X

Cinsellikte kaygılar ve çelişkilerle: Erkek olmanın dayanılmaz hafifliği (!)

Geçenlerde batılı ülkelerde erkeklerin sperm sayılarının son 50 yılda yarı yarıya düştüğüyle ilgili bir habere denk geldim. Çevre kirliliği, yapay besinler, obezite ve en önemlisi stresin bunla ilgisi olduğu bilinmekle birlikte, hangi faktörün en büyük etken olduğu araştırılıyor. Bu yazıdan aldığım ilhamla bu sefer cinsellikte erkek olmanın zorluklarına dokunacak bir yazı yazmak istedim.

Biliyorum vajinusmustan orgazm yaşayamamaya, regl sancılarından doğum kontrolüne, şiddet hatta tacize kadar pek çok ciddi sorunla uğraşan kadınlar karşısında biraz şımarıkça olacak. Ama erkek olmanın da o kadar kolay ve hafif olmadığına değinmek istedim.

Ereksiyon kaygısı

Türkçesi bile yeterince ağır: iktidar. Yani penisiniz sertleşmiyorsa artık sahip olduğunuz gücü kaybedebilirsiniz demek. Üstelik bu iktidar pek öyle koalisyonu kabul edecek bir durum da değil.

Okuduğum haber de cinsellikle ilgili tedavi araştırmalarının büyük bölümünün kadınlarda üreme, erkeklerde ise ereksiyon ile ilgili olduğuna değiniyordu. Yani meşhur mavi hap ve muadillerinin bu kadar yaygınlaşmasına şaşırmamak lazım. Kadının istek duymaması çok yadırganmaz veya baş ağrısı gibi şakalara yol açarken erkeğin sürekli istekli ve hazır olması bekleniyor. Hal böyleyken, istek duysa bile yeterince ereksiyon olamama kaygısı, erkekte ayrı bir baskı yaratıp daha fazla soruna yol açıyor. Bir de işin komik tarafı var: Uygun olmayan bir yer veya zamanda istek veya biyolojik nedenlerle ereksiyon olmak. Bu durum da fiziksel olarak saklaması zor olduğu için ayrı bir sorun yaratıyor.

Skor kaygısı

Gerektiği zaman ereksiyon olmak yani sertleşmek de biz erkeklere yetmiyor. Erkek, biyolojisi gereği boşaldıktan sonar sertleşme azalıyor veya yok oluyor, ve tekrar sertleşmesi zaman alıyor. Kelimenin sertlik olmasına ayrıca dikkatinizi çekerim.

Çevremde duyduğum genç erkek diyologlarında o gece kaç kere boşaldığı ve partnerini kaç defa orgazm ulaştırdığı bir övünç olarak anlatılıyor. Eczacı bir arkadaşım son yıllarda çoğunlukla hiç ihtiyacı olmayana genç erkeklerin sertleşme sağlayan ilaçlardan satın aldığını hatta düşük dozunu önerse bile yüksek dozajli olanını alıp boşuna kendilerini ve en önemlisi kalplerini yorduklarını anlattı. Burada aslında art arda orgazm yaşayabilen kadınların avantajının gizli bir kabul olduğunu gözden kaçırmamak lazım. Tabii o orgazmların bir kısmı numara değilse. Belki de biz erkeklerin cinsel ilişkiyi sadece giriş-çıkış görmeyi bırakıp yeni beceriler kazanmamız lazım.

Boyut kaygısı

Dışarıya karşı övünme ama içsel olarak en önemli kaygı belki de. “Aç pipini amcalara göster”den, erkek soyunma odasında gizli saklı giyinmeye giden bir durum. Partnere hep sorulmak istenilen ama cevabından korkulan bir soru. Daha çok biz Türk erkeklerine özgü sanırken neredeyse evrensel olduğunu geçenlerde okuduğum bir haberden anladığım bir kaygı.

Penis büyütme operasyonları; henüz güvenilirliği tam olarak sağlanmamışken bile, saç ektirme ve burun estetiğinden sonra en fazla yaptırılan estetik operasyon olmuş. Tüm yan etkileri ve uzun iyileşme sürecine rağmen bu operasyonu yaptıranların büyük çoğunluğun penis boyu normal sınırlar içindeymiş üstelik. Fazladan kazanılan o büyüklüğün aslında övünme dışında pek bir şey kazandırmayacağını, cinselliği olumsuz etkileyebileceğini hatta partnerin canını acıtabileceğini keşke anlayabilsek. Doğrulu tartışmalı da olsa “erkek övgü, kadın ilgi ister” diye bir söz var.

Kadınların özgürlüğünü içeren paylaşımlar yaptığı için profiline penis fotoğrafları ve boyutlarını yazan tweetler gönderilen bir arkadaşımın nasıl dalga geçtiğini ve şikayet edeceğim dediği zaman o güven abidelerinin alttan alan paylaşımlarının bir kısmını keşke buradan paylaşabilsem. Daha fazla hemcinslerimi savunacak değilim. Gelecek yazımda bu kaygıların yarattığı sonuçlara biraz değineceğim.

Tüm kanıtlar yakın bir gelecekte kadın egemen bir dünyanın olacağını gösterse de erkek olmak dünyada ve özellikle de Türkiye’de, toplum içinde hala avantajlı bir durum. Ama içinde pek dile getirilmeyen çok çelişki ve zorluk da var. Bence en önemli kaygı ise duygularını gösterememek. Ne sevgimizi ne korkularımızı açığa çıkartabiliyoruz. Söylemeyi geçtim hareketlerimizden sezilmesin diye aksi şekilde bile davranabiliyoruz. İçki masasındaki pişmanlıklar ve itiraflar ertesi güne erişemiyor çoğu zaman.

 

Bu arada yazdığım hikayelerden oluşan Kadınların Fısıldadığı Hikayeler kitap olarak yayınlandı. Satın almak için tıklayın: Kadınların Fısıldadığı Hikayeler

Hectorist: Adını İlyada destanındaki Truvalı Hector’dan alan Hectorist, psikolog olacakken finans sektöründe kariyer ve master yapan bir beyaz yakalı. İstanbul’da yaşasa da, daha önceleri hayatının birkaç yılında yurt dışında çalışan ve 2018 başında tekrar yurt dışında çalışmaya başlayan otuzlu yaşların sonunda bir erkek. Meraklı ve araştırmayı seven biri… Cinselliği ise doğal ve öğrenilip, geliştirilebilecek bir alan olarak görüyor. David Deida başta olmak üzere farklı kaynaklardan öğrendiklerini güncel tutmaya çalışıyor. İyi bir cinsel yaşamın, mutlu bir yaşamın ana unsurlarından biri olduğuna inanıyor. Kendi adıyla yayınlanan hikayeler yanında, Hectorist adıyla sosyal medyada farklı kaynaklarda yayınlanan ve yakında kitaplaşacak “Kadınların Bana Fısıldadığı Erotik Hikayeler”in yazarı. Kendi ifadeleri ile “Kendimi bildim bileli, samimi kadın arkadaşlarım, erkek arkadaşlarımdan fazla oldu, çoğu benle en mahrem sırlarını paylaştılar. Hikaye ve şiirimsi şeyler yazarken, neden bana anlatılan erotizmde içeren sırları kurgulayıp anonim olarak yazmayayım dedim ve 12 burçtan kadınların bana fısıldadığı hikâyeler ortaya çıktı. Erotizm ile romantizmi birleştirmek için her hikâyenin içine müzik, sinema ve edebiyattan bir şeyler katmaya çalıştım”

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale