X

Cildimiz neden yaşlanır? Korumak için neler yapılmalıdır?

Cildimizin yaşlanmasının birçok nedeni var. Bunlardan bazıları bizim kontrolümüz dışında olsa da, aralarında yapacağımız değişikliklerle yaşlanma sürecine etkisini azaltacağımız etkenler de mevcut.

Yaşımız ilerledikçe yüzümüzdeki çizgilerin belirginleşmesi, genç görünümümüzü kaybetmemiz, cildimizin daha kuru ve ince hale gelmesi gayet normal. Tıpta içsel yaşlanma olarak adlandırılan bu değişiklikleri büyük ölçüde etkileyen şey ise genlerimiz.

İçsel yaşlanmayı genlerimiz, dışsal yaşlanmayı ise çevresel faktörler ve yaşam şeklimiz etkiler. 

Fakat cildimizi etkileyen yaşlanmanın çevresel ve yaşam şekliyle ilgili olan nedenleriyle ilgili yapabileceğimiz bazı şeyler bulunmakta. Aşağıda dışsal yaşlanma olarak adlandırılan süreci etkileyen faktörleri ve dermatologlar tarafından önerilen bazı ipuçlarını sıraladık:

1- Yeterince uyuyun

Yetersiz uyku, kısa vadede koyu halkalar oluşmasına ve cildin soluk görünmesine, uzun vadede ise erken yaşlanmaya neden olur. Kortizol ve yağ üretimini arttıran stres hormonlarının gece normal seviyelere düşmesiyle, derideki hücreler kendilerini onarma ve canlanma şansı yakalar. Yeterince uyumamak ise derinin kendini yenilemesini engelleyecektir.

2- Sigara içiyorsanız, bırakın

Sigara, cilt yaşlanmasını hızlandırıcı etkiye sahiptir. Yüzün mat ve soluk bir görünüm kazanmasına, ayrıca yüzde kırışıklıklara neden olur.

3- Sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzenini takip edin.

Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, taze meyve ve sebze yemek erken cilt yaşlanmasını önlemekte. Ayrıca fazla şeker ve rafine karbonhidrat tüketiminin yaşlanmayı hızlandırdığı da bulgular arasında.

İlginizi çekebilir: Cilt güzelliğine düşman 4 besin

Taze meyve ve sebze yemek erken cilt yaşlanmasını önlüyor.

4- Sürekli aynı yüz ifadelerini yapmaktan kaçının

Yüz ifadeleri, deri altındaki yüz kaslarının kasılmasına neden olur. Eğer uzun yıllar boyunca aynı kasların kasılmasına neden olan mimiklerde bulunursanız, derideki çizgiler kalıcı olarak belirginleşir. Çözüm olarak güneş gözlüğü kullanmanız, gözleri kısmaktan kaynaklanan çizgilerin oluşumunu yavaşlatacaktır. Bu noktada yüz kaslarını çalıştırarak çizgi ve kırışıklık oluşumunu yavaşlatan yüz yogası da oldukça işe yarayan bir yöntemdir.

Temel yaşlanma karşıtı yüz bakım hareketleri için ;

5- Daha az alkol tüketin

Birçok cilt problemiyle de bağlantısı olan fazla alkol tüketimi, cildinize yapabileceğiniz kötülükler arasında yer alıyor. Ciltte su kaybına yol açan alkol, zaman içinde daha yaşlı görünmemize neden oluyor.

6- Egzersiz yapın

Bazı araştırmalar gösteriyor ki, orta düzeyde egzersiz kan dolaşımını ve bağışıklık sistemini geliştiriyor. Bu ise cildimizin daha genç bir görünüme kavuşmasını sağlıyor.

7- Cildinizi nazikçe temizleyin

Fırçalayarak ya da sertçe ovarak temizlemek, cildinizi tahriş edecektir. Bu da cilt yaşlanmasını arttıracaktır. Dolayısıyla, cildinizteki makyajı, kiri ve diğer şeyleri tahrişe neden olmayacak şekilde nazikçe yıkayarak çıkarmalısınız.

İlgili yazı: Yüz temizliğinde dikkat edilmesi gereken 7 önemli konu

Fırçalayarak ya da sertçe ovarak temizlemek cildinizi tahriş eder.

8- Kullandığınız ürünlerde seçici ve dikkatli olun

Yüzünüz için her gün nemlendirici kullanın. Cildi nemlendirmek, onun daha genç bir görünüm kazanmasını sağlar. Cildinizi yakan ya da uygularken rahatsız eden ürünleri kullanmayın.

9- Kullandığınız ürünlere zaman verin

Bir üründen hızlıca diğer ürüne geçmek cildiniz adına iyi bir fikir değil. Ciltteki ölü hücrelerin atılıp yerine yenilerinin gelmesi, 30 günlük bir döngüde gerçekleşir. Dolayısıyla yeni başladığınız bir ürünün cildinizde sağladığı değişiklikleri görebilmek için bir aydan fazla bir süre beklemelisiniz. Kullandığınız ürünün yaşlanma karşıtı etkisi var ise, bu süre daha da uzun olacaktır. Çünkü cildin yeniden kolajen ve elastin üretmesi 4 aylık bir süreci kapsar. Bu yüzden kullandığınız ürünleri çok hızlı değiştirmek yerine, sabırlı olup etkisini görmeyi beklemelisiniz.

10- Cildinizi güneşten koruyun

Dermatologlara göre güneş ışığı, cilt yaşlanmasının temel nedeni. Güneş ışınlarının bulutlu, yağmurlu ve hatta karlı havalarda bile cildinize ulaştığını düşünürsek her gün güneş kremi kullanmanın temel bir alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini de anlarız. Ayrıca cam, güneş ışınlarını engelleyen bir yapıya sahip olmadığı için sadece dışarıda değil, içeride de güneşten koruyucu etkili kremler kullanmalıyız.

Son olarak; asla geç kalmış sayılmazsınız

Erken yaşlanma belirtilerine sahip olsanız bile, yukarıda saydığımız değişiklikleri uygulayarak, cildinize yeniden canlanması ve zarar gören hücrelerini yenileyebilmesi için şans verebilirsiniz.

Son zamanlarda hem güneşten koruyan hem de yaşlanma karşıtı etkisi olan ürünler bulmak mümkün. Yves Rocher’nin 50 faktör güneş korumalı yaşlanma karşıtı yüz kremi, sizi hem içeride hem de dışarıda korumakla kalmaz; ultra hafif akışkan dokusu sayesinde kolay kullanım sağlar. Ayrıca güneş lekelerinin oluşumunu engelleyerek ve cilt tonunu eşitleyerek, sizi güneş kaynaklı cilt yaşlanmasından korur.

 

Cilt yaşlanmasında etkili olan faktörleri ve yaşlanma sürecini geciktirmek için yapılabilecekleri ele aldığımız bu yazı Yves Rocher’Yves Rocher’nin desteğiyle hazırlanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale