X

Çocuklarınızla birlikte “İyi uykular”

Daha o doğmadan tanışırsınız aslında uykusuzlukla. O içinizde minicik bir kalp atışıyken hissedersiniz heyecanınızı her gece. Doğar, anne olmanın verdiği titremeyle kucağınıza alırsınız ve bu sizin için yepyeni bir deneyimdir artık. Miniciktir, nasıl tutacağınızı, dokunacağınızı bile bilemezsiniz. Ya incitirsem diye kendi kendinize kıvranırken, usul usul onunla iletişim kurduğunuzu, geçen zamanın size anneliği en güzel şekilde öğrettiğini görürsünüz. Heyecan, mutluluk, bilinmeyenin içinizde yarattığı o büyük derinliği hisserdersiniz. Hayatınıza o minik kalp atışıyla birlikte karışık duygular dahil olur. Mutlu son kızların hayatında hep evlilik teklifine kadardır ya, yeni doğan bebeğin hayali anneye verildiğindeki ilk titreşim de öyle sanılır. Fakat gerçek film sonra başlar. Uykusuz geceler, yeni bir düzenin ilk adımları, hayata katılan tatlı telaşlar ve bebekle ilgili duyulan endişeler başlar hayatımızda.

Bebeğiniz doğduktan sonra uykusuz zamanlara hazırlıklı olmalısınız

Bebek doğmadan tatlı bir telaşla karışık  uykusuzsunuzdur, bebek doğar gece ağlamaları yüzünden uykusuzsunuzdur, bebek büyür yalnız uyumak istememesi yüzünden uykusuzsunuzdur, bebek çocuğa dönüşür fobileriyle mücadele ederken uykusuzsunuzdur. Daha sonra çocuk ergen olur “Aman geç kaldı eve, bu saatte dışarısı tehlikelidir” dersiniz ve bu yüzden uykusuzsunuzdur, ergen yetişkin olur “Acaba torunumun bir sorunu var mı?” der uykusuz durursunuz. Yorgun hissetmiyor musunuz?

Hangi dönemden başlamalı öyleyse?

Gece ağlamaları, minik bebeğinizin hayatınıza girdiği anla birlikte başlar. Karnı ağrır, açtır, uykusu kaçmıştır, karanlıktan korkmuştur, anne kokusunu aranır durur; fakat kendini nasıl ifade edeceğini, bu sorunlarını nasıl annesine yansıtacağını bilemez ve ağlar. Bazen saat başlarında, bazen uzun süre, bazense sorun çözülene kadar. Bu dönem, bebeğinizle neden-sonuç ilişkisini pekiştirdiğiniz, bebeğinizin ne tür fiziksel ve psikolojik zorlantılara eğilimi olduğunu anladığınız ve hangi davranışla sorunların önüne geçebildiğinizi deneyimlediğiniz bir süreçtir.

Tanışma dönemi olarak adlandırılan bu süreçten sonra, 2 yaş ile birlikte, dilde gelişme, konuşma ve kendini ifade etme davranışları başlar. Tanışma döneminde açlığını, ağrısını, korkusunu ağlayarak dile getiren bebek, 2 yaş sonrasında artık kendini sözcüklerle ifade edebilen bir çocuk haline gelir. Genellikle 3 yaş ile beliren en belirgin sorun “Yalnız uyumak istemiyorum.” cümleleridir. Geceleri anne babayla uyuma isteği, odasında yalnız kalmaya dayanamama gibi davranışlar belirir.

Çocukluk çağını önemli ölçüde etkileyebilecek olan bu dönemde neler yapmalıyız?

1. Sorunu anlayın ve uykuyu anlatın.

En öncelikli yaklaşım, sorunu anlamaya yönelik olmalıdır. Çocuğunuzun korkusu ailevi mi, gittiği kreş veya okulla mı ilgili, bir arkadaşına dair mi? Korkusunun dayanılmazlık derecesi nedir? Korku sırasında fiziksel belirteler de gösteriyor mu? Fiziksel bir rahatsızlığı mı var yoksa tamamen psikolojik mi? Hayalinde kurduğu gerçek dışı objeler kendisine korku olarak mı geri dönüyor? Nedenini anlamak, çocuğunuzla daha empatik bir bağ kurmak için size her zaman yardımcı olacaktır. Sorunu belirledikten sonra, ona uykuyu anlatın. Neden uyumamız gerektiğini, kendisi gibi herkesin belirli saat aralığında uyuması gerektiğini, uykunun başlangıç ve bitiş saatini ona anlatın. Tüm açıklığıyla ve anlayabileceği bir dilde onunla paylaşın.

2. Çocuğunuza koruyucu oyuncak hediye edin.

Çocuğunuza koruyucu oyuncak vererek gece boyu yalnız hissetmemesini sağlayabilirsiniz

Çocuklar gerek karanlıktan, gerekse de kendi hayallerinde yaşattıkları ürkütücü kahramanlardan korkarlar ve anne babalarıyla uyumak istediklerini dile getirirler. Zihinlerinde canlandırdıkları isimsiz kahraman, onlar için korku ve endişe doludur. Bir çocuğun hayal dünyasının genişliği, somut ile soyut arasındaki geçişleri net olarak adlandıramayışı kendisine fobi olarak geri dönebilir. Dolayısıyla, çocuğunuzun hayal dünyasını renklendirin. Ona çok sevdiği ve kendisini koruyacağına inandığı bir oyuncak hediye edin. Bu oyuncağı baş ucuna koyun ve bir hikaye yaratın. Çocuğunuz birlikte yarattığınız hikayenin ve oyuncağın somut ifadesinden destek alarak, kendini gece boyunca yalnız hissetmeyecektir.

3. Çocuğunuzun sakinliğini koruyun.

Çocuğunuz yatmadan yarım saat öncesi uykuyla ilgili kritik bir süreçtir. Çocuğuzun uyumadan önceki yarım saati daha dinlendirici bir etkinlikle geçirmesi uyku sürecini kolaylaştırır. Eğer çocuğunuz yatağına yattıktan sonra yoğun ağlama ile karşılaşıyorsanız, odasına gidebilir, onun yanında olduğunuzu hissettirebilirsiniz. Fakat en önemli unsur, bu davranış sürecinde çocuğunuzu yatağından ve odasından çıkarmamaktır. Yanında olduğunuzu hissettirebilirsiniz; fakat yalnız başına mücadele etmesini sağlamalısınız.

4. Çocuğunuza bir “ödül” sunun.

Çocuğunuza belirleyeceğiniz davranış karşılığında bir ödül sunun. Bu ödül, çocuğunuzun çok hoşuna giden bir etkinlik olabilir. Örneğin; çocuğunuz en sevdiği karakterin hikayesini dinlemek istiyorsa, aranızda bir anlaşma yapın. Belirlediğiniz saatte yatağa girip, ağlamadan ve uyansa bile sizi çağırmadan geceyi geçirirse, ertesi akşam kendisine hikaye okuyacağınızı belirtin. Davranış kazandırma süreci sistematik bir uygulama gerektirmektedir. Dolayısıyla, bu süreci iyi kontrol etmeli ve düzenli uygulamalısınız. Takıldığınız noktalarda, uzman psikologdan veya davranış terapistinden destek alabilirsiniz.

5. Çocuğunuz uykuya dalmadan ona varlığınızı hissettirecek bir süre yaratın.

Çocuğunuz yatağına yattıktan sonra ev içerisinde çocuğunuzun odasına yakın bir yerde kendinize bir etkinlik yaratın. Bulaşık yıkamak buna iyi bir örnek olabilir. Çocuğunuz, sizin hala yatmadığınızı, onu koruyabileceğinizi, akan suyun sesiyle birlikte işinizin olduğunu düşünecektir. Böylece, sizin hala ev içerisinde aktif olduğunuzu düşünecek ve kolayca uyuyacaktır.

6. Uyku ritüeli oluşturun.

Çocuğunuz yatağına yattığında, ona uyku ile ilgili minik hikayeler anlatabilir ve size konu ile ilgili sorular sormasına izin verebilirsiniz. Böylece, o “an”ın korkusunu siz ordayken yaşayabilir ve hayalini kurduğu korkular ile sizden alacağı cevaplar sayesinde yüzleşebilir. Bu süreç çocukların anne-çocuk ilişkisini kurmaları ve hayallerini doğru bilgilere dönüştürmeleri için en iyi fırsattır.

7. Oda ziyaretlerini zaman içerisinde azaltın.

Çocuğunuz yatağında ağlamaya başladığında ilk seferinde odasına gidip, kendisini sakinleştirebilir, uzak bir yerde olmadığınızı kendisine hatırlatabilirsiniz. Bu telkine rağmen, hala ağlıyorsa, odasına gidiş sürenize şekil verebilirsiniz. İlk önce 10 dakikada bir, daha sonra 20 dakikada bir odasına giderek, kendinizi zaman içerisinde geri çekebilirsiniz. Sistematik yapacağınız bir uygulama, çocuğunuzun davranışına şekil verecektir.

Uygulaması kolay ve pratik olan minik kuralların, hayatınıza en tatlı şekilde dokunması dileğiyle…

İyi Uykular!

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Anne ile kurulan bağın yaşam ve ilişkiler üzerindeki etkisi

Yeni anne-baba olmuş kişilerde ortaya çıkan ”ebeveynlik travması”

Uzm. Psk. Sandra Pasensya: Uzm. Psk. Sandra Pasensya, psikoloji eğitimini Fransa’da Sorbonne-Paris V-Üniversitesi’nde tamamlayarak, İngiltere’de Liverpool Üniversitesi’nden klinik psikoloji uzmanlığını onur derecesiyle almıştır. “Otizmli Çocukların Duyusal Süreçlerinin Davranış Problemlerine Etkisi” konulu uzmanlık tezi uluslararası platformda birinci seçilerek, Uzm. Psk. Sandra Pasensya’ya başarı ödülleri kazandırmıştır. Yurtdışındaki özel eğitim kurumlarında edindiği deneyimin ardından, davranış terapisti olarak başladığı yolculuğuna, Tohum Otizm Vakfı Rehberlik Birimi’ni kurarak devam etmiştir. Birçok araştırma ve bilimsel çalışmaya imza atan uzman psikolog, ulusal ve uluslarası kongrelere konuşmacı olarak davet edilmekte, başlattığı “Otizme Işık Tut” projesiyle sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında otizm farkındalığını daha geniş kitlelere tanıtmaktadır. Kurucusu olduğu RENKLER OTİZM AKADEMİSİ ile uzmanlık alanları olan psikoloji ve eğitimi, “psikoeğitim” çatısı altında buluşturarak, otizm alanına yenilikçi bir bakış açısı kazandırmıştır.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale