X

Çocuklar için her yaşa uygun yeni yıl kararları alma rehberi

Yılın başlangıcı, taptaze bir sayfa açmanın, geçmişi geride bırakmanın ve yeni maceralara doğru yelken açmanın en güzel zamanı! Yetişkinler için olduğu gibi, çocuklar için de yeni bir yıl, heyecan verici başlangıçlara adım atmak için en güzel fırsat. Peki, bu heyecanı nasıl daha özel ve işlevsel bir hale getirebiliriz? Elbette ki çocuklara, kendi hedeflerini belirlemeleri için ilham vererek… Bu yazımızda her yaş grubuna uygun, eğlenceli ve öğretici yeni yıl kararlarını keşfedeceğiz. Haydi, birlikte çocuklarımızın gelecekteki başarılarını şekillendirmek için onların büyülü dünyasına adım atalım…

Her ne kadar farklı yaş gruplarına ayrılmış bir liste olsa da, aslında gelişim düzeylerine ve çocukların ilgi alanlarına göre 2-3 yaştan itibaren başlayıp lise çağına kadar çocukların yeni yıl kararları oluşturmalarını desteklemek için pek çok ortak fikir var. Ev işlerinde daha fazla rol sahibi olmaktan manifesting yapmaya kadar aslında her iyi yaşam alışkanlığı küçük yaşlardan başlayıp ergenlik ve sonrasında da desteklenebilir. Bu nedenle yaş ve dönem aralıklarına sıkı sıkıya bağlı kalmanıza gerek yok, çocuklarınız için en uygun olanları desteklemeye başlayabilirsiniz.

Ev işlerine dahil olma (3 yaştan itibaren her yaş için)

Kaba ve ince motor becerileri gelişmeye, yürümeye ve hatta adım saymaya başlayan her çocuk, aslında evde olup biten her şeye fazlasıyla ilgilidir. Dolayısıyla bu ilgiyi daha işlevsel bir hale getirmek için ebeveynler destek olabilir. Bulaşık makinesinin alt çekmecesindeki tabakları yerleştirmekten çiçeklerin sulanmasına kadar pek çok ev işini 3 yaştan itibaren çocuklarınızla yapabilirsiniz. Yalnızca küçük çocuklarınız için değil, ilkokul ve hatta lise çağındaki çocuklarınıza da yeni yılda ev işlerine daha fazla katılım göstermeleri için ilham verebilirsiniz.

Ekran süresini azaltma (3 yaştan itibaren her yaş için)

Teknolojinin nimetlerinden pek çok alanda faydalanıyor olsak da 7’den 70’e hemen hemen hepimizde bir tür ekran bağımlılığı geliştiği aşikar… Telefondan bilgisayara tabletlerden oyun konsollarına kadar her yaştan birey ekranlarla iç içe. Ancak, küçük çocuklar için bu ekran bağımlılığı çok daha büyük tehlike arz ediyor. Öfke nöbetlerinden beyin gelişimine kadar pek çok açıdan sağlığı tehdit eden ekran bağımlılığını bitirmek, yeni yılda alınacak en güzel kararlardan biri olabilir. Çocuklarınıza yaşlarından bağımsız olarak bu konuda destek olabilir, özellikle küçük yaştaki çocuklarınızı ekranlardan uzaklaştırmak için birlikte farklı aktiviteler yapmaya başlayabilirsiniz.

Yeni tatlar deneme (3 yaştan itibaren her yaş için)

Anne sütünden mamaya, sonra katı gıdaya, sonra da diğer tüm yemeklere geçiş yaparken çocuklar epey seçici davranabiliyor. Ve bu seçicilik, onların yeni tatlara kapalı olmasına neden olabiliyor. Yeni yılda çocuklarınızın en başta ‘hayır’ demek veya reddetmek yerine farklı tatları denemeleri için uygun ortam oluşturabilir, tamamını yemeseler de en azından yeni yiyeceklerin tadına bakmaları için destek olabilirsiniz.

Sayıları ve sesleri tekrar etme (3-5 yaş)

Biz bugünün yetişkinlerinin zamanında alfabeyi ezberleyerek öğrendiği harfler, artık eski usül öğretilmiyor. Yani okuma-yazma öğrenmeye yeni başlayan çocuklar B(e) harfi demiyorlar da Bb (bı) sesi olarak telafuz ediyorlar… Sistem eskisinden farklı. Bir de artık 1. Sınıfa başlamadan önce pek çok okul öncesi kurumda sesler ve sayılar öğretiliyor, okuldan bağımsız anne-babalar da evde sayıları, sesleri tanıtmaya başlıyorlar. Bunu daha kararlı ve istikrarlı bir şekilde sürdürmek için çocuklarınızın yeni yıl kararlarında bir yer açabilirsiniz. Onlarla birlikte ses çalışmaları, sayıları tanıma gibi aktiviteler yapabilirsiniz. Bu hem gelişimlerini desteklemenize hem de okul süreci için hazırbulunuşluklarını artırmanıza yardımcı olabilir.

Çizme ve resmetme becerilerini geliştirme (3-5 yaş)

Kalem tutma pek çok küçük yaştaki çocuk için en zorlu eylemlerden biri olabilir. Ve ne yazık ki bir kez yanlış öğrenildi mi sonradan değiştirilmesi oldukça zordur. Yanlış kalem tutma, çocukların parmak ve bileklerinde ağrıya neden olabileceğinden özellikle ilkokul çağlarında yazı yazmaktan kaçınma gibi davranışlar gözlemlenebilir. Bunun önüne geçmek ve çocuklara yazı yazmayı sevdirmek için -daha ilerisi için bu not tutma alışkanlığı da olabilir- yeni yılda bol bol yazma, çizme ve resmetme içeren aktivitelere zaman ayırmak harika olacaktır. Çocuğunuzun yaşına uygun olarak özel olarak satılan ilk tutuş kalemlerinden alabilir, onunla birlikte bol bol çizgi çalışması veya resim boyama gibi aktiviteler yazarak yeni yılı değerlendirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çağımızın teknoloji çılgınlığında çocuklara kitap okumayı sevdirmek mümkün mü?

Kitap okuma alışkanlığı kazanma (İlkokul-ortaokul çağı)

Bu yaş grubundaki çocuklar için en harika yeni yıl hedeflerinden biri hiç şüphesiz her gün belirli bir süre kitap okuma alışkanlığı kazanmaktır. Özellikle de ekranlara olan bağımlılığı düşünecek olursak… Ebeveynlerle birlikte veya bağımsız olarak, çocuklar bu alışkanlık sayesinde hem kelime dağarcıklarını geliştirirler hem de hayal güçlerini genişletirler. Üstelik, hızlı okuma becerisi kazanmak için de bol bol fırsatları olur ve okuduğunu anlama pratiği de yapmış olurlar. Böylece hem kişisel gelişimlerine hem de akademik başarılarına katkı sağlayabilir, ayrıca kaliteli zaman geçirebilirler.

Yeni bir şeyler öğrenme (İlkokul-ortaokul çağı)

Çocuklar, yeni bir enstrüman çalmayı, farklı bir spor dalını denemeyi veya yeni bir yabancı dil öğrenmeyi hedefleyebilirler. Tüm bunlar onların yeteneklerini keşfetmelerine yardımcı olurken aynı zamanda özgüvenlerini de artırmalarını destekleyebilir. Çocuklarınıza yeni bir şeyler denemeleri konusunda destek olabilir, onlar için uygun ortamları yaratarak cesaretlendirebilirsiniz.

Empati, hoşgörü gibi becerileri geliştirme (İlkokul-ortaokul çağı)

Empati ve hoşgörü, bireylerin başkalarının duygularını anlaması ve bu duygulara karşı hassas bir şekilde yaklaşması açısından oldukça önemlidir. Ve bu kıymetli beceriler, yaşamın her aşamasında önemli olmasının yanı sıra özellikle çocukluk döneminde kazanıldığında daha büyük faydalar sağlayabilir. Çocuklarınızın bu konuda kendilerini geliştirebilmeleri için onlara imkan tanıyabilir, gönüllük çalışmalarına yönlendirebilir, bu konuda onlara kitaplar okuyabilir, hikayeler anlatabilirsiniz. Yeni yılda bu değerler üzerine çalışmak, hem kendileri hem de başkaları için iyi işler yapmak, sağlıklı ilişkiler kurabilmek konusunda çocukları destekleyecek, topluma aktif bir şekilde katkıda bulunma duygularını da pekiştirecektir.

Para biriktirme ve tasarruf yapma (Lise çağı)

Elbette ki finansal okuryazarlık yalnızca lise çağındaki gençlerin bilmesi gereken bir şey değil, çocuklara çok küçük yaştan itibaren para harcamanın ve tasarruf yapmanın inceliklerini öğretmek, onların geleceğe çok daha iyi bir şekilde hazırlanmalarını sağlayabilir. Ancak, lise çağındaki gençler ilkokul ve orta okul çağındaki çocuklara göre biraz daha kendi paraları üzerinde söz sahibidir. Günlük, haftalık veya aylık olarak aldıkları harçlıkları nasıl harcayacaklarını daha iyi bilirler, bu nedenle de birikim yapma konusunda daha kritik bir dönemdedirler. Lise çağındaki çocuklarınıza yeni yılda birikim yapmaları için ilham verebilir, onlarla bu konudaki kendi bilgi ve deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çocuklarla parasal konular nasıl konuşulmalı?

Manifesting tekniklerini öğrenme (Lise çağı)

Geçtiğimiz haftalarda Çocuklarla manifesting hakkında nasıl konuşulur? Başlıklı yazımızda küçük yaştan itibaren çocukların manifesting tekniklerini öğrenebileceklerini ve hayatlarına istediklerini çekmek için bunları kullanabileceklerini anlatmıştık. Ancak bu konu bir yeni yıl hedefi olacaksa, lise çağındaki genç çocuklar için daha uygun olabilir. Çünkü, başta sınav kaygısı, iyi bir üniversiteye girme isteği gibi geleceğe dair pek çok gündemle uğraşıyorlar… Çocuklarınızı olumlu düşünme, vizyon panosu hazırlama, görselleştirme yapma gibi manifesting tekniklerini kullanma konusunda teşvik edebilir, geleceklerini istedikleri gibi şekillendirme güçlerinin olduğunu onlara hatırlatabilirsiniz.

Sonuç olarak okuma alışkanlığı kazanmak, dijital dengeyi sağlamak, empati geliştirmek gibi pek çok yeni yıl hedefi çocuklarınızın kendi potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına ve yeni yılda çok daha başarılı olmalarına yardımcı olabilir. Kendiniz için de aralarından bazılarını hemen uygulamaya başlayabilirsiniz. Unutmayın, çocuklarımıza bu yolculukta rehberlik etmek, onların hayatlarını zenginleştirmek ve güçlendirmek adına eşsiz bir fırsat…

İlginizi çekebilir: Ergenlikte aşk acısı: Genç aşıkların ilk kalp kırıklıklarına nasıl yaklaşılmalı?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

“Migros ile İyisin”: Üreticiden tüketiciye herkese iyi gelecek bir alışveriş deneyimi

Hepimiz hayatımız boyunca hem kendimiz hem de sevdiklerimiz için en iyisini istiyor, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Her zaman doğru seçimler yapmanın ve attığımız her adımın güvenilir olmasının peşindeyiz. Bu yüzden alışveriş yaparken sahip olduğumuz standartlar oldukça yüksek. Hem kaliteli hem güvenilir ürünler bulmak hem de bütçemize dost tercihler yapmak istiyoruz. Ancak, günümüz koşullarında tüm bu standartları sağlayan alışverişler yapabilmek pek kolay görünmüyor.



Güzel haber şu ki; 70 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’de modern perakendenin kurucusu ve “yeni nesil perakende” anlayışının mimarı olan Migros, “Migros ile İyisin” diyerek iyi bir alışveriş deneyimi sunmanın ötesine geçiyor. “Hepimize İyi Gelecek” mottosuyla yola çıkan Migros, çalışanından müşterisine, çiftçisinden tedarikçisine çepeçevre dokunduğu herkese sesleniyor ve dokunduğu tüm paydaşlarıyla çok büyük bir ekosistem yaratıyor.

Herkes için en iyiyi sunan bir alışveriş ekosistemi

Çoğu zaman göz ardı ediliyor gibi görünse de gerçek bir alışveriş deneyiminin arkasında yalnızca tüketiciyle sınırlı kalmayan çok büyük bir ekosistem var. Bu ekosistemin bilincinde olan Migros, her paydaşın önemini biliyor ve bu anlayış doğrultusunda hareket ediyor. Üreticiden tedarikçiye, çalışanlardan müşteriye kadar geniş bir ağda herkes için en iyisini sunan Migros, 75 bin çalışanıyla, 23.500 iş ortağıyla sürdürülebilir ve güçlü bir iş birliği modeline sahip. Müşteri odaklı oluşunun yanı sıra yerli üreticilere sağladığı destekle de bu ekosistemin güçlenmesine katkı sağlayan Migros, iş ortaklarına da her zaman büyüme imkanı tanıyor.



Yerli üreticiler, ürünlerini güvenilir bir şekilde tüketicilere ulaştırmanın mutluluğunu ve rahatlığını yaşarken, tüketiciler de kaliteli, taze ve uygun fiyatlı ürünlere kolayca erişebilmenin konforunu ve keyfini sürüyor. Sunduğu geniş ürün yelpazesi, uygun fiyat politikası ve güçlü kampanyalarıyla Migros, her alışverişte müşterilerinin gönlünü fethetmeyi başarıyor. Tüm bunların yanı sıra hem doğaya hem de üreticiye iyi gelen bir anlayışla çalışan ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını, doğal kaynakların korunmasına yönelik adımları destekleyen Migros, her geçen gün ekonomiye, tarıma ve istihdama katkı sağlamaya devam ediyor.

Migros Müşteri Deneyimi Stratejisi ve Pazarlama İletişimi Direktörü Sinem Serdar da “Migros’un dokunduğu herkes üzerinde güçlü pozitif etkisi var” diyerek Migros’un tüm Türkiye’ye iyi gelen bir anlayışla çalışmalarını sürdürdüğünün bir kez daha altını çiziyor. Bu anlayış sayesinde Migros, alışverişin çok ötesinde bir değer sunarak Migros ile İyisin mottosunun arkasındaki güçlü ağı korumaya devam ediyor.

*Bu yazı Migros katkılarıyla hazırlanmıştır.





Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale