Çocuklarınıza “fark ettirmeden” öğretmeniz gereken 8 önemli hayat dersi
Zaman hızla geçiyor, çocuklar da hızla büyüyor. Ebeveynler çocuklarıyla ilgili endişelenirken, çocuklar her gün yeni bir şey öğreniyor, yeni zorluklarla tanışıyor, yeni engeller aşıyor. Bu noktada ise ebeveynlerin çocuklarına doğru şekillerde yol göstermeleri bir hayli önemli. Ancak bazı ebeveynler bunu gerçekleştirmekte zorlanıyor, nereden başlayacağını bilemiyor.
Günlük sohbetlerinizin arasına serpiştirebileceğiniz gerçeklerle, çocuğunuzun kendisiyle, yaşadığı çevreyle ve hayatla ilgili düşüncelerini dönüştürmesine yardımcı olabilirsiniz.
İşte çocuklarınıza öğretmeniz gereken hayata dair gerçekler:
1. Ne düşüneceğini değil nasıl düşüneceğini öğrenmek daha çok işe yarar
Hayatımızın büyük bir kısmı, aldığımız kararların sonuçlarından oluşur. Eğer hayatınızda bazı şeyleri sevmiyorsanız, bir şeyleri değiştirme ve daha iyi kararlar alma vakti gelmiş demektir. Aynısı çocuklar için de geçerli. Çocuğunuza, kendisi için doğru kararları vermeyi öğrenmesi gerektiğini anlatmalısınız. Hayatı boyunca çocuğunuzun yanında yürüyebilirsiniz ancak onun ayakları olamazsınız veya onun ayakkabılarını giyemezsiniz. Bu yüzden kendi ayakları üstünde durmayı, kendi istediği yöne gitmeyi öğrenmesi gerekir. Bu yüzden çocuğunuza ne düşüneceğini değil, nasıl düşüneceğini öğretin.
2. Güçlenmesine izin verin
Çocuğunuz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri, birçok şeyi kendisinin yapmasına, sorumluluk almasına ve güçlenmesine izin vermek. Hayatta karşısına çıkan şeyleri deneyimleme özgürlüğü olmasına, otobüse tek başına binmesine, hayatı ilk elden öğrenmesine izin verin. Hayatı kendi ayaklarının üzerine basarak yürümek bir macera ve yürüdükçe insanı güçlendiren bir süreç. O yüzden bırakın çocuğunuz da güçlenebilsin.
3. Hayattaki en büyük hayal kırıklıkları, yanlış beklentiler yüzünden olur
Gençken hepimizin beklentileri daha ufaktır ancak yaş aldıkça beklentilerimizin oluşturduğu balon şiştikçe şişer. Çocuğunuza da büyüdükçe gerçek dışı beklentilere kapılmaması gerektiğini öğretin. Bir şeyleri “böyle olmalı” diyerek düşünüp strese girmemesi gerektiğini anlatın. Pozitif bakış açısı ve açık bir zihinle, hayatın aslında sandığımız kadar kolay veya zor olmadığını görebiliriz. Çocuğunuzun da bu yönünü kuvvetlendirmesine destek olun.
4. Endişe, kişisel gelişimin gizli düşmanıdır
Endişe, hayattan aldığınız keyfi yok etmekten başka bir işe yaramaz. Zamanınızı endişelenerek geçirdiğinizde, hayal gücünüzü boşuna kullanmaktan başka bir şey yapmamış olursunuz. Her çocuğun, hayal gücünü kullanabileceği çok daha güzel yollar var. Çocuğunuza bunu hatırlatmak için elinizden geleni yapın.
5. Ufak davranışlar, büyük değişiklikler yaratır
Eğer hayatta etkin bir rol almak istiyorsanız, davranışlarınızı olaylara göre belirleyemezsiniz. Bunun yerine davranışlarınızı seçmeniz gerekir. Hayatta bizi en çok strese sokan şey, olayların kendisinden çok olaylar karşısında gösterdiğimiz davranış şekilleridir. Biz davranışlarımızı ve olaylara karşı verdiğimiz tepkileri daha iyi tanıdıkça ve kontrol altına aldıkça, stresi hayatımızdan uzaklaştırabiliyoruz. Davranışları biçimlendirmenin ne kadar önemli olduğunu çocuğunuza da öğretin.
6. Şükretmek insanı mutlu ve sağlıklı yapar
Birçok bilimsel araştırma, sahip olduğu şeyler için şükreden ve bunu düzenli olarak yapan kişilerin geleceğe daha pozitif baktıklarını, daha mutlu olduklarını ve daha az hastalandıklarını gösteriyor. Çocuğunuza da hayatta sahip olduğu şeyler için teşekkür etmenin ne kadar önemli olduğunu öğretin. Hatta bunun için bir şükretme günlüğü tutmasını bile önerebilirsiniz.
İlgili yazı: Şükretmeyi alışkanlık haline getirmenin yolları
7. Hayat boyu mutlu olmanın anahtarı, hayatınızı anlamlı kılmaktan geçer
Mutlu anlar insana kendini hep iyi hissettirir. Ama an dediğimiz şey geçicidir ve mutlu anlar da geçip gider. Mutluluğu kalıcı hale getirmek veya hayat boyu mutlu olmak ise hayatı anlamlı hale getirmekten geçer. Çocuğunuzun hayata dair “neden” sorusuna verdiği yanıtı bulmasına, eğer bu yanıt değişirse bunun normal olduğuna inanmasına yardımcı olun.
8. Eylemler, sözcüklerden daha etkilidir
Çocuklar hiçbir zaman anne-babalarını tam anlamıyla dinlemez, ancak her zaman onların yolundan giderler. Bunu aklınızdan çıkarmayın ve çocuğunuzun sizi her gün bir örnek olarak izlediğini, takip ettiğini unutmayın. Bu yüzden sözcüklerinizden çok, eylemlerinizi vurgulayın.
İlginizi çekebilir: Çocuklar için farkındalık soruları
Kaynaklar:
Marc & Angel
Guardian