Çocuklarla iletişim kurmak için en sağlam köprü: Dil
Çocuk eğitiminde ve insan iletişiminde aslında en çok önem vermemiz gereken nokta kullandığımız dildir. Çocuğa karşı kullanılan dil o kadar önemlidir ki çocuğun tüm kişiliğini, kendine olan güvenini, hayata karşı duruşunun gücünü, hırslarını, vazgeçişlerini, kendine verdiği değeri, başarılarını ve başarısızlıklarını, kazançlara ve kaybedişlerine olan tutumunu ; kısacası çocuğun geleceği ile ilgili kurguladığınız her şeyi şekillendirir.
- Çocuğunuz ile konuşurken kullanılan dile dikkat edilmeli. Çocuğunuza kullandığınız her sözcüğün ve cümlenin bir sihri vardır ve bu sözcükler çocuğunuzun kendini tanımlamasında yardımcı olur. Örneğin, “sen çok yaramazsın” cümlesini sıklıkla söylediğinizde çocuğa verdiğiniz mesaj , ”Sen o’sun!” mesajıdır. Çocuğa kullandığınız her sözcükle bir şey ifade ediyorsunuz. Bizler yetişkin olarak ne demek istediğimizi biliyor ya da tahmin edebiliyoruz fakat çocuklar konuşulan her sözcüğü anlamı ile alır ve öğrenirler. Bu nedenle kullandığınız her sözcüğün değeri çok önemlidir.
- Çocuğunuzla ilgili çevrenize suçlayıcı bir dille konuşmamalı. Sosyal ortamlarda yaşantınızdan bahsederken bazen farkında olmadan ”Benim kızım çok çekingen, başkasını gördüğü zaman hep arkama saklanır”, ”Benim oğlum çok hiperaktif, durduğu yerde durmaz!” şeklinde cümleler kurulabiliyor. Çocuğunuzu çevrenize hangi dilde anlatırsanız, çevreniz de çocuğunuzu o şekilde görmeye başlayacaktır.
- Verilen ani tepkilere dikkat edilmeli. Ani çıkışlar ve bağırma, çocuğun o anda içinde bulunduğu duruma karşı korku beslemesini sağlar. Doğru davranışa yönlendirmek ve tehlikeli olan ortamdan çocuklarınızı korumak istiyor olsanız bile ani verdiğiniz tepkiler, çocuğunuza bulunduğu durumun tehlikeli ya da kötü olduğunun mesajını veriyor fakat bir süre sonra, çocuğunuzun yaşadığı bu korkunun başka keşif ve deneyimlerde de var olduğunu görebiliyorsunuz. Bu durum çocuğa doğru davranışı öğretmek yerine, her şeye korkarak yaklaşmasına neden olabiliyor.
- Çocuk tehdit edilmemeli. ”Yemeğini yemezsen sana park yok!”, ”Bunu yapmazsan sana oyuncak almayacağım!” gibi tehdit cümleleri öğrenmeyi kolaylaştırmaz ve doğru bir öğrenme sağlayamaz. Çocuğunuzun ulaşmak istediği şey için mi yemeğini yemesini tercih edersiniz, yoksa yemeğe ihtiyacı olduğu için mi yemek yemesini istersiniz? Sıklıkla rastlanılan, masum gibi görünen ama çocuğun omzuna büyük bir yük bindiren ve onu kaygılandıran bir tehdit de ”Yapmazsan giderim” tehdididir. Sizin için çok değerli bir insanın sizi terk edip, onu kaybettiğinizi düşünün. Bu büyük bir acı değil mi?Gitmiyor olmanız çocuğunuzun yaşadığı bu kaybetme korkusunu asla hafifletmez. Bunların yanında size olan inancı ve güveni yok olmaya başlar.
- Çocuğunuza hemen müdahele etmek yerine bekleyin! Bir çocuğun en çok ihtiyacı olan şeylerden bir tanesi onun kendini ifade edebilmesi ve bir beceriyi kazanabilmesi için ona fırsat verilmesidir. Bir iş yerine yeni girdiğinizi düşünün. Patronunuz sürekli başınızda yapmanız gerekenleri söylüyor; ısrar ve sabırsızlıkla ne zaman bitireceğinizi, başarıp başaramayacağınızı kontrol ediyor. Bir süre sonra kendinizi boğulmuş ve başarısız hissedersiniz, değil mi? Çocuklarınızın da hissettiği farklı duygular değil aslında. Yeni bir beceri kazanırken ya da belirli deneyim ve sınırlı kelime haznesiyle çocuklar kendilerini ifade etme çabasındayken, en çok karşısında sabırla bekleyen ebeveyne ve devam edebilmesi için ise ebeveynin heyecanına ihtiyacı vardır.
İlginizi çekebilir: Aşırıya kaçmadan çocukları nasıl korumalı?