X

Cinsellikteki eşitsizlik: ‘Orgasm gap’ nedir, neden ortaya çıkar, nasıl önlenir?

Cinsel ilişki sırasında en son ne zaman orgazm olduğunuzu hatırlıyor musunuz? Bir kadın olarak cevabınız hayır; erkek olarak da evetse bilimsel araştırmalara göre cinsiyete göre değişen bu cevabın sebebi ‘orgasm gap’. Bu terim, kafa karıştırıcı duruyor olabilir ama aslında kolay anlaşılır bir tanımı var. Bu yazımızda orgasm gap nedir, nedenleri nelerdir ve önlem almak için neler yapılabilir sorularının cevaplarını bir araya getirdik.

Heteroseksüel ilişkilerde erkeklerin kadınlardan daha fazla orgazm deneyimi yaşadığını biliyor muydunuz? Yapılan birçok araştırma, erkeklerin cinsel birleşme sırasında kadınlara göre daha tutarlı bir şekilde orgazm olduklarını; kadınlarda ise bu oranın oldukça düşük olduğuna dikkat çekiyor. Heteroseksüel erkeklerin %95’i cinsel ilişki sırasında orgazm olurken; kadınlarda bu oran %65. Başka bir deyişle, erkekler neredeyse her cinsel birleşmede orgazm deneyimi yaşayabilirken; kadınların sıklığı ne yazık ki 3’te 2. Aradaki bu fark, yani eşitsizlik, ‘orgasm gap’ ya da Türkçesi ile orgazm boşluğu veya zevk boşluğu ile literatürde yerini alıyor ve ‘orgasm gap’in daha da büyümemesi; kadın-erkek orgazm deneyimi arasındaki farkın daha da açılmaması için neler yapılması gerektiğine ilişkin araştırmalar yapılmaya devam ediyor.

Orgazm boşluğunun temel nedenleri

Orgazm boşluğunun oluşmasında ve zaman geçtikçe daha da büyümesinde etkili olan üç kritik konu; cinsiyet eşitsizliği, kadın cinsel anatomisinin anlaşılmaması, yetersiz ön sevişme.

1. Cinsiyet eşitsizliği

Ne yazık ki toplumun birçok farklı alanında karşımıza çıkan cinsiyet eşitsizliği cinsellik konusunda da etkili olmayı başarıyor. Yüzyıllardır süregelen bir inanç olarak, kadınların cinsel hazzının erkeklerin cinsel hazzı ile aynı kefeye konulmaması ‘orgasm gap’in yıllar içerisinde daha da genişlemesine neden olabiliyor. Bir kadının orgazma ulaşıp ulaşmadığına bakılmaksızın hamilelik potansiyel olarak gerçekleşebildiğinden ancak erkek orgazmı tipik olarak üremenin en kritik parçası olarak değerlendirildiğinden dolayı kadın orgazmı tarihin ilk dönemlerinden beri erkeklerinki kadar önemli görülmüyor. Bu da cinsiyet eşitsizliğini pekiştirerek orgazm boşluğunun iyice büyümesine günümüzde de zemin hazırlıyor.

2. Kadın cinsel anatomisinin anlaşılmaması

Kuzey Amerika Pediatrik ve Ergen Jinekolojisi Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, eğitim seviyesi yüksek erkeklerin %44’ünün klitorisi tanımlayamadığı ortaya çıkıyor. Şaşırtıcı olan şu ki erkekler bu konuda yalnız değil. Üniversite eğitimi alan kadınların da %29’u bu tanımlamayı yapamıyor. İnsan vücudundaki tek amacı zevk vermek olan klitoriste penisten daha fazla sinir ucu bulunduğu ve çok hassas bir organ olduğu bilinmesine rağmen iç yüzeyindeki karmaşık yapı, bu organın anlaşılmasını zorlaştırıyor. Bu nedenle cinsel birleşme esnasında kadınların hazza ulaşması için yapması-yapılması gerekenler konusunda ortaya çıkan kafa karışıklığı orgazm boşluğunun en temel nedeni olarak biliniyor.

3. Yetersiz ön sevişme

İşler alevlenmeye başladığında ya da tahmin ettiğinizden daha hızlı ilerlediğinde ön sevişmeye gerek kalmadığını düşünüyor olabilirsiniz; ancak kadınların cinsel birleşmeden zevk almasını ve orgazma ulaşmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri olan ön sevişme, orgazm boşluğunun da kritik sebepleri arasında. Genel olarak kadınların cinsel birleşmeden zevk alması için gerekli olan uyarılma sayesinde vajina duvarları kayganlaşır ve bu sayede genişler. Bu da rahat, acısız ve zevkli bir cinsel birleşmeyi mümkün kılar. Aksi halde acılı bir seks deneyimi kadınların orgazm deneyiminden iyice uzaklaşmasına; dolayısıyla orgazm boşluğunun derinleşmesine neden olabilir.

Orgazm boşluğu nasıl önlenir?

Orgazm boşluğunun neden ortaya çıktığı konusunda bilgi sahibi olduğunuzda aslında önlemek için neler yapılabileceği de kafanızda canlanıyor olabilir. Ancak, biraz daha detaylandıracak olursak:

Cinsellik hakkında doğru bilgiler edinin

Bilgi çağında yaşıyoruz; gelişen teknoloji sayesinde parmaklarımızın ucundaki bilgi kaynakları sınırsız denecek kadar çok. Tüm ihtiyacımız olan cevapları kısa sürede karşımızda bulabiliyoruz. Cinsellik eğitimi ülkemizde yaygın olmasa da bireysel olarak yapılabilecek birçok şey olduğu kesin. Vajina yapısı, klitoris, iç ve dış dudaklar, vulva ve daha fazla erojen yapıyı öğrenmek ve doğru kaynaklardan detaylı okumalar yapabilmek için elinizdeki bilgi kaynaklarından faydalanabilirsiniz. Bilimsel makaleleri, yayınları takip edebilir; kadın cinselliğine dair bilgileri öğrenebilirsiniz. Tüm bunları yaparken unutmamanız gereken bir nokta var ki; uygunsuz içerikler. Örneğin porno, cinsel eğitim için doğru bir kaynak değildir; hatta belki de en yanlış kaynak. Çünkü doğru olmayan beklentilere girmenize sebep olabilir. Bu nedenle bilimsel kaynaklara yönelmenizde fayda var.

Ön sevişmeye zaman ayırın

Partnerinizle ortamı ısıtmak için cinsel birleşme öncesinde özel anlar yaratmaya gayret edin. Mumları yakın, güzel bir müzik koyun, cinsel bölgelerinize dokunmadan birbirinize temas edin, konuşun, gözlerinizin içine bakın, dans edin ya da romantik bir şiir okuyun. Acele etmeyin, bedenlerinizi keşfedin ve gerçekten her şey hazır olduğunda başlayın. Ön sevişmeyi kısa tutmak ya da tamamen atlamak cinsellikten alacağınız zevki azaltabileceği gibi orgazm boşluğunun büyümesine de neden olabilir. Küresel düşünün ama bireysel davranın 😊.

Cinsel birleşme öncesinde ve sonrasında konuşun

Eğer cinsel ilişki sırasında çekingen bir yapınız varsa belki ilk başlarda garip gelebilir ancak partnerinizin ihtiyaçlarını dinlemek ve iki tarafında daha fazla zevk almasını sağlamak, orgazm boşluğunun oluşmasını önlemek için konuşmak en etkili çözümlerden biri. “Bu nasıl hissettiriyor? Bunu yaptığımda hoşuna gidiyor mu?” gibi sorular sormaktan çekinmeyin. Nefes alış-verişlere dikkat edin ve sözel olmayan ipuçlarını da yakalamaya çalışın. Pek çok cinsel iletişim sözsüzdür; çünkü çoğumuz gerçekten ne istediğimizi, nelerden hoşlandığımızı söylemekte zorlanabiliriz. Ancak cinsel eşitlik ve eşit zevk için iletişim çok önemli. Cinsel konuşmaları normalleştirdiğinizde ikiniz için de konuşmak daha kolay hale gelecektir.

Erkeklere özel: Devam edin

Heteroseksüel ilişkilerde çoğu kadının muzdarip olduğu konulardan biri erkeklerin orgazm olduktan sonra seksin bittiğini düşünmesi olabilir. Orgazm boşluğunu önlemek içinse bunu değiştirmek şart. Birçok erkek ejakülasyondan hemen sonra ereksiyonunu kaybettiği içi cinsel ilişkiye devam etmeyi düşünmez; ancak cinsel ilişki yalnızca penetrasyonla ilgili değildir. Devam etmek ve kadın partnerinin orgazma ulaşmasını sağlamak için farklı yollar denenebilir. Seks oyuncakları, vibratör, parmaklar ya da oral seks bu yöntemler arasından çekici gelebilir. Unutmayın; cinsel ilişkide sadece siz yoksunuz, partnerinizin ihtiyaçlarına da cevap vererek daha güçlü bir iletişim ve eşitlik sağlayabilirsiniz.

Bonus: Cinsel yaşantınızı renklendirecek ve aşk ateşini canlı tutacak heyecanlar için seks oyuncaklarını da ilişkinize dahil etmeyi düşünebilirsiniz…

İlginizi çekebilir: Kadın orgazmı hakkında bilinmesi gerekenler ve vücudu orgazma hazırlayacak öneriler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale