X

Fiziksel çekiciliğin eşit seviyede olmaması, ilişki kalitesini olumsuz etkiliyor

1990’lı yılların sonlarında, Hollywood’ta çekilen sitcomların başarısının çok basit bir formülü vardı: Ortalama yakışıklılıktaki komik bir erkekle çekici bir kadını eşleştirmek.

Leah Remini ve Kevin James

The King of Queens dizisinde başrolleri paylaşan Kevin James ve Leah Remini bunun en güzel örneklerinden. Aynı durum Everybody Loves Raymond, According to Jim ve diğer bir çok dizide gözlemlenebiliyor. Bu dizilerde genelde çiftler arasındaki iletişim ön plana çıkarılıyor, kadın ve erkek karakter arasındaki fiziksel uyumsuzluk göz ardı ediliyordu.

Peki, birlikte olan kadın ve erkeğin fiziksel olarak eşit seviyelerde çekici olması gerçekten önemli mi? Eğer önemliyse bu durum çiftler arasındaki iletişimi nasıl etkiliyor?

Kadın ve erkek arasındaki fiziksel uyumsuzluğun ilişki kalitesi üzerindeki etkisi yıllardır tartışılan ve cevabı hala tam olarak bulunamamış bir konu. Bu konuya biraz daha teorik ve bilimsel araştırmalara dayalı bir çerçeveden inceleyerek cevap arayacağız.

Çiftler Arasındaki Fiziksel Uyumluluk

Eğer fiziksel çekiciliğinizi 1 ile 10 arasındaki bir skala üzerinden değerlendirmenizi isteseydik, bu skalada nereye düştüğünüzü az çok tahmin edebilirdiniz.  Bu durum, Walster ve çalışma arkadaşlarının 1968 yılında ortaya attıkları ve herkesin kendi kulvarında yarıştığını savunan ‘eşleştirme hipotezi’yle örtüşen bir davranış. Eşleştirme hipotezine göre, her birey fiziksel olarak kendisiyle aşağı yukarı aynı seviyede olan kişilerle beraber olma eğiliminde. Fakat 1990’lardaki sitcomlara geri dönecek olursak, eşleştirme hipoteziyle bağdaşmayan bir durum söz konusu.  Eşler arasındaki fiziksel uyumsuzluk bir çok iletişim problemini beraberinde getirebiliyor. Bunun nasıl olduğu ise hala tartışma konusu.

Bunu iki farklı kavramla açıklayabiliriz: Çift değeri uyuşmazlığı ve bağlılık gücü

Çift değeri uyuşmazlığı

Çift değeri uyuşmazlığı, taraflardan birinin karşı tarafla herhangi bir konuda uyumsuz olduğunu düşünmesiyle ortaya çıkar. Yani, karşınızdaki kişinin size kazandırdıkları açısından kendinizden daha değerli ya da değersiz olduğunu düşündüğünüz zaman, karşınızdaki kişiyle iletişim problemleri yaşayabilirsiniz.

Sidelinger ve Booth-Butterfield’ın araştırması bu uyumsuzluğun çiftler arası iletişimde nasıl problem yaratacağıyla ilgili güzel bir örnek sunuyor:

‘’ Çiftlerden biri karşı tarafın daha yüksek bir değerde olduğunu düşündüğünde, daha kıskanç ve daha bağışlayıcı olabiliyor. Mesela King of Queens dizisinde Kevin James’in oynadığı karakter, Leah Remini’nin oynadığı karaktere karşı oldukça kıskanç tavırlar sergiliyor ve yaptığı bir çok şeyi affediyor. Bu davranışların temelinde ise partneri kaybetme korkusu yatıyor. ‘’

Bağlılık gücü

Güç dinamikleri, çiftler arası iletişimin kalitesini belirleyen en önemli etmenlerden biri. Güç dinamiklerinin içinde en etkili olan ise, bağlılık gücü. Bağlılık gücü algısı, taraflardan birinin kendi bağlılığını partnerininkiyle karşılaştırması sonucu ortaya çıkan bir kavram. Yine King of Queens dizisinden örnek verecek olursak, Kevin James’in oynadığı karakter, Leah Remini’nin oynadığı karakterin çekiciliği nedeniyle daha fazla ilişki seçeneğinin  olduğunu düşünerek, ilişkide daha az bağlılık gösteren taraf olduğunu düşünüyor.

İlginç şekilde bu durum, problem yaşandığı durumlarda çiftlerin karar alma aşamasını etkiliyor. Taraflardan biri partnerine daha fazla bağımlı olduğunda, şikayetlerini ya da problem olarak gördüğü durumları geri çekebiliyor.

Genel olarak baktığımızda, çift değeri uyuşmazlığı ve bağlılık gücü kavramlarının, çiftler arası fiziksel uyumsuzluğun iletişimi ve ilişki kalitesini nasıl etkilediğini açıklayabildiğini görüyoruz. Ancak her fiziksel uyumsuzluk olan ilişkide problem yaşanması gibi bir durumun olmayacağının da altını çizmekte fayda olacaktır. Fiziksel olarak eşit derecede çekici olmayan ancak çok mutlu ve sağlıklı birliktelikler yaşayan çiftler de var.

Sonuç olarak, çok erken yaşlarda fiziksel özelliklerimizin ve çekicilik seviyemizin farkına varıyoruz ve bu durum ilişkilerimizi etkiliyor. Geçmiş yıllarda yapılan bir araştırmada, yalnızca bir kaç aylık bebeklere gösterilen yüz fotoğraflarında bebeklerin çekici olan yüzlere daha uzun süre baktığı sonucuna varılmıştı. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi, bu oldukça derin bir konu ve üzerine yapılan çalışmalar hala devam ediyor.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. tıklayınız. 

 

 

Kaynaklar:

Psychology Today

Sidelinger, R. J., & Booth-Butterfield, M. (2007). Mate value discrepancy as a predictor of forgiveness and jealousy in romantic relationships. Communication Quarterly, 55, 207-223.

Walster, E., Aronson, V., Abrahams, D., & Rottman, L. (1968). Importance of physical attractiveness in dating behavior. Journal of Personality and Social Psychology, 4, 508-518.

Merve Dökmeci: Lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Boğaziçi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığım 4 yıl boyunca uzmanlık deneyimimi üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminde (BÜREM), bireysel danışmanlık ve grup çalışmaları ile edindim. Bu süreç zarfında sempozyum ve kongrelerin organizasyonunda, ve çeşitli bilimsel araştırma projelerinde yer aldım. Mindfulness Temelli Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne olan ilgim ve araştırmalarım sonucunda, öz şefkatin kişilerarası kabul-red ve duygusal tepkisellik arasındaki ilişkiye olan etkilerini incelediğim tezimle birlikte, yüksek lisans eğitimimi yüksek onur derecesiyle tamamladım. ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı’nda doktor adayı olarak bilimsel çalışmalarımı ve uzmanlık eğitimimi sürdürüyorum. Doktora eğitimimle birlikte Bilgi Üniversitesi’nde başlayan akademisyenlik yolculuğuma ise, MEF Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Akademideki çalışmalarımın yanı sıra, kurucusu olduğum Uniqus Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık merkezinde, beden farkındalığı ile travma çözümlemesi ve stres yönetimi üzerine psiko-biyolojik bir yaklaşım olan Somatik Deneyimleme’yi mindfulness pratiğime entegre ederek; bireylere psikolojik danışmanlık, kurumlara ise seminer ve eğitim destekleri veriyorum. Büyük bir heyecanla çalıştığım ruh sağlığı alanındaki bilgi birikimimi paylaşma merakımın ve yazmaya olan tutkumun beni 2013 yılında buluşturduğu Uplifers’ta, editör olarak ilgi duyduğum konularda araştırmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale