X

Cinsiyetinle bağ kurmaktan korkma: Kendini görebilmek neden önemlidir?

Anneannem rüyasında görmüş dedemi. “Sırtına kremi ben süreyim” demiş dedem.
Anneannem de “Sağ iken bile bir kere sırtımı görmedi, şimdi nasıl utanmadan açayım sırtımı” diye geçirmiş içinden.
Bu ilişkiden yaşama gelen 4 çocuk var. Sırtını görmediği bir kadından, sırtını göstermediği bir adamdan dört çocuk.
Bu yazı bu kadar olsa da olur…

Bahsi geçen zaman iki nesil öncemiz. Sadece iki nesil! 14 yaşında ilk çocuğunu doğurmuş bir kadın. Evliliği “gelinlik giymek” sanan bir çocuk. Çocukları ile evcilik oynayan bir genç kız.
Aile sorumluluğunu sadece karın doyurmak sanan genç bir erkek. Cinsel ilişkiyi kendilerinden bile saklayarak kuran iki çocuk…

Bu hikayenin bazı kısımları hepimizde var aşağı yukarı. Büyük çoğunluğumuz cinsiyetleri ile ilgili fikirleri olmayan çocukların, günahların, yasakların, ayıpların, utançların, reddedişlerin, belki de tecavüzlerin çocuklarıyız.
Daha iki, üç jenerasyon öncesi, hala yaşamda olan insanların, büyüklerimizin, atalarımızın hayatları…
Dolayısı ile, şimdi bu genetik yazılımla gelmiş olan bizlerin, araştırıp değiştirmesi gereken çok hikayesi var.

Kadın cinsiyetinde olmak ve bunu doğal olarak yaşamak, buradaki şovenizmi yok etmek aslında geçmiş kayıtlarımızı, bize aktarılanı dönüştürmektir. Oradaki acıyı görüp neyi teslim aldığımızı bilmektir.
Çok büyük bir acı var rahmimizde. Büyük bir reddediş, bir lanetleme…
Dişiliği lanetleme. Dolayısı ile getirdiği tüm acıları yok sayma, kesip atma!
Doğal arzularını yok saymak, bir insanın cinsiyetini ve cinselliğini yok saymak, o insanın yaşamla, yaratıcılığı ile bağını gövdesinden kesmektir. Aslında onu “kısır” bırakmaktır.
Bağlantısı kesilen insanlar, cinsiyet özelliklerini yaşayamadıkları için kendilerini olmadıkları bir mecrada var etmeye çalışırlar. Kendi merkezlerinden uzakta bir yerde kurarlar yaşam çadırlarını. Çünkü o derin reddediş alanında olmak, o acı ile yüzleşmek demektir. Ve evet, bu büyük bir başkaldırı gerektirir. Bazıları yapabildi, bazıları yapamadı…
Ve evet, bazılarımız yapabiliyor, bazılarımız yapamıyor.

İnsanlığın kısırlaşması, onun kendisindeki ışığı fark etmeyip ışığı dışarıda aramasına ve dahası kendine yeni tanrılar yaratmasına sebep olur. Yani kaynak iken, kendi kendine büyüyebilen ve yeten iken, yetersiz olduğuna inanıp onu besleyen jeneratörler aramaya başlar. Kendinin de bir jeneratör olduğunu hiç bilmeden…
Güç böylelikle el değiştirir. Böylelikle insan, kendi istek ve arzusu ile kendi gücünü bir diğerine ve diğerine teslim eder, kendine sahte tanrılar, şövalyeler yaratıp onlara biat eder.

Derinde bir yerde büyük bir reddediş vardır çünkü. Kendini reddediş.

Bu reddetme ister azınlık olmaktan gelsin, ister zihinsel yaptırımlardan, isterse cinsiyet kavramından, hepsinde bir köklerine ulaşamama, hakim olamama hissi vardır.

Yine de her şey kendimizde başlar. Bedenimizde başlar. Erkek olmayı, kadın olmayı, daha sürdüğün bedenin enerji kutbunu, yani cinsiyetini kabul edememiş bir insanın, dışarıdan gelen etkilerin karşısında durması imkansız değil midir?

Kendisine aynada çıplak iken bakamayan, yonisinin şeklini hiç görmemiş olan kadınlar var.
Ayaklarına hiç dokunmamış insanlar var…

Kendi bedenimizi tanımak, arzularını görmek ve bunu beslemek bizim kendimize “evet” dediğimiz, “seni görüyorum” dediğimiz yerdir.
Kendi cinsiyetimizi utançtan ve reddedişten arınmış bir şekilde yaşamak, “kendi kendimize köklenmemize”, öz güvenimizi, öz değerimizi oluşturmamıza olanak sağlar. Derinden bir kabul ediş gelir çünkü.
Buradaki kabul, sözlerimize ve düşüncelerimize de yansır. Cesaret, kendi kendimizin elinden tutarak yaptığımız bir şeydir, eli boşta kalanlara aittir korkularla vazgeçiş.
Ve kendimize bir destek yaratmak istiyorsak, o desteği, o yol arkadaşını içimizden çıkarabiliriz.
Yaşamdan bir onay arıyorsak, bu onayı barış halinde olduğumuz kendimizden alabiliriz.

Toplumsal olarak çok temel dertlerimiz var işin özü… “Toplumsal roller cinselliğimizi nasıl etkiliyor: Cinsellikte kadın suçluluğu” yazımda biraz bahsettim. Sadece kadınlar değil, erkekler de aynı girdabın içinde, cinsiyetlerimizden kopuk yaşıyoruz.

Satılmış, takas edilmiş, yok sayılmış, damızlık olarak kullanılmış kadınlar ve mecbur bırakılmış, “menupule” edilmiş, taşıyamayacağı yükler verilmiş erkeklerin cinsiyet hikayeleri bunlar, bizim hikayelerimiz. Ve ancak sahip çıktığımız hikayeleri, acıları dönüştürebiliriz. Yok saydığımız, görmezden geldiğimiz şeyler dönüşmeyecektir. Kısaca sorumluyuz, cinsiyetlerimize ve cinselliğimize sahip çıkmaya.

Kendini ifade hem bedende, hem düşüncede, hem de ruhta denk ve özgür olmalıdır…

İlginizi çekebilir: Toplumsal roller cinselliğimizi nasıl etkiliyor: Cinsellikte kadın suçluluğu

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale