X

Çocuğunuzun korkularını yenmesine yardımcı olmak için 30 yol

Çocuklar gelişim evrelerinde çeşitli korkular geliştirirler. Her yaş döneminin kendine özgü korkuları vardır. 9 aylık bebek anne babası dışındaki yabancılardan, 2 yaşındaki çocuk tuvalet deliğinin kendisini yutmasından, 4 yaşındaki çocuk canavarlardan, 12 yaşındaki ergen adet olmaktan,18 yaşındaki genç üniversite sınavından korkabilir.

Genel kanının aksine korkmak son derece sağlıklı bir duygudur. Çocuklar korkuları aracılığıyla çevrelerine uyum sağlamayı, meseleleriyle baş etmeyi, tehlikelerden kaçınmayı öğrenirler.

Çocuklarda En Sık Karşılaşılan Korkular

Aileden ayrılmak ve ayrı kalmak
– Diğer çocuklarla ve yetişkinlerle iletişime geçmek
Fiziksel tehlikeler (yüzmek, bisiklete binmek… vs.)
– Çevre ve doğayla ilgili korkular ( hayvanlar, böcekler…vs.)
Medikal süreçle ilgili korkular ( doktor, hemşire, aşı, dişçi …vs.)
– Bilinmeyenle ilgili korkular ( ölüm, karanlık, Tanrı, dinler…vs.)
Hayali süreçlerle ilgili korkular (canavarlar, zombiler…vs.)

Ebeveynler Çocuklarına Nasıl Destek Olabilir?

Çocuklarınızın korkularını dinleyin.

1. Çocuğunuzun korkularını dinleyin. Korkularını anladığınızı, ona saygı duyduğunuzu ve onu ciddiye aldığınızı hissettirin.

2. Çocuğun duygularını ve yaşadıklarını küçümsemeyin, alay etmeyin, yargılamayın.

3. Korkular bilgi eksikliğinden kaynaklanır, çocuğunuzu bilgilendirin. Kitaplardan, videolardan, dergilerden, somut ve bilimsel verilerden yararlanın. Bilgi güçtür ve çocuğa duygularını kontrol edebildiği hissini verir.

4. Korkusunu tarif etmesini ve kendisini ifade etmesini sağlayın.

5. Çocuğunuzun korkusu her ne olursa olsun güvende olduğunuzu ve güvenlik için tüm tedbirleri aldığınızı belirtin.

6. Çocuğunuzun dünyayı yeni tanıdığını ve ebeveyninin deneyimine ihtiyaç duyduğunu unutmayın.

7. Çocuğunuzun korkularını çizmesini sağlayabilirsiniz. Çizdiği resme nasıl bir isim vermek istediğini, resimde ne anlatmak istediğini, resmi daha komik hale getirmek için neler yapılabileceğini sorabilirsiniz.

8. İkincil kazançların var olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.

9. Çocuğunuzla konuşurken onun dilinden konuşun ve ihtiyacı olandan fazlasını aktarmayın.

10. Korkunun nereden kaynaklanabileceğini düşünüp, araştırın.

11. Duygularını haklı kılın. Çocuğunuza şöyle bir örnek verebilirsiniz: ‘Ben de böceklerden korkuyordum, bu yöntemi uygulayarak korkumu yendim’.

12. Çocuklara izletilen filmlerin, okunan kitapların, oyunların içeriklerine dikkat edin.

13. Korkuyla, beraber mücadele edin. (Odaya fosforlu ışıklar, başucu lambaları koymak gibi.)

14. Aşırı koruyucu tutumla çocukların ilgilerini ve meraklarını köreltmemek için özen gösterin.

15. Korkular konusunda çocuğa model olmaya çalışın.

16. Çözümü çocuğunuzun bulmasına olanak sağlayın. Ona “Senin daha az korkmana nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorabilirsiniz.

17. Çocuğunuzun cesur olduğu durumlarda onu övgüde bulunun, ama abartıya kaçmamaya özen gösterin.

18. Empati kurmanın, anlayışlı ve sabırlı olmanın önemini hatırlayın.

19. Fiziksel aktivitenin ve ritmik aktivitenin çocukları rahatlattığı bilinmektedir. Çocuğunuzu aktiviteye yönlendirin. Hamakta sallanmak, trampolinde zıplamak, koşmak, kumla oynamak, yoga hareketleri yapmak gibi sakin ve ritmik hareketler çocukların kendi duygu durumlarını düzenleyecek ve sakinleştirecek etkinliklerdir.

20. Oyunda canlandırma, rol oynama tekniklerini kullanabilirsiniz. Bu teatral oyun sayesinde çocuğunuz, korkusunu dışa vuracaktır. Korkuyu yenmek için korku uyandıran figürün rolüne girerek oyun oynayabilirsiniz. Oyuna vahşi yaratıkları dahil ederek, onların taklitlerini beraber yapabilirsiniz.

İlgili yazı: Çocuğunuzun korkularına “Şekil Verin”

21. Çocuğunuzla birlikte hikaye oluşturabilirsiniz. “Maviş sudan korkuyor ama havuzda arkadaşlarıyla oynamayı gerçekten çok istiyor. Sence sudan korkmamak için ne yapabilir?” gibi.

22. Bir rutin oluşturun. Rutin çocuğunuzu rahatlatacaktır ve kendisini güvende hissettirecektir.

23. Adım adım ‘Korkularla mücadele planı’ oluşturun ve çocuğunuzu küçük adımlarla yüreklendirin. (Bir aile dostunuza onu 10 dakika bırakabilir, tek başına 20 dakika oynamasını hedef belirleyebilir, ilk adım olarak salona daha yakın olan mutfağa gitmesini sonrasında ise geri gelip daha uzak olan tuvalete gitmesini planlayabilirsiniz.)

24. Duygu termometresi oluşturabilirsiniz ve kaygısını, korkusunu derecelendirmesini isteyebilirsiniz.

25. Çocuklarınızın korkularını anladığınızı ifade eden cümleler kurun “Anladığım kadarıyla gerçekten çok korkmuşsun”, “Yüzüne su gelmesinden gerçekten hiç hoşlanmıyorsun. Su tüm vücudunu ıslatacak sanıyorsun. Bu gerçekten çok korkutucu.” gibi.

26. Çocuğun korkularıyla ilgili çarpık mesajlar vermeyin. “Bir bakayım, canavar var mıymış, yok muymuş”, “Eğer iyi bir çocuk olursan canavarlar seni ziyaret etmeyecektir.” gibi söylemlerden kaçının.

Huzurlu bir uyku ortamı sağlayın.

27. Sakinleştirici, rahatlatıcı, huzur veren bir uyku ortamı sağlayın.

28. Daha büyük meseleleri gözden kaçırmayın. Korkuların altında yatan ve çocuğu derinden etkileyen diğer muhtemel süreçleri gözden geçirin; boşanma, kardeş doğumu, cinsel istismar, okula başlama …vb.

29. Hayaller kurarak korkularını anlatmasını sağlayın. ‘Bu korkuyu zihninde yarattığın için, onu ancak zihninde yarattığın bir şeyle yenebilirsin. Mesela; bu spreyi sıktığında seni koruyacak bir koruma kalkanı enerjisi yayılsın.’ Bu tarz hayal gücü kullandığınız tekniklerde, bunun gerçeküstü olduğu ve hayalin bir parçası olduğunu mutlaka belirtin ve zihninde yarattığı şeyi zihninde yarattığı başka bir şeyle çözebileceği mesajını verin.

30. Konuyla ilgili çocuğun yaşına uygun öykü kitapları okuyun.

Çocuğunuzun korkuları, onun işlevselliğini ve hayat kalitesini bozacak durumdaysa mutlaka bir uzmana danışmanızı öneririm.
Korkularıyla baş edebilen çocuklar yetiştirmek dileğiyle…

Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat: Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji & Uluslararası İlişkiler bölümlerinden çift ana dal dereceleriyle mezun olmuştur. İngiltere’de University of Westminser’da Örgütsel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır ve akabinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji (çift ve aile terapisi alt dalı) programında ikinci yüksek lisans programından mezun olmuştur. Çocuklarla, gençlerle, yetişkinlerle, ailelerle ve çiftlerle psikoterapi yapmaktadır. Çalışmalarında; sistemik, EMDR, şema, bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, çözüm odaklı terapi yöntemlerini kullanmaktadır.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale