Bilgi güçtür. Beyin hakkındaki gerçekleri, beynin nasıl çalıştığını öğrenmek duygusal zeka için güçlü bir zemin hazırlar. Çocuklar beyinlerinde neler olup bittiğini anladıkları zaman davranışlarımız için seçme şansımızın olduğu görüşünü kazanmak için ilk adımı atmış olurlar.
Beyni öğrenmek aynı şekilde ebeveynleri de etkiler. Çünkü, beynin nasıl çalıştığını öğrenmemiz çocuğumuz bize ihtiyaç duyduğunda, onun sorularını nasıl cevaplayabileceğimizi anlamamızı sağlar.
Beyni çocuklara (ve ebeveynlere) nasıl anlatabiliriz?
Bazen beynimiz korku, üzüntü veya öfke gibi duygularla dolup taşar ve bu durum bizim için oldukça karmaşıktır, özellikle de çocuklarımız için. Bu nedenle çocuklara beyinlerinde neler olup bittiğini öğretmek kafa karıştırıcı düşüncelerin ve başa çıkması zor duyguların mantığını anlamaları için oldukça önemlidir. Ayrıca, çocuklar beyni öğrendikçe kendi duygularını başkalarına anlatabilmelerini sağlayacak kelime zenginliğine de erişmiş olurlar. Beyni bilmediğiniz bir yabancı dil olarak düşünebilirsiniz; eğer ailenizdeki bireyler bu dili konuşuyorsa, kendinizi ifade etmeniz ve onlarla iletişime geçmeniz daha kolay olacaktır.
Beyin üst katları ve alt katları olan bir evdir
Çocuğunuza beyin kavramını alt ve üst katları olan bir ev gibi tanıtabilirsiniz. Bu metafor, çocuklara kafalarının içinde neler olup bittiğini anlatmak için harika bir yoldur. Metaforu bir adım öteye taşıyacak olursanız, bu evde kimlerin yaşadığından bahsedebilirsiniz. Üst katta yaşayan karakterler, alt katta yaşayan karakterler hakkında bilgi vermek faydalı olacaktır.
Bu yolla çocuğunuza nörokorteksin (düşünen beynimiz-üst kattakiler) ve limbik sistemin (hisseden beynimiz- alt kattakiler) işlevleri hakkında bilgi vermiş oluruz.
Alt katta kimler yaşıyor, üst katta kimler yaşıyor?
Genel anlamda üst katta yaşayanlar düşünen, problem çözen, duygu denetleyici, yaratıcı, esnek ve empatik karakterlerdir. Üst kat komşularını kodlamak için özelliklerle aynı baş harfi taşıyan isimler kullanabilirsiniz. Bu şekilde çocuklarınız beynin kategorizasyon özelliğini istem dışı kullanacak ve karakterleri hızlıca öğreneceklerdir: “Sakinleştirici Sedef, Problem Çözücü Petek, Yaratıcı Yağız, Esnek Emre.”
Alt katın insanları hissedenlerdir. Bu insanlar bizi güvende tutmaya ve ihtiyaçlarımızın karşılanıp karşılanmadığına odaklanmış durumdadır. Yaşamsal bütün içgüdülerimiz bu insanlar tarafından kontrol edilir. Alt katta yaşayanlar bizim için bir tehlike olup olmadığına, bir alarm sesi duyup duymadıklarına, savaşmaya, kaçmaya, bir tehlikeyle yüzleştiğimizde ortaya çıkmaya hazır olup olmadığımıza ve saklanmamız gerekip gerekmediğine karar verirler. Alt katta “Uyaran Umut, Korkan Kerem ve Büyük Patron Beril” yaşamaktadır.
Siz ve çocuğunuz hangi özelliklerden bahsettiğinizi bildiğiniz sürece karakterlere istediğiniz isimleri verebilirsiniz. Hatta bu oyunu oynadıkça isimleri değiştirebilir; erkek/kız isimlerini, hayvan isimlerini/çizgi film karakterlerinin isimlerini ya da tamamen kendi uydurduğunuz isimleri kullanabilirsiniz. Sevdiğiniz kitap veya filmlerden isimler bulabilir, sadece sizin tarafınızdan bilinen ve uydurulan isimleri seçerek beyin fonksiyonları için kendi dilinizi yaratabilirsiniz.
Ya alt kattakiler kontrolü ele geçirirse?
Beynimiz, alt kattakiler ve üst kattakilerle birlikte ve barış içinde çalıştıkları zaman mükemmel performans gösterir. Üst katı ve alt katı bağlayan merdivenin çok kalabalık olduğunu ve sürekli halde herkesin birbirine mesaj taşıdığını hayal edelim. Böyle bir durumda, tercihlerimizi sağlıklı yapabilir, bizi zorlayan durumlarla başa çıkabilir, kendimizi iyi hissedebilir ve kontrollü olabiliriz. Ancak bazen alt katta yaşayan Uyaran Umut bir tehlike algılar, Korkan Kerem panik yapar ve biz tam olarak ne olduğunu anlamadan Büyük Patron Beril bedene tehlike için hazırlanmasını söyleyen zili çalar. Bu zil aracılığıyla tüm komşulara “Evin yönetimi alt kat tarafından ele geçirilmiştir!” diye haber gönderir. Bu haber üst ve alt kattakileri birbirine bağlayan merdivenin bir süreliğine çalışmayacağının habercisidir.
Bazen bu merdiveni durdurmak bizi en güvende tutan şeydir
Herkes evdeyken evde çok gürültü olur ve herkesin birbirini aynı anda duyması imkansızdır. Büyük Patron Beril üst kattakilere sessiz olmasını söyleyerek alt kattakilerin tehlikeye hazırlanmasını sağlar. Aynı zamanda Büyük Patron bedenin diğer bölgelerine aç ya da kapa emri verebilir. Kalbimizin daha hızlı çarpmasını sağlar ve bu sayede daha hızlı koşabiliriz, kaslarımız mümkün olduğu kadar güçlenir ve savaşa hazır oluruz. Büyük Patron Beril bedenimize sabit kal emri de verebilir ve bu sayede tehlikeden saklanabiliriz. Tüm bu emirlerin amacı bizi güvende tutmaktır.
Çocuğunuza bu reaksiyonların güvenli olduğunu anlatın ve bazı sorular sormayı deneyin. Gerçekleşemeyecek sorular sormak, çocukların bunu bir oyun olarak değerlendirmesini ve korkutucu bulmamasını sağlayacaktır. Örneğin: “Oyun bahçesinde bir dinozor görsen beynin alt katındakiler ne yapar?”
Bu herkes tarafından paylaşılan bir deneyimdir
Acil durumlar hakkında çocuğunuzla paylaşabileceğiniz örnekler düşünün ve herkesin başına gelen bir deneyim olduğunu hatırlatın. Bu örneklerin çok ürkütücü olmamasına özen gösterin. Eğer örnekleriniz sırasında çocuğunuzu çok korkutursanız alt kattaki komşuların anında kontrolü ele alacağını unutmayın!
Kullanabileceğiniz bir örneği sizlerle paylaşmak isterim:
“Arabanın anahtarını bulamadığım ve senin de okula çok geç kaldığın bir günü hatırla. Nasıl sürekli aynı yerlere panik halinde bakıp duruyordum değil mi? Bunun tek sebebi beynin alt katındakilerin kontrolü ele geçirmiş olmasıydı! Alt kat yönetimi ele geçirdi ve beynimin düşünceci tarafı üst kat çalışmayı durdurdu.”
Alt katta işler karışırsa?
Alt katın yönetimi ele geçirdiği bazı anlarda üst kattaki Problem Çözücü Petek ve Sakinleştirici Sedef’e ihtiyacımız olabilir. Alt kat yönetimi herkeste ele geçirebilir ancak bu çocuklarda daha sık yaşanan bir durumdur. Çocukların beynindeki Büyük Patron biraz daha heyecanlıdır ve tetikleyicilere karşı panik butonu ufacık şeyler için dahi açılıp kapanabilir, bunun nedeni üst katın hala inşa aşamasında olmasıdır. Gerçek şudur ki, bu inşa süreci yirmili yaşların ortalarına kadar devam etmektedir. Yetişkin ve çocuklara dair bu farkı açıklamak istediğinizde, “Anneni veya babanı markette yere yatıp ağlayarak çikolata isterken gördüğünü hatırlıyor musun?” diye sorarak aktarabilirsiniz.
Çocuklar bu soruyu genelde komik bulur ve kıkırdamaya başlarlar. Bu kıkırdama bunun hala oyun olarak algılandığının ve öğrenirken eğlendiklerinin göstergesidir. Çocuklarınıza, anne ve babaların da en az çocukları kadar çikolatayı sevdiğini ancak zaman içinde Sakinleştirici Sedef ve Problem Çözücü Petek’i kullanmakta oldukça fazla pratik kazandıklarını, artık Büyük Patronla kolayca koordine olabildiklerini aktarabilirsiniz. Onların da zaman içerisinde deneyimlerinden edindikleri bilgilerle bu beceriyi kazanacaklarını hatırlatmayı unutmayın.
Paylaşılan dilden duygu regülasyonuna
Beyin evine tüm karakterleri tamamen yerleştirdiğinizde, artık çocuğunuzla beyin hakkında birlikte geliştirdiğiniz bir dile sahip olacak ve böylece duygu regülasyonunda onlara yardımcı olabileceksiniz. Örneğin; zorlu anlarda “Büyük Patron Beril alarmı çalmaya hazırlanıyor gibi gözüküyor, Sakinleştirici Sedef’i çağırıp Büyük Patron’a birkaç derin nefes almasını söylemeye ne dersin?”
Beyin evi dili kullanımı, çocukların hataları konusunda konuşmasını da kolaylaştırmaktadır. ‘Externalise’ dediğimiz bu teknikle çocuklar konuyu kendilerinden ayrı tutmayı başarabilir, hatalar konusunda karakterlerden yola çıkarak analizler yapabilir. Bu duygular ve hatalar hakkında konuşmanın yargısız, oyuncu bir yolunu yaratır. Bir çocuk için “Bugün bir arkadaşıma vurdum” demek yerine “Büyük Patron Beril bugün kontrolü ele geçirdi” demenin nasıl daha kolay olduğunu düşünün. Ebeveynlere bunu anlattığımda genellikle aldığım cevap “Çocuğum bu şekilde yaptığı yanlış davranışlardan dolayı başkasını suçlama alışkanlığı kazanmaz mı?” oluyor.
Cevap ise “Hayır”. Bu metafor çocuğa duyguları regüle etmenin yolları konusunda bilgiler paylaşmanızı sağlayacaktır. Eğer çocuğunuz yaptığı hatalar hakkında sizinle konuşabilir duruma gelirse, sizin de beyninizde üst kat komşularını devreye sokarak birlikte problem çözme şansınız olacaktır. Bu çocuğun sorumluluk veya olayın sonuçlarından kaçması anlamına gelmez, aksine size “Bir dahaki sefere Büyük Patron’a yardım etmek için neler yapabilirsin?” sorusunu sorma şansını yaratır.
Beyin evini bilmek ebeveynlere çocuklarının yaşadıkları korku, öfke ve üzüntü gibi duyguları nasıl cevaplayabileceklerine yönelik yardımcı olur. Çocuğunuz yoğun bir duygunun içindeyken ona “Sakin ol” demeyi denediniz mi? Mutlaka denemişsinizdir. Ancak beyin evinden öğrenimlerinizle Sakinleştirici Sedef’in üst katta yaşadığını ve Büyük Patron Beril zili çaldığında, alarm kapanana kadar Sakinleştici’nin çok bir yardımının dokunmayacağını artık biliyorsunuz. Ortak dili kullanarak veya sadece bilgilerini hatırlayarak çocuğunuzun kendi duygularını regüle edebilme becerisi kazanmasına yardımcı olabilirsiniz. Öğretmen, ebeveyn veya aile yakını olarak çocukların alarmını bizim kapatmamız gereken durumlarda empati, sabır veya derin nefesler aracılığıyla onlara yardımcı olabiliriz.
Bu aşamaya nasıl geleceğiz?
Beyin evini çocuğunuzla tek bir sohbette tamamlamayı beklemeyin. Bu zaman alan bir süreç olacaktır. Sohbeti başlatıp, zaman zaman tekrar edebilirsiniz. Bir süre sonra evi inşa etmenin yaratıcı ve eğlenceli yollarını buluyor olacaksınız.
Başlamanız için bazı fikirler:
- Bir kağıt ve renkli kalemler alarak evi, karakterleri çizmeyi deneyin.
- Alt kat yönetimi ele geçirdiğinde evin nasıl gözükeceğine dair bir şeyler çizmeye çalışın.
- Merdivenlerden birbirine bilgi taşıyan komik karakterler çizmeye çalışın.
- Karakterlerin beyin evindeki yolculukları ve yaşadıkları maceralar hakkında hikayeler yazın.
- Canlandırma yapmak için evin odalarını veya iki ayakkabı kutusunu kullanın.
Eğer evi canlandırmak için başka yaratıcı fikirler bulursanız, fikirlerinizi benimle paylaşmanızdan mutluluk duyarım.
İlginizi çekebilir: Negatif duyguların farklı yüzleri: Öfkeyi etkili şekilde dışa vurmanın 5 pozitif sonucu