Cheesecake kültürünü tam anlamıyla yaşayabileceğiniz yer: The Cheesecake Factory
Amerika’ya gideceğim belli olduğunda, ‘yapmadan dönme‘ tavsiyelerinin başında yer almıştı burası. O yüzden de Boston’da yalnız başıma keşfe çıktığım ilk gün karşıma çıktığı an diğer her yeri unutup içeride bulmuştum kendimi.
Cheesecake kültürünü tam anlamıyla yaşayabileceğiniz, son derece şık ve elit dekor ve kadrosuyla içinizden inceden bir ‘waow’ geçireceğiniz bir yer burası.
Siz içeri girdiğinizde öncelikle bilgisayardan boş masa olup olmadığı kontrol ediliyor, daha sonra size eskortluk edecek görevliyle uzun koridorlar aşıp masanıza yerleştiriliyorsunuz.
Daha sonra önünüze gelen menü içerisindeki birbirinden lezzetli görünen cheesecake ve kahvelerden seçim yapıyorsunuz.
Ben tam gezi defterime yumulmuş kahvem eşliğinde notlarımı alırken, karşı masada yapılan seremoni de defterimde an itibariyle yerini aldı. Doğum günü kutlaması için gelen bir grup gencin olduğu masaya garsonlar (bütün garsonlar!) ellerinde pasta, alkış ve hep bir ağızdan söyledikleri şarkı ile (cheesecake factory sözleriyle sonlanan) doğum günü kutlamasını gerçekleştirdikten sonra eski ciddiyetlerine anında dönerek işlerinin başına geçmişlerdi. Müşteriye gösterilen hürmeti hayretle izlemiştim, ülkemde hiç alışık olmayan bir Türk olarak.
Not: Cheesecake’in ilk yarısını büyük bir iştahla yiyorsunuz, fakat ikinci yarısına geldiğinizde tatlınızı başkasıyla bölüşme fikri daha cazip gelmekte, bilginize =)