Elif Tanverdi, Çizenbayan ismiyle yazıp çizmeye başladığı ilk günlerden beri, sosyal medya kullanıcılarının severek takip ettiği isimlerin başında geliyor. Uplifers Söyleşileri’nde bu hafta; blogger, mimar, gezgin, fenomen ve müzik aşığı olarak bilinen Elif Tanverdi’ye, Çizenbayan kimliği ve keşifleri hakkında merak ettiklerimizi sorduk.
1. Elif Tanverdi kimdir? Çizenbayan kimdir? İkisi aynı kişi mi, yoksa sosyal medyada başka biri mi var? Elif ve Çizenbayan’ın iç içe olduğunu düşünüyor musun?
Elif Tanverdi ve cizenbayan tabii ki aynı kişi. “cizenbayan” sadece bir nick; başka bir karakter değil. Zaten blogumda da twitter hesabımda da olan olup biten vardır hep. Hissetmediğim bir şeyi yazmam, o an çok popüler diye herkesin hakkında konuştuğu bir konu hakkında beni çok da ilgilendirmiyorsa fikir beyan etmem. Popüler olmaya oynamıyorum. Kendim olarak takip edilmek oldukça mutluluk verici.
2. Mimarlık eğitimi almış olmanın, bugünkü kişiliğinin oluşmasında etkileri nelerdir?
Zorluklara göğüs germe, uzun çalışma saatlerine dayanlıklılık…. Şaka bir yana mimarlık eğitimi sırasında şehre, binalara, doğaya, insan davranışlarına ve alışkanlıklarına farklı bir gözle bakmayı öğreniyorsunuz farkında olmadan. İhtiyaca göre tasarım yapmak, doğaya ve tarihe saygılı olmak, tasarladığın şey ile insanın günlük hayatını değiştirme gücüne sahip olmak, bir yandan göze hitap etmek, teknolojiyi yakından takip etmek ve bunların hepsini bir arada yapabilmek bir şeyler katıyor elbet. Şu an mimarlık yapmasam da iyi ki mimarlık okudum diyorum. İlk tercihimdi ve çok severek okudum.
3. Müzikle oldukça içli dışlısın. Blogunda “Anne ben groupie oldum” diye bir kategori bile var. Kimleri dinlersin, hangi tarzı seversin? Kendin bir şeyler yapıyor musun?
Evet müziksiz bir hayat düşünemiyorum. Tek bir tarz dinlemiyorum, her türün iyi ve orijinal örneklerini dinleyebilirim. Şu sıralar indie, rock, elektronik ve house tarzlarına sardım. Kendim DJ’lik yapmak istediğimi fark ettim ve şu an sıfırdan herşeyini öğrenme takıntım sebebiyle kursa gidiyorum. Mixer’in üzerindeki tuşlardan başlayan bir eğitim; tam bana göre. DJ’lik dışında bir de menajerlik yapmaya başladım. The Away Days adlı çok genç ve çok inandığım bir grubum var. Indie-rock yapıyorlar. Aslında böyle bir hedefim yoktu, oluverdi 🙂
4. Etkinlikler ve mekanları tanıttığın, aynı zamanda teknolojiden uzak kalmayıp hazırladığın ”şehir hayatı” köşene mutlaka göz atılmalı. Yazacağın şeyleri neye göre seçiyorsun?
Beni ilgilendiren, heyecanlandıran, sevdiğim; bazen sinirlendiğim, bir fikir beyan edebileceğim konular hakkında yazıyorum. Gittiğim bir mekan, kullanıp çok faydasını gördüğüm bir mobil uygulama, yeni denediğim bir spor veya hobi, bu şehir hayatı bölümünün konusu olabilir. Tavsiyeler gibi düşünebilirsiniz.
5. Çok Gezenler Kulübü ile gezdiğini biliyoruz. Gezmek, keşfetmek senin için ne anlama geliyor?
Seyahat ettiğim zamanlar, kendini gerçekleştirme duygusuna en yakın hissettiğim zamanlar. Dünya kocaman ve her ülkenin, şehrin hatta mahallenin kendine has keşfedilmeyi bekleyen özellikleri var. Yeni yerler gördükçe, yeni lezzetler tattıkça “yaşadığımı” hissediyorum. Turistlere yönelik “makyajlı” yerlerdense yerel halkın gittiği, yaşayan yerleri keşfetmeyi seviyorum. O hayata dahil oluyorum ben de geçici bir süreliğine.
Seyahat edip bunları yazıyor ve fotoğraflıyor olmaksa hem buraya gidecekler için çok güzel bir rehber hem de benim için harika bir anı oluyor.
6. Gezdiğin yerlerden seni en çok etkileyen, en çok ilham veren yer neresiydi?
Çok zor sordunuz 🙂 Gittiğim her yerin farklı özelliği var. Bizden çok farklı ya da bizden çok ileri teknolojili, çok medeni ya da çok başka kültürler görmek her zaman enteresan. Ama Tanzanya’da Gombe yakınlarında gittiğim Mwamgongo isimli balıkçı köyü beni en etkileyen yer olabilir sanırım. Swahili dilinde “Merhaba” ve “Teşekkür ederim” dışında kelime bilmeden, (onlar da İngilizce bilmiyor tabii ki) enteresan bir bağ kurduk köy halkıyla. Üstü başı yırtık, hiçbir şeyi olmayan, hiçbir şey de istemeyen çocukların gözlerinin içi gülüyordu. Fotoğraf makinasına poz verip sonra kendilerini bu makinada görmek onlar için inanılmaz büyük bir heyecandı.
7. Nerede yaşamak isterdin?
Berlin veya Londra’da seve seve yaşardım. İstanbul’da yaşayıp sık sık seyahat etmekten de memnunum.
8. Her şehrin senin için bir soundtracki, bir filmi ve kitabı var mı?
Galiba evet. Müzikle çok iç içeyim dedim ya; mesela bir şehre gittiğimde o sıra sardığım, çok dinlediğim ve o şehrin sokaklarında yürürken kulağımda olan şarkı o şehrin soundtracki olabiliyor benim için. Ya da mesela bir şehirde bir barda otururken duyup Shazam’la ne olduğunu bulduğum bir şarkı da o şehrin soundtracki olabiliyor.
9. Biz de sana soralım; şehirdeki ritüelin, en sevdiğin mekanlar ve alışveriş için adreslerin nereler?
Bu da zor bir soru:) Bağdat Caddesi’nde oturuyorum ben. Çok severim bizim tarafı. Alışveriş için Cadde’ye çıkıyorum haliyle. Onun dışında mimari olarak falan pek hoşlanmasam da aradığım bütün mağazaları Cevahir’de buluyorum, kısa zamanda çok şey almam gerekirse oraya gidiyorum. Bana tarzı en uyan mutlaka baktığım mağaza Topshop ve Mavi.
Bilgisayarımın olduğu her yer benim ofisim. Özellikle güzel havalarda evden çıkıp interneti olan kafelerde çalışmayı seviyorum. En çok gittiğim yerlerden biri de Çukurcuma’daki Holy Cafe.
Gece dışarı çıktığımda mutlaka uğradığım mekanlar konser varsa Babylon, Hayal Kahvesi ve Tektekçi.
10. Bu kadar çok insanın takip ettiği ve bu kadar sevilen biri olmanı nelere bağlıyorsun?
En çok şanslı olmama. Onun dışında enteresan şeyler paylaşıyor olabilirim. Hep riskler alarak, insanların yapmayacağı şeyler yaparak ben oldum. İlham verici olabilir başka insanlar için.
11. Gezenbayan’ın önerilerini takipte kalacağız. Ancak Uplifers okuyucularına yılın bu zamanında keşfedilecek şeyler önerilerin neler?
Yılın bu zamanı Antalya çok güzel oluyor. Bir haftasonu kaçılabilir. Kartalkaya’da da karın son günleri, güneş de varsa kayak ve snowboarda bir sene boyunca veda etmek için iyi bir zaman. Nisan başı ortası gibi ise Barcelona’yı önerebilirim.
12. Uplifers hakkında neler düşünüyorsun?
Güzel ve ilgi çekici içerik, iyi tasarımla okuyucuyla buluşuyor. Başarılarınızın devamını dilerim.