X

Cinsel ilişki için günün en uygun saati ne zaman?

Cinsel ilişki, aşkı kutlamanın en tutkulu yollarından bir tanesi. Birbirini seven iki insanın kurduğu bir ilişkide mutluluğun temel basamaklarından birini oluşturan cinsellik, sadece üreyip çoğalmak için değil, sağlıklı bir ilişki sürdürebilmek için de olmazsa olmaz. Peki, cinsel ilişki için en uygun saat sizce kaç olabilir? “Bunun saati mi olur, tabii ki her çift farklıdır.” dediğinizi duyar gibiyiz.

Kimi çiftler için seks, gün ışığı eşliğinde keyifliyken, kimi çiftler gecenin sakin atmosferinde romantik anlar geçirmeyi seviyor olabilir. Her çift aşklarını doyasıya yaşamak için günün farklı saatini tercih edebilir, fakat bilimin her zamanki gibi söyleyecekleri var: Araştırmalar, heteroseksüel cinsel birliktelik için en uygun zaman diliminin öğleden sonra 3 olduğunu gösteriyor. “3 mü, o saatte çalışıyoruz!” diyorsanız, merak etmeyin, cinsel ilişki için günün başka saatlerinde de bir araya gelerek mutlu bir deneyim yaşayabilmeniz mümkün. Yapılan araştırmalara göre günün farklı zaman dilimlerinde belirlenmiş en uygun saatleri merak ediyorsanız yazımızın devamını okumak isteyebilirsiniz.  Kadın-erkek hormonal değişimlerini öne çıkaran bu araştırmaların, homoseksüel çiftlerin cinsel birliktelikleri üzerinde benzer etkileri olmayacağını düşündüğümüzü belirtmek isteriz.

Cinsel birleşme için en uygun saat: Öğleden sonra 3

Men’s Health’te yer alan bir yazıda Hormon Uzmanı Alisa Vitti, yaptığı araştırma sonucunda kadın ve erkek bedeninin birbirine en senkronize olduğu saatin öğleden sonra 3 olduğunu belirtiyor. Erkeklerde cinsel isteği artıran testosteron seviyesi, sabahın erken saatlerinde en yüksek seviyeleri görürken, kadınlarda bu durum geçerli değil. Erkekler, öğlen saatlerine doğru testosteron seviyelerinde düşüş yaşarken, östrojen seviyelerindeki artış kadınları duygusal olarak daha iyi anlamalarını ve kadınların ihtiyaçlarına daha duyarlı bir şekilde cevap vermelerini sağlıyor. Kadınlar ise öğlen saatlerinde kortizol seviyelerinde yükselme yaşadıklarından kendilerini daha enerjik ve uyarılmış hissediyorlar. Kadınlarda ve erkeklerde gün içerisinde meydana gelen bu hormonal değişimler göz önünde bulundurulduğunda da, iki tarafın birbirine en iyi uyumlandığı saatin öğleden sonra 3 olduğu düşünülüyor. Tabii ki, bu sonuç cinsel ilişkiler için en uygun saatin hangisi olduğunu araştıran birçok çalışmadan yalnızca birinin sonucu olarak karşımıza çıkıyor; yani öğleden sonra 3 sizin için uygun bir zaman değilse diğer seçenekleri de değerlendirebilirsiniz.

Yüksek cinsel performans için: Günün ilk ışıkları

Sabahın ilk saatlerinde testosteron seviyelerinin zirve yapması ile “sabah ereksiyonu” yaşayan erkeklerin doğal olarak uyarılmış bir şekilde uyandıklarını düşündüğümüzde sabah kaçamağı yapmak kulağa hiç de kötü bir fikir gibi gelmiyor.

Forza Supplement’ın 1000 katılımcı ile yürüttüğü bir araştırmada, cinsel birleşme için en uygun olabilecek zaman dilimlerinden bir diğeri de saat 07.30 olarak bulundu. Eğer 07.30’dan farklı bir saatte uyanıyorsanız, yükselen testosteron seviyesinden faydalanmak için 07.30’u takip eden 45 dakikayı da değerlendirmeyi düşünebilirsiniz. Araştırma, kaliteli bir gece uykusu sonrasında dinlenmiş bir beden ile güne başlandığında enerji seviyesinin doruk noktalara ulaştığını ve hem kadınların hem erkeklerin daha canlı, daha istekli bir moda sahip olduğunu ortaya çıkarıyor. Yoğun bir yapılacaklar listesi ile karşı karşıya gelmeden, gün boyunca yaşayacağımız stresi düşürmeye ve sabah uyandığımızda sahip olduğumuz enerjiyi sürdürmeye yardımcı olacak bir sabah seksi, ilişkinizde denemeye değer bir yenilik olabilir. Sabah seksi ile hem hareket ihtiyacınızı karşılayabilir hem de güne daha mutlu bir başlangıç yapabilirsiniz. 

Romantik bir ambiyans ile moda girebilenler için: Gecenin ilerleyen saatleri

Seks oyuncakları üreten Lovehoney Şirketi’nin yürüttüğü bir araştırma, erkeklerin sabah 6 ile 9 arasında, kadınların ise gece 11 ile 2 arasında cinsel ilişki yaşamayı tercih ettiklerini ortaya koydu. Erkeklerin vücutlarında gerçekleşen değişimler sabahları istekli olmalarının nedenini açıklıyor, peki ya kadınlar neden “güne merhaba seksi”ne sıcak bakmıyor?

Araştırmalara göre, birçok kadın cinsel ilişki yaşarken beğenildiğini hissetmek istiyor. Kadınlar kıyafetlerinin, saçlarının hatta kokularının bile ilişkiye girmek için uygun olduğunu düşündüklerinde cinsel birleşme için kendilerini daha hazır hissediyorlar. O yüzden de sabah uyanır uyanmaz, dişlerini fırçalamadan, kişisel bakımlarını yapmadan ya da sevdikleri iç çamaşırlarını giymeden cinsel birliktelik için hazır olacaklarını düşünmüyorlar. Bu durum da çoğu kadının gece birlikte olmayı tercih etmelerine sebep oluyor.

Eğer siz de kendinizi gecenin karanlık saatlerinde daha rahat hissediyorsanız, sizin ilişkiniz için en uygun zaman dilimi gecenin geç saatleri olabilir. Günün stresini geride bırakmak, bedeninizi rahatlatmak ve konforlu bir uykuya dalmak için kendinizi ay ışığı eşliğinde romantik bir cinsel deneyime hazırlayabilirsiniz.

Bonus: Canınız ne zaman isterse

Biyolojik ve psikolojik birçok faktör cinsel birleşme isteği üzerinde etkili olsa ve araştırmalar en uygun zaman dilimi ile ilgili bilimsel sonuçlara dayalı öneriler sunsa da; önemli olan sizin ve partnerinizin içinizden ne geldiği… Belki öğlen 3, sizin için de ideal zaman; belki de hiç değil… Ya da günaydın seksi kulağa çok hoş geliyor ama size bir türlü uymuyor… Kendinizi sınırlandırmadan, zorlamadan, içinizden geldiği gibi ve istediğiniz zaman aşkınızı cinsel birliktelik ile kutlayabilirsiniz. Bazen kendinizi akışa bırakmak ve partnerinizle en uygun saatte bir kaçamak yapmak en iyi tercih olabilir.

İlginizi çekebilir: Cinsellikten aldığınız hazzı doruklarda yaşamanıza yardımcı olacak öneriler

Kaynak: mindbodygreen, menshealth, mercurynews

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale