“Mükemmeliyetçi ebeveynlerin sürekli utandırılan çocukları, ileride birer yetişkin olduklarında bu kötü davranışı bir aile mirası gibi çocuklarına aktarırlar”
Lynne Namka
Şimdi hep birlikte çok basit bir test yapalım: Sadece bir dakikalığına bağırarak EVET deyin. Hemen ardında da yine bir dakika boyunca yüksek sesle HAYIR diye bağırın. Nasıl? Evet dediğinizde olumlu ve neşe veren duygularla doldunuz fakat hayır dediğiniz anlarda içinizde karamsarlık tohumları belirdi değil mi? İşte bu kelimelerin gücünü anlamak için yapılabilecek en basit ve etkili testti.
Bir de kelimelerin ve üslubun gücünün, çocuklar üzerindeki etkisini düşünelim. Sürekli cezalandırma ve utandırma eğiliminde olan sert ebeveynler de çocuklarına genelde yukarıda birlikte uyguladığımız testteki gibi, yüksek sesle hayır derler.
İlginizi çekebilir: Evet mi Hayır mı? Çocuklara olumlu çağrışımlar eşliğinde beceriler öğretmek
Her bireyin içinde var olan hafif utanma duygusu aslında bireyi olaylara / kişilere karşı aşırı ve yanlış tepkiler vermekten alıkoyar hatta bireylerin uzun vadede hedeflerine ulaşabilmesine olanak tanır. Bir başka deyişle buna “öz disiplin” diyebiliriz. Peki çocuğunuz onu hayat boyu daha ileriye taşıyacak öz disiplini nasıl geliştirebilir? Ve siz ona bu yolculukta nasıl yardımcı olabilirsiniz?
Önemli olan doğru yere yönlendirmek
Örneğin çocuğunuz evdeki TV ünitesinin üzerine tırmanmak istiyor ancak siz buna engel olmak istiyorsunuz. Doğrudan hayır demek, bağırmak veya azarlamak yerine, çocuğunuzun tırmanma eğiliminin normal olduğunu kabullenin ve onu doğru yere yönlendirin. Bunu yaparken “Tatlım tırmanmak istediği görüyorum ancak TV ünitesi bunun için güvenli değil. Ben olsaydım bahçedeki ağaca ya da parktaki oyuncaklara tırmanırdım” diyebilirsiniz. Bu tavrınız, çocuğunuzu gereksiz yere utandırmak yerine onun keşif zekasını ve mantığını eğitmesine yardımcı olacaktır.
İşte çocuğunuzu utandırıp ona cezalandırılıyor gibi hissettirmeden yetiştirmenin bazı püf noktaları:
İlginizi çekebilir: Çocuklarınızı daha iyi tanımanın en iyi yolu: Birebir iletişim
Onunla zararsız görünse bile alaycı konuşmayın
Günümüzde pek çok çocuk yetiştirme metodu maalesef “utandırma” üzerine kuruluyor. Örneğin çocuğunuz bir eşyasını kaybettiğinde ona “Kendini de kaybetseydin bari” demek yerine “Demek ceketini kaybettin? Hadi nerede unuttuğunu birlikte düşünelim ve bir daha unutmaman için ne yapabiliriz bir bakalım” deyin.
İyi bir rol model olun
Onun sergilemesini istediğiniz davranışları çocuğunuzdan beklerken, kendi davranışlarınıza bir dönüp bakın. Çünkü çocuğunuz en temel sosyal becerileri sizi izleyerek öğrenir.
Tartışmaya açık olun
Unutmayın ki çocuğunuzu bir konuda nazikçe uyarmış olsanız bile bunun nedenini sorgulayıp sizinle tartışmak isteyebilir. Bu noktada, sözümün üstüne söz söylenmez görüşü ile hareket etmek yerine tüm tartışmalara açık olmak aranızdaki ilişkinin daha sağlıklı ilerlemesini sağlar.
Empatik limitler koyun
Kendinizi çocuğunuzun yerine koyarak -yetişkin tecrübenizi de işin içine katarak- olaylar karşısında onu uyarmak ve durdurmak için empatik limitler oluşturun. Böylece çocuğunuz hem özgür hem de disiplinli bir birey olacaktır.
İlginizi çekebilir: Anne çocuk ilişkisini konu alan 5 unutulmaz film
Cezalandırma dürtünüzü kontrol altına alın
Anlık yükselen öfkenize kapılıp cezalandırma yoluna gitmek en kolayıdır. Bunun yerine derin bir nefes alın ve çocuğunuza doğruyu göstermek adına rehberlik edin. Çünkü çocukta sık sık utandırılıp cezalandırılan çocuklar, birer yetişkin olduklarında saldırgan, bencil ve sevgisiz bireyler haline gelirler.
Kaynak:
Psychologytoday.com