X

Cinsel ilişki daha iyi uyumayı sağlar mı?

Yatak odasının temel olarak birincisi uyumak, ikincisi cinsellik olmak üzere iki temel kullanımının olduğu bir gerçek. Ancak yapılan araştırmalara göre insanlar her ikisinden de yeterince faydalanmıyorlar. Halbuki bazı güncel araştırmalara göre birisini düzeltmek, diğerinin de düzelmesine yardımcı oluyor.

2017 yılında yayınlanan bir çalışmaya göre, insanlar tek de olsalar evli de olsalar, 2010’ların başına ve hatta 90’ların sonuna göre yılda daha az cinsel ilişkiye giriyorlar. Milenyum nesli olarak bilinen nesil ise en az cinselliğe sahip ve bunun sebebi pornografi tutkusu veya uzun çalışma saatleri değil.

Genel olarak daha az insan stabil bir ilişki içerisinde ve evliler dahil olmak üzere sabit ilişkisi olanlar da daha az cinsel ilişkide bulunuyorlar. Yine araştırmalara uygun şekilde gereken miktarın altında uyumak ruh halinde, libidoda ve romantik motivasyonlarda gerilemeye sebep oluyor.

Cinsellik uykuya nasıl yardımcı olur?

Uzmanlar cinselliğin sizi daha uykulu hale getirdiğine dair net klinik kanıtlara sahip değiller ancak cinsellik esnasında salgılanan kimyasalların mekaniği, daha iyi uyumanıza yardımcı olabilir. Çünkü aşk hormonu olarak da bilinen oksitosinin bu konuyla çok bağlantısı var.

Uyku uzmanların oksitosin salgısının dokunuşlar ve bağlılık duyguları ile salgılandığını, bunun da tatmin edici ve stresi azaltıcı bir etki yarattığını belirtiyorlar. Dopamin, prolaktin ve progesteron gibi diğer hormonlar da tatmin edici bir cinsel ilişkinin ardından rahatlama ve uyku hali sağlıyorlar.

Ancak herkes farklı olduğundan beyinde dolaşan bu kimyasallar bazılarında uyandırıcı etki yaparken, bazılarında uyutucu etkide bulunabiliyor.

Her şey dikkate alındığında ise, hem fiziksel hem de zihinsel etkileşimden tatmin olmak, uykudan önce ruh halini iyileştiriyor, stresi azaltıyor ve insana daha iyi hissettirdiği için beynin susmasına ve uykuda kalmasına yardımcı olabiliyor. Eğer tatmin edici cinsel bir orgazm heyecanlı bir ön sevişmenin ardından geliyorsa, bunun uykuya sebep olma ihtimali oldukça yüksek.

2016 yılında yapılan bir araştırmaya göre uykudan önce cinsel ilişki stresi azaltıyor ve uykusuzluk yaşayanların uykuya devam etmelerine yardımcı oluyor ve bu nedenle uykusuzluk tedavisinde bir yöntem olarak kullanılabilir.

Yine de bu konunun daha detaylı incelenmesi için geniş çaplı çalışmalar gerekiyorlar. Her ne olursa olsun partnerinizle bir şekilde bağ kurmak uykudan önce zihninizi rahatlatabilir. Bu noktada orgazma odaklanmak yerine fiziksel, duygusal ve zihinsel birlikteliği öne çıkarmak daha fazla fayda sağlayabilir. Yine de iyi bir orgazmın daha iyi uykuya engel olmayacağı da kesin.

2017’de yapılan bir araştırmada 282 yetişkinden %60’ından fazlasının orgazm ile sonlanan bir cinsel ilişkinin ardından daha iyi uyuduğunu belirttiği aktarılıyor.

Ayrıca bazı uzmanlar cinsel ilişkiden sonra kadınlarda östrojen miktarında artış olduğunu, bunun da REM uykusunu iyileştirebildiğini, erkeklerde ise prolaktin artışı olduğunu ve bunun yorgunluk hissi yarattığını belirtiyorlar.

Bu noktada uykuyla alakalı pek çok şeyde olduğu gibi daha derin ilişkiler var. Çünkü sadece cinsellik uykuyu sağlamakla kalmıyor, iyi bir uyku da daha fazla cinselliğe yardımcı oluyor. Libidonuzu arttırmak için günde en az sekiz saat uyumanız öneriliyor.

Uykusuzluk hormonlarınızın dengesini şaşırtıyor ve testosteron miktarında azalmaya sebep oluyor. Bu hormon hem erkeklerde hem de kadınlarda cinsel arzu için çok önemli. Uykusuzluk aynı zamanda enerji düzeyleriniz ve ruh haliniz üzerinde de etkili ve her ikisi de cinsellik ihtimalinizin artıp azalması üzerinde etkili.

Peki partneri olmayıp da bu aşk hormonlarının faydasını görmek isteyenler ne yapmalı?

Kendinizi sevmenin gücü

Daha önce bahsettiğimiz gibi insanlar daha az ilişkiye giriyorlar ve bunun sebeplerinden birisi de partner ile belli bir rutine oturmuş ilişki. Peki kişinin kendini uyku için sakinleştirmek üzere mastürbasyon yapmasının önündeki engel nedir? Temel olarak hiçbir şey.

Bazı araştırmalarda mastürbasyonun daha kaliteli uykuya sebep olup olmadığı incelenmiş. Hayvan deneylerinde erkek hayvanların uyku kalitelerinde artış ortaya çıkmış ancak bu etki insanlarda henüz kesin değil.

Hayvanlardaki etkinin temel olarak insanlarda da cinsel ilişkide artış gösteren vasopressinden kaynaklandığı belirtiliyor. Ancak insan ve cinsellik üzerindeki araştırmaları düzenlemenin zor olması bu konuda daha fazla bilgi edinmeyi zorlaştırıyor.

Cinselliğin ötesinde

Herhangi bir cinsellik uzmanı olayın sadece bitişinin değil, sürecinin de önemli olduğunu size söyleyecektir. Uykuya yardımcı olan pek çok hormon sadece cinsel ilişki ile değil, yakın temasla bile salgılanıyor.

Ancak yatak odası ya uyku ya cinsellik için olduğundan o mekanda pek başka bir şey yapmamak gerekiyor. Dolayısıyla TV, tablet, telefon gibi ekranlı şeyleri yatak odasına sokmamak iyi bir fikir olabilir.

Uyumadan hemen önce telefona bakmanız sirkadiyen ritminizi bozabilir, yani bedenin güneşle olan doğal döngüsünü kırabilir. Bu da partnerinizi tatmin etmenizi zorlaştırabilir.

Eğer partnerinizle kucaklaşıp sohbet etmek yerine telefonunuza bakıyorsanız, cinsel ilişki yaşamayacağınız kesindir. Yani partnerinizi göz ardı ediyorsunuz demektir.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Erkek doğum kontrol yöntemleri ve yenilikçi yaklaşımlar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş

Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale