sıkıldıkları için bu durumu lehinize çevirebilirsiniz. Ortalıkta bir süre olmayan oyuncaklarını yanınıza aldığınızda çocuklarınızın daha büyük bir ilgiyle oynadığını fark edeceksiniz, bu da size ihtiyacınız olan alan ve zamanı tanıyacak.

Sadece oyuncaklarla sınırlı kalmayın.

Oyuncak arabalar, bebekler veya çocuğunuzun sevdiği peluşlar… Hepsi tamam ama yeterli değil. Birkaç gün önceden sakladığınız oyuncakların yanı sıra puzzle, oyun hamuru, hikaye kitabı, kinetik kum, parmak boyası, tangram gibi eğitici-öğretici aktivite materyallerini de ekleyin. Bu konuda ne kadar çeşitli davranırsanız o kadar rahat edersiniz .

Çünkü çocuğunuzun sıkıldıkça başka bir seçenekle devam etme şansı olur… Elbette ki götüreceğiniz her şey yolda oynamak için uygun olmayabilir, ancak vardığınızda oynamak için harika bir seçeneğe dönüşebilir. Burada işinizi kolaylaştırmak için çocuğunuzun oyuncak ve materyallerini yolda ve varınca oynanacaklar şeklinde iki ayrı çantada muhafaza edebilirsiniz. Böylece ah o neredeydi ya da bununla şimdi oynanmaz gibi stres yaratan durumlardan da kaçınmış olursunuz.

Gereksiz yük yapmayın.

Ebeveynler -kabul edelim ki özellikle de anneler- çocukların evde kullandıkları hemen hemen her şeyi valize atma eğilimi gösterirler. Bu durumun konfor sağladığı ve tanıdık eşyalar götürmenin rutinleri daha tutarlı devam ettireceği düşüncesini doğurduğu aşikar. Ancak, kendinize gereksiz yük yapmanız daha fazla karışıklığa ve yorgunluğa neden olabilir. Bunun yerine mümkün olduğunca az ve öz hazırlık yapmaya gayret edin.

(Şöyle düşünün; seyahat etmek doğası gereği evdeki rutinlerinizi bozacak, o yüzden evinizdeki her şeyi götürerek bu düzeni korumaya çalışmayın, bu size bel ağrısı olarak dönebileceği gibi eve döndüğünüzde de ekstra çamaşır makinesi mesaisine neden olabilir…) Valiz hazırlama işini son geceye bırakmamak en iyisi! Mümkünse bir hafta öncesinden aklınıza gelenleri not edebilir, ufak ufak her gün ‘gerçekten’ gerekli olabilecek eşyaları valize ekleyebilirsiniz.

Atıştırmalıklar konusunda cömert olun.

Evet, gelelim atıştırmalıklara! Bu, belki de oyuncaklardan bile daha fazla önem göstermeniz gereken kısım… Çünkü, hem yolda hem de gittiğiniz yerlerde sizi en çok zorlayacak konulardan biri çocukların yemek yemesi veya yememesi olabilir. Normalde pek de iştahlı olmayan çocuğunuz yolculuk boyunca fazlaca yemek isteyebilir veya seçici davranmayan çocuğunuz onu yemem, bunu istemem diyerek elinizdeki seçenekleri tüketebilir.

O yüzden mümkün olduğu kadar çeşitli atıştırmalıklar hazırlamanızda fayda var. Meyveler, yemişler, su, doğal meyve suları ve daha fazlası… Ama paketlemeye de en az içerik kadar özen göstermeyi unutmayın. Mümkün olduğunca dağılmayan, ufalanmayan, damlamayan yiyecekler hazırlamaya çalışın. Olası bir trafik ya da rötar yapan uçuşlar gibi durumlar için ekstra takviye yapmayı da unutmayın.

Yol için ayrı bir eşya çantası hazırlayın.

Oyuncaklar, atıştırmalıklar bir yana, ekstra kıyafet, bez, temizlik ekipmanları ve olası mide bulantısı kazaları için küçük poşetlerden oluşan küçük bir çanta hazırlayın ve mümkün olduğunca yolculuk boyunca yanınızdan ayırmayın. Ayrıca küçük bir yastık ve ince bir örtü de kullanışlı olabilir. Uzun yollar için bu eşyaların sayısını artırmayı da düşünebilirsiniz.

Güvenliği ön planda tutun.

Eğer kişisel aracınızla seyahat ediyorsanız bebek oto koltuğu, emniyet kemeri gibi güvenlik önlemlerini mutlaka alın ve sık sık kontrol edin. Uçak, otobüs ya da gemi gibi toplu taşıma araçlarını kullanacaksanız biletlerinizi alırken mutlaka küçük çocuğunuz olduğunu belirtin ve binmeden önce tekrar hatırlatın. Küçük bir hatırlatma daha eğer cam kenarında seyahat edecekseniz ve yolculuk boyunca bebeğinizin uyumasını bekliyorsanız, küçük bir güneşlik almayı da unutmayın. Pek çok markada vakumlu güneş önleyici bulabilir veya araba aksesuarları arasından temin edebilirsiniz.

Mümkün olduğunca mola verin.

Tabii ki gemiyle denizin ortasında ya da uçağın içerisinde bulutların arasından geçiyorsanız mola vermeniz mümkün olmayacaktır. Ancak kişisel aracınızla yola çıkıyorsanız varmak istediğiniz saati hesaplarken mutlaka yeteri kadar mola vererek yolculuk yapacağınızdan emin olun. Bu, hem çocukları eğlendirmenin hem de yol boyunca sıkılma ihtimallerini düşürmenin etkili bir yoludur. Üstelik, yolunuzun üzerindeki keyifli mekanları da ziyaret edebilirsiniz, bu nedenle mutlaka yola çıkmadan önce çocuklarla mola vermeye uygun dinlenme tesislerini ve parkları araştırın. Eğer otobüsle seyahat edecekseniz de seyahat rotasını inceleyebilirsiniz. Pek çok farklı otobüs firması, mola süreleri ve sayılarında farklılık gösterir. En sık mola veren acenteyi seçebilirsiniz.

İlk yardım setini unutmayın.

İlk yardım seti, aslında sadece çocuklarla seyahat ederken değil yetişkinlerin tek oldukları zamanlarda da gerekli bir eşya. Yine de çoğu zaman unutulabiliyor… Ama çocuklarla iken unutmak gibi seçenek mümkün değil. Olası kazalar için yara bandı, batikon, sargı bezi, buz kompres, ağrı azaltıcı sprey, alerji kremi gibi ihtiyaç duyabileceğiniz ilaç ve ekipmanları unutmayın. Çocuklarınızın düzenli olarak kullandığı ilaçlar varsa onları da mutlaka günler öncesinden hazırlayın ve kontrol edin.

Evet, ailecek yolda olmanın birtakım zorlukları olabilir ama inanın ki çocuklarınızla biriktireceğiniz her ana değer!

Daha fazla ebeveynlik ipucu için:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale