dummy

Çocuğunuza duygularını yönetmeyi öğretin: Davranış ve duygular arasındaki farkı görmek

Çocuğunuza duygularını yönetmeyi öğretin: Davranış ve duygular arasındaki farkı görmek

Bir duyguyu hissetmek oldukça normaldir. Gün içinde pek çok duygu yaşarız. Öfkeleniriz, korkarız, seviniriz, üzülürüz, endişeleniriz; ancak her duygunun belirli bir süresi vardır. Örneğin, işten terfi aldığınızda sevinçten havaya uçarsınız, çevrenize bu haberi verirken çok sevinirsiniz ancak birkaç gün sonra o sevincin şiddetti giderek azalır. Bu her insanda görülen normal bir durumdur. Yaşadığımız duygular ilk 30 dakika çok yoğunken, sonra giderek azalmaya başlar.

dummydummy

Çocuklar da doğaları gereği zaman zaman aşırı dramatik olabilir. Onların istediklerini hissetmelerine izin vermek gerekir, aynı şekilde hissetmeseniz bile. Tabii ki bu, istedikleri gibi davranabilecekleri anlamına gelmez.

Çocuğunuzu kuralları çiğnemek, başkalarını incitmek veya sosyal olarak uygunsuz davranmak konusunda uyarın. Aynı zamanda, öfkeli, üzgün, korkmuş, heyecanlı ya da yaşadığı diğer duyguları hissetmesinin doğru olduğunu bilmesini sağlayın.

Çocuğunuzun duygularını küçültmekten veya reddetmekten kaçının 

“Üzülmemeliyim” diyen çocuklar, kederden kaçınmak için büyük çaba harcayacaklar. Ama bu sağlıklı değil. Keder iyileşme sürecidir.

Amaç, çocuğunuzun duygularını değiştirmemeli. Bu gibi şeyler söylemekten kaçının: “Bu kadar abartmayı bırak. Çok küçük bir şey için çok sinirlenme. Ağlamayı kes. Hiçbir şey için çıldırıyorsun. Bebek olma. Saçma sapan bir şey için endişelenmeyi bırak” gibi söylemlerden kaçının. Çünkü bunlar çocukların duygularını anlamlandıramamasına ve öğrenememesine neden olacaktır. Duygular normaldir ve yaşanması gerekir.

Duyguyu davranıştan ayırmak 

Çocuğunuzun yaptığı şey ile nasıl hissettiğini ayırt edin. Öfke bir duygudur, vurmak bir davranıştır. Hüzün bir duygudur, çığlık bir davranıştır.

Çocuğunuzu belli şeyler hissetmemesi için ikna etmek yerine, ona rahatsız edici duygularla nasıl başa çıkılacağını öğretin. Sağlıklı baş etme yöntemlerini birlikte hazırlayıp yazabilirsiniz.

Rahatsızlıkla baş etmede çocuğunuzun güvenini artırın 

Bazen ebeveynler zihinsel olarak güçlü bir çocuk yetiştirmenin, duygusal olmayan bir çocuk yetiştirmekle ilgili olduğunu düşünür. Ama bu doğru değil. Zihinsel olarak güçlü çocuklar duygularını tanır ve daha sonra, bu duygularla baş etmenin sağlıklı yollarını seçerler.

Çocuğunuza, endişe gibi rahatsız edici hislerle başa çıkabileceğini öğretin. Bir okul yarışmasında tüm okulun önüne çıkmaktan korktuğu zaman, korkularıyla yüzleşebilme becerisini vermişseniz, denemeye istekli olacaktır. Ancak, kaygının kötü olduğu mesajını gönderirseniz, kendisini endişeli hissetmesine neden olan şeyler yapmaktan kaçınabilir. Tüm duygular normaldir; kaygı da bunlardan biridir. Ancak fazla olursa yaşam işlevimizi bozabilir. Bu nedenle “Onunla baş etmeyi öğrenmeliyiz” diyebilirsiniz.

Benzer şekilde, çocuğunuza rahatsız edici duyguların da yaşamın bir parçası olduğunu gösterin. Örneğin, huysuz ve kötü hissettiğiniz günlerde bile başkalarına nasıl nazik davrandığınızı konuşun. Çocuğunuza üzüldüğünüz günlerde hala işe gittiğinizi gösterin. Bazen kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda bile işleri halletmek zorunda olduğunuzu açıkça belirtin.

Çocuğunuza duygularını yönetmeyi öğretin 

Çocuğunuza duygularının iyi olduğunu ve bu duygularla başa çıkmanın sosyal olarak uygun yollarını bulabildiğini öğrettiğinizde, davranışlarında büyük bir gelişme göreceksiniz. İşte bir çocuğun duyguları hakkında fikir edinmesine yardımcı olmanın bazı yolları:

  • Çocuğunuzun duygularını etiketleyin: Çocuğunuza duygularını daha iyi anlaması için duygularını adlandırarak öğretin. Şöyle bir şeyler söyleyebilirsiniz: “Bugün parka gitmediğimiz için gerçekten hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyorsun. 
  • Sağlıklı başa çıkma becerilerini öğretin: Çocuğunuza rahatsızlıkla aktif olarak nasıl başa çıkacağını öğretin. Ona üzgün olduğunda bir resmi boyayabileceğini veya sinirlendiğinde dışarıda oynayabileceğini gösterin.
  • Çocuğunuza duyguları üzerinde bir miktar kontrol sahibi olabileceğini gösterin: Kötü bir ruh hali içindeyse, odasında somurtarak oturmanın ya da bu gibi bazı davranışların onu kötü bir duygulanımda nasıl tutacağı hakkında konuşun. Eğlenceli bir oyun oynamak gibi diğer seçeneklerin onu neşelendirebileceğini açıklayın.

  • Çocuğunuzu uygunsuz davranışlardan dolayı disipline edin: Çocuğunuz sinirlendiğinde erkek kardeşinin oyuncağını kırarsa, bunun bir sonucu olduğunu görmeli. Duyguları için cezalandırılmayacağını açıkça belirtin, ancak kurallara uymadığı zamanlarda bazı sonuçlara katlanması gerektiğini gösterebilirsiniz. Bir duyguyu hissetmek oldukça normal, ancak o duygunun yol açtığı davranışı yapıp yapmamak bizim kontrolümüzde ve seçimimizde. Çocuğa da bunları öğretmek oldukça faydalı olacaktır.
  • Sabırlı olun: Çocuğunuz büyüdükçe, duyguları üzerinde daha iyi kontrol sahibi olur. Ancak bu, duygularıyla ilkokul ve gençlik yıllarında mücadele edemeyeceği anlamına gelmez. Çocukluk, duygusal iniş çıkışların olduğu lunaparktaki oyuncaklara benzetilebilir. Çocuğunuza duyguları öğretmek, koçluk yapmak için öğretilebilir anlar arayın. Ve duygularınızı daha iyi yönetmek için çalışmaya hazır olun. Çocuğunuz engellere, zor insanlara ve aksiliklere cevap verme şekliniz ile duygular hakkında çok şey öğrenecektir. O nedenle sizi model alacaktır, dikkatli olmakta fayda var.

Rahatsız duygularla ilgili çocuğa nasıl yardım edebilirsiniz?

Zihinsel olarak güçlü çocuklar, duygularının onları kontrol etmelerine izin vermek yerine, duygularını nasıl kontrol edebileceklerini anlarlar. Duygularını nasıl düzenleyeceğini bilen çocuklar davranışlarını yönetebilir ve olumsuz düşünceleri uzak tutabilir. Ancak çocuklar duygularını anlama anlayışıyla doğmazlar ve duygularını sosyal olarak uygun yollarla nasıl ifade edeceklerini doğal olarak bilemezler.

Öfkesini nasıl yöneteceğini bilmeyen bir çocuk, agresif davranışlar ve sık sık öfke patlamaları gösterebilir. Benzer şekilde, üzgün hissettiğinde ne yapacağını bilemeyen bir çocuk kendi başına somurtarak saatler harcayabilir.

Çocuklar duygularını anlamadıklarında, rahatsız edici olan herhangi bir şeyden de kaçınabilirler. Örneğin, sosyal durumlarda gerçekten utangaç olan bir çocuk yeni bir faaliyete katılmaktan kaçınabilir, çünkü yeni şeyler denemeyle ilgili rahatsızlığı tolere etme kabiliyetine güven duymaz.

Çocuklara duygularını düzenlemelerini öğretmek birçok davranış problemini azaltabilir. Duygularını anlayan bir çocuk da rahatsız edici durumlarla başa çıkmak için daha iyi hazırlanacak ve çok daha iyi bir performans gösterme olasılığı olacaktır. Pratikle çocuklar duygularıyla sağlıklı bir şekilde başa çıkabildiklerini öğrenebilirler.

Kişisel sorumluluğu öğretin 

Çocukların çok çeşitli duygular yaşaması sağlıklı olsa da, duyguları üzerinde bazı kontrolleri olduğunu fark etmeleri de aynı derecede önemlidir. Okulda zor bir gün geçiren bir çocuk ruh halini artıracak okul sonrası etkinlikleri seçebilir.

Çocuğunuza duygularını öğretin ve yoğun duyguların yanlış davranışları haklı çıkarmak için bir bahane olarak hizmet etmemesi gerektiğini anlamasına yardımcı olun. Kızgın hissetmek ona birisine vurma hakkı vermez gibi…

Çocuğunuza kendi davranışlarından sorumlu olduğunu ve duyguları için başkalarını suçlamanın kabul edilemez olduğunu öğretin.

Ayrıca önemli bir nokta daha; çocuğunuza, başkalarının duygularından sorumlu olmadığını hatırlatmak da aynı derecede önemlidir. Sağlıklı bir seçim yaparsa ve başkası sinirlenirse sorun olmaz. Çocukların yaşamları boyunca güçlendirilmeleri gereken önemli bir derstir, böylece akran baskısına dayanabilir ve kendileri için sağlıklı kararlar alabilirler. İyi değerlerin ve güçlü karakterlerin kullanılması, diğer kişilerin onaylamamasına rağmen, çocuğunuza iyi kararlar vermesi konusunda güven verecektir.

Rahatsız duygulara hoşgörü göstermek

Rahatsız edici duygular genellikle bir amaca hizmet eder. Bir uçurumun kenarında duruyorsanız, endişe bizi tehlikeye karşı uyarmak için normal bir duygusal tepkidir. Ancak bazen gereksiz yere korku ve endişe yaşarız.

Çocuğunuza, bir şey hakkında gergin hissettiği için, bunun mutlaka kötü bir fikir olduğu anlamına gelmediğini öğretin. Örneğin, futbol takımına katılmaktan korkuyorsa, diğer çocuklardan hiçbirini tanımıyorsa, yine de oynamaya teşvik edin. Korkularıyla yüzleşmek (bunu yapmak güvenli olduğunda) düşündüğünden daha fazlasını yapabileceğini görmesine yardımcı olacaktır.

Bazen çocuklar rahatsızlıktan kaçınmaya alışırlar, kendilerine olan güvenlerini kaybederler. “Bunu asla yapamam, çok korkutucu olacak” şeklinde düşünüyorlar. Sonuç olarak, yaşamdaki birçok fırsatı kaçırıyorlar. Çocuğunuzu, rahatlık bölgesinin dışına çıkmak için yavaşça itebilir, teşvik edebilirsiniz. Çabalarını övün ve sonuç yerine denemeye istekli olduğuna daha fazla önem verdiğinizi açıkça belirtin. Ona hataları, başarısızlıkları ve rahatsız edici durumları nasıl daha iyi öğrenme ve gelişme fırsatları olarak kullanacağını öğretin.

Sonuç olarak duygularımızı hissetmek oldukça normaldir. Gün içinde pek çok duygu yaşarız. Öfkeleniriz, korkarız, seviniriz, üzülürüz, endişeleniriz ancak her duygunun belirli bir süresi vardır. Gelir ve geçerler. Önemli olan nasıl baş ettiğimizdir. Yanlış baş etme stratejileri hem ebeveynleri hem de çocukları yorar.

İlginizi çekebilir: Pozitif disiplin: Çocuğunuzun davranış problemlerini olumlu bir şekilde yönetebilirsiniz

Gülnaz Küsin: Adana’da dünyaya gelen Gülnaz Küsin 2009-2011 yılları arasında Viyana Üniversitesi Siyaset Biliminde eğitim gördükten sonra Mersin Toros Üniversitesi Psikoloji Bölümünden 2017 yılında mezun olmuştur. Lisans eğitimi sırasında Adana Dr.Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde,Özel Adana Medline Hastanesinde ve Adana Sevgi Evleri Çocuk Yetiştirme Yurdunda stajyer psikolog olarak görev yapmıştır.2017 yazında Kanada Saskatoon 'da İngilizce eğitimi almıştır. İleri derece İngilizce düzeyine sahiptir. Şu anda Yakın Doğu Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında yüksek lisansına devam etmektedir. Halen Dr Alper Yılmaz ile birlikte çalışmaktadır. Aldığı eğitimler: • Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi (Prof Dr Şükrü Uğuz) • Oyun Terapisi Eğitimi • Denver 2 Gelişimsel Tarama Testi • Moxo D-cpt Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Ölçme Testi

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp