X

Cinsel Takıntılar

Uplifers olarak cinsel sağlığın ve sağlıklı bir cinselliğin öneminin farkındayız. Cinsel sağlık kapsamında bu hafta, cinsel takıntılar konusuna yer veriyoruz. Obsesif kompülsif bozukluklar konusunda uzmanlaşan Klinik Psikolog Ph.D. M. Williams’ın bu konudaki görüşleri bize yol gösterdi.

Cinsel Takıntılar

Obsesif kompulsif bozukluk –kişinin hayatını zora sokan ya da kişiye üzüntü veren düşünce ya da imajlar ve bunların sonucu ortaya çıkan zorlanım-, cinsel takıntıları da kapsar. İstemsiz, tekrarlayıcı ve istenmeyen durumlar olan bu takıntıları bastırmaya çalışmak, işe yaramaktan ziyade, daha şiddetli geri gelmelerine neden olur.

Tipik takıntı şekilleri, kirlenme, hastalıklar, afet korkuları ve düzenliliktir. Ancak bir çok OCD hastası, şiddet, dini inançlar ya da cinsel tecrübeler konusunda da takıntılar geliştirebilir. OCD hastalarının yaklaşık dörtte biri, cinsel takıntılara sahiptir.

Tekrarlayıcı cinsel düşünceler, OCD dışındaki bir çok bozuklukta da görülebilir. Problematik cinsel düşünceler, parafili ve seks bağımlılığı, travmatik stres bozuklukları, cinsel fonksiyon bozukluğu ve mani hastalarında da görülebilir. Bu durumlarda görülen, nükseden cinsel düşünceler ve hisler, cinsel takıntılar olarak adlandırılabilir. Ne var ki, düşüncelerin içerikleri, formları ve anlamları, bozukluğun spesifik özelliklerine göre farklılıklar gösterir. Bu nedenledir ki, cinsel takıntıları olan kişilere doğru teşhis konulması çok önemlidir.

OCD’deki cinsellik kaygıları

The University of Pennsylvania (Monnica Williams, Ph.D., University of Pennsylvania), homoseksüellik korkusu (homosexuality anxiety) taşıyan OCD hastalarıyla bir anket düzenliyor. Homoseksüellik korkusu (HOCD), OCD’nin kabul edilmiş bir semptomudur.

Bazı Cinsel Takıntılar

HOCD aşağıdakileri içerir;

  • Homoseksüel olma ya da homoseksüele dönüşme korkusu
  • Homoseksüellik görüntülerinin zihinde canlanması
  • Başkalarının homoseksüel olduğunuza inanması korkusu

Birey, bunlardan herhangi birine ya da herhangi bir kombinasyonuna sahip olabilir.

Neden seks?

OCD eğilimdeki kişiler, takıntı haline getirecek bir şeyler bulurlar. Bir çok toplumda önemli bir yere sahip olan seks, kolaylıkla bir takıntı magnetine dönüşebilir. Sık görülen temalar, homoseksüellik, sadakatsizlik, çocuklarla seks, AIDS, dinle seksi bir araya getiren düşünceler. Cinsel takıntılara sahip kişiler, takıntılarını bilinçsizce destekleyen; çekicilikleri, cinsel güçleri ya da partnerleri hakkında endişeler duyabilirler. Ancak bu takıntılar, aslında, kişinin gerçekte deneyimlediği sorunlarla bağlantılı değildir.

Cinsel takıntı örnekleri

Cinsel takıntılar çeşitli formlara bürünebilir. Mesela bir baba, sevdiği kız çocuğunu suistimal etmekle ilgili takıntılar geliştirebilir. Bu düşüncelerin gerçeğe dönüşmesi ve pedofili olduğunu sanma takıntısı; düşünce midesini bulandırsa da ya da daha önce taciz etme durumu olmadıysa da, endişelendirebilir. Hayatı boyunca erkeklerle mutlu beraberlikler yaşamış bir kadın, hali hazırdaki erkek arkadaşına karşı ilgisiz hissetmesinin, lezbiyen olduğu anlamına geldiğini düşünerek endişelenebilir. Daha sonra aynı kadın, kendi cinsinden etkilenip etkilenmediğini anlamak için, her kadına dikkatlice bakmaya başlayabilir. Bir başka örnek ise, cinsel organlarına dokunduktan sonra ellerini iyice yıkamadığı için, tokalaştığı kadınları hamile bırakacağından korkan bir adam olabilir.

Bazı Cinsel Takıntılar

Düşüncelerin ortasında, cinsel takıntılar gerçek gibi görünebilir. Bazen OCD hastaları, takıntılarının gerçek olduğunu ve böyle bir durumda, sezgilerinin güçsüz olduğunu düşünebilirler. Ancak çoğu zaman, OCD’liler, bir noktada, korkularının çok aşırı ve gerçek dışı olduğunu fark ederler. Problem, takıntılarının yanlış olduğunu bilseler de, gerçek gibi hissetmelerindedir. Bu bireyler, takıntılarını neden kafalarından atamadıklarını anlayamazlar. Takıntılar bazen, başkalarının güvenceleriyle ya da mantıklı argümanlarla kaybolabilir, ancak cinsel bir tetikleyiciyle hazırlıksız bir zamanda karşılaşıldığı zaman geri gelebilir.

Cinsel takıntılar, sevgiyle dolu bir paylaşımı, kabusa çevirdiği için, kişinin hayatını kısmen de olsa zora sokar. Cinsel takıntıları olan kişiler, genellikle beraberinde gelen agresif ve dini takıntılar, ağır depresif semptomlar ve dürtüleri kontrol bozukluklara karşı hassas olurlar.

Bitmeyen “niçin”ler

Takıntılar, hasta tarafından genellikle varsayımsal olarak görülür. “Acaba homoseksüel miyim?”, “Ya gerçekten öğrencimle ilişkiye girmek istersem?”, “Ya uyurgezerken bir hayat kadınından AIDS kaparsam?” gibi… Bir takıntının gerçeğe dönüşme ihtimali düşük olsa da, tam olarak da çürütülemezler. Takıntılı kişiyle tartışmak, çoğu zaman anlamsızdır. Takıntıyla çelişen objektif geri dönüşler genellikle dikkate alınmaz çünkü %100 kesin değildir. OCD’li kişiler için hiç bir olasılık korkuyu ortadan kaldırabilecek kadar uzak değildir. Kanıtlanamayan şeyleri kanıtlamaya çalışmak, şüphelerin güçlenmesine, güvence arayışlarına ve takıntıları desteklemeye yol açar.

Cinsel takıntılar, zorlanımlı (kompulsiyon) ya da zorlanımsız olabilirler. Zorlanım, bir davranış ya da zihinsel bir ritüel olabilir. Bu ritüeller, sessiz dualar, ya da takıntının meşruluğuyla ilgili kendi kendine yapılan tartışmalar olabilir. Zorlanımlar, takıntıya karşı koymak için yerine getirilirler ve geçici olarak endişeleri geçirirler ancak OCD’yi daha katı bir hale getirirler. Böyle bir sınama, cinsel olarak sapkın olduklarına işaret ederek, cinsel takıntıları olan kişi için yok edici bir hal alabilir.

Zorlanım örnekleri

Aşağıda bazı cinsel takıntıları ve bunların yol açabileceği bazı zorlanımları göreceksiniz. Ancak herkes için takıntının içeriğinin ve sonucunda ortaya çıkan zorlanımın değişebileceğini unutmayın.

Cinsel Takıntı Cinsel Zorlanım
Pedofili olma korkusu İnternette çocuk fotoğraflarına bakıp tahrik olup olmadığını kontrol etmek
Cinsel organların kirlenmesi hissi Cinsel organlarını deterjan ya da çamaşır suyuyla yıkamaya çalışmak
Tecavüz etme korkusu Etek giyen kadınlara bakmamaya çalışmak

Cinsel fantezi

Normal cinsel fanteziler eğlenceli ve zararsızdır. Cinsel istekleri ya da geçmişteki deneyimleri içerebilirler. Ancak OCD’deki cinsel düşünceler, tatsız ve sıkıntılıdır. OCD’li kişi, bu düşüncelerin gerçeğe dönüşmesin istemez. Takıntının dışavurumu, OCD’li bireyi çok korkutur. Cinsel takıntılar çok az zaman cinsel yönden uyarılmaya neden olur. Çünkü stres ve uyarılma aynı anda gerçekleşemez. Sonuç olarak OCD cinsel isteği azaltır. OCD cinsel takıntıları suçluluk duygusu, utanç hislerine neden olabilir ve sosyalliği ve iş ilişkilerini zorlaştırabilir.

Tedavi

Cinsel takıntıları olan bireyler, zamanlarının ve enerjilerinin çok büyük bir kısmını takıntılarını anlamaya çalışmaya ayırırlar. Genellikle bir şekilde kusurlu oldukları için bu problemleri yaşadıklarını düşünürler ve yardım istemekten çekinirler.

Bazı Cinsel Takıntılar

Cinsel takıntılar araştırmalarda çok iyi anlatılmadıklarından, bir çok terapist, hastanın hastalık tarifinden, OCD’yi tam olarak teşhis etmeyi başaramazlar. OCD’yi yakından tanımayan akıl sağlığı uzmanları, bu semptomları, bilinçsiz istekler, cinsel kimlik bunalımı ya da gizli parafili olarak yorumlayabilirler. Yanlış bir teşhis, hastayı daha da üzgün ve kafası karışık hale getirebilir. Neyse ki, cinsel takıntılar, OCD’nin diğer çeşitleri için etkili olan bir çok tedaviye cevap verirler –bilişsel davranışçı terapi ve ilaç kullanımı- Cinsel takıntıları olan kişiler, yine de, daha uzun süreli ve agresif bir tedaviye ihtiyaç duyabilirler.

Libidoyu geri kazanmak için ilaç tedavisi

Cinsel takıntıları olan bir çok kişi, bir daha cinsel istek duyamayacakları korkusu taşırlar. Ve bu kişiler, bu durumu, karşı cinsten etkilenmediklerinin ve/veya sapkın olduklarının bir kanıtı olarak görürler.Bazı kişiler, ilaç tedavisinin çözüm olup olmadığını merak eder. İlaç tedavisi iki tarafı keskin bir bıçaktır. Cinsel problemler için özel olarak geliştirilmiş ilaçlar (Viagra, Cialis gibi), tedavi edilmemiş bir OCD hastası için doğru çözüm değildir. Sistem doğru çalışsa da, stres libidoyu öldürür.

OCD için üretilen ilaçlar (SSRI antidepresanlar gibi), stresi azaltmaya yardımcı olur, ancak hastaların üçte birinde cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açar. Bu kişilerin çoğu için, stresten kurtulmak, ilaç tedavisi yüzünden ortaya çıkan cinsel bozuklukları telafi edebilir. Diğerleri içinse, ilaçlar seksi imkansız kılar. Bu geçici bir problem olabilir, değilse uzman bir psikiyatr istenmeyen yan etkileri azaltmak için ilaç tedavisini yeniden düzenlemelidir.

Makale M. Williams, Ph.D. tarafından hazırlanmış ve Brain Physics’ten alınmıştır. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale