Diğer adı monosodyum glutamat (MSG) olan Çin tuzu, başta Asya mutfağı olmak üzere pek çok yiyecekte kullanılıyor. Cipslerden hazır çorbalara kadar birçok gıdanın içinde bulunan bu malzeme çeşitli çalışmalara konu oldu ve bu çalışmalar sonucunda Çin tuzundan uzak durmamız gerektiği fark edildi. Bu yazımızda, Çin tuzunun ne olduğunu ve nasıl zararlar getirdiğini sizler için kaleme aldık.
Çin tuzu nedir?
Çin tuzu, gıdaların lezzetini artırmak amacıyla kullanılan bir tatlandırıcı olarak karşımıza çıkıyor. Bu tatlandırıcı, konserve sebzelerde, şarküteri etlerinde, hazır çorbalarda ve diğer paketli gıdalarda bulunabiliyor. Ayrıca, çeşitli restoran yemeklerine de zengin bir tat kazandırmak amacıyla Çin tuzundan destek alınabiliyor.
Hazır gıdaların çoğunda bulunan bu tatlandırıcı, aynı zamanda domates, hamsi, mantar ve parmesan peyniri gibi umami açısından zengin besinlerde doğal olarak yer alıyor.
Japon kimyager Kikunae Ikeda tarafından 1908’de ilk insan yapımı Çin tuzu oluşturuldu. Kikunae, bir deniz yosunu suyundan glutamat çıkararak bu tatlandırıcıyı elde etti. Günümüzda beyaz bir toz halinde satılan bu tatlandırıcı, sofra tuzu gibi yemeğe serpilebiliyor.
Çin tuzu, lezzeti yoğunlaştırdığı için tercih ediliyor. Pek çok restoran, müşteri bağımlılığını yükseltmek adına bu katkı maddesini kullanıyor. Bu tatlandırıcı, tüketicileri belirli bir süre sonra kendisine bağımlı hale getirebiliyor.
Neden Çin tuzundan uzak durmalısınız?
Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi, 1990’larda Amerikan Deneysel Biyoloji Dernekleri Federasyonu’nun Çin tuzunun güvenliğini araştırmasını istedi. Bu araştırma yürütüldükten sonra bu tatlandırıcının güvenliği olduğu kamuoyu ile paylaşıldı. Bu araştırma, bu katkı maddesinin çeşitli kötü etkilere yol açabileceğini fakat bu etkilerin hem hafif olduğunu hem de kısa sürdüğünü vurgular nitelikteydi. Ayrıca, bu negatif etkiler yiyeceksiz ve büyük dozlarda tüketilen Çin tuzu için geçerliydi. Buradaki büyük doz, 3 gramdan fazla katkı maddesi anlamına geliyordu.
Her ne kadar yürütülen çalışmalar bu tatlandırıcının güvenli olduğunu belirtse de bu katkı maddesinden uzak durmak büyük bir önem taşıyor. Şimdi, Çin tuzundan neden uzak durulması gerektiğini sizlerle paylaşmak istiyoruz.
İlk olarak, diğer gıdalar gibi bu tatlandırıcının da çeşitli insanlarda hassasiyet yaratabileceğini belirtmeliyiz. Bazı tüketiciler, bu hassasiyet doğrultusunda baş ağrısı, terleme, kızarma, baş dönmesi, uyuşukluk, göğüs ağrısı ve mide bulantısı gibi sıkıntılar yaşayabiliyorlar.
Bu maddenin sinir sistemi için toksik olabileceği ve iltihabi reaksiyonları tetikleyebileceği de uzmanlar tarafından öne sürülüyor. Sinir sistemini etkileme ihtimali bulunan bu tatlandırıcı, dolaylı yoldan Parkinson hastalığı, öğrenme bozuklukları ve Alzheimer hastalığı gibi nörolojik sorunları doğurabiliyor.
Çin tuzu, doyma hissini baskıladığı için obezite riskini artırıyor. Bu katkı maddesi, tüketicilerin kendilerini doymuş hissetmelerini engelleyerek daha fazla yeme isteği uyandırıyor. Bu durum sonucunda da kilo kontrolü zorlaşıyor ve obeziteye doğru ilerleyen bir yol açığa çıkıyor.
Obeziteye ek olarak, bu maddenin diyabete ve insülin direncine de yol açabileceği vurgulanıyor. Bununla birlikte, bu tatlandırıcının kalp hastalıkları riskini artırdığı da ifade ediliyor.
Çin tuzu tüketen astım hastalarında astım krizlerinin tetiklenebileceğini de belirtmek istiyoruz. Buna ek olarak, bu katkı maddesinin böbrek yükünü artırarak böbrek hastalıklarına ve çeşitli karaciğer rahatsızlıklarına yol açabileceği de düşünülüyor.
Her ne kadar çeşitli araştırmalar bu tatlandırıcının arkasında dursa da bu maddenin düzenli tüketilmesi sonucunda yukarıdaki belirtiler gözlemlenebiliyor. Bu nedenle, fast food ürünlerinden et suyu tabletlerine kadar işlenmiş gıdalarda bulunan Çin tuzundan olabildiğince uzak durmanızı öneriyoruz. Gıda etiketlerini dikkatlice okuyarak kendinize sağlıklı bir beslenme rutini oluşturmalısınız.
İlginizi çekebilir: Yerli organik gıda girişimleri