X

Çocuklarda istenmeyen davranışlarla başa çıkmak için ebeveynlere tavsiyeler

Çocuk yetiştirme süreci, her ne kadar keyifli ve neşe dolu bir süreç olsa da şüphesiz ki birçok zorluğu da beraberinde getirebiliyor. Bu zorluklardan biri de istenmeyen davranışlarla başa çıkmak. Özellikle toplum içindeyken istediği bir şey olmadığında çığlık çığlığa bağıran çocuklar, yemek esnasında sergilenen uygunsuz davranışlar, anne-babaya karşı hoş olmayan tutumlar ve daha nice örnek verilebilecek saygısız davranışlar, ebeveynleri zor durumda bırakabiliyor. Peki, bu tür davranışları kontrol altına almak ve önlemek nasıl mümkün olabilir?

Dikkat çekme davranışlarını fark edin

Bazen çocuklar tamamen dikkat çekmek ve ilgi odağı olmak için birtakım saygısız tutumlar, davranışlar sergileyebilir. Bunun nedeni özellikle anne ve babanın ilgisini üzerinde istemeleridir. Hele ki kardeş kıskançlığının baş gösterdiği durumlarda, bu tür ilgi çekme amaçlı sergilenen saygısız davranışların sayısı artabilir. Bu tür davranışları fark ettiğinizde görmezden gelmek, sanki davranışa izin veriyormuşsunuz gibi hissettirse de aslında etkili bir yöntemdir.

Çocuğunuzun beklediği ilgiyi göstermediğinizde, o davranışı tekrarlama ihtimali de azalacak ve zaman içerisinde yok olacaktır. Dolayısıyla tepkinizi kontrol etmeli ve bu tür davranışları fark ettiğinizde önce görmezden gelmeyi denemelisiniz. Özellikle kötü, uygunsuz, ayıp kelimelerin kullanımı gibi durumlarda yetişkinler kendilerini kontrol edemez ve büyük tepkiler verirse (çocuğa kızmak veya gülmek gibi) ne yazık ki çocuklar o kelimeleri daha sık söylemeye başlayacaktır. Bu nedenle önce kendi tepkinizin farkında olun, sakin ve serin kalmaya çalışın.

Davranışlarının ‘kabul edilemez’ olduğunu açıkça ifade edin

Eğer çocuğunuz daha ilk sefere görmezden gelemeyeceğiniz kadar ciddi olumsuz sonuçlara neden olan davranışlar sergiliyorsa veya ilk başta tepki vermemiş olmanıza rağmen aynı davranışları sürdürmeye devam ediyorsa, yapılması gereken davranışlarının neden kabul edilemez olduğunu ona açıklamak. Belirli davranışların tolere edilmeyeceğini net ve kararlı bir şekilde ifade edin.

Örneğin, bir arkadaşınızla sohbet ederken çocuğunuz sürekli konuşmanızı bölüyorsa, ona bunun kaba bir davranış olduğunu, konuşmanız bittiğinde kendisiyle ilgileneceğinizi söyleyin. Toplum içerisinde bu tür davranışların hoş karşılanmadığını ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek için insanların birbirini dinlemesinin ne kadar önemli olduğunu anlatın.

Eğer çocuğunuz bir tarafa zarar verecek bir davranış sergiliyorsa, örneğin arkadaşı ile kötü konuşuyorsa, ona bu davranışını düzeltmezse neler olabileceğini açıklamayı deneyin. Kaba ve saygısız davranışların toplumda kabul görmediğini, bu şekilde devam ederse arkadaşlarının onunla görüşmekten kaçınabileceğini ve sevdiği oyunları tek başına oynamak zorunda kalabileceğini anlatın. Bu, davranışlarının ne kadar ciddi ve olumsuz sonuçlar doğurabileceğini anlamasına yardımcı olabilir.

Kök nedenlere inmeye çalışın

Çocukların sergilediği olumsuz davranışların, saygısız tutumların altında büyük çoğunlukla daha derin sebepler olabilir. Örneğin, kötü sözler sarf etmek, vurmak, kapıyı çarpmak, bir eşyayı fırlatmak ve benzeri tavırlar, çocuğunuzun duygusal veya sosyal ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığının göstergesi olabilir. Daha fazla bağ kurma arzusundan sosyal becerilerin geliştirilmesine kadar değişen pek çok ihtiyaç, saygısız davranışların kök nedenini yansıtabilir. Dolayısıyla çocuğunuz saygısızca davrandığında sadece o ana odaklanmak yerine biraz daha derin düşünmeye çalışın. Geçekten ihtiyacı ne olabilir, hangi kök sebep onu bu şekilde davranmaya itmiş olabilir düşünün.

Genellikle yeterince kaliteli zaman geçirmek bu tür davranışları önlemede etkili olabilir. Çocuğunuzla birbirinizi dinleyebileceğiniz, anlayabileceğiniz ve sadece ikinizin bir arada olduğu, dolayısıyla ilginizin, dikkatinizin sadece birbirinizde olduğu anlar yaratmaya özen gösterin.

Örnek davranışlarınızla rol model olun

Çocuklar, adeta bir sünger gibi etraflarında olup biten her şeyi emerler, bu nedenle de duyaraktan çok görerek öğrenirler ve siz farkında olsanız da olmasanız da sizi taklit ederler. Çocukların çok iyi gözlemciler olduğunu hatırlamak, kendi davranışlarınızı kontrol altında tutmanıza ve onlara nasıl örnek olmak istediğinize karar vermenize yardımcı olabilir.

Saygılı tutum ve davranışlarınız, çocuklarınız tarafından fark edilecek ve taklit edilecektir, dolayısıyla çocuklarınızın size ve başkalarına karşı nasıl davranmalarını istiyorsanız, önce siz öyle davranmalısınız. Çünkü, her şey önce ailede başlar.

Kurallar koyun ve tutarlı olun

Kurallar, yaşamın her alanında 7’den 70’e her yaştan insanın bulunduğu ortamda, hayatı daha düzenli, daha yaşanılası hale getirmek için önemli anahtarlar. Dolayısıyla, çocuk yetiştirmenin ve çocuklara doğru davranışları aşılamanın da en önemli anahtarı, yine kurallar. Aile içinde uygunsuz davranışları önleyecek veya olası olumsuz sonuçlarını hatırlatacak kurallar koymalı ve bu kuralların uygulanması konusunda tutarlı olmalısınız. Örneğin, çocuğunuza daha önce bir saygısız davranışı için tepki gösterdiyseniz ve bu davranışın birtakım yaptırımları olduysa, aynı davranışı tekrar sergilediğinde farklı bir tutum sergilerseniz, çocuğunuz koyduğunuz kuralları ciddiye almayabilir. Dolayısıyla, tutarlı olmak çok önemli.

Güç gösterisinden kaçının

Ebeveyn olarak en önemli sorumluluklarınızdan birinin çocuğunuza uygun davranış şekillerini öğretmek ve saygılı bir yetişkin olarak büyümesine yardımcı olmak olduğunu unutmayın. Yani, amacınız herhangi bir konuda çocuğunuzdan üstün gelmeye çalışmak olmamalı. Çocuğunuzun sizinle güç mücadelesine girmesine izin vermeyin. Sakin kalmaya, aşırı tepki vermekten kaçınmaya ve tolere edilecek ve edilmeyecek şeyler konusunda net sınırlar belirlemeye özen gösterin. Sabırlı olmanız gerektiğini de unutmayın, bu uzun bir süreç ve zaman zaman tekrar başa dönmeniz gerekebilir.

Sonuç olarak sabırla ve tutarlılıkla hareket ederek, kendi kurallarınızı inşa ederek ve onların uygulanmasına sadık kalarak, çocuğunuzla sağlıklı ve etkili bir iletişim kurarak doğru davranış kalıplarının kazanılmasını sağlayabilir, saygılı bir birey olarak yetişmesine katkı sağlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Birbirinden ayrılmaz iki dünya: Oyun ve çocuk

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale