X

Çift terapisi nasıl fayda sağlar, terapi sürecinde hangi teknikler kullanılır?

Her ilişkide çatışmaların, anlaşmazlıkların olduğunu sanıyoruz ki birçoğumuz kabul edebiliriz. İletişim sorunları, sadakatsizlik, güven problemleri, kırgınlıklar, umutsuzluklar ve benzeri birçok olumsuz duygu ve durum çiftlerin birbirlerinden uzaklaşmalarına, geçim mücadelesi vermelerine neden olabiliyor. Hele bir de birden fazla problemle aynı anda karşılaşıldığında partnerler arasında uyumu ve mutlu bir birlikteliği sağlamak fazlasıyla zorlaşabiliyor. Böyle durumlarda partnerler arasında yeniden sağlıklı iletişim sağlamak, aralarındaki bağı güçlendirmek ve sorunlarını çözmeleri için rehberlik etmek için çift terapisi etkili bir çözüm olabiliyor.

Çiftler neden çift terapisine başvurur?

Çiftler aşağıdaki durumlara benzer birçok nedenden çift terapisine başvurabiliyor:

  • Aldatma veya aldatmadan sonra güveni yeniden inşa etme
  • Fiziksel, duygusal veya cinsel tatminsizlik
  • Travmanın üstesinden gelme
  • Geçiş sürecinin içerisinde olma
  • Çelişen görüşlere sahip olma
  • İlişkideki kıvılcımı yeniden alevlendirme
  • Kısırlık
  • Yas süreci ile baş etme
  • Kaybolmuşluk hissi
  • Geniş aile çatışması
  • Finansal sorular
  • Üvey ebeveynlik
  • Kariyer baskıları veya iş değişiklikleri gibi çeşitli zorlayıcı durumlar çiftlerin çift terapisine başvurmalarının en yaygın nedenleri arasında yer alıyor.

Çift terapisi nasıl fayda sağlar?

Çift terapisi sayesinde partnerler:

  • Birbirlerini daha iyi anlayabiliyor
  • İlişkilerindeki sorunları tanımlayabiliyor
  • İletişim becerilerini güçlendirebiliyor
  • Çatışmaları çözmek için adım atabiliyor
  • Birbirlerini ‘gerçekten’ dinleyebiliyor
  • İlişkilerinin kalitesini artırabiliyor
  • Öfke kontrolü yapabiliyor
  • Bağlılıklarını güçlendirebiliyor ve en önemlisi birlikteliklerine daha mutlu bir şekilde devam edebiliyorlar.

Psikoloji alanında çiftlerle yapılan birçok çalışma, çift terapisinin etkinliğini ortaya koyuyor ve verimli sonuçlar alındığını kanıtlıyor. Araştırmalar, partnerlerin çift terapisi sayesinde başta affetme olmak üzere olumlu duygular pekiştirdiklerini; problem çözme becerilerini iyileştirdiklerini, sorunlarını çözüme kavuşturabildiklerini ve ilişkideki doyumun, memnuniyetin arttığını gösteriyor.

Çift terapisine başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Eğer partnerinizle aranızda çözülmesi gereken birtakım anlaşmazlıklar olduğunu düşünüyorsanız ya da birlikteliğinizi güçlendirmek, birbirinizi daha iyi anlamak istiyorsanız ve bu nedenle çift terapisine başlamayı düşünüyorsanız önce kendinizi bu sürece çok iyi hazırlamalısınız.

Şöyle ki; ilk seanstan itibaren açık fikirli ve dürüst olmanız gerektiğini asla unutmamalısınız. İlişkinizle ilgili duygularınızı ve ilişkinizde neleri geliştirmek istediğinizi önden belirlemek, terapistinizin sizin için elinden gelenin en iyisini yapmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, partnerinizle ortak bir paydada buluşmanızı da sağlayabilir.

Çift terapisinde duygularınızı açık ve dürüst bir şekilde ifade etmeniz, terapistinizle samimi bir ilişki geliştirmenizi ve süreçten maksimum fayda sağlamanızı kolaylaştıracaktır. Benzer şekilde, gittiğiniz terapiste süreç sonundaki beklentinizin ne olduğunu açık şekilde söylemek, ilişkinizi nasıl iyileştirmek istediğinizi tüm detaylarıyla paylaşmak yol haritanızın çok daha kısa sürede belirlenmesine yardımcı olacaktır.

Diğer yandan, partnerinizi suçlayıcı bir tutumdansa ilişkide yaşadığınız zorlukların sizi nasıl etkilediğini tartışmak ve terapi boyunca ‘ben dili’ kullanmaya dikkat etmek de sorunların çözümüne ulaşmak için gerekli olan iletişim kanallarının sürekli açık kalmasına zemin oluşturacaktır.

Bunların tam tersine terapi süresince terapistinizden partnerinizden sır saklamasını istemek, “Her zaman” veya “hiçbir zaman” gibi kesin yargılar içeren cümleler kullanmak, gerçekleri saklamaya çalışmak ve yaşananları olduğu gibi yansıtmamak gibi tutumlarsa iletişim kanallarının bloke olmasına, güvensizlik duygusunun açığa çıkmasına ve terapi sürecinden yeterince faydalanamamanıza hem zamanınızın hem de paranızın boşa gitmesine neden olabilir.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğunuzda hem kendinizin hem de partnerinizin sürece hazır olduğunu düşünüyorsanız, işte o zaman çift terapisinden gerçek anlamda verim alabilir, ilişkinizi güçlendirebilirsiniz.

Çift terapisi konusunda birçok farklı yaklaşım bulunsa da temelinde hepsi partnerlerin birbirlerini daha iyi anlamalarına ve ilişkilerini daha sağlıklı bir noktaya taşımaya hizmet ediyor. Öte yandan, farklı teknikler çift terapilerinde kullanılabiliyor. En yaygın çift terapisi teknikleri arasında şunlar yer alıyor:

Çift terapisinde kullanılan teknikler

1. Yansıtma tekniği

Yansıtma tekniği, çift terapisi bağlamında kullanıldığında, çiftlerin savunuculuğun bir çatışmaya girmesini önlemeye yardımcı olur. Her iki partnerin de duyulduğunu, dinlendiğini hissetmesini sağlar. Yansıtma tekniğinde bir taraf konuşurken diğer taraf dinler ve duyduklarını kendi cümleleriyle tekrar eder; yani yansıtır. Bu sayede yanlış anlaşılmalar önlenebilir. Ancak bu teknikteki kritik nokta gerçekten içten bir şekilde dinlemek ve yansıtmaktır. Alaycı ya da tepeden bakan bir yaklaşımla sözler tekrar edilmemelidir; aksi halde daha büyük bir anlaşmazlık oluşabilir.

2. Fiziksel temas

Çiftlerin birliktelikleri ne kadar uzun sürerse sürse bazı hassas konuları gündeme getirmek zor olabilir. Reddedilme, yargılanma, cinsel uyumsuzluk gibi birçok çift için zorlayıcı olan konular konuşulmadıkça halının altında süpürülebilir. Fakat konu ne kadar zorlayıcı olursa olsun çözüme kavuşmadıkça ilişkinin başarısını tehdit eder. Partnerlerin zor bir konu hakkında konuşmalarını kolaylaştırmak için fiziksel temas yardımcı olabilir. Yakınlaşmak, el ele tutuşmak veya sarılmak gibi besleyici fiziksel dokunuşları kullanmak önemlidir. Bu fiziksel dokunuşlar her iki tarafın da gardını indirmesini kolaylaştırır ve zorlu konuşmalarda mümkün olan en iyi sonucu sağlayabilir.

3. Gottman Tekniği

Çift terapisi dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Gottman Tekniği, çiftlerin ilişkilerindeki çatışmaları yönetirken birbirlerini anlamalarını derinleştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Ayrıca, yakınlığı ve uyumun artmasını da destekler. Bu teknik iki tarafın da duygularına, düşüncelerine, geçmişlerine odaklanan bütüncül bir yöntemdir ve ilişkideki sorunlara farkı bakış açılarıyla yaklaşarak işlevsiz duygu, düşünce ve davranışları fark edip kaldırmayı hedefler.

4. 6 saniye öpücük

Gottman Tekniği’nin yanı sıra Gottman Enstitüsü’nün kurucusu Dr. John Gottman, çiftlerin aralarındaki sorunları konuşmaya başlamadan önce 6 saniyelik bir öpücükle işlerin daha iyi gitmesini sağlayabileceklerini de savunuyor. İçten bir öpücük, tıpkı zorlayıcı konuları konuşurken fiziksel temasın kolaylaştırıcı etkisi gibi süreci iyileştirmeye destek olabilir.

5. Silahsızlandırma Tekniği

İyi Hissetmek El Kitabı’nın yazarı David Burns, Silahsızlanma Tekniği’ni Etkili İletişimin Beş Sırından biri olarak anlatır ve Silahsızlandırma Tekniği’ni diğer kişinin söylediklerinde açıkça yanlış, mantıksız veya abartılı görünse bile gerçeği bulmak olarak tanımlar. Bu teknik gerginliği azaltma ve diyalog için fırsat yaratmaya izin verir; böylece güçlü ve anlaşılır bir iletişim kurmanın önü açılmış olur.

6. Olumluyu görebilme

Odaklandığımız her şey büyür ve bu durum ilişkiler için de geçerlidir. Diğer bir deyişle, eğer partnerler her zaman ortaya çıkan sorunlara odaklanırsa, ilişkilerinin çoğu büyüyen sorunlarla dolu olacaktır; önemli olan pozitif olanı görebilmektir. 1986’da David Cooperrider, pozitif, güçlü yönlere dayalı bir değişim yaklaşımını sundu ve ilişkilerde keşife, takdire, pozitifliğe odaklanılması gerektiğine dikkat çekti. Partnerlerin ilişkilerindeki olumsuzluklara, kötü giden şeylere odaklanması yerine iyi olanı, güzel olanı görmelerinin aralarındaki bağı güçlendirebileceğini savunan bu teknik, ortak hayaller kurarak ve ilişkilerindeki iyi giden her şeyi yeniden keşfederek partnerler arasındaki bağın güçleneceğini savunuyor.

7. Zaman aşımı yöntemi

Çiftler, öfkeden pişman olacakları bir şey söylemekten veya yapmaktan kaçınmak için gerginliklerin yüksek olduğu zamanlarda ayrı kalmaları gerektiğini bilirler; ancak çoğu zaman bunu uygulayamazlar. Zaman aşımı tekniği ise kısaca mola vermek anlamına gelir. Kriz anlarında ya da duygusal olarak zorlayıcı bir zamanda konuşmaya ara vermek, partnerlerin birbirlerine kırıcı sözler söylemelerini önler ve daha kontrollü tepkiler vermelerine yardımcı olur.

8. Anlaşılmaya değil, anlamaya çalışma

Anlaşılmak, elbette ki hepimizin ihtiyacı ancak anlamaya çalışmak da ilişkiler için oldukça kritik. Erich Fromm’un Sevme Sanatı adlı kitabında, iki insan arasında bir sevgi birliğine sahip olmak için üç unsurun var olması gerektiğini belirtir: Saygı, ilgi ve bilgi. Partnerinizi tanımak, birbirinizle güvene dayalı ve sevgi dolu bir bağ kurmanın çok önemli bir parçasıdır; çift terapisinde partnerlerinin karşı tarafı anlamaya çalışmaları süreci kolaylaştırmaya yardımcı olur.

9. Imago Tekniği

1980 yılında Dr. Harville Hendrix ve Dr. Helen LaKelly Hunt tarafından geliştirilen Imago ilişki terapisi, tıpkı Gottman Tekniği gibi bu alanda en sık başvurulan yöntemlerden biridir. Bu teknik, yetişkin ilişkileri ile çocukluk deneyimleri arasındaki bağlantıyı vurgular. Imago Tekniği, çocukluk çağı travmasını anlayarak, çiftleri daha empatik ve birbirlerini daha anlayışlı hale getirmeyi amaçlar. Bir problemi çözmeye odaklanmadan önce çiftler arasında güvenli bağ inşa etmeyi hedefler.

10. ‘Icebreaker’ (buzkıran)

Icebreaker yani buzkıranları, en zorlayıcı anlarda ortamı ısıtan bir konu, davranış, söz veya eylem olarak düşünebilirsiniz. Partnerler arasındaki iletişimin yıkıcı bir hal almaması için bir buzkıran ortamdaki sükuneti sağlayabilir. Bu teknik romantik olmayan sosyal ilişkilerde de kişilerarası iletişimi iyileştirmek için kullanılabilir.

Tüm bu teknikler ve çok daha fazlası çift terapilerinde kullanılabilir. Siz de partnerinizle aranızda çözmeniz gereken sorunlar olduğunu ve ilişkinizin taze bir soluğa, etkili bir rehbere ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız bir profesyonelden destek alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çift terapisi sürecinde en sık karşılaşılan problemler ve baş etmeye yardımcı ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale