X

Çocuklar için “farkındalık” soruları

Günden güne büyüdüğünü izlediğiniz küçük bebeğiniz artık 5 yaşına geldiğinde tüm aile bireyleri için yeni bir dönem başladı demektir. Günün her anı yanınızda olan çocuğunuz artık ilk defa güvenli evinizin dışındaki bir dünyaya adım atıyordur.

Doğumuyla hayatınıza ışık getiren bu minik varlığın okul hayatına başlaması ailede yepyeni sevinçlere ve paylaşımlara kapı aralar. Bu yeni heyecanla birlikte çocuk ve ebeveyn arasındaki iletişimin önemi de bir o kadar artmaktadır.

Çocuklar hep anda yaşarlar.

Okul hayatına başlamasıyla birlikte sürekli halde bilgi akışı ve yeni sorumluluklara maruz kalan çocuklar bu deneyimleri aktarmak ve doğru davranış modellerini öğrenmek için ebeveynlerinin yönlendirme ve paylaşımlarına gereksinim duymaktadır. Ebeveynlerin ise çocuklarının sosyal gelişimlerini takip etmek, bu becerilerini kuvvetlendirmek için doğru soruları sorması ve çocuklarının deneyimlerini tam anlamıyla içselleştirmeleri için kaçınılmaz bir fırsattır.

Peki ya çocuğun yaşadığı deneyimlere dair farkındalık seviyesi nedir?

Çocuklar yetişkinlerle karşılaştırıldığında daha yüksek farkındalık seviyesine sahiptirler. Biz yetişkinler büyüdükçe yoğunlaşan iş, aile, sorumluluk, günlük hayatın koşturmacası ve kaotik yaşam koşullarının içerisinde daha fazla kaybolmaya başlar, deneyimlerimize dair farkındalığımızı da istemeden de olsa köreltiriz.

Anda kalma becerimizi, çocukluğumuzda olduğu gibi kullanamayabilir, kaygı ve strese kapılan zihnimizin peşine takılırız. Fakat çocuklar hep anda yaşarlar. Yetişkinlerin zihni yoğun yaşam stresiyle gelecek ve geçmiş arasında zaman yolculuğu yaparken, çocuklar ağlamak istediklerinde ağlayıp gülmek istediklerinde gülerek içinde bulundukları anın nasıl farkında olduklarını bize kanıtlarlar.

Hiç şüphesiz ki bugünün çocukları geleceğin yetişkinleri olacaklardır. Bu nedenle, ebeveynler olarak çocuklarımızın farkındalık becerilerini kaybetmemelerini, bu konudaki zihin kaslarını kuvvetli tutmalarını sağlayacak bir iletişim tekniği kullanmak çocuğumuzla aramızda sihirli bir köprü kuracaktır.

Çocuklar yetişkinlerle karşılaştırıldığında daha yüksek farkındalık seviyesine sahiptirler.
Peki çocuklarımızla nası bir iletişim kurmalıyız ve hangi sorular çocuğumuzun farkındalık becerisini pekiştirir?
  1. Bugün seni güldüren olaylar oldu mu?
  2. Bugün birine yaptığın veya sana yapılan nazik bir davranıştan bahseder misin?
  3. Bugün nazik olamayan bir davranışla karşılaştın mı? Bu duruma nasıl cevap verdin?
  4. Bugün sınıfa gelmeyen bir arkadaşın oldu mu?
  5. Bugün öğretmenin okuduğu kitap/ders hangi konu ile ilgiliydi?
  6. Bugünü seni için tanımlayan kelime ne?
  7. Bugün biri seni güldürmek için komik bir şey yaptı mı?
  8. Bugün ağlayan birini gördün mü?
  9. Bugün yaratıcı olan ne yaptın?
  10. Bugün oynadığın oyunlardan en çok hangisini sevdin? Neden?
  11. Bugünün en güzel olayı neydi?
  12. Bugün birine yardım ettin mi?
  13. Bugün birine “teşekkür ederim” dedin mi?
  14. Öğle yemeğini kiminle yedin?
  15. Bugün en çok neye güldün?
  16. Bugün okulda anlamadığın bir bilgi oldu mu?
  17. Bugün kimden ilham aldın? Kim seni çok etkiledi?
  18. Günün en keyifli zamanı hangi saatlerdi?
  19. Kendini güvende hissetmediğin bir an oldu mu?
  20. Bugün seni şaşırtan bir şey oldu mu?
  21. Bugün seni düşündüren, aklında yer eden bir olay oldu mu?
  22. Bugün kiminle oyun oynadın?
  23. Hadi bana dün bilmeyip bugün öğrendiğin bir şey söyle!
  24. Bugün yapmakta zorlandığın bir şey oldu mu?
  25. Bugüne 1 ile 10 arasında bir sayı versen, kaç verirsin?
  26. Bugün cesurca bir hareket yaptın mı?
  27. Bugün öğretmenine hangi soruları sordun?
  28. Yarın için dileklerin ne?
  29. Bugün neler okudun?
  30. Bugün uyması en zor kural neydi?
  31. Hadi bana benim bilmediğim bir şey söyle!
  32. Bugüne dair bir şeyi değiştirmek isteseydin, neyi değiştirirdin?
  33. Bugün neyden gurur duydun?
  34. Bugün utandığın bir şey oldu mu?
  35. Sahip olduklarına dönüp baktığında bugün “iyi ki” dediğin bir şey var mı?
  36. Bugün yeni bir kelime öğrendin mi?
  37. Bugün nasıl biri oldun?
  38. Bugün sevildiğini hissettin mi?
  39. Bugün birini mutlu etmek/güldürmek için bir şey yaptın mı?
  40. Bugün biriyle yer değiştirmek istesen, kiminle yer değiştirirdin? Neden?

Çocuğumuza genellikle otomatik olarak sorduğumuz “günün nasıl geçti?” sorusu, yetişkinler arasında sorulan “nasılsın” sorusu ile aynı niteliktedir.

Çocuğunuzun farkındalığını arttırmak için ona sorular sorun.

Nasıl biz bir yetişkin olarak “nasılsın” sorusuna direk olarak “iyiyim” cevabı veriyorsak, bir çocukta “günün nasıl geçti?” sorusuna yine otomatik -farkında olmadan- kalıplaşmış cevaplar verecek ve verdiği cevaplar birkaç kelimeden fazla olmayacaktır. Bu otomatik soruyu sorarak, çocuğumuzdan yukarıdaki tüm soruların cevabını alabilmek ise gerçekçi olmayan bir beklentidir. Bu nedenle, çocuğun güne dair farkındalığını arttırmak, empati kurmak, onun için önemli olan ve olmayan, üzen, sevindiren, aklında ve kalbinde yer eden deneyimleri hem fark etmek hemde ona fark ettirmek için yukarıdaki soru setini kullanabilirsiniz.

Sizden öğrendikleriyle büyüyen ve gelişen çocuğunuzun hiç bir anını ve anısını kaçırmak istemezseniz değil mi? O halde sizi yukarıdaki soruları kullanarak çocuğunuzla yapacağınız bir sohbetin keyfine varmaya davet ediyorum.

İlgili yazı: Çocuğunuzla birlikte her şeyi yeniden öğrenin

Psikolog & Nörobilim Uzmanı Güliz Altınbaşak: Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümünden tam burslu olarak mezun oldu. Şu anda Dialectical Behavior Therapy (DBT) Turkey Danışmanlık Merkezi’nde Program Koordinatörü ve The Life-Co Wellbeing Merkezi’nde Mental Wellness Program Koordinatörü olarak çalışmaktadır. The LifeCo Wellbeing merkezi bünyesinde meditasyon odaklı olmak üzere mindfulness (farkındalık), duygu regülasyonu, stres yönetimi ve kişilerarası iletişim becerileri üzerine eğitim kampları düzenlemektedir. Ayrıca, savaş mağdurlarına yönelik mesleki eğitim, savaş sonrası travma ve formal eğitim projeleri yürütmektedir. Davranış Bilimleri Enstitüsü Yetişkin ve Aile Danışmanlık Merkezi’nde EMDR odaklı projelerde çalıştı. TOÇEV Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı’nda Psikolog ve Eğitmen olarak görev aldı. “Doğudaki Ebeveyn ve Çocukları Bilinçlendirme Projesi” kapsamında birçok ilde araştırma yaptı ve eğitimler verdi. Norveç, Azerbaycan, Slovenya ve İspanya’da “Dezavantajlı Grupların Bilinçlendirilmesi ve Hayat Şartlarının Yükseltilmesi” konusundaki projelerde Ülke Koordinatörlüğü yaptı. Maltepe Kapalı İnfaz Ceza Kurumu’nda hükümlülerle çalıştı. Aynı dönemde Avrupa Şafak Hastanesi’nde bağımlılık üzerine çalışmalar yaptı. Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nda gönüllü olarak görev alarak suça eğilimli çocuklar için çalışmalar düzenledi. “Erkek Homoseksüeller ve Heteroseksüellerin Suçluluk Utanç ve Kaygı Düzeylerinin Karşılaştırılması” üzerine yaptığı araştırmayı 17. Ulusal Psikoloji Kongresi’nde, “Kanser Hastaları için Mindfulness Odaklı Mental Wellness” çalışmasını “VIII Ibero American Congress of Clinical and Health Psychology Congress” Porto Riko’da sundu.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale