“Çocuğunuz var mı?” oldukça yaygın ama bir yandan da ortamın aniden buz kesmesine yol açabilen bir sohbet sorusudur. Hatta çoğu insan için biriyle ilk tanıştığında, öncelikli olarak sorulacak sorular arasında yer alır. Cevap “Hayır” olduğunda ise, genellikle herkes bir sonraki adımda ne yapacağına karar vermek üzere bir süre duraklama ihtiyacı duyar.
“Acaba ne düşünüyor, onu kırdım mı? Belki de hiç sormamalıydım. Şimdi ne diyeceğim?” Anne olmayan insanlar, kişisel durumlarına bağlı olarak bu tür bir sorunun karşısında kendilerini savunmacı veya incinmiş hissedebilirler. Eğer böyle bir durumla karşı karşıya kaldıysanız sohbeti sürdürmek ve toparlamak için aşağıdaki tavsiyelerden yardım alabilirsiniz.
1. Aklınızdaki toparlama cümlelerini bir kenara bırakın
Pek çok ebeveyn, çocuğu olmayan biriyle karşılaştığında hazır bir yanıt stoğu varmış gibi davranarak yaygın toparlama cümlelerine başvurabilir. Anne olmayan kişiler, aşağıdaki bu otomatik yanıtlara eminiz çok aşinadır:
- “Ama sen harika bir anne olurdun!”
- “Eminim birgün anne olmayı isteyeceksin.”
- “Çocuğun olana kadar gerçek aşkı asla bilemezsin.”
- “Yaşlanınca sana kim bakacak?”
- “Annelik, dünyanın en kutsal şeyi.”
- “Doğurmazsan gerçek bir kadın olamazsın.”
Tüm bu yorumların acımasız tarafı, var olmanın tek koşulunun çocuk sahibi olmak ve çocuk sahibi olmanın herkes için doğru ve erişilebilir olduğu yönündeki temel varsayımlardır. Oysa bunların her ikisi de doğru değil. Kişinin kendi konumunu zorlaması, kişiler arası dinamikte, hatta çoğu zaman arkadaşlar ve aile üyeleri arasında bile acayip bir değişime yol açabilir.
2. Başkalarının tepkilerine karşı düşünceli olun
Bir insanın çocuk sahibi olmamakla ilgili kendini nasıl ifade ettiğine dikkat etmeyi alışkanlık haline getirin. İnsanlar genellikle duygularını sözsüz olarak bildirirler. İç çekmeler veya mahzun gözler gibi ince ipuçlarını fark ettiğinizde, yeniden düşünerek daha düşünceli tepkiler verebilirsiniz. Sohbete devam etmeden önce nefes alın ve içgüdülerinize güvenin. İşte bazı örnek yanıtlar:
- “Bu çok kişisel bir soru oldu, değil mi? Affedersin, başka bir şey hakkında konuşalım.”
- “Bazen insanlardan, çocuk sahibi olmanın ne kadar önemli olduğuna dair duyarsız yorumlar duyduğunu tahmin edebiliyorum. Sence en zorlayıcısı hangisi?”
3. Kendi deneyiminize sahip çıkın, onların deneyimine de açık olun
Çoğumuz için “ebeveynlik” önemlidir ve hayatlarımızda büyük bir rol oynar. Bu yüzden nesillere yapılan tüm referansları bırakmak zorunda değilsiniz. Bunun yerine bir orta yol bulup bulamayacağınıza bir bakın:
- “Anne olmayı seviyorum ama çocuklar büyüyüp evden ayrıldıktan sonra ne yapacağım hakkında endişeleniyorum. Bana önerebileceğin, bugünlerde zamanını ve dikkatini çeken şeyler var mı? Belki böylece ben de hayata farklı bir yerden bakabilirim.”
- “Çocuk yetiştirmek benim için zor ama buna değer. Peki senin için ne önemli?”
- “Kuzenim çocuk sahibi olması konusunda çok baskı görüyor ve onun için bir destek kaynağı olduğumu bilmesini istiyorum. Bunu nazikçe nasıl yapabileceğime dair herhangi bir önerin var mı?”
4. Çocuklarınız hakkında konuşma sürenize dikkat edin
Bir ebeveynin çocukların hakkında konuşması son derece doğaldır. Ancak anne olmayan biriyle sürekli bunu konuşmak, sohbeti tek taraflı bir hale getirebilir. İşte sohbeti dengeleyebilecek ve karşınızdaki hakkında daha fazla şey öğrenmenizi sağlayabilecek bazı cümleler:
- “Bana hakkında daha fazla şey anlat.”
- “Sana sürekli çocuklarımın fotoğraflarını göstermeyeceğime söz veriyorum. İşte bu, onlar hakkında fikir edinmeni sağlayabilecek bir fotoğraf. Ama ben daha çok senin hakkında bir şeyler duymak istiyorum.”
- “Sanırım yine çocuklarımdan bahsediyorum. Sendeki yenilikleri henüz duymadım, lütfen bana gelişmelerden bahset.”
Bunları yapın / Bunları yapmayın
İşte bir annenin, anne olmayan biriyle sohbeti konusunda akılda tutulması gereken bazı öneriler:
Bunları yapın:
- Ona çocuk isteyip istemediğine dair bir soru sormanın uygun olup olmadığını sor.
- Sorularına verdiği tepkilere dikkat et.
- Merakını saygıyla dile getir.
- Konuşmayı tekelleştirmemeye çalış.
Bunları yapmayın:
- Sizden istenmediği sürece teselli etmeyin, öneri veya çözüm önermeyin.
- Karşınızdaki için üzülmeyin veya onu övmeye çalışmayın, abartılı davranışlardan uzak durun.
- Karşınızdakinin durumu hakkında yargıda veya varsayımlarda bulunmayın.
Ebeveyn olmak, kişinin hayatında büyük bir yer kapladığından, bilinçdışı bir şekilde bile olsa yeni tanıştığı insanlara bu soruyu yöneltmesi son derece anlaşılabilir. Yine de yeni tanıştığınız birine sohbeti başlatmak veya sürdürmek için çocuğu olup olmadığını sormak yerine, daha az kişisel bir soru sormayı düşünebilirsiniz. Zaten karşınızdakinin de çocuğu/çocukları varsa, çok geçmeden bundan bahsedecektir. Veya çocuğu olmadığını fark ederseniz de bu konuya nasıl yaklaşacağınıza karar verebilirsiniz. Böyle bir anda, hazırlıksız olmadığınız için seçenekleriniz de daha fazla olur.
Kaynak: psychologytoday
İlginizi çekebilir: Annelik bir tercihtir: Bir kadının anne ‘olmama’ yolculuğu