X

Çiçekten gelen bir yağ: Aspir yağı nedir, faydalı mıdır, nasıl tüketmek gerekir?

Aspir yağı yüksek ve düşük sıcaklıklara karşı dayanıklı aspir çiçeğinden elde edilen bir yağ türüdür. Aspir çiçeği ise deve dikenine benzeyen, sarı renkli bir bitkidir. İçerisinde oleik asit ve linoleik asit bulunmaktadır. İki şekilde elde edilir. Oleik asit içeriği aspir çiçeği tohumundan elde edilirken linoleik asit içeriği ise aspir çiçeği yapraklarından elde edilir.

Piyasadaki aspir yağlarının çoğu aspir çiçeği tohumundan elde edilir. Bu nedenle de oleik asit içeren aspir yağı çeşidi piyasada daha çok kullanılır.

Aspir yağında doymuş yağ oranı az iken, doymamış yağ oranı fazladır.
Oleik asit; Omega-9 yağ asididir. Aspir yağında olduğu gibi zeytinyağında da bol miktarda bulunur.
Linoleik asit; Omega-6 yağ asididir. Dışarıdan alınması gerekli bir yağ asididir. Ancak belirli bir dozu vardır, aşılmamalıdır.

Aspir yağının faydaları nelerdir?

  • Kalp-damar sağlığına iyi gelir. Doymamış yağ içeriği sayesinde damar sertliği, kalp krizi gibi hastalıkların riskini azaltır.
  • Kan şekerini dengelemeye yardımcıdır.
  • Cilt ve saç sağlığına iyi gelir, akneleri iyileştirdiğine dair çalışmalar mevcuttur.
  • Menstrüasyon dönemi sorunlarına iyi gelir.
  • İştahı azaltmaya yardımcı olduğu görülmüştür.
  • İltihap söktürücü etkisi vardır ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcıdır.
  • Tansiyon düşürücü etkisi vardır.
  • Kas ağrılarına ve romatizmaya iyi geldiğinden kemik ve kas sağlığını desteklemektedir.

Faydalarının yanı sıra aspir yağı kandaki kötü kolesterolü düşürdüğü gibi, iyi kolesterolü de düşürür. 

Ayrıca fareler üzerine yapılmış bir çalışmada, felç riski olanlarda böbrek hasarına yol açtığı görülmüştür. Görülen alerji benzeri semptomlar da alerjiye yol açma riskinin yüksek olduğunu göstermektedir.

Aspir yağının donma noktası düşüktür. Aspir yağı eklenen salatalarınızı buzdolabına rahatlıkla koyabilir ve tüketmek istediğinizde yağın çözülmesini beklemek zorunda kalmadan tüketebilirsiniz.

Kızartma işleminde de aspir yağı kullanılabilir. Buharlaşma noktası yüksektir, bu yüzden kızartma sonucu içeriği bozulmaz, serbest radikal üretmez. Ancak kızartma ile yapılan besinlerin biyoyararlanımı azalır ve yağ çektikleri için kalori değerleri olumsuz etkilenir. Dolayısıyla kızartma yapmak faydalı bir seçim olmayacaktır.

Damar sertleşmesi, yüksek ateş, öksürük, ağrı, solunum problemleri, darbe kaynaklı yaralanmalar, kan pıhtılaşma sorunları, felç, tümör, kalp hastalıklarının ilaçlarında aspir yağına rastlanmıştır.

Aspir yağının kilo vermeye etkisi var mıdır?

Aspir yağının doğrudan kilo kaybı sağladığı ile ilgili çalışmalar yetersizdir. Ancak çalışmalarda aspir yağı tüketiminin vücut ağırlığını azaltmasa da, karın bölgesi yağ oranının azalmasında etkili olduğu bulunmuştur.

Aspir yağının tüketim dozu günlük en fazla 2 tatlı kaşığıdır (yani 1 yemek kaşığı). 2 tatlı kaşığında 120 kalori enerji vardır. Bu yüzden kilo vermeye olan etkisini görebilmek için, bunun yanında günlük alınan kalori miktarı da hesaplanmalıdır. Yağ grubu besinleri azaltmak gerekebilir. Ancak araştırmalar daha çok iştah kapatıcı özelliği sayesinde alınan kalorinin azalmasına ve böylece kilo vermede etkili olabildiğine odaklanmıştır.

Aspir yağını kimler kullanamaz?

  • Düşük tansiyon problemi olanlar
  • Hamileler
  • Kanaması olanlar ya da kanamaya yatkın olanlar, kan sulandırıcı ilaç kullananlar
  • İshal gibi bazı sindirim sorunları yaşayanlar
  • Ayçiçek yağına alerjisi olanlar

Özetlemek gerekirse; aspir yağı yiyeceklerde ve salatalarda kullanılabilen bir yağ türüdür. Zeytinyağı ile benzerlik göstermekte olup omega-9 açısından zengindir. Sağlığa pek çok faydası bulunsa da kullanım dozu, kalorisi ve etkisi düşünüldüğünde zeytinyağından daha üstün değildir.

Araştırmaların daha uzun dönem ve daha fazla kişi üzerinde yapılması gerektiğinden, aspir yağını kilo vermek için değil, kullandığınız yağ türünü çeşitlendirmek istediğinizde günlük dozu aşmadan tercih etmeli ve uzun dönem tüketiminden kaçınmalısınız.

İlginizi çekebilir: A’dan Z’ye çörek otu: Çörek otunun 8 faydası

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.
İlgili Makale