X

Çocuklarla kaliteli zaman geçirmenin uygun fiyatlı yolları

Son zamanlarda ebeveyn olan arkadaşlarımdan ve yakın çevremden en sık duyduğum cümlelerden biri, çocuklarla dışarıda vakit geçirmenin bir servete bedel olduğu. Yanlış anlaşılmasın, buradaki servet o ilk aklımıza gelen servet değil. Hiç şüphesiz ki her anne baba için çocuğu ile zaman geçirmek altın değerinde, ancak günümüz ekonomisinde dışarıda bir şeyler yapmak gerçekten de büyük bütçeler gerektiriyor. Fakat böylesi büyük harcamalar yapmak hem sürdürülebilir değil hem de biraz gereksiz. Şöyle ki, çocuklarla kaliteli zaman geçirmek için ‘deli’ paralar harcamaya, hafta sonu planları için ‘servet’ ayırmaya aslında hiç gerek yok. Çocuklarınızla eğlenmenin ve bunu fazla para harcamadan yapmanın onlarca yolu var:

Doğa yürüyüşleri ve piknikler

Doğa ile iç içe olmak nasıl ki biz yetişkinlerin hem ruhunu hem de zihnini dinlendiriyorsa, aynı durum çocuklar için de geçerli. Evinize yakın parkları, yürüyüş parkurlarını keşfedebilir, varsa şehrinizdeki ormanlık alanlara, çiftliklere çocuklarınızla birlikte giderek eğlenceli ve öğretici aktiviteler yapabilirsiniz. Kuşları, bitkileri, böcekleri gözlemleyebilir, çocuklarınızla birlikte doğanın büyülü dokunuşlarını keşfedebilirsiniz.

Birlikte çimenlere uzanıp karşınızdaki ağaçların resmini çizmeye çalışabilir veya sadece gökyüzündeki bulutlara bakıp komik benzetmeler yapabilirsiniz. Sevdiğiniz yiyeceklerden küçük bir sepet hazırlayıp doğanın kucağında piknik yapabilir, doğanın tadını çıkarırken keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Üstelik bütçenizi zorlamanıza da hiç gerek yok.

Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız Atatürk Arboretumu’nda doğanın bin bir rengini çocuklarınızla birlikte keşfedebilir veya Turkcell Platinum Park’ta geyikleri görmeye gidebilirsiniz. Florya sahilin uzun kumsalında taş toplayabilir, dalgaların sesi eşliğinde çocuklarınızla gelecek hayalleri kurabilirsiniz.

Mutfak etkinlikleri

Mutfak, ailece vakit geçirmenin ve yaratıcı olmanın harika bir yolu. Üstelik, çocukların da şüphesiz evde en sevdikleri yer. Çünkü şahane keşiflerle dolu. Hem keyifli hem de öğretici pek çok aktiviteyi mutfakta gerçekleştirebilirsiniz. Çocuklarınızla birlikte yeni bir tarif deneyebilir, hamur açabilir, kek yaparken kendi malzemeden ne kadar kullandığınızı ölçerek matematik bile çalışabilirsiniz. Hem lezzetli anılar biriktirebilir hem de çocuklarınızla birlikte eğlenceli etkinlikler yapabilirsiniz. Birlikte hazırladığınız lezzetleri yine bir arada yemek, aile bağlarınızın kuvvetlenmesine ve çocuğunuzun iletişim becerilerinin gelişmesine yardımcı olacaktır. Ayıca, mutfaktaki işleriniz kolaylaşmaya bile başlayabilir

Bilim ve doğa deneyleri

Çocuklar, deneyler yapmaya bayılırlar. Evde basit malzemelerle yapabileceğiniz deneyler sayesinde hem çocuklarınızın merak duygusunu pekiştirebilir hem de düşünme becerilerini, problem çözme yetkinliklerini artırabilirsiniz. Bol kahkahalı dakikalar da cabası! Deneyler sırasında birlikte vakit geçirmek, çocuklarınızın öğrenme süreçlerine aktif olarak katılmanızı sağlayacak ve bilime daha fazla ilgi duymalarını destekleyecektir. Peki, evde çocuklarla ne tür deneyler yapılabilir? İşte birkaç kolay ve pratik örnek:

Volkan deneyi: Gerekli malzemeler; karbonat, sirke, gıda boyası, bir şişe, kil veya oyun hamuru. Şişeyi masaya koyun ve etrafını kil veya oyun hamuru ile volkan şeklinde kaplayın. Şişenin içerisine önce karbonat ve gıda boyasını ekleyin. Daha sonra şişeye sirke dökün ve volkanın patlamasını izleyin. Bu esnada hem kimyasal tepkimelerden hem de volkan patlamalarından konuşabilir, daha sonra bu etkinliği bir volkan belgeseli izleyerek de tamamlayabilirsiniz.

Renkler ve süt deneyi: Gerekli malzemeler; süt, sıvı gıda boyaları, bulaşık deterjanı, kulak çubuğu. Bir tabağa süt dökün ve birkaç damla farklı renkte gıda boyası ekleyin. Bir pamuklu çubuğu bulaşık deterjanına batırıp sütün ortasına dokundurun. Gıda boyalarının hareket ettiğini ve süt yüzeyinde renkli desenler oluşturduğunu göreceksiniz.

Gönüllü çalışmalar

Aile olarak birlikte yapabileceğiniz gönüllü çalışmalar, çocuklarınıza topluma katkıda bulunma ve başkalarına yardım etme duygusunu kazandırmanıza destek olabilir. Hayvan barınaklarındaki gönüllü hizmetlere birlikte katılabilir veya çevre temizliği etkinliklerinde birlikte yer alabilirsiniz. Bu sayede hem çocuklarınıza empati ve sorumluluk bilinci aşılayabilir hem de anlamlı işler yaparak kaliteli zaman geçirebilirsiniz.

Ev bahçeciliği

Mutlaka fark etmişsinizdir çocuklar topraklar oynamaktan (hatta bazen toprağın tadına bakmaktan ) müthiş zevk alırlar. Ve toprakla oynarken hem enerjilerini dengeleyebilir hem de doğanın dokunuşlarını doğrudan hissedebilirler. Eğer bir bahçeniz varsa çok şanslınız, çünkü çocuklarınızla birlikte bahçe bakımınızı yaparken keyifli anılar da biriktirebilirsiniz. Bahçeniz yoksa da evde biraz toprak, birkaç saksı ve tohum ile yine harika işler ortaya çıkarabilirsiniz. Çocuklarınızla birlikte tohum ekebilir, onlara sorumlu olacakları bir saksı verebilirsiniz.

Bitkilerin sulanmasını, güneş görmesini ve toprak değişimini sağlamak için çocuklarınıza bir çizelge oluşturabilir, sorumluluk duygusunu pekiştirirken evde de doğa ile iç içe olmalarını sağlayabilirsiniz. Ev biraz kirlenebilir evet ama sonra birlikte temizleyerek ve iş bölümü yaparak kaliteli zaman geçirmeye devam edebilirsiniz. Birlikte olduğunuz her anı değerlendirebilir, bir yandan çiçek ekmek, toprağı temizlemek gibi işler yaparken sohbet etmeye de devam edebilirsiniz.

Kitap okuma saatleri

Hepimiz farkındayız ki günümüzün uyaranlarla dolu teknoloji dünyasında çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak çok zor, hele ki bu kadar ekrana maruz kalıyor ve odaklanma süreleri gittikçe kısalıyorken… Ancak, imkansız değil. İyi bir rol model olarak ve uygun çevresel koşulları sağlayarak çocuklarınızın kitap okuma alışkanlığı kazanmalarını sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda bunu yaparken birlikte kaliteli vakit geçirebilirsiniz.

Evde düzenleyeceğiniz kitap okuma saatleri ile hem eğitici hem de keyifli bir aile geleneği yaratabilirsiniz. Dahası birlikte kütüphaneleri gezebilir, orada kitap okuyabilir, düzenlenen çocuk etkinliklerine katılabilirsiniz. Bu sayede hem kitapların büyülü dünyasına kapı aralayacak hem de çocuklarınızla keyifli ve anlamlı anılar biriktirebileceksiniz.

Sanat etkinlikleri ve yeni beceriler

Elbette ki teknolojinin nimetlerinden de faydalanmayı seçebilirsiniz. YouTube’dan veya farklı bir platformdan çocuğunuzla birlikte yeni beceriler öğrenmek için öğretici videolar izleyebilirsiniz. Belki resim çizmek, belki yoga yapmak, belki de origami öğrenmek için bu anları değerlendirebilirsiniz. Çocuklar genellikle sanat etkinliklerine ilgi duyarlar, o yüzden uygulamalı ve adım adım ilerleyen videolardan destek alabilirsiniz. Ama sanat etkinlikleri tek seçenek değil, birlikte yoga yapmayı da öğrenebilirsiniz. Hayal gücünüze güvenin ve çocuklarınıza sorun, emin olun ki birlikte neler yapabileceğinize dair çok ilginç cevaplar alabilirsiniz.

Sonuç olarak çocuklarınızla kaliteli zaman geçirmek için büyük bütçelere ihtiyacınız yok. Biraz yaratıcılık, biraz doğanın desteği, biraz da evdeki malzemelerle harika işler ortaya çıkarabilir, hem kaliteli hem de eğlenceli zamanlar geçirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çağımızın teknoloji çılgınlığında çocuklara kitap okumayı sevdirmek mümkün mü?

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Aldığımız iki nefesten biri denizden: #MaviNefesProjesi

Denizler, gezegenimizin kalbinde atan en önemli yaşam kaynakları. Sadece tatil rotalarını ya da en şahane manzaraları süslemekle kalmayan bu su ve hayat kaynaklarımız, gezegenimizin dengesi ve canlı yaşamlarının devamı için de kritik bir rol sahibi. Çünkü, ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yarısından fazlası denizlerden geliyor. Ancak, denizlerimizin karşı karşıya olduğu tehditler, ekosistemin geleceğini tehlikeye atıyor.



İklim değişikliği, çevre kirliliği, insan müdahaleleri, plastik atıklar, petrol sızıntıları veya müsilaj gibi pek çok faktör, denizleri kirletmekle kalmıyor geleceğimizi de adım adım yok etmeye başlıyor. Çünkü denizlerdeki kirlilik, hem denizdeki hem de karadaki canlı yaşamını tehdit ediyor ve ekosistemin dengesini bozarak gezegenimizin geleceğinden çalıyor.

Denizlerimizin ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında sessiz kalmayan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle sürdürdüğü Mavi Nefes Projesi ile bu yıl da denizlerimize, yani yaşam kaynağımıza, sahip çıkıyor. Mavi Nefes Projesi, başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor ve denizlerimizdeki oksijen kaynakları olan deniz çayırlarını ve mercanları çoğaltıyor.

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.”

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.” misyonuyla yola çıkan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile birlikte hem deniz kirliliğini azaltmak hem de denizlerdeki biyoçeşitliliği korumak ve deniz ekosistemini rehabilite etmek için uzun soluklu bilimsel koruma ve izleme çalışmaları yürütüyor.

Mavi Nefes Projesi kapsamında Eylül 2021-Haziran 2024 döneminde Marmara Denizi, Adrasan ve Van Gölü’nde yaklaşık 200 bin kişinin günlük üretimine eşit 230 ton katı ve sıvı atık toplandı, uygun olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması içinse çalışmalar sürüyor.



Projenin eğitim ayağında ise deniz temizliği konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla ortaokul öğrencilerine ve öğretmenlerine denizlerin önemi, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kaynakları için bireysel sorumluluklar konularında eğitimler veriliyor. Mavi Nefes Eğitim Otobüsü ve çevrim içi eğitimlerle 3 yıl boyunca 8 ilde yaklaşık 80 bin öğrenciye ulaşıldığı biliniyor.

Bu başarılı iş birliği, hem denizlerimize hem de gezegenimize hayat verirken; temiz denizlerin, sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşamın temelini olduğunu da bir kez daha bizlere hatırlatıyor. Denizlerdeki deniz çayırlarını ve mercanları koruyup çoğaltmak için çalışmaların sürdürüldüğü Mavi Nefes Projesi sayesinde “aldığımız iki nefesten biri denizden” diyen Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile tertemiz ve sağlıklı yarınların kapısını aralıyor. Bu başarılı iş birliğinden ilham alarak geleceğimizden çalmak yerine geleceğimizi korumak için çalışmak ve denizlerin yaşam kaynağımız olduğunu her an hatırlamak ve hatırlatmak, hepimizin yarınlarımıza yapacağımız en büyük yatırım.

*Bu yazı Garanti BBVA katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sofralarda sürdürülebilir şıklığın yeni adı: Porland Re-Gen

Doğaya olan etkimiz, her gün attığımız adımlarla yeniden şekilleniyor. Günlük yaşamımızda aldığımız kararlar, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız, doğa üzerinde hiç silinmeyecek izler bırakıyor, üstelik bu izler günden güne daha da derinleşiyor. Ulaşım tercihlerimizden yeme-içme alışkanlıklarımıza, satın aldığımız ürünlerden şehir hatta ülke dışından verdiğimiz siparişlere kadar hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bu etki, yani karbon ayak izimiz, aynı zamanda günlük yaşamda kullandığımız eşyalarla da yakından ilişkili. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz kadar yediklerimizi-içtiklerimizi nasıl tükettiğimiz de karbon ayak izimiz üzerinde etki sahibi.



Bu durumun farkında olan ve çevre bilinciyle hareket eden Porland, kırık porselenleri yeniden hayata döndüren Re-Gen Koleksiyonu ile sürdürülebilirlik anlayışını bir adım daha ileriye taşıyor ve dünyada bir ilke imza atıyor. Dünyaya karşı sorumluluk ilkesini odağına alarak üretim süreçlerini yürüten Porland, bu yenilikçi adımıyla bize de gezegenimize olan sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlatıyor. İklim krizine karşı geliştirdiği iş modeli sayesinde çevre dostu üretim ve sıfır atık felsefesini benimseyen vizyoner marka, Re-Gen Koleksiyonu ile hem sofraları iyi tasarımla buluşturuyor hem de daha sürdürülebilir bir dünya için yeni şanslar yaratıyor.

Kırık porselenlerden geleceğe: Daha sürdürülebilir bir dünya

Re-Gen ile artık kırık porselenler, sıradan bir atık olmaktan çıkıyor ve yeniden işlenerek hem doğaya hem insana hem de gezegenimize dost bir anlayışı temsil ediyor. Doğayla her şekilde uyumlu, sosyal açıdan faydalı, toplumsal olarak kapsayıcı ve kültürel bağlamda sürdürülebilir bir yaklaşımın öncüsü olan Re-Gen Koleksiyonu, ayrıca tamamen doğal bileşenlerle üretildiği için bakteri ve mikrop barındırmıyor. Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra sağlıklı bir kullanım deneyimi de sunuyor.

Böylece, koleksiyonda yer alan her bir parça sadece bir tabak ya da kupa olmaktan öte, doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün parçası haline geliyor ve gezegenimize olan borcumuzu ödeme yolunda atılmış küçük ama etkili bir adımı simgeliyor.

Doğanın estetik yansıması, sofralara taşınıyor

Porselenin yeniden hayat bulduğu bu koleksiyon, Salda, Ontario, Birdsong ve One and Only isimli dört farklı tasarımdan oluşuyor ve ömürlük desen garantisiyle de zarafetini uzun yıllar koruyor. Re-Gen, sadece estetik açıdan harikalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sorumluluğun mükemmel bir örneği olma misyonunu da üstlenerek döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.



Koleksiyonda yer alan her bir parça, doğanın izlerini üzerinde taşıyor. Doğanın sakinliğini, huzurunu, zarafetini yansıtan bu parçalar, sağlıklı, şık ve sürdürülebilir sofralar sunarken sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Ve günlük hayatın içerisinde çoğu zaman fark etmediğimiz küçük tercihlerin bile ne kadar büyük öneme sahip olduğunu gösteriyor.

İlhamını doğadan alan Re-Gen Koleksiyonu’nun bir parçası olan Salda, Türkiye’nin güneydoğusunda bir volkanik krater gölü olan Salda’nın eşsiz kumsalını yansıtırken; Kanada’nın en güzel eyaletlerinden Ontario’nun masmavi göllerinden esinlenilerek yaratılan Ontario ise mavinin her tonunda derinleştirici bir etki sunuyor. Öte yandan, kuş seslerinin doğadaki varlığını temsil eden yaprak, çiçek ve kuş motifleriyle bezeli Birdsong ise huzur ve mutluluk duygularını sofralarda ön plana çıkarıyor. Gökyüzünün en ihtişamlı halini yansıtan One and Only tasarımları ise göz alıcı renkleriyle doğanın büyülü dokunuşlarını sofralara taşıyor. Karbon emilimini azaltma amacıyla tasarlanan ve güncel teknolojiler kullanılarak üretilen bu koleksiyon, porselen atıklarını sanatla buluştururken geleceğe de şekil veriyor.

Geçen bir yıldaki sürdürülebilirlik çalışmalarıyla 61 ton plastik, 169 ton kağıt, 80 ton ahşap, 80.800 ton su, 301 ton porseleni geri kazandıran Porland, bu sayede 735 ton CO2 emisyonunun engellenmesine öncülük etti. Sürdürülebilirliğe sağladığı katkılarla sektörün öncüsü olan ve ilklere imza atan Porland’ın ilham verici Re-Gen Koleksiyonu’nu daha yakından keşfetmek için hemen tıklayın.

*Bu yazı Porland katkılarıyla hazırlanmıştır.



“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz



İlgili Makale