Günden güne büyüdüğünü izlediğiniz küçük bebeğiniz artık 5 yaşına geldiğinde tüm aile bireyleri için yeni bir dönem başladı demektir. Günün her anı yanınızda olan çocuğunuz artık ilk defa güvenli evinizin dışındaki bir dünyaya adım atıyordur.
Doğumuyla hayatınıza ışık getiren bu minik varlığın okul hayatına başlaması ailede yepyeni sevinçlere ve paylaşımlara kapı aralar. Bu yeni heyecanla birlikte çocuk ve ebeveyn arasındaki iletişimin önemi de bir o kadar artmaktadır.
Okul hayatına başlamasıyla birlikte sürekli halde bilgi akışı ve yeni sorumluluklara maruz kalan çocuklar bu deneyimleri aktarmak ve doğru davranış modellerini öğrenmek için ebeveynlerinin yönlendirme ve paylaşımlarına gereksinim duymaktadır. Ebeveynlerin ise çocuklarının sosyal gelişimlerini takip etmek, bu becerilerini kuvvetlendirmek için doğru soruları sorması ve çocuklarının deneyimlerini tam anlamıyla içselleştirmeleri için kaçınılmaz bir fırsattır.
Peki ya çocuğun yaşadığı deneyimlere dair farkındalık seviyesi nedir?
Çocuklar yetişkinlerle karşılaştırıldığında daha yüksek farkındalık seviyesine sahiptirler. Biz yetişkinler büyüdükçe yoğunlaşan iş, aile, sorumluluk, günlük hayatın koşturmacası ve kaotik yaşam koşullarının içerisinde daha fazla kaybolmaya başlar, deneyimlerimize dair farkındalığımızı da istemeden de olsa köreltiriz.
Anda kalma becerimizi, çocukluğumuzda olduğu gibi kullanamayabilir, kaygı ve strese kapılan zihnimizin peşine takılırız. Fakat çocuklar hep anda yaşarlar. Yetişkinlerin zihni yoğun yaşam stresiyle gelecek ve geçmiş arasında zaman yolculuğu yaparken, çocuklar ağlamak istediklerinde ağlayıp gülmek istediklerinde gülerek içinde bulundukları anın nasıl farkında olduklarını bize kanıtlarlar.
Hiç şüphesiz ki bugünün çocukları geleceğin yetişkinleri olacaklardır. Bu nedenle, ebeveynler olarak çocuklarımızın farkındalık becerilerini kaybetmemelerini, bu konudaki zihin kaslarını kuvvetli tutmalarını sağlayacak bir iletişim tekniği kullanmak çocuğumuzla aramızda sihirli bir köprü kuracaktır.
Peki çocuklarımızla nası bir iletişim kurmalıyız ve hangi sorular çocuğumuzun farkındalık becerisini pekiştirir?
- Bugün seni güldüren olaylar oldu mu?
- Bugün birine yaptığın veya sana yapılan nazik bir davranıştan bahseder misin?
- Bugün nazik olamayan bir davranışla karşılaştın mı? Bu duruma nasıl cevap verdin?
- Bugün sınıfa gelmeyen bir arkadaşın oldu mu?
- Bugün öğretmenin okuduğu kitap/ders hangi konu ile ilgiliydi?
- Bugünü seni için tanımlayan kelime ne?
- Bugün biri seni güldürmek için komik bir şey yaptı mı?
- Bugün ağlayan birini gördün mü?
- Bugün yaratıcı olan ne yaptın?
- Bugün oynadığın oyunlardan en çok hangisini sevdin? Neden?
- Bugünün en güzel olayı neydi?
- Bugün birine yardım ettin mi?
- Bugün birine “teşekkür ederim” dedin mi?
- Öğle yemeğini kiminle yedin?
- Bugün en çok neye güldün?
- Bugün okulda anlamadığın bir bilgi oldu mu?
- Bugün kimden ilham aldın? Kim seni çok etkiledi?
- Günün en keyifli zamanı hangi saatlerdi?
- Kendini güvende hissetmediğin bir an oldu mu?
- Bugün seni şaşırtan bir şey oldu mu?
- Bugün seni düşündüren, aklında yer eden bir olay oldu mu?
- Bugün kiminle oyun oynadın?
- Hadi bana dün bilmeyip bugün öğrendiğin bir şey söyle!
- Bugün yapmakta zorlandığın bir şey oldu mu?
- Bugüne 1 ile 10 arasında bir sayı versen, kaç verirsin?
- Bugün cesurca bir hareket yaptın mı?
- Bugün öğretmenine hangi soruları sordun?
- Yarın için dileklerin ne?
- Bugün neler okudun?
- Bugün uyması en zor kural neydi?
- Hadi bana benim bilmediğim bir şey söyle!
- Bugüne dair bir şeyi değiştirmek isteseydin, neyi değiştirirdin?
- Bugün neyden gurur duydun?
- Bugün utandığın bir şey oldu mu?
- Sahip olduklarına dönüp baktığında bugün “iyi ki” dediğin bir şey var mı?
- Bugün yeni bir kelime öğrendin mi?
- Bugün nasıl biri oldun?
- Bugün sevildiğini hissettin mi?
- Bugün birini mutlu etmek/güldürmek için bir şey yaptın mı?
- Bugün biriyle yer değiştirmek istesen, kiminle yer değiştirirdin? Neden?
Çocuğumuza genellikle otomatik olarak sorduğumuz “günün nasıl geçti?” sorusu, yetişkinler arasında sorulan “nasılsın” sorusu ile aynı niteliktedir.
Nasıl biz bir yetişkin olarak “nasılsın” sorusuna direk olarak “iyiyim” cevabı veriyorsak, bir çocukta “günün nasıl geçti?” sorusuna yine otomatik -farkında olmadan- kalıplaşmış cevaplar verecek ve verdiği cevaplar birkaç kelimeden fazla olmayacaktır. Bu otomatik soruyu sorarak, çocuğumuzdan yukarıdaki tüm soruların cevabını alabilmek ise gerçekçi olmayan bir beklentidir. Bu nedenle, çocuğun güne dair farkındalığını arttırmak, empati kurmak, onun için önemli olan ve olmayan, üzen, sevindiren, aklında ve kalbinde yer eden deneyimleri hem fark etmek hemde ona fark ettirmek için yukarıdaki soru setini kullanabilirsiniz.
Sizden öğrendikleriyle büyüyen ve gelişen çocuğunuzun hiç bir anını ve anısını kaçırmak istemezseniz değil mi? O halde sizi yukarıdaki soruları kullanarak çocuğunuzla yapacağınız bir sohbetin keyfine varmaya davet ediyorum.
İlgili yazı: Çocuğunuzla birlikte her şeyi yeniden öğrenin