X

Çocuklarınızla keyifli vakit geçirmenize yardımcı olacak 7 kitap önerisi

Çocukların eğitiminin okullardan; eğitimin başladığı yer olan evlere taşındığı bir dönemden geçiyoruz ve rutinlerimizi değiştiren yeni bir çağın içine giriyoruz. Belki de zorunlu karantina ve evde kalmak ile sınandığımız bu dönem unuttuğumuz eski bir duygu durumumuzu hatırlatacak bizlere: Sıkılabilmek. Evet, belki de bu süreç çocuklara sıkılmayı öğretecek. Çocuklarla aktif bir şekilde çalıştığım uzun yıllara dayanan deneyimlerimde gözlemlediğim bir şeydi bu; her şeyi yapan ama hiçbir şeyden tatmin olmayan çocuklar… Bu çağın laneti bu belki de diye düşünürdüm.

Fast food yemek, fast food yaşam tarzı; tüket-bitir-çöpe at mantığı, her şeyi elde etme arzusu, hızlı olmak, önde olmak tutkusu çocuklarımıza aşıladığımız… Okumayı bile hızlı okuma diye öğretmeye çalışıyoruz, çeşit çeşit teknikler, taktikler sunmaya çabalayarak… Anasınıfında çocuklara telaşla A, B, C, alfabeyi öğretmeye çalışıyoruz ya da çocukları beş yaşında tahta sıralara oturtmaya…

Acaba öğrenemeyen var mıydı aramızda okumayı, neydi bu telaşımız? Kaynağı nereden geliyordu? Hız çağın gerekliliği gibi dayatılıyor ve zamanla siniyordu içlerimize, kanıksıyorduk. Çayı sallama içiyorduk çünkü yoktu sabrımız demlenmesini beklemeye, döner kapıda iki saniye beklemeye tahammülümüz yoktu ya da metrobüste bir sonrakine binmeye, serçe telaşıyla koşuşturup duruyorduk. “Yoğunum” kelimesi dilimize pelesenk olmuştu, mutsuzluğumuzun üstünü örtebilirmişçesine. Evet, biz hep koşturuyorduk ve çocuklarımıza da bunu öğretiyorduk. Koş, koş, koş, durma sakın, daha hızlı koş!

Her şerde bir hayır vardır misali, bu zorlu süreç bize durmamız gerekliliğini gösterdi, bizi kısıtladı, evlere kapadı, zorladı bizi ama içimize doğru bir yolculuğa davet etti bizi biraz da. Ve çocukların ellerinden alınmış olan sıkılma duygusunu geri verdi. Sıkılmak güzeldir, çünkü en yaratıcı şeyler sıkılmaya fırsat tanıdığımızda gelir. Ayrıca aile ile birlikte evde vakit geçirebilmek çocuklara sunulmuş bir armağan gibi.

Anne, baba ya da başka bir düzenli bakım veren kişiyle beraber yapılan her etkinliğin çocuklar üzerinde çok ama çok önemi var. Yıllardır okuyorum, okul çok şey kattı bana ama annemin bizimle bahar yağmurunda ıslanmasını, annem ve babamla beraber yaptığımız kekin kokusunu ve beni kucağına alıp okudukları hikâyelerle daldığım yolculukları ve o paylaşım anında hissettiğim değer ve güven duygusunu unutamam.

Ben de bu duygulardan yola çıkarak içinden geçtiğimiz bu korona günlerinde siz anne ve babalara destek olabilecek, geçirdiğiniz vakti güzelleştirebilecek ve yetişkinlerin de hoşlanacağını düşündüğüm çocuk hikâye kitapları önerilerinde bulunmak istedim. Sıkılmaya fırsat verip onu kucakladıktan sonra kitaplar yardımımıza koşabilir ve sakin bir etkinlik olarak sıkıntımızın yönlenebileceği güzel bir alan yaratabilir bizlere. Umarım önereceğim kitaplar, keyifli vakitler geçirebilmenize katkı sağlar. Sağlıkla ve sevgiyle kalmanız dileğiyle…

Mutluluğun Başladığı Yer 

Herkes mutluluğa ihtiyaç duyar. Onu bulmak zor olabilir ve bazen senden çok uzaktaymış gibi görünür. Ama mutluluğun her zaman bulunabileceği bir yer vardır; işte geri dönmemiz gereken yer burasıdır.

Nokta

Çocuklara hatta hepimize “yapabilirsin, yeter ki başla” diyen çok güzel bir hikâye. Vashti’nn öğretmeni onu incitmeden, resim çizerek duygularını anlatabileceğini söyledi Ama Vashti resim yapamıyordu, o bir ressam değildi. Bunu kanıtlamak için Vashti boş bir kâğıda öfkeyle bir nokta yaptı. İşte! Bu minicik nokta Vashti’nin yeteneğini keşfetmeye yolculuğun ilk adımı oldu. Peter H. Reynolds bu minicik nokta masalıyla hepimizin içinde var olan yaratıcı gücümüzü dışa vurmamızı sağladı. Minicik nokta bir başlangıçtır.

Temiz

Doğal yaşam alanının değerini bilmemiz gerektiğini hatırlatan farklı bir hikâye. Pete her şeyin düzenli ve temiz olmasından hoşlanır ama bazen nerede durmak gerektiğini bilmek güzeldir. Günümüzün en iyi hikâye anlatıcılarından Emily Gravett’in, bu yeni ve komik hikâyesinde, sevimli porsuk, birazcık dağınık olsa da, doğal yaşam alanının değerini bilmeyi öğrenir.

Kirpi ve Sergi 

Sınırlılıklarımızın yaratıcılık yönümüzü geliştirdiğine dair güzel bir hikâye. Ormandaki okulda görkemli bir sınıf sergisi açılacaktır. Bu sergide her öğrencinin yazdığı A harfi dallara asılacaktır. Ama geçirdiği ufak kaza yüzünden parmakları sargıya alınan kirpi yazı yazamaz. O da yaratıcılığını kullanarak bambaşka yollar bulacaktır.

Masal Battaniyesi 

Paylaşmayı anlatan sıcak bir öykü. Uzak bir Dağ köy köyünde yaşayan Masalcı Nine’nin güzel mi güzel, kocaman bir yün battaniyesi vardır. Köyün çocukları onun üzerinde toplanarak masal dinlemeye başlar. Masalcı nine soğuk kış günlerinde komşularının giysilerini yenilerse çok işlerine yarayacağını görür. Gereksindiği yünü battaniyesinden söker ve gizlice onlara armağan etmeye başlar. Masal battaniyesi giderek küçülmektedir. Paylaşma temelinde anlattıklarıyla yüreklerimizi ısıtan bu minicik öykünün aynı güzellikteki resimleriyle de herkesin beğenisini kazanacağını düşünüyoruz.

Bubu & Mimi

Kitap sevgisi ve dostluk üzerine sevimli bir hikâye. İşte Bubu! Kırmızı kulaklı minik panda! Bubu kitap okumayı çok severdi. Her gün bir ağacın en tepesine çıkar ve yüzen kütüphanenin yolunu gözlerdi. Günlerden bir gün…

Arkadaşım Korku 

Küçük bir kız ülkesinden çok uzaklara taşınmak zorunda kalır. Yeni bir okula başlar. Yanından hiç ayırmadığı gizli arkadaşı Korku, onu yalnız ve çekingen biri haline getirir. Hiç kimseyi anlamazken nasıl yeni bir arkadaş edinebilir ki? Sonunda onun gibi hisseden başka biri olmadığından emindir. Ta ki gizli arkadaşı olan başka bir çocukla tanışana kadar… Uluslararası ödüllü Yolculuk ’un yazarı Francesca Sanna, bu umut dolu hikâyede, eğer korkularımızı paylaşmaya cesaret edersek dünyada hiçbir yerin yabancı ve korkunç görünmeyeceğini anlatıyor.

İlginizi çekebilir: Hepimizin hayatını değiştiren çocuk kitapları

Duygu Meriç: Ben Duygu Meriç, 2013 yılında Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Bir yıl özel bir okulda çalıştıktan sonra atanarak doğu göreviyle köy öğretmenliğini deneyimledim. Daha sonra İstanbul’a döndükten sonra Boğaziçi Üniversitesi Erken Çocukluk alanında yüksek lisansımı tamamladım ve halen Kuştepe’de öğretmenlik görevime devam ediyorum. Sosyo-duygusal öğrenme, çocuk hakları, oyun, çocuk kitapları, anne çocuk ilişkileri ve ebeveynlik stilleri, çocuk tiyatroları, müzik ve toplumsal cinsiyet rolleri temel ilgi alanları olarak odaklandığım konuları oluşturuyor ve burada sizlerle deneyimlerimin ve eğitimlerinin bana verdiği bakış açısıyla önerilerimi ve düşüncelerimi paylaşma serüvenine başlıyorum. Hayata, çocuğa ve eğitime dair bilgi ve önerilerle buluşmak üzere...

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale