X

Cildiniz için retinoid kullanımıyla ilgili bilmeniz gereken her şey

Yaşlanma, akne, güneş lekesi gibi belli başlı cilt sorunları denince akla gelen ilk şey retinoid. Ancak birçoğumuz retinoidle ilgili doğru bilgiye sahip değiliz. Nedir, hangi besinlerde bulunur, cilt için önemli midir, hepsinin cevabını yazımızda derledik.

A vitamini nedir?

Retinoid de denilen A vitamininin doğal kaynakları arasında hayvansal gıdalar ve bitkiler yer alır. Bu hayvansal gıdalar arasında ciğer, bazı balıklar, yumurta sarısı ve tereyağı gösterilebilir. Bitkisal kaynaklı A vitamini içeren besinler ise beta-karoten (havuç, tatlı patates, kavun, lahana, brokoli) içeren karotenoid provitaminler olarak anılır ve vücut tarafından kullanılabilir bir A vitamini formuna dönüştürülüp daha sonra büyüme, görme, bağışıklık sistemi ve hücre bölünmesi için kullanılır.

A vitamininin cilt bakımında birçok farklı ismi vardır. En çok kullanılan ve ilk akla gelenlerden biri olan Retin-A, retinoik asit içeren bir kremin ismiyle patenti alınmış durumda. Temelde akne tedavisinde kullanılan bu tür ürünler, birçok cilt türünde çok başarılı sonuçlar vermiş olmasına rağmen genç görünümlü ciltlerde uzun süreli kullanımda bazı beklenmedik yan etkiler yaratabiliyor. Nedir bunlar?

Cilt için neden A vitamini kullanmalıyız?

Retinoidler ciltte pek çok güzel iş yapar. Retinoidlerin, yapılan sayısız çalışmayla kanıtlanmış faydalarından bazılarını şöyle sıralamak mümkün:

– Hücre döngüsünü artırma – Daha az akne, cilt renginde düzelme, cilt renginde parlaklık
– Kolajen yıkımını azaltma ve kolajen üretimini artırma – Daha sıkı bir cilt, kırışık çizgilerinde açılma
– Ciltteki glikosaminoglikanları artırma – Daha fazla nem, daha güçlü cilt

Cilt için neden A vitamini kullanmamalıyız?

A vitamini kullanırken dikkat gerektiren en önemli noktalardan biri toksik retinoid. Birçok otorite, az miktarda ciltte kullanılan retinoidin gerçekten kanserojen veya teratojenik olup olmadığı konusunda kesin bir fikre varmış değil. Ayrıca, retinoidin yan etkileri de dikkate alınması gereken bir başka nokta. Kuru, pul pul ve kızarmış bir cilt çok rahatsız edici olabilir. Daha düşük konsantrasyonlarda, düşük frekansta retinoid kullanımı gibi çözümler türetilse de hala birçok kişi cildine A vitaminini kabul ettirmek için çeşitli planlar hazırlıyor.

Ürünlerin içindeki başka maddeler retinoik asitten çok daha toksik olabilir. Birçok ürünün içinde paraben ve BHT yer alıyor. Ticarileşmiş ve reçete edilmemiş retinol ürünlerinde parfüm, yapay renklendirici ve petrokimyasallar da bulunabiliyor. Öte yandan cildiniz derin bir şekilde derisini döktüyse, güneşe karşı çok daha hassas hale gelebilir. Bu durumda kullandığınız güneş kremlerinin birçoğunun içinde bulunan maddeler, bazı cilt kanserlerinin oluşumunu hızlandırabilir.

Retinoid cillte nasıl kullanılmalı?

Bunun için üç seçenek var:

1. Reçeteyle satılan retinoid ürünler, en hızlı sonuç verenlerdir. 4-12 hafta içinde sonuç veren bu ürünler, aynı zamanda istenmeyen yan etkilerin en çok görüldüğü ürünler. Yeni nesil, daha nazik ürünler de mevcut ancak bunların da içinde paraben ve diğer istenmeyen içerikler bulunabiliyor. Ürününüzü alırken içeriğine dikkat etmeyi unutmayın.

2. Reçetesiz retinol ürünleri de geniş ölçekli başarı imkanı ve kaliteli içerik sunuyor. Ancak kendi başına stabil olmayan bir içerik olan retinolün usulüne uygun paketlenmesi ve BHT ile kombinlenmesi gerekiyor. Bu da beklentilerinizi biraz daha ertelemeniz ve sonuç almak için daha uzun süre beklemeniz gerektiği anlamına geliyor.

3. Karotenoid, A vitamini veya benzer içerikler açısından zengin olan doğal yağlar da son yıllarda gittikçe popüler olmaya başladı. Kuşburnu çekirdeği yağı, yalancı iğde yağı, argan yağı, siyah frenküzümü yağı ve brokoli çekirdeği gibi doğal ürünler de yavaş ama etkili bir retinoid kaynağı sunuyor.

Retinoid kullanılmalı mı?

Kendi cildiniz için neyin doğru olduğuna siz karar vermelisiniz. Önceliğiniz nedir? Eğer kırışıklarınızı ve güneşin verdiği zararlı etkileri azaltmak istiyorsanız, retinoid tedavisine başvurabilirsiniz. Eğer toksik olmayan ve doğal bir çözüm bulmak sizin için öncelikliyse, o zaman retinoid içeren formüller yerine A vitamini açısından zengin bitkisel yağlara yönelebilirsiniz.

Beslenme yoluyla A vitamininin ciltteki faydalarından yararlanmak mümkün mü?

Evet teorik olarak mümkün ancak cilde sürülerek alacağınız etkiyle kıyaslanamayacak düzeydedir. Yani, A vitamini açısından zengin olan karotenoid gıdalar birçok kanser riskini ve çeşitli göz hastalıkları riskini azaltır. Durum böyle olunca, neden A vitamini açısından zengin gıdalar almayasınız ki? Ancak sırf A vitamini almak uğruna içeriğine güvenmediğiniz besin takviyelerine yönelmeyin.

İlginizi çekebilir:

Göz altındaki koyu renk halkalardan tamamen kurtulmak mümkün mü?

C Vitamininin canlandırıcı etkisini yüzünüzde keşfedin

Kaynak: MindBodyGreen

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale