X

Çocukların mutlu yetişkinler olması için: Alan tanırken sınırları öğretebilmenin önemi

Doğruyu yanlışı bilsin, bir fikri olsun derken “galiba eleştirel bir bakış açısına sahip çocuk yetiştiriyoruz” diye düşünüyor insan. Arabada giderken birden bizim emici ruhumuzdan “ne alaka bu binalar?” diye bir soru gelince… Hakikatten ne alaka bu binalar da; şimdi sen neden, niye düşündün bunu? Beyninin hangi bölgesi, hangi açıdan aktif hale geldi de, hangi görsel hafızayla söyleyiverdin? Sadece 4 yaşındasın ve nasıl bir düzen gerçekliğin var ki bu dünyayla ilgili böyle bir cümle kuruyorsun?

Tek katlı evler ve bahçelerden oluşmalıydı dünya…

Ama işte o uzun, kocaman binalar emici ruhumuzun beynindeki güzel dünyayı bozuyordu. Tek katlı evler ve bahçelerden oluşmalıydı dünya. Pat diye sokağa atıvermeliydi insan kendini, çiçekler hep çok olmalıydı, arada denizler olmalıydı… Her yer hiçbir engelin olmadığı koşu alanlarından ibaret olmalıydı. Özgürce koşabilmek için… “Oğlum artık koşmasan” dediğimde aldığım cevaptan da belliydi zaten: “anne ben koşmayı çok seviyorum, koşmak çok güzel bir şey”.

Evet haklıydı… Koşmak… Umarsızca, düşünmeden, kocaman nefeslerle, bol gülümseyişlerle… Ya yağmur? Yağmur yağmalıydı çünkü emici ruhumuz “yağmuru çok severim” diyordu. Yağmurla oluşan küçük su birikintilerinde zıpladıktan sonra kurduğu şu cümle aslında bunun manasını anlatıyordu: “valla işte şimdi çok rahatladım”. Ve nasıl bir emici ruh ise şu cümleyi kapmıştı: “sıkıntı yapma anne, bir şey olmaz”. Aslında biz yetişkinler gün içerisinde de ne kadar çok kuruyoruz bu cümleyi. Biz anne/baba olarak bardağı her devirdiğinde, üstünü hep ıslattığında, kirlettiğinde, parkeyi her çizdiğinde vs. de “bir şey olmaz sıkıntı yok” demiştik. Ne güzel, o kendince ve ne kadar masumca bulmuştu bu rahatlamanın ve rahatlatmanın yollarını.

Peki çocuklar kendini ve hatta bizleri rahatlatma yollarını kendilerince buluyorken biz hangi şahane davranışlarla onları huzursuzluğa itiveriyoruz? Dur, yapma, koşma, atlama, çıkma kelimelerinden mi ibaret olduk acaba? Onu evin içinde duvara uzun uzun bakarken hatta o duvardan o duvara bakarken bulduğumda ve “niye bakıyorsun duvarlara bir şey mi var?” diye sorduğumda aldığım şu cevapla bırakın o kelimelerden ibaret olmayı ellerimi başıma koyup düşünmeye başladım eyvahlar olsun diye… Cevap aynen şöyleydi: “Duvarlara tırmanmak için bakıyorum ama hangisine tırmanacağıma karar veremedim”. Yani bu kararla ilgili stratejik planlama yapıyordu. Ve buradaki gerçek de çocuklardaki enerjinin atılamadığı gerçeğidir. Yani bir tırmansa o duvara bir parça enerji atılacaktı.

Çocuklar kendini ve hatta bizleri rahatlatma yollarını kendilerince buluyorken biz hangi şahane davranışlarla onları huzursuzluğa itiveriyoruz?

Bir de kurabiyeler… Kurabiye her gün yapılabilirdi, ancak beraber. Hatta sadece o yapmalıydı, öyle istiyordu. Ve en sonunda yumurtayı kırabilmeyi, şeker yerine kuru meyveleri kullanabilmeyi, malzemeleri katıp yoğurabilmeyi öğrenmişti ve bunun üzerine “başarabilirim demiştim, başardım” diyordu. Nasıl bir farkındalık ve kendine inanmak? Başardım… Çünkü onlar için her şey deneyimden ibaret ki deneyerek öğrenilen her şey kalıcı olur.

Bırakın denesinler, klozeti kirletmedikçe tuvaletini yapmayı öğrenemez, yemeğini üstüne veya yerlere dökmesine izin vermedikçe kendi başına yemek yiyemez, bir karar alırken fikrini sormadıkça nerede ne söyleyecek, hakkı var mı savunmalı mı bilemez. Ve tüm bunları pozitif disiplin içinde yapmak da ayrıca çok zor. Yani alanlar tanırken sınırları (hem kendisi hem de diğerleriyle ilişkileri açısından) öğretebilmek…

Şunu bilmek gerekir ki çocuklara enerjilerini atabilecekleri alanları tanımadıkça, bunun için elimizden geleni yapmadıkça aslında bizler sadece işte o yukarıda belirtiğim kelimelerden oluşan varlıklar olurken, çocuklar da fikri olmayan, mutluluk nedir bilmeyen varlıklar olur. Böyle olmamak için belki çok direniriz ancak işte o “ne alaka binalar” çıkar karşımıza… Esas o zaman ne yapabiliriz? E siz de bir stratejik planlama yapıverin gitsin. Çünkü onların o güzel dünyalarıyla güzelleşecek bizlerin de dünyası…

 

İlginizi çekebilir: Tatlı bir rica: “Dikkatimi dağıtıyorsun anne, biraz sessiz olur musun?”

İdil Arasan Doğan: İstanbul doğumlu olan Öğr. Gör. İdil Arasan Doğan, Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans programı ile başladığı akademik yaşamını Psikoloji Doktora Programı ile sürdürmektedir. Yüksek Lisans Bitirme Tezini, Prof. Dr. A. Oğuz Tanrıdağ danışmanlığında "Alzheimer Hastaları Bakım Veren İyi Oluş Psikoeğitim Programının Bakım Verenlerin Tükenmişlik Sendromu Üzerine Etkisi" konusunda vermiştir. Üsküdar Üniversitesi Anne & Bebek Ruh Sağlığı Merkezi ve Türkiye Alzheimer Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği bulunmaktadır. Akademik çalışmalarına; geriatri, anne & bebek ruh sağlığı, kişilerarası ilişkiler, pozitif psikoloji bağlamında devam etmekle birlikte özellikle yaşlanma, demans; Alzheimer, kişilerarası ilişkiler alanlarında yoğunlaşmıştır. Yapılandırmış olduğu "Hasta Yakınları İyi Oluş Programı"nı Kadıköy Alzheimer Merkezi’nde 3 yıl boyunca uygulamıştır ve halen aynı merkezde ayda 1 kez olmak üzere "Hasta Yakını Destek Programı"nı yürütmektedir.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale