Çocukların toplumsal travma ile başa çıkmasına nasıl yardımcı olabiliriz?

Son zamanlarda yaşanan olaylar hepimizi derinden etkiliyor. İsyan ediyoruz, kızıyoruz, inanamıyoruz ve artık bitsin istiyoruz. Öncelikle bütün bu yaşananlar biz yetişkinler için bile baş etmesi oldukça zor bir durumken, çocuklara bu konuyla ilgili ne diyeceğinizi şaşırabilirsiniz. Maalesef bunları çocuklara anlatmanın bir yolunu bulmalıyız. Çünkü bu tür olaylar, çocuklarda; “Dünya tehlikeli bir yerdir” veya “Kimseye güvenemem” gibi düşünce temellerinin atılmasına sebep olur. Bu yazıda, yaşanan beklenmedik patlama, terör olayları veya benzeri tehlikeli durumlarda çocuklarınıza ne kadar ve ne gibi bilgiler verebileceğinize, nasıl davranabileceğinize değineceğim:

Artık çocuklar için yararlı bilgilere ulaşmak kadar gereksiz veya zararlı bilgilere de ulaşmak oldukça kolay. Çocuklar, siz aile içinde haberleri izlememesine dikkat etseniz dahi okulda, radyoda, parkta veya yetişkinler konuşurken konuyla ilgili bilgi edinebiliyorlar. Bu yüzden, etraftan kirli bilgi edineceğine, sizden güvenli ve yeterli bilgiyi alması daha sağlıklı olacaktır. Her ne kadar zor olsa da konuyu konuşmaktan, hatta bazı durumlarda konuyu ondan önce açmaktan kaçınmayın.

çocuk travma
Çocuğunuzla zor konular hakkında konuşmaktan hatta konuyu ondan önce açmaktan korkmayın.

Neyi ne kadar anlatacağınıza karar verirken çocukların gelişim evrelerini bilmek çok önemlidir. Ayrıca çocuğunuzu en iyi tanıyan kişi siz olduğunuz için hem çocuğunuzun bireysel özelliklerini hem de gelişim evresini dikkate alarak konuşmalısınız. Örneğin; ilkokul çağındaki çocuğunuzla konuşurken soyut kavramlardan kaçının. Basit ve anlaşılır cümleler kurun. İlkokul çağındaki çocuğunuz patlamayı, sesini de duyarak deneyimlediyse, açıklama yaparken; “Büyük bir patlama oldu. Patlamadan dolayı çok yüksek ses çıktı. İnsanlar zarar gördü” diyebilirsiniz. Daha fazla soru sorarsa, sorduğu kadar cevap verin. Ekstra bilgi ile kafasının karışmasına izin vermeyin. Bununla birlikte, yüksek sesten kendinizin de korktuğunuzu söyleyerek, korkmasının normal olduğu mesajını vermeniz önemlidir. Böylece çocuğunuz yalnız olmadığını hisseder.

Bazen çocuklar, cevaplarını bilmediğiniz sorular sorabilirler. Cevaplarını bilmediğiniz sorulara bildiğiniz yerden cevap vermeye çalışarak farklı kaygı kanalları açmasına fırsat vermeyin. Sorunun cevabını bilmiyorsanız, bilmediğinizi söyleyebilirsiniz. Konuşmanızın sonunda “Biz seni korumak için her şeyi yapıyoruz.” gibi güvende hissedebileceği bir cümle söyleyebilirsiniz.

Çocuklar, yetişkinlerin duygularını hissederler

Olayla ilgili konuşurken rahatlatıcı bir ses tonunun kullanılması, ebeveynin sakin kalması; çocuğa, kendisinin de sakin olabileceğini gösterir. Birçok ebeveyn tarafından gözden kaçırılan bir nokta da, yetişkinlerin ruh sağlığının ne kadar önemli olduğudur. Çocuklar, yetişkinlerin duygularını hissederler. Bu yüzden kendinizi de korumanız önemlidir. Eğer çok etkilendiğinizi fark ediyorsanız, yardım almaktan kaçınmayın.

İlgili yazı: Toplumsal travmaların üzerimizdeki etkilerini serbest bırakabilme, sakin kalabilme

terapi
Toplumsal bir travmada etkilendiğiniz noktada, psikolojik destek almaktan çekinmeyin.

Ayrıca unutmamak gerekir ki, çocuklar yetişkinler gibi kendilerini sözel olarak ifade edemeyebilirler. Bu yüzden bazen deşifre etmek yetişkinlerin işidir. Yetişkinler duygu ve düşüncelerini sözel olarak yansıtma becerilerine sahiptir. Fakat çocuklarda korku, endişe ve üzüntü gibi duygular; aşırı hareketlilik, içe kapanma, dikkatsizlik gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bu duygular oyunlarına, resimlerine de yansıyabilir. Çocuklarınızın konuyla ilgili duygularını ifade etmelerine izin verin. Çocuğunuza nasıl hissettiğini sorun. Örneğin; “Korkacak bir şey yok” demek yerine “Korkmanı anlayabiliyorum” diyebilirsiniz. Maalesef, korkuyu dile getirmeyince korku yok olmuyor, konu kapanınca var olmadığı anlamına gelmiyor.

Bu dönemlerde çocuklar, ebeveynlerine normalden daha fazla “yapışık” olabilir. Bunun bir sakıncası yok. O da baş etmeyi öğreniyor. Onunla daha fazla zaman geçirip oyun oynayabilirsiniz. Sarılarak karşılık verebilirsiniz. Çünkü çocuklar güçlü olmak zorunda değildir, güvende hissetmeye ihtiyaçları vardır. İlk önce güvenli alanda duygularıyla baş etmeyi, sizinle birlikte sakinleşmeyi öğrenip daha sonra kendi kendini sakinleştirmeyi öğrenecektir.

Bir başka önemli nokta ise, günlük aktivitelerinizi normalde her nasıl ise o şekilde devam ettirmenizdir. Günlük rutininizin eskisi gibi devam etmesi, çocuklara “Her şey eskisi gibi”  mesajını verir ve çocukların güvende hissetmelerine yardımcı olur.

Olaydan dolayı zarar gören insanlara destek olmak için oyuncak veya kıyafet yardımı yapmak da çocuğunuzun farkındalığını arttırmak, sosyal bilincini kuvvetlendirmek için önemli bir adım olacaktır. Evde ilk yardım çantası hazırlamak, acil durumlarda yapılması gerekenleri konuşmak, aile bireylerinin telefon numarasını öğrenmek de çocuğunuzun kendisini donanımlı hissetmesine dolayısıyla güvende hissetmesine yardımcı olur.  

Yazıyı sonlandırırken en önemli nokta olarak belirtmem gerekir ki; ebeveyn-çocuk ilişkisinde güvenli bağlanma olduğunda, aile içinde iletişim kuvvetli olduğunda ve duygular dile getirildiğinde çocuğun travma ile baş etme becerisi de artar. Bunun için travmanın gelmesini beklemeye gerek yok. Üzücü olaylar hayatın bir parçası olduğu sürece, çocuğunuzun travmayla başa çıkmasına yardımcı olmak için onunla güvenli bağlanma temelinde ilişki kurmaya özen gösterebilirsiniz.

Destek

Son yaşanan patlamadan dolaylı veya direkt olarak etkilenen ve bununla başa çıkmakta zorlanan çocuk, ergen ve yetişkinler için bu konuda gönüllü terapi desteği veren EMDR Derneği’ne (Travma İyileştirme Grubu) ulaşabilirsiniz.

Uzm. Klinik Psikolog Berfin Bozkurt Psikolog
Berfin Bozkurt, Fransa Strasbourg Üniversitesi’nde Psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’de Klinik Psikoloji dalında yüksek lisans derecesi almıştır. Fide Danışmanlık Merkezi’nde çocuk, genç ve yetişkinlerle ... Devam