Değişim, hayatın tek ‘değişmeyen’ ögesi. Zaman akıp geçiyor ve aslında hiçbir şey aynı kalmıyor. Herkes, her şey, bir değişimin, dönüşümün içerisinde. Yalnızca biz yetişkinlerin hayatlarında da değil üstelik, çocukların hayatlarında da. Ancak, bu değişimler çocukların dünyasında onlara fazlasıyla karmaşık ve zorlayıcı gelebiliyor. Yeni bir okula başlamak, taşınmak, en yakın arkadaşından ayrılmak, bir kardeşi olacağını öğrenmek ya da aile yapısındaki birtakım değişikliklerle yüzleşmek, çocukların duygusal ve zihinsel sağlıklarını doğrudan etkileyebiliyor. Dolayısıyla, değişikliklere karşı farklı tutumlar sergileyebiliyor ve dahası kendilerinden beklenmeyen tepkilerle karşılık verebiliyorlar. Belki olumsuz davranışlarda bulunabiliyor, belki de kendilerini her şeyden soyutlayabiliyorlar.
Bu nedenle değişim süreçlerinden geçerken çocukların karşılaştıkları durumları daha iyi sindirip kabullenebilmeleri ve duygularını başarılı bir şekilde yönetebilmeleri için onlara destek olmak gerekiyor. Siz de hayatın ayrılmaz parçası değişime karşı çocuklarınızın daha uyum sağlamalarını ve bu süreçte onların duygusal ve zihinsel sağlığını korumak istiyorsanız, bu ipuçları yol gösteriniz olabilir. İşte, çocukların değişikliklere daha kolay uyum sağlamalarına yardımcı olacak öneriler:
İzin verin
Anne babalar çoğu zaman çocuklarının üzülmesine, hayal kırıklığına uğramasına dayanamazlar ve alıştıkları düzenin, rutinin bozulmasını istemezler. Dolayısıyla çocuklarının düzenlerini değiştirecek durumları ortadan kaldırmaya veya etkilerini minimize etmeye çalışırlar. Ancak, değişim hayatın her alanında olan ve her zaman da olmaya devam edecek bir kavram, yani her seferinde bu tutum işe yaramaz. Hemen müdahale etmek, bir şeyler yapmaya çalışmak, durumu kontrol altına almak yerine, beklemeyi ve çocuğunuza karşılaştığı durumu sindirmesi için izin vermeyi deneyin. Evet, ilk etapta eliniz kolunuz bağlı oturuyormuş gibi, çocuğunuzu sanki o karışık duygularla tek başına bırakmış gibi hissedebilirsiniz. Oysa ki yaptığınız şey ona alan açmak ve zaman tanımak.
Örneğin, en yakın arkadaşı başka bir okula gitmeye başladığında hemen onları yeniden bir araya getirmek için planlar yapmanıza, ortak kurslar aramanıza gerek yok. Bekleyin, çocuğunuz önce bir durumu anlasın, hayatın içinde ayrılıkların da olabileceğini fark etsin. Ya da çocuğunuzun bakımını üstlendiği süs balığı öldüğünde hemen aynı cins bir balık daha alıp akvaryumu doldurmanıza da gerek yok. Çocuğunuza hissetmesi, anlaması ve sindirmesi için zaman tanıyın. Çok zor geliyor olabilir, hele ki çocuğunuzun karşılaştığı bu değişimler karşısında ne kadar üzüldüğünü gördüğünüzde, ancak hemen müdahale etmeniz de durumu daha iyiye götürmeyecektir. Hayatın içinde her duyguya yer ver, bırakın önce o yüzleşsin. Sonrası için hazır olduğunda siz zaten orada olacaksınız.
Değişimin olumlu yönüne odaklanın
Çocuğunuza değişimin yaşamın doğal bir parçası olduğunu ve herkesin zaman zaman değişim süreçlerinden geçtiğini anlatın. En yakın arkadaşı başka bir okula gitmeye başladıysa, bu durumun yeni arkadaşlıklar kurabilmesi için bir fırsat olabileceğini ve o giden arkadaşı ile buluştuğu zamanları çok daha değerli kılacağını aktarın. Taşınmaya karar verdiyseniz yeni evinizde daha geniş bir odası olabileceğini ya da odasının manzarasının şu ankinden çok daha güzel olduğunu gösterin. Yeni bir şehirde keşfedilmeyi bekleyen onlarca yer olduğunu paylaşın, hatta birlikte bir liste yapın. Değişim, zorlayıcı ve sancılı bir süreç olabilir -şüphesiz ki her yaştan insan için- ancak bu değişimin kötü olacağı anlamına gelmez. Çocuğunuzla birlikte değişimi kucaklamayı ve değişimin getireceği güzelliklere odaklanmayı deneyin.
Sorular sorun
Çocuğunuzla açık bir iletişim kurmanız, her zaman aranızdaki ilişkiyi güçlendirecek ve birbirinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olacak. Dolayısıyla ona sorular sormaktan çekinmeyin. Nasıl hissettiğini, neler düşündüğünü, içinde hangi duyguları yaşadığını, neyden korktuğunu, değişim sürecinden ne beklediğini sorun. Bırakın, anlatsın. Müdahale etmeden, cümlelerini yönlendirmeden veya tamamlamaya çalışmadan sadece dinleyin. Ebeveyn iç güdüsü ile hemen nasihat vermeye ya da söylediklerini düzeltmeye çalışıyor olabilirsiniz, ancak siz böyle yaptıkça gerçek duygu ve düşüncelerini açığa çıkarmasını baltalayabilirsiniz. Önce iyi bir dinleyici olun ve sadece sizinle konuşmasına odaklanın, içinden nasıl geliyorsa öyle anlatsın. Böylece kaygılarını, korkularını daha iyi anlayabilir, süreci yönetmek için daha doğru adımlarla destek olabilirsiniz.
Empati kurun
Çocuğunuzun anlattıklarından yola çıkarak onu gerçekten anlamaya çalışın. Empati kurun. Siz de onun yerinde olsaydınız belki de çok benzer şeyleri yaşayacaktınız. Yargılamayın, kontrol etmeye çalışmayın. Onun duyguları, onun düşünceleri. Siz sadece ona rehberlik etmek için oradasınız. Empatinin gücünü hafife almayın, onu ne kadar iyi anlarsanız süreci o kadar başarılı bir şekilde yönetebilirsiniz.
Kendi kaygı ve korkularınızı kontrollü paylaşın
Eğer, çocuğunuzla benzer bir değişim sürecinden geçiyorsanız örneğin, taşınma, şehir değiştirme veya boşanma ve benzeri gibi, sizin de bu süreçte zorlandığınız konular, sancılı duygularınız olabilir. Çocuğunuzla açık iletişim kurarken kendi açınızdan da durumu anlatabilir, sizin de endişeleriniz olduğunu ama birlikte çok daha güzel fırsatlar yakalayabileceğinizi, yepyeni keşifler yapabileceğinizi paylaşın. Daha sancılı duygularla baş ediyorsanız da tamamını çocuğunuzla paylaşmamanız daha sağlıklı olabilir, çünkü ebeveynler çocukların güvendikleri, yıkılmaz sandıkları kaleleridir. Sizin fazlaca zorlandığınızı görmek, çocuğunuzun değişime dair kaygı ve korkularını tetikleyebilir. Bu noktada sizin de destek almanız faydalı olabilir.
Kendi deneyimlerinizden örnek verin
Sizin de benzer durumları yaşadığınızı ve değişim süreçlerinden geçerken karmaşık duyguları deneyimlediğinizi bilmesi çocuğunuzun bir nebze de olsa rahatlamasına yardımcı olabilir. Kişisel deneyimlerinizden yola çıkarak, kendi yaşamınızdaki değişimlerin size nasıl yeni fırsatlar sunduğunu, kişisel gelişiminize nasıl katkı sağladığını anlatabilir, çocuğunuza farklı bir bakış açısı sunabilirsiniz.
Tüm bu adımlar, çocuğunuzun değişim sürecini daha iyi anlamasına ve değişime olumlu bir perspektiften yaklaşmasına yardımcı olabilir. Ancak, unutmayın ki her çocuk farklıdır, dolayısıyla değişime verecekleri tepkiler de farklılaşabilir. Sevgi, anlayış ve sabırla yaklaşarak çocuğunuzun daha başarılı bir şekilde değişime uyumlanmasını destekleyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Çocuklarınızla iletişiminizi güçlendirerek gelişimlerini desteklemek için öneriler