X

Çin astrolojisine göre 2020’de bizi neler bekliyor: Yılın elementleri Yang Su (Fare) ve Yang Metal

Bu yazıya, 12. yüzyılda yaşamış, söylemleri çağının ötesinde ve evrensel kabul edilen Şems-i Tebrizi’nin şu sözleri ile başlamak istedim. Yüzyıllar geçse bile hiçbir şekilde doğruluğunu kaybetmemiş bu sözler, her zaman değişimler karşısında bizim de kulağımızda olsun…

“Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. ‘Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir’ diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”

Her sene yeni enerjileri ile beraber geliyor. Kimi zaman hayatımıza kolaylıklar, kimi zaman de değişimler taşıyor… Her giden seneyi neyse ki bitti diye göndermek ve bütün umutları gelecek yeni seneye bağlamak ne kadar da üzücü… Aslında her giden sene, giderken bizi biraz daha büyütüyor, çoğaltıyor, geliştiriyor, gelecek seneler için cebimize yolda tökezleyeceğimiz günler için dersler koyuyor.

Geçmiş bir senede yapamadıklarımıza değil, yapabildiklerimize odaklanalım… Bardağın dolu tarafını görelim ki umutlarımızı ve mutluluklarımızı çoğaltalım. Yaşadıklarımıza olumlu-olumsuz şükredip, o senenin defterlerini kapayalım… İşte bundan sonra, yeni sene için umutla, sevgiyle ve gelecekleri, değişimleri kabul ile yola çıkalım… “Nereden biliyoruz hayatımızın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

Çin, Batı, Vedik astrolojiler, yıldızlar, elementler olsun hepsi doğanın bize yol gösterici pusulaları… Her yeni senenin beraberinde getirdiği elementler ile yeni enerjiler de, doğum haritalarımızı farklı noktalardan etkiliyor. Bu etkileri bilerek seneye başlamak bizi 1-0 avantajlı hale getirmez mi? Karşımıza çıkacak fırsatlar konusunda doğru seçimleri yapmak, yapabileceklerimiz ve yapamayacaklarımız konusunda bilinçli olmak… İşte Çin astrolojisi bize bu konuda yol haritası da sunan kadim bir sistem. Yeni senenin yolculuğunda kullanabileceğimiz bir pusula gibi de diyebiliriz… Tabii bunu değerlendirmeyi seçmek yine kişinin kendi seçimine kalmış…

Bu noktadan sonra bu bilgiyi kullanmaya niyetli olanlar yazıyı okumaya devam edecektir.

Çin yeni yılına, bu sene 4 Şubat’ta giriyoruz. Çinliler Batı takviminin yanı sıra “Hsia” adını verdikleri, doğanın ritmini baz alan, Çiftçi Takvimini de günlük hayatlarında çokça kullanıyorlar. “Hsia takvimi”ni diğer takvimlerden farklı kılan şey, zamanı bildiren tüm birimlerin, diğer tüm Çin metafizik bilimlerinde olduğu gibi 5 element ile ifade edilmesi… Haritamızda bulunan toplamda 8 elementin birbiri ile olan ilişkisi, hem yaklaşan senenin geneli hakkında, hem de şahsi haritalarımız ve kendimiz hakkında bilgilerle dolu oluyor.

Evet; her sene iki element demiştik… 2020 senesinin elementleri Yang Su (Fare) üzerinde Yang Metal… Bakalım bize neler anlatıyor?

Metal ve Su elementlerinin aslında birbiriyle iyi geçinen elementler olduğunu söyleyebiliriz. Metal elementi, Su elementine hayat veren, destekleyen bir elementtir. Ancak; burada bahsettiğimiz Yang Su, okyanus gibi güçlü, gerektiğinde yıkıcı olabilen bir Su. Üzerinde oturan Yang Metalin karakteri ise yine yıkıcı, sert ve ağır bir yapıda. Ancak genelde Toprak elementi ile beslenen ve güçlenen bu Metal elementin, Toprak tarafından desteğini alamadığını görüyoruz. Çünkü sistemde ne Toprak elementi, ne de Ateş elementi mevcut… Bu durumda da Metalin bu yıkıcı etkisi bir parça da olsa zayıflamakta…

Harekete geçmenin ve planlama yapmanın tam da zamanı

Metal elementi sonbaharı, yani hasat zamanını sembolize ederken; Fare ise 12 burçluk döngünün başlangıcının sembolüdür. Eğer ki daha önceki yıllarda farklı niyetlere, projelere yatırım yaptıysanız, bunların meyvelerini toplayacağınız, sonuçlarını izleyeceğiniz, karşılığını alacağınız bir dönemdesinizdir. Aynı zamanda da önümüzde uzanan 12 yıllık yeni döngüye taptaze niyet, proje, düşünce, strateji tohumları atarak da gelecek hedeflere odaklanabilir, yeni başlangıçlara ve hayallere doğru yola çıkabilirsiniz.

Pragmatik ve rasyonel bir şekilde yol almak yerine sezgilerin ve içgüdülerinle hareket et

Bu yolda ilerlerken Farenin kıskanç ve aldatıcı, fırsatçı tarafı sizi test edebilir, yolunuzu değiştirmeye çalışabilir. Ancak sabır ve sarsılmaz bir kararlılıkla açgözlülük yapmadan ilerlemek, içgüdülerinize güvenmek, yol boyunca çıkabilecek aksaklıklardan korunmanızı sağlayacaktır.

Metal Fare yılı, aslında daha önceki yıllarda akıllıca yatırım yapan kişilerin, bu yatırımlarının meyvelerini toplayabilecekleri bir dönem olmakla birlikte, yeni yatırımları da destekliyor. Ancak finansal yatırımlarınızı yaparken Su elementinin bilgeliğinden ve diplomatik yapısından yararlanmalısınız ki, fırsatçılıkla ilerlemeye çalışan hırslı ve kıskanç kişilerin sizi engellemesini önleyebilesiniz. 

Dünyadaki siyasi huzursuzluk, yeni 12 yıllık dönemin başlamasıyla artma eğiliminde

Yang Metal Elementi; Çin Astrolojisinde büyük bir kılıç gibi metaller, yıkıcı silah ile ilişkilendirilir ve Yang Metal gününde doğan kişinin genelde liderlik özelliği vardır. Yang Metal, cesareti, adaleti, eşitliği, savaşçı ruhunu, korkusuzluğu, açık sözlülüğü, haksızlıklarla savaşı, kahramanca yaklaşımları temsil eder.

Günümüzde, Yang Metal kişisi karşımıza iyi bir politikacı, sporcu, avukat, lider, sosyal hakların destekleyicisi; geçmişte ise güçlü komutan, imparator, kral, savaşçı olarak çıkmıştır. İşte tam da bu yüzden, Metal fare yılı, kurulan düzenlerin yıkılmasına, devrimlerin bozulmasına ve yerine yeni fikir ve ütopyaların çıkmasına elverişli bir zemin hazırlıyor. Bu bağlamda da toplumlar, sosyal yapılar, ideolojilerini gerçekleştirmek, sosyal eşitlik ve sivil haklar ve adalet konularına dikkat çekmek için gösteri ve protestolarını gerçekleştirirken çatışma ve isyanlar yaratabilirler. Ancak Yang Metal, Toprak elementinin desteğinden yoksun olacağı için, nispeten daha zayıf olacağından, bu agresif hareketler yoğunluğunu ve şiddetini kaybedecektir.

2020 yılının elementlerinden Metal daha yalnız bir karaktere sahipken, Fare ise sosyal ortamsız yaşayamayan bir burç. Bu çelişkili durum, kimi zaman kalabalıkların ortasında bile yalnız hissetmemize neden olabilir. Ancak, Fare sistemde romantik ilişkileri destekleyen bir “Aşk Çiçeği” yıldızı olarak geçer. Dolayısıyla havada aşk kokusu var… Her ne kadar Yin enerji bizi içe dönmeye sevk ediyor olsa bile, sosyal ortamlarda bulunmanın zararı yok… Metal elementinin desteklediği konular ise güzellikle ilgili olanlar diye düşünürsek, her ikisinin karmasından çıkacak olan sonuç bol bol moda, güzellik ve eğlence sektörlerindeki artış diyebiliriz… Sene ile zıtlığı olanlar için ise cinsellikle-aşkla ilgili konular biraz daha hassaslaşıyor… Aman dikkat evlilik dışı ilişkiler ve sonuçları sizi zora sokmasın…

Her sene, sisteme giren yeni elementlere göre, belirli sektörler para kazanırken, diğerleri de para kaybeder. Ancak, ekonomik büyümedeki yavaşlama, uzun vadeli borsa düşüşleri bu sene de devam ediyor…

Global ekonomi genelde küçülme şeklinde bir gidişat sergilese de; temkinli yatırımlar yaparak, olayı lehinize çevirmek de çok mümkün. Bu senenin elementi olan Metal Elementi, Ateş elementi için Para demek… Dolayısıyla, 2020 Fare senesinde para kazanacak öncelikli sektör olarak; Ateş endüstrileri (borsa, finans, enerji, eğlence, restoran, pazarlama, PR, reklamcılık, moda, hukuk, kimya…) sektörlerini sayabiliriz.

Bu senenin burcu olan Fare ise bir Su elementi… Su elementi ise, Toprak elementi için Para demek… Toprak endüstrileri (tarım, konut, inşaat, emlak, ileri teknoloji, maden, sigorta, bilgisayar software, danışmanlık…) sektörleri için de iyi bir sene. Metal endüstrileri (bankacılık, mühendislik, bilgisayar, araba, makine, kuyumculuk…) aktif ve verimli bir sene geçirecekler. Su endüstrilerinde ise (ulaşım, telekomünikasyon, gemicilik, lojistik, taşımacılık, seyahat, spa…) ciddi bir rekabet söz konusu, çünkü Su elementi için para Ateş elementi ve sistemde uzun bir süredir yok. Ağaç elementi için de Toprak, para demek, ki o da sistemde bulunmuyor. Ağaç elementi sektörleri (tekstil, kâğıt, çevre, moda, yayın, medya, eğitim, dekorasyon, mobilya, ormancılık…) için ise paranın olmadığı ama yine üretimin olduğu bir dönem…

Ateş seneleri insanlara güven verir. Dolayısıyla borsa artışa geçer. Ancak sistemde Ateş elementi hiç kalmadı. Dolayısıyla optimistik hava tamamıyla kayboldu ve yerine Su elementinin temsil ettiği “korku” duygusunu bıraktı. İnsanlar böyle dönemlerde kendi içlerine kapanırlar ve daha az para harcarlar. Bunun sonucu olarak da; ekonomik büyümede yavaşlama, kriz senaryoları, uzun vadeli borsa düşüşleri yaşanacak gibi gözüküyor. Özellikle de Su elementinin zirve yaptığı kış dönemleri, bu düşüşlerin de zirve yapacağı dönemler. Sistemde Ateş elementinin ortaya çıkması ve piyasaların yükselişi 2025 senesinde yaşanacak. Ancak Ateşi besleyen Ağaç elementinin 2022’den itibaren devreye girmesiyle piyasalarda rahatlama da başlayacak.

Ekonomi bir yana; dünyamız her geçen gün kan kaybediyor. Orman yangınları, küresel ısınma, kirlilik her geçen gün daha da büyüyor. Oysa ki bu dünya bizim evimiz aslında. Hiç farkında olmadan bizler de evimizi yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Sistemde çok güçlü olarak bulunan Su elementinin yarattığı etkiler karşısında çok da şaşırmamak lazım. Global ısınma, buzların erimesi ve Su elementinin güçlü olarak görülmesi ile beraber, sel, su baskınları, kuvvetli fırtınalardan dünyamız da nasibini alıyor. Aman deniz trafiğine de dikkat! Ateş elementinin sistemde olmayışının yarattığı yangınlar ve volkan patlamaları ise işin cabası.

Varlığımızın her bir parçası, fiziksel, duygusal ve zihinsel işlevlerimiz de dahil olmak üzere, birçok bakımdan Beş Elementin iç işleyişi tarafından idare ediliyor ve etkileniyor.

Metal elementi Çin tıbbında akciğer, burun, ciltten oluşan solunum organlarını temsil eder. Su elementi ise böbrek, idrar sistemi ve cinsel organlar ile ilişkilidir. Metal elementinin Su elementini desteklediği 2020 yılında Su miktarının aşırı artması ile vücutta da, bu organlarda sağlık problemleri yaşanabilir.

Toprak Elementinin sistemde yokluğu, mide ve sindirim sistemi problemlerine ve de insülin ve diyabet şikâyetlerine yol açar. Bu sene yine geçen seneki gibi Ateş elementinin olmadığını söylemiştik. Ateş elementinin yokluğu ile de kan dolaşımı ve kalple ilgili sorunlarda, enerji düşüklüğünde, bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlarda artış yaşanır.

Fare bir Su elementidir ve sistemdeki suyun artışı Ağaç elementi ile ilgili vücuttaki kemiklerde romatizmal sorunlara da yol açabilir.

Sene içinde, Toprak elementini dengelemek için antioksidanlardan, Ateş elementini artırmak için de COQ 10’den yararlanabiliriz. Bağışıklığımızı yüksek tutmak adına, mevsimsel sebze ve meyveleri tüketmeye, güneşi gördüğümüz açık havalarda kendimizi dışarı atmaya devam…

Bu senenin elementleri olan Metal ve Su elementi, doğaları gereği soğuk elementlerdir. Her ikisi de sonbahar ve kışın Yin mevsimini, yani karanlık, mistik, gizli tarafını temsil ederler. Su elementinin güçlenmesi ile içe dönüş, endişe, korku gibi duyguları daha yoğun hissetmemiz muhtemel. Yin Enerjinin yükselmesi ise depresyona meyilli kişilerde olumsuz birtakım zihinsel ve psikolojik sorunlara neden olabilir, depresyona daha fazla yatkınlık oluşturabilir.

İçinizi ısıtacak samimi eş-dost-arkadaş-aile sohbetlerinin bu konularda ne kadar şifalı olduğunu söylemeye gerek yok herhalde…
Sene genelinden gelen elementlerin makro sonuçları olduğu gibi, mikro düzeyde kendi hayatlarımıza da etkisi var…

Doğum anımızda saat, gün, ay ve yıldan gelen 4 temel etki alırız. Bu etki 4 sütunla ve her sütun da 2 element ile belirlenir. İşte buna da “Kaderin 4 Sütunu” denir. Buradaki 8 elementin birbiriyle olan ilişkisi, kişisel hayatlarımız ile ilgili bilgiler verir. Burada 2020’nin (Yang Metal-Yang Su) etkisi haritalarımıza nasıl etki edecek bir bakalım…

2020’nin uyumlu burçları; Sütunlarınızın birinde (saat/gün/ay/yıl) Öküz, Maymun ve Ejderha olanlar, sene ile uyumlu burçlar olduğunuz için, genelde sakin ve rahat bir dönem geçireceksiniz… Fare ile zıtlığa girecek olanlar ise maalesef 4 Sütunlarında At ve Tavşan Elementleri olanlar… Zıtlık; hareket, kaza ve değişim getirir… Ama eğer siz kendi rızanız ile, değişiklikleri yaparsanız sistem sizi destekler ve çatışma minimuma iner. Anlayacağınız; geleni kabul edip, direnmemekte fayda var. Çatışma olduğu zamanlarda, Fare elementinin uyumlu-dost dediğimiz elementi Öküz olduğu için, sene boyunca, korunma amaçlı olarak, üzerinizde sevdiğiniz herhangi bir “Öküz” sembolünün aksesuarını taşıyabilirsiniz. Genelde arkadaş, meslektaş, aile ilişkilerinde bu sene endişe, hoşnutsuzluk, sıkıntı yaşayacak olanlar ise haritalarında Tavşan Elementi olanlar. Evlilik dışı ilişkiler, ihanetler, seks skandalları bu cezanın konuları… Yine bir korunma olarak “Öküz” sembolünü taşımanız iyi olur.

Doğum seneleri 5 ve 9 ile bitenler için yine olumlu bir sene diyebiliriz. “Koruyucu Melek” dediğimiz yıldız, işlerinizi kolaylaştırmak, arkanızı kollamak için görev başında. Etrafınızda sürekli size yardım etmeye-destek vermeye çalışan insanları gördükçe bu söylediğimi anlarsınız. 

2020 Fare senesi, haritalarında Domuz, Tavşan ve Keçi olanlar için “Aşk Çiçeği” özelliğini taşıyor. Daha çok sosyal ortamlar, romantik arkadaşlar kapıda… Senenin enerjisi ile beraber kendinizi daha bir çekici hissedeceğiniz kesin. Evli olanlara güzel ve uyumlu bir birliktelik, bekâr olanlara ise romantik rüzgârlar getirecek olan bu yıldızın keyfini çıkarın. Eğitim-iş hayatındaki sunum ve toplantılarda da destek verip, ne kadar ikna edici olduğunuzu hissederseniz, işte bu yüzden…

Doğum yılınızı, ayınızı, saatinizi öğrenmek için yazının sonundaki tabloya bakabilirsiniz…

Ama unutmayalım ki haritaları doğru yorumlamak, detaylı bilgiye sahip olmak için aslında her kişinin saat, gün, ay ve yıldan oluşan tam doğum haritasına sahip olması gerekir. Burada verilen bilgiler geneldir. Günler çok sayıda olduğu için belirtilmemiştir.

Her sene ne getirirse getirsin; önemli olan bu haritaları yol pusulası gibi kullanmak. Sene geneli hakkında bilgi sahibi olmak, bize; potansiyelimizi, beklentilerimizi belirleyebilmemiz, yola ne yükle çıktığımızın farkında olmamız, olayları lehimize çevirebilmemiz için bir avantaj sağlar. Size de bu bilginin yol gösterici olması ümidiyle, iyi bir yıl geçirmenizi dilerim…

 

 

İlginizi çekebilir: Doğadaki 5 elementi tanıyor musun: Senin elementin hangisi?

Bahar Gücüyener Pardorokes: 1970 yılında İstanbul’da doğan Bahar Pardorokes Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesinin ardından Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra 2012 senesine kadar çeşitli mimari ofislerde, yurt içi ve yurt dışı projelerde, daha sonra da kendi mimarlık şirketinde aktif olarak çalıştı. 2013 senesinden itibaren ise kişileri, yaşadıkları mekânlar ile uyumlayarak mekânları düzenleme fikri gelişmeye başladı… 2013 senesinden itibaren mesleki bilgisine, Feng Shui öğretisini eklemeye karar verdi. Önce IFSA (International Feng Shui Association) Türkiye temsilcisi Master Esra Koyuncu’nun eğitimlerini tamamladı. Daha sonra Grand Master Raymond Lo’dan Klasik Feng Shui, Çin Astrolojisi ve I Ching eğitimlerini alarak danışmanlık derecesi kazandı. Y. Mimar Banu Olcay Akkiprik ile beraber “madeinfengshui” şirketini kurdu. O günden beri, ev ve işyerlerine, profesyonel Feng Shui danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyor, mekânları, sahipleriyle dengeli hale getirmeye çalışıyor. “Aynı Feng Shui uzmanı gibi mimarın da amacı yaşanılan mekânları iyi işlev görecek şekilde tasarlamak, her mekânda var olacak faaliyete uygun dekorasyon ve düzenleme sağlamaktır. Yaşadığımız mekânlarda, yaşam enerjisini yok saymamız mümkün değil. Bu enerjinin, mekân içinde mükemmel şekilde akması, içinde yaşayanlara da mutluluk sağlık, denge getirir. Bütün tarihsel süreçte ve şimdi günümüzde yine hepimiz, huzur ve mutluluk peşinde değil miyiz?”

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale