X

Çocuk yogasının en büyük faydaları: Eğlence, mutluluk ve sağlık

Çocuk yogası eğlencelidir. Çocuk yogasının öncelikli amacı eğlenmektir. Şimdiye kadar sizinle paylaştığım tüm yazılarım içerisinde çocuk yogasının yararlarından, örnek çalışmalardan bolca bahsettim. Bu yazı ise son dönemde tanık olduğum yanlış bir algı ile ilgili. Gelin bu algıyı birlikte değiştirelim.

Yeni bir aktiviteye başlayacağınızı varsayalım. İlk olarak aklınıza ne gelir? Genellikle yapacağımız eylemlerin önce sonucunu düşünürüz, sürekliliği olan bir eylem, alışkanlık olduğunda ise bize sonucunda ne kazandıracağını da düşünüyor olabiliriz.

Birçok anne ve baba çocuklarını yoga ile tanıştırmak istediğinde öncelikle sonuca odaklanıyor. Biraz da sosyal medyada sıkça kullanılan görsellerin etkisiyle oluşan bu durum sonucunda “Çocuğum daha esnek olacak mı? Zaten esnek, var olan esnekliğini koruyabilecek mi? Ya da sakinleşebilecek mi?” gibi süreçten öte sonuca ve faydalara yönelik sorular sorabiliyor.

İşte tam olarak yazımın girişinde bahsetmiş olduğum yanlış algı örneklerinden birkaçı. Görseller ile tanınan yoganın ve dolayısıyla da çocuk yogasının aslında asıl niyetinin yanlış bilinmesi.

Oysaki çocuk yogası eğlencelidir ve çocuk yogasının öncelikli amacı eğlenmektir.

Genelde insanlar sağlık ve egzersizin öneminden, eğitimin ve disiplinin öneminden bahsediyorlar, peki ya eğlencenin önemi?

Eğlence, hem yetişkinlerin hem de çocukların hayatında çoğu zaman ihmal edilen ve önceliklendirilmeyen bir konu olsa da hayatımıza eğlenceyi dahil etmenin birçok faydası vardır. Bunlardan sadece birkaçına bakalım birlikte.

  • Mutluluk hormonları; endorfinler. Adı üstünde olan bu hormonlar sayesinde daha mutlu ve dolayısıyla sağlıklı hissederiz.
  • Bedenin rahatlamasına, gevşemesine ve bu sayede bedendeki gerginliğin azalmasına yardımcı olurlar.
  • Daha rahat ve güvende hisseden bir beden içinde duyguları kolaylıkla keşfedebilir ve yönetebiliriz.

Mutluluğun sağlık açısından kritik önemi, modern tıp bilimi ve psikoloji tarafından da desteklenmektedir. Fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığımız, mutluluk düzeyimizden etkilenir. Hastalara yaygın olarak kronik ağrı ve hastalığın tedavisinde verilen duygu durum dengeleyici ilaçların sağladığı aynı etkinin çok daha bütünsel bir şekilde elde edilebileceğini gösteren destekleyici çalışmalar bulunmaktadır.

Stres azaltıcı olarak gülmenin sağlığa yararlarını ve tersine stresin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini gösteren çalışmalar ile kahkaha ve mutluluğun bağışıklık sistemini güçlendirmeye, uzun ömürlülüğü artırmaya ve hastaların hastalıklarla başa çıkma yollarını iyileştirmeye yardımcı olduğunu kanıtlayan çalışmalar mutluluğun kritik önemini anlatması açısından oldukça önemlidir.

Gülmenin sağlığımız üzerindeki stresi azaltan inanılmaz faydalarını destekleyen tıbbi kanıtları da göz önünde bulundurarak, bu basit hareketin duygusal ve fiziksel sağlığımızı destekleyerek hayatımızı nasıl değiştirebileceğini hayal edin. Eğlendiğimizde endişelerimizden uzaklaşırız.

Yani eğlenmek bir tür meditasyon ve doğal ilaç olabilir!

Çocuklarımız bunu zaten doğuştan biliyor. Fakat erken yaşta başlayan sorumluluklar, sınav, ders, ödev kaygıları nedeniyle oyun, hayal ve eğlence dünyalarından uzaklaşarak daha kaygı dolu olmaya başlayabiliyorlar.

İşte tam burada çocuk yogasının önemi devreye giriyor. Bütünsel bir yaklaşım içinde eğlenmenin önemi yeniden hatırlatılıyor. Derslerimizde yer alan nefes çalışmaları, yoga pozları, eşli pozlar, oyunlar ve hikayeler içinde sonu ve sonucu düşünmeden keyif almak tek niyetimiz oluyor. Bu sayede bedenleri ve zihinleri rahatlayan çocuklar kendilerini, duygularını ifade etmekte daha rahat ediyor ve çok daha fazla endorfin salgılamaya başlıyorlar.

Bu şekilde kaygıyla hedeflenmeden gelinen nokta bizi bütünsel sağlığa götürüyor.

Yoga aynı zamanda bir tutum pratiğidir. Eğlenmenin gücünü keşfeden çocuklar, bu tutumlarını hayat boyu ilişkilerine ve iletişimlerine yansıtmakta çok daha rahat ederler. Erken yaşta kazanılan bu alışkanlık ömür boyu tüm eylemlerinde sürer.

Yoga zihindedir. Yoga yapılandan çok, düşündüğümüz şeydir. Yoga tavırdır.

O nedenle çocuk yogası derslerim için taahhüt ettiğim tek şey eğlencedir. Daha fazla esneklik, konsantrasyon, sakinlik, ders başarısı gibi beklenen sonuçların hepsi zaten bonus. Derslere düzenli devam edilmesi ile bu sonuçları görmek elbette ki mümkün oluyor.

Ama asıl olan mutluluğu kalplerimize, zihinlerimize ve çevremizdeki dünyaya yaymak. Bu sayede hep birlikte değişebilir ve daha bilinçli bir dünya oluşturabiliriz.

Yazımı okuyan sevgili arkadaşlarım, geç kalmadık.

Bugün olduğumuz yerde hayatımıza eğlence katmak için hatırlamanız yeterli.

Minik bir gülümseme ile başlamak ister misiniz?

Şimdi oldu, teşekkürler.

Çocuk yogası derslerini deneyimlemek ve dersler konusunda detaylı bilgi edinmek için @minikyogees Instagram, YouTube hesaplarını ve Spotify hesaplarını takip edebilir www.minikyogees.com web sitesini ziyaret edebilir ve her türlü sorunuz için bana bu kanallardan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Meditasyonu çocuklar için nasıl alışkanlık haline getirebiliriz?

Günce Dere: Çocukların herhangi bir madde olmadan sadece kendi zihin ve bedenleri ile kalabildikleri tek branş Çocuk Yogası'dır. İşte bu nedenle yurt dışında hemen her anaokulunda olan ‘’Çocuk Yogası’’ derslerinin Türkiye’de de yaygın hale gelmesini kendine hedef edinmiş bir Çocuk Yogası eğitmeniyim. Türkiye'nin Yoga Alliance onaylı Tek Çocuk Yogası Okulu Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü Çocuk Yogası Eğitmenliği Uluslararası Sertifika Programları 2-7 yaş (1.modül) ve 7-15 yaş (2.modül) tamamladıktan sonra Yoga Alliance onaylı Çocuk Yogası eğitmeni olmaya hak kazanarak, aktif bir şekilde çocuk yogası dersleri vermekteyim. Hafta sonu derslerimi Ataşehir'de bulunan Satyayogastüdyo’da, gönüllü eğitmen olarak 8-15 yaş aralığındaki minik yogiler ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Dila Kurt Eğitim Evi'nde çalışmaktayım. Ek olarak, özel dersler ve etkinlikler kapsamında yeni minik yogiler ile tanışıyorum.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale