X

Çocuk tablette eğlenirken, annenin derslerini yapması ne kadar daha devam edebilir?

Yoğun ders temposu, sınavlar, projeler, yapılması gereken etkinlikler, bütün seneyi, zaman zaman destekleyici, zaman zaman mücadeleci, zaman zaman çaresiz geçiren değerli aileler… Bu sene siz, çocuğunuzu “kontrol” eden mi, “destek veren” mi bir anne-babaydınız?

Ev ortamında, yoğun ders temposundan kaçışı seçen çocuklar, genellikle tablet – televizyon – bilgisayar üçlüsünü tercih edebilmekte ve kendilerini günlük sorumluluklarının dışında tutabilmekteler. Sorumluluk sahibi, ödevlerini yapan, okuldan verilen etkinlikleri yerine getiren çocuklar yetiştirmek isteyen anneler, bir süre sonra kendilerini çocuklarıyla karmaşık bir tartışma içinde bulurlar. Ödev yapmak istemeyen çocuk ve onu zorlayan, sürekli telkin eden ve çoğunlukla onun yerine etkinliği yapan anne. Bu düzen ne kadar devam edebilir?

Çocuk ne kadar süre tablette eğlenirken, anne onun sorumluluklarını yerine getirebilir?

Unutmayın ki, siz onun ödevini yaptığınız sürece, çocuklar tablet oynamaya devam edecek . O yüzden çocuklarınızın potansiyel becerilerini kullanmalarına destek olmalısınız.

Cevap basit ama gerçek: Anneler çocuklarının ödevlerini yapmaya devam ettikçe, çocuklar tabletle oynamaktan hiç pes etmeyecek. Çocukları “kontrol” etmek, açıklarını kapatmak, ‘mükemmelmiş’ gibi göstermek yerine, çocuklarınızın kendi potansiyel becerilerini kullanabilmeleri için onlara destek olun. Öncelikle çocuğunuzu tanıyın. Kuvvetli ve geliştirilmesi gereken yönlerini belirleyin. Hangi derste iyi, hangi derste zorlanıyor, hangi beceri alanları kuvvetli, hangileri desteklenmeli öğrenin. İyi bir gözlem, her zaman iyi bir başlangıç demektir. Önemli bir tehlikeyi öngörmediğiniz sürece, çocuğunuzun hata yapmasına izin verin, ödevini yapıp yapmama sorumluluğunu ona bırakın. Yaptığı zaman takdirini kendi göreceği gibi, yapmadığındaki sonuçlarını da kendisi telafi edecektir. Böylece uygun davranışla, uygun olmayanı ayırt edecek, deneyimleriyle öğrenecektir. Öngörülerinizi paylaşın. Hata yapacağını hissediyorsanız ve farkındaysanız, durumu kendisiyle paylaşın ve açık bir dille ifade edin. Sorunlara çözüm üretme konusunda onu cesaretlendirin ve destek olun. Böylece, karşısına çıkan sorunlara çözüm üretip, sonuç odaklı olan ve zor anlardan bile çıkabilmeyi başaran çocuklar yetiştirebilirsiniz.

İlgili yazı: Çocuğunuzu daha iyi yetiştirmenin 7 basit yolu

Çocuklarınıza; seçme, karar verme, fikir alışverişi yapma şansı verin. “Mükemmel” çocuk yerine, kendi değerleri olan, neden-sonuç ilişkisini kurabilen, karar verme mekanizması gelişmiş, fikir üretebilen çocuklar hayal edin. Her konuyu birlikte tartışın, birlikte karar alın, onun düşünce tarzını anlayın. Böylece, zorluklarla karşılaşsanız bile veya çocuğunuzla fikir ayrılığına düşseniz bile her zaman birbirinize karşı açık kapınız kalabilir ve düşündükten sonra yine birlikte çözüm üretebilirsiniz. Çocuklarımızı kontrol ederek, istediğimiz yöne çekmek yerine onlara destek vermek ve hayatta kendi adımlarıyla yürüyebildiklerini görmek, bizlere en büyük hediye olacaktır.

Uzm. Psk. Sandra Pasensya: Uzm. Psk. Sandra Pasensya, psikoloji eğitimini Fransa’da Sorbonne-Paris V-Üniversitesi’nde tamamlayarak, İngiltere’de Liverpool Üniversitesi’nden klinik psikoloji uzmanlığını onur derecesiyle almıştır. “Otizmli Çocukların Duyusal Süreçlerinin Davranış Problemlerine Etkisi” konulu uzmanlık tezi uluslararası platformda birinci seçilerek, Uzm. Psk. Sandra Pasensya’ya başarı ödülleri kazandırmıştır. Yurtdışındaki özel eğitim kurumlarında edindiği deneyimin ardından, davranış terapisti olarak başladığı yolculuğuna, Tohum Otizm Vakfı Rehberlik Birimi’ni kurarak devam etmiştir. Birçok araştırma ve bilimsel çalışmaya imza atan uzman psikolog, ulusal ve uluslarası kongrelere konuşmacı olarak davet edilmekte, başlattığı “Otizme Işık Tut” projesiyle sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında otizm farkındalığını daha geniş kitlelere tanıtmaktadır. Kurucusu olduğu RENKLER OTİZM AKADEMİSİ ile uzmanlık alanları olan psikoloji ve eğitimi, “psikoeğitim” çatısı altında buluşturarak, otizm alanına yenilikçi bir bakış açısı kazandırmıştır.
İlgili Makale