X

Çocuğunuza duygularını yönetmeyi öğretin: Davranış ve duygular arasındaki farkı görmek

Bir duyguyu hissetmek oldukça normaldir. Gün içinde pek çok duygu yaşarız. Öfkeleniriz, korkarız, seviniriz, üzülürüz, endişeleniriz; ancak her duygunun belirli bir süresi vardır. Örneğin, işten terfi aldığınızda sevinçten havaya uçarsınız, çevrenize bu haberi verirken çok sevinirsiniz ancak birkaç gün sonra o sevincin şiddetti giderek azalır. Bu her insanda görülen normal bir durumdur. Yaşadığımız duygular ilk 30 dakika çok yoğunken, sonra giderek azalmaya başlar.

Çocuklar da doğaları gereği zaman zaman aşırı dramatik olabilir. Onların istediklerini hissetmelerine izin vermek gerekir, aynı şekilde hissetmeseniz bile. Tabii ki bu, istedikleri gibi davranabilecekleri anlamına gelmez.

Çocuğunuzu kuralları çiğnemek, başkalarını incitmek veya sosyal olarak uygunsuz davranmak konusunda uyarın. Aynı zamanda, öfkeli, üzgün, korkmuş, heyecanlı ya da yaşadığı diğer duyguları hissetmesinin doğru olduğunu bilmesini sağlayın.

Çocuğunuzun duygularını küçültmekten veya reddetmekten kaçının 

“Üzülmemeliyim” diyen çocuklar, kederden kaçınmak için büyük çaba harcayacaklar. Ama bu sağlıklı değil. Keder iyileşme sürecidir.

Amaç, çocuğunuzun duygularını değiştirmemeli. Bu gibi şeyler söylemekten kaçının: “Bu kadar abartmayı bırak. Çok küçük bir şey için çok sinirlenme. Ağlamayı kes. Hiçbir şey için çıldırıyorsun. Bebek olma. Saçma sapan bir şey için endişelenmeyi bırak” gibi söylemlerden kaçının. Çünkü bunlar çocukların duygularını anlamlandıramamasına ve öğrenememesine neden olacaktır. Duygular normaldir ve yaşanması gerekir.

Duyguyu davranıştan ayırmak 

Çocuğunuzun yaptığı şey ile nasıl hissettiğini ayırt edin. Öfke bir duygudur, vurmak bir davranıştır. Hüzün bir duygudur, çığlık bir davranıştır.

Çocuğunuzu belli şeyler hissetmemesi için ikna etmek yerine, ona rahatsız edici duygularla nasıl başa çıkılacağını öğretin. Sağlıklı baş etme yöntemlerini birlikte hazırlayıp yazabilirsiniz.

Rahatsızlıkla baş etmede çocuğunuzun güvenini artırın 

Bazen ebeveynler zihinsel olarak güçlü bir çocuk yetiştirmenin, duygusal olmayan bir çocuk yetiştirmekle ilgili olduğunu düşünür. Ama bu doğru değil. Zihinsel olarak güçlü çocuklar duygularını tanır ve daha sonra, bu duygularla baş etmenin sağlıklı yollarını seçerler.

Çocuğunuza, endişe gibi rahatsız edici hislerle başa çıkabileceğini öğretin. Bir okul yarışmasında tüm okulun önüne çıkmaktan korktuğu zaman, korkularıyla yüzleşebilme becerisini vermişseniz, denemeye istekli olacaktır. Ancak, kaygının kötü olduğu mesajını gönderirseniz, kendisini endişeli hissetmesine neden olan şeyler yapmaktan kaçınabilir. Tüm duygular normaldir; kaygı da bunlardan biridir. Ancak fazla olursa yaşam işlevimizi bozabilir. Bu nedenle “Onunla baş etmeyi öğrenmeliyiz” diyebilirsiniz.

Benzer şekilde, çocuğunuza rahatsız edici duyguların da yaşamın bir parçası olduğunu gösterin. Örneğin, huysuz ve kötü hissettiğiniz günlerde bile başkalarına nasıl nazik davrandığınızı konuşun. Çocuğunuza üzüldüğünüz günlerde hala işe gittiğinizi gösterin. Bazen kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda bile işleri halletmek zorunda olduğunuzu açıkça belirtin.

Çocuğunuza duygularını yönetmeyi öğretin 

Çocuğunuza duygularının iyi olduğunu ve bu duygularla başa çıkmanın sosyal olarak uygun yollarını bulabildiğini öğrettiğinizde, davranışlarında büyük bir gelişme göreceksiniz. İşte bir çocuğun duyguları hakkında fikir edinmesine yardımcı olmanın bazı yolları:

  • Çocuğunuzun duygularını etiketleyin: Çocuğunuza duygularını daha iyi anlaması için duygularını adlandırarak öğretin. Şöyle bir şeyler söyleyebilirsiniz: “Bugün parka gitmediğimiz için gerçekten hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyorsun. 
  • Sağlıklı başa çıkma becerilerini öğretin: Çocuğunuza rahatsızlıkla aktif olarak nasıl başa çıkacağını öğretin. Ona üzgün olduğunda bir resmi boyayabileceğini veya sinirlendiğinde dışarıda oynayabileceğini gösterin.
  • Çocuğunuza duyguları üzerinde bir miktar kontrol sahibi olabileceğini gösterin: Kötü bir ruh hali içindeyse, odasında somurtarak oturmanın ya da bu gibi bazı davranışların onu kötü bir duygulanımda nasıl tutacağı hakkında konuşun. Eğlenceli bir oyun oynamak gibi diğer seçeneklerin onu neşelendirebileceğini açıklayın.

  • Çocuğunuzu uygunsuz davranışlardan dolayı disipline edin: Çocuğunuz sinirlendiğinde erkek kardeşinin oyuncağını kırarsa, bunun bir sonucu olduğunu görmeli. Duyguları için cezalandırılmayacağını açıkça belirtin, ancak kurallara uymadığı zamanlarda bazı sonuçlara katlanması gerektiğini gösterebilirsiniz. Bir duyguyu hissetmek oldukça normal, ancak o duygunun yol açtığı davranışı yapıp yapmamak bizim kontrolümüzde ve seçimimizde. Çocuğa da bunları öğretmek oldukça faydalı olacaktır.
  • Sabırlı olun: Çocuğunuz büyüdükçe, duyguları üzerinde daha iyi kontrol sahibi olur. Ancak bu, duygularıyla ilkokul ve gençlik yıllarında mücadele edemeyeceği anlamına gelmez. Çocukluk, duygusal iniş çıkışların olduğu lunaparktaki oyuncaklara benzetilebilir. Çocuğunuza duyguları öğretmek, koçluk yapmak için öğretilebilir anlar arayın. Ve duygularınızı daha iyi yönetmek için çalışmaya hazır olun. Çocuğunuz engellere, zor insanlara ve aksiliklere cevap verme şekliniz ile duygular hakkında çok şey öğrenecektir. O nedenle sizi model alacaktır, dikkatli olmakta fayda var.

Rahatsız duygularla ilgili çocuğa nasıl yardım edebilirsiniz?

Zihinsel olarak güçlü çocuklar, duygularının onları kontrol etmelerine izin vermek yerine, duygularını nasıl kontrol edebileceklerini anlarlar. Duygularını nasıl düzenleyeceğini bilen çocuklar davranışlarını yönetebilir ve olumsuz düşünceleri uzak tutabilir. Ancak çocuklar duygularını anlama anlayışıyla doğmazlar ve duygularını sosyal olarak uygun yollarla nasıl ifade edeceklerini doğal olarak bilemezler.

Öfkesini nasıl yöneteceğini bilmeyen bir çocuk, agresif davranışlar ve sık sık öfke patlamaları gösterebilir. Benzer şekilde, üzgün hissettiğinde ne yapacağını bilemeyen bir çocuk kendi başına somurtarak saatler harcayabilir.

Çocuklar duygularını anlamadıklarında, rahatsız edici olan herhangi bir şeyden de kaçınabilirler. Örneğin, sosyal durumlarda gerçekten utangaç olan bir çocuk yeni bir faaliyete katılmaktan kaçınabilir, çünkü yeni şeyler denemeyle ilgili rahatsızlığı tolere etme kabiliyetine güven duymaz.

Çocuklara duygularını düzenlemelerini öğretmek birçok davranış problemini azaltabilir. Duygularını anlayan bir çocuk da rahatsız edici durumlarla başa çıkmak için daha iyi hazırlanacak ve çok daha iyi bir performans gösterme olasılığı olacaktır. Pratikle çocuklar duygularıyla sağlıklı bir şekilde başa çıkabildiklerini öğrenebilirler.

Kişisel sorumluluğu öğretin 

Çocukların çok çeşitli duygular yaşaması sağlıklı olsa da, duyguları üzerinde bazı kontrolleri olduğunu fark etmeleri de aynı derecede önemlidir. Okulda zor bir gün geçiren bir çocuk ruh halini artıracak okul sonrası etkinlikleri seçebilir.

Çocuğunuza duygularını öğretin ve yoğun duyguların yanlış davranışları haklı çıkarmak için bir bahane olarak hizmet etmemesi gerektiğini anlamasına yardımcı olun. Kızgın hissetmek ona birisine vurma hakkı vermez gibi…

Çocuğunuza kendi davranışlarından sorumlu olduğunu ve duyguları için başkalarını suçlamanın kabul edilemez olduğunu öğretin.

Ayrıca önemli bir nokta daha; çocuğunuza, başkalarının duygularından sorumlu olmadığını hatırlatmak da aynı derecede önemlidir. Sağlıklı bir seçim yaparsa ve başkası sinirlenirse sorun olmaz. Çocukların yaşamları boyunca güçlendirilmeleri gereken önemli bir derstir, böylece akran baskısına dayanabilir ve kendileri için sağlıklı kararlar alabilirler. İyi değerlerin ve güçlü karakterlerin kullanılması, diğer kişilerin onaylamamasına rağmen, çocuğunuza iyi kararlar vermesi konusunda güven verecektir.

Rahatsız duygulara hoşgörü göstermek

Rahatsız edici duygular genellikle bir amaca hizmet eder. Bir uçurumun kenarında duruyorsanız, endişe bizi tehlikeye karşı uyarmak için normal bir duygusal tepkidir. Ancak bazen gereksiz yere korku ve endişe yaşarız.

Çocuğunuza, bir şey hakkında gergin hissettiği için, bunun mutlaka kötü bir fikir olduğu anlamına gelmediğini öğretin. Örneğin, futbol takımına katılmaktan korkuyorsa, diğer çocuklardan hiçbirini tanımıyorsa, yine de oynamaya teşvik edin. Korkularıyla yüzleşmek (bunu yapmak güvenli olduğunda) düşündüğünden daha fazlasını yapabileceğini görmesine yardımcı olacaktır.

Bazen çocuklar rahatsızlıktan kaçınmaya alışırlar, kendilerine olan güvenlerini kaybederler. “Bunu asla yapamam, çok korkutucu olacak” şeklinde düşünüyorlar. Sonuç olarak, yaşamdaki birçok fırsatı kaçırıyorlar. Çocuğunuzu, rahatlık bölgesinin dışına çıkmak için yavaşça itebilir, teşvik edebilirsiniz. Çabalarını övün ve sonuç yerine denemeye istekli olduğuna daha fazla önem verdiğinizi açıkça belirtin. Ona hataları, başarısızlıkları ve rahatsız edici durumları nasıl daha iyi öğrenme ve gelişme fırsatları olarak kullanacağını öğretin.

Sonuç olarak duygularımızı hissetmek oldukça normaldir. Gün içinde pek çok duygu yaşarız. Öfkeleniriz, korkarız, seviniriz, üzülürüz, endişeleniriz ancak her duygunun belirli bir süresi vardır. Gelir ve geçerler. Önemli olan nasıl baş ettiğimizdir. Yanlış baş etme stratejileri hem ebeveynleri hem de çocukları yorar.

İlginizi çekebilir: Pozitif disiplin: Çocuğunuzun davranış problemlerini olumlu bir şekilde yönetebilirsiniz

Gülnaz Küsin: Adana’da dünyaya gelen Gülnaz Küsin 2009-2011 yılları arasında Viyana Üniversitesi Siyaset Biliminde eğitim gördükten sonra Mersin Toros Üniversitesi Psikoloji Bölümünden 2017 yılında mezun olmuştur. Lisans eğitimi sırasında Adana Dr.Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde,Özel Adana Medline Hastanesinde ve Adana Sevgi Evleri Çocuk Yetiştirme Yurdunda stajyer psikolog olarak görev yapmıştır.2017 yazında Kanada Saskatoon 'da İngilizce eğitimi almıştır. İleri derece İngilizce düzeyine sahiptir. Şu anda Yakın Doğu Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında yüksek lisansına devam etmektedir. Halen Dr Alper Yılmaz ile birlikte çalışmaktadır. Aldığı eğitimler: • Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi (Prof Dr Şükrü Uğuz) • Oyun Terapisi Eğitimi • Denver 2 Gelişimsel Tarama Testi • Moxo D-cpt Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Ölçme Testi

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale