Uykunun gelişim çağındaki çocuklar için son derece önemli bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Uyku, çocuğun fiziksel gelişimine yardımcı olurken, bir yandan da hem hafızası, hem de dersleri ve başka aktivitelerindeki performansını güçlendiriyor. Çocuklar için kaliteli bir uyku aynı zamanda yetişkinlikte yaşanabilecek uyku sorunlarını da önlemek için temel bir adımı oluşturuyor. Peki çocuklarınızın uykularını yeterli düzeyde alabildiğinden emin misiniz?
İlginizi çekebilir: Uyku öncesinde anlatılan masallar çocuğun beyin gelişimini olumlu etkiliyor
Ebeveynler olarak genellikle en çok şikayet ettiğimiz şeylerden biri de çocukların erken uyumalarını sağlayamamak oluyor. Araştırmalarını okul çağındaki ergenler üzerinde yoğunlaştıran uyku araştırmacısı Dr Wendy Troxel, konuyla ilgili yapılan çalışmalarda, doktorlar ve uyku uzmanlarının tavsiye ettiği uyku olan her gece 8-10 saat uykuyu 10 ergenden sadece 1’inin uyuyabildiğinin ortaya çıktığını söylüyor.
Bu konuda atılacak ilk adım, tabii ki çocukların erken uyumalarını sağlamak. Ancak diğer önemli bir faktörse okul saatlerinin çocukların biyolojik saatlerine uygun olması. Troxel’e göre; çocukların ve ergenlerin biyolojik saatleri yetişkinlerden en az 2 saat daha geç işliyor. Bir diğer deyişle bir ergeni sabah 06:00’da kaldırmak, bir yetişkini sabah 04:00’te kaldırmak gibi bir şey. Troxel, sabah 04:00’te uyanan bir yetişkinin gün içerisinde yaptığı işlere odaklanması, dikkatini toplaması ve her ne yapıyorsa tam performans göstermesi pek mümkün değilken, aynı şeyi çocuklar ve ergenlerden beklemenin de doğru olmadığını ifade ediyor:
“Ergenlik beyin gelişiminin büyük kısmının gerçekleştiği dönemdir. Özellikle yüksek derecedeki düşünme işlevlerinden sorumlu olan beynin bölgelerinde mantık yürütme, problem çözme ve doğru karar vermeyi içeren, diğer bir ifadeyle riskli ve fevri hareketleri dizginlemekten sorumlu olan beyin aktivitesi, ergenliğin özellikleri olan ve ergenlerin ebeveynlerini en çok korkutan şeyler. Dolayısıyla ergenler ihtiyaç duydukları uykuyu almadıklarında beyinleri, vücutları ve davranışları hem kısa hem de uzun vadede zarar görüyor. Konsantre olamıyorlar, dikkatleri dağılıyor ve hatta DEHB (dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu) belirtileri gösterebiliyorlar.”
İlginizi çekebilir: Bilim çocukluk dönemindeki yapısal ve davranışsal özelliklerle geleceği öngörebilir mi?
Troxel şimdiye kadar ABD’nin farklı okullarında, ilk derslerin daha geç başladığı okullarda öğrencilerin daha fazla uyuduklarını ve buna bağlı olarak okula devam oranlarının daha yüksek olduğunu, öğrencilerinse akademik başarılarının arttığını ve ruhsal ve fiziki sağlıklarının düzeldiğini ortaya koyan araştırmalar yaptı.
Ünlü uyku araştırmacısının çalışmalarıyla ilgili daha fazla bilgi almak için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz:
İlginizi çekebilir: Verimli uyku uyuyup mutlu uyanmak için uygulayabileceğiniz yöntemler